Rap-Rock kardeşliği...
+10morjan yazdı:neden insanlar kendilerini herhangi bir kalıba sokmak isterler?neden kendilerini bir sınıfa dahil etmek isterler?şart mıdır rapçi ya da rockçı diye bi sıfatının olması insanın?genel olarak rock dinleyen bir insan başka bir müzik türü dinleyemez mi?
düz bir bakış açısı ve de şekilcilik...
sonuçta bu cinsel tercih değilki.bir insan aynı anda hem erkek hem kadın olamaz ama aynı anda farklı müzik türlerini dinleyebilir.
ayrıca bir sınıfa girme kompleksi bizim milletimizde biraz fazladır.
Dünya döner,geçer zaman; hiçbirşey kalmaz ardında...
ya tamam arkadaşlar morjan iyi demiş insanlar neden kendini kalıba sokmak zorunda ? aslında her türlü bir yanımızın olması lazım ama ben bir insan olarak rap ta küfürün bol olmasından ve o kadar hızlı söylüyorlar ki bazen anlayamıyorum bile bunlardan rahatsız oluyorumm bunun için rap&rock kardeş olamaz çünkü ikisi zıt bir felsefeye ait...
o da doğru ..anarshist yazdı:ya tamam arkadaşlar morjan iyi demiş insanlar neden kendini kalıba sokmak zorunda ? aslında her türlü bir yanımızın olması lazım ama ben bir insan olarak rap ta küfürün bol olmasından ve o kadar hızlı söylüyorlar ki bazen anlayamıyorum bile bunlardan rahatsız oluyorumm bunun için rap&rock kardeş olamaz çünkü ikisi zıt bir felsefeye ait...
Dünya döner,geçer zaman; hiçbirşey kalmaz ardında...
anarshist yazdı:ya tamam arkadaşlar morjan iyi demiş insanlar neden kendini kalıba sokmak zorunda ? aslında her türlü bir yanımızın olması lazım ama ben bir insan olarak rap ta küfürün bol olmasından ve o kadar hızlı söylüyorlar ki bazen anlayamıyorum bile bunlardan rahatsız oluyorumm bunun için rap&rock kardeş olamaz çünkü ikisi zıt bir felsefeye ait...
işte bu noktada yanılıosun...rap we rockın felsefesi aynıdır...şu anki yozlaşmış rap örneklernden bahsetmiorum...rapte de rockta da düzene baş kaldırma wardır...
Tarihin en derin acilarin yasandigi, kentlerin yerle bir edildigi, on milyonlarca insanin hayatini kaybettigi 2. dünya savasi sonrası, Faşist Mussolini italyasi ve Nazi Almanyasina karşi zafer elde eden iki ülke olan Kapitalist Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dünyanin egemenliğine oynayan iki dev güç olarak ortaya çıkmişti.
Yaşanabilir yeni bir dünya hayalli, geride kalan tüm insanları etkisi altına almisti. Savas sonrası dogan çocuklar, 1960lara gelindiginde ergenlik yasini geride
birakmis, temelde aile kurumunun baskici kutsalligina karsi isyanla ortaya çikan özgürlük savunucusu birer genç olmuslardi.
Oldukça ferah geçen ve sivil tarihinin en renkli dönemi 1960larin estirdigi rüzgar, dünyanin her yerini etkisi altina almişti. Beat Kuşagi böyle bir dönemde ortaya çikmiş ve tarihin akişina damgasını vurmuştu. Savaşma- Seviş yaşam felsefesiyle ayaga kalkan gençler, daha fazla özgürlük, daha fazla adalet istiyordu. 1960larin bu Beat Kuşagi, 60 sonrası gençlik hareketinde oldugu gibi hiphop kültürünün ortaya çikmasinı tetikledi
Öte yandan Amerikan Kuzey-Güney iç savaşı sonrası kölelikten kurtulan siyahiler, daha özgürlüklerinin tadini bile çikarmadan sanayi devriminin işgücünü oluşturmak için kuzey kentlerine göç etmişler; hayatta kalma mücadelesi sonrasi, temel insan haklarindan ancak 1960lardan itibaren söz etmeye başlamişlardi.
Her türlü siyah sivil hareketlerin polis tarafindan bastirildigi 60li yillarda; 1964te Harlemde bir siyah ayaklanma olmuş ve tüm ülkeye yayilmişti. 1965te ise Los Angeles te çikan ayaklanma ise kanli sonuçlanmiş, 34 kişi ölmüş, 900 yakin kişi yaralanmişti. 1966 yilina gelindiğinde ise California - Oakland da siyah bir çocugun otomobil altında kalarak can vermesiyle yükselen protestoyu da polis yine copla dagitmiş; pek çok kişi yaralanmişti. işte The Black Panter Party (Kara Panter Partisi) hareketi burada, polisle çatişip kanlı bir maglubiyete ugrayarak dogdu. The Black Panter Party, dönemin militan lideri Malkom-X in düşünceleriyle, Marx, Lenin ve Mao nun teorilerini sentezleyip Halkla iktidar sloganıyla özetliyordu. Siyah Özgürlük Hareketinin liderlerinden Martin Luther King ve Malcolm X-in öncülügünde siyah bilinç gelişmiş Black Power adiyla büyük bir halk hareketine dönüşmüştü.
FBI tarafından Public Enemy Number One (Bir Numaralı Halk Düşmani) ilan edilmişti. Bu radikal yasadişi örgüt, ileride hiphop tarihinin gelmiş geçmiş en sert grubu olarak kabul edilen Public Enemyi ortaya çikmasina temel kaynak oluşturacakti.
Hiphopi doguran en önemli hareketlerden biri de, siyahilerin bu özgürlük hareketiyle birlikte yayilan Siyah Güzeldir anlayisiydi. Rap müziğinin büyük babası olarak kabul edilen Funk müziğinin öncü isimlerinden olan James Brown, Söyle ona yüksek sesle. Ben Siyahim; gururluyum şarkisiyla meydan okuyordu beyaz şövenizmine. Siyah güzeldir söylemi Muhammet Alinin başarisiyla geniş taban buldu kendine. Bu taban hiphop kültürünü yaratacak gençlere büyük bir pozitiv enerji verecekti. 1970li yıllara gelindiginde Siyah Özgürlük Hareketinin çok önemli kazanimlari bulunmaktaydi.
Kölelikten kurtulmuş, bazı temel kazanimlar elde etmiş olan siyahiler, eglenmeyi, dans etmeyi, kafayı bulmayi, özgürce seks yapmayi, istedigi gibi giyinip süslenmeyi yaşamin merkezine koyan bir ruh haliyle yaşiyordu. işte, disko müzigi bu iyimserlik içinde patladi. Disko müziginin öncülerinden Chicin Goog Times (Güzel Zamanlar) bu dönemin ruhunu oldukça başarili bir şekilde dillendirdigi için büyük bir başarı elde etmişti.
Yine, 2. dünya savaşı sonrası Jamaikada üstlenen Amerikan askerlerin oraya götürdügü plaklar sayesinde Jamaika sokaklarında r&b, soul ve caz yayilmaya başlamişti. 30 40 hoporlörden oluşan ve ses sistemi adi verilen açikhava diskolarından, djler davul ve bas-in balyoz gibi vurduğu beatlerin üzerine yayilan reggae melodileriyle derin bir saund yakalamişlardi.
Düzenlenen bu Jamlerde icra edilen Dub, zamanla deneysel olarak bu müziginin üstüne, siyahilerin yaşaminin neredeyse her alaninda kullandigi uyakli söz söyleme sanati olan rhymenin etkisiyle, mikrofonu alan djler, hayattan, aşktan, kendinden bahsetmeye, belirli bir uslup dahilinde masallar, efsaneler anlatmaya şiir okumaya başladilar. Dubin akişina yön veren bu sözel müdahale ile yeni bir mecra yaratacak; bu mecra Dj Kool Herc gibi djler aracıligiyla New Yorka akarak rapi dogumuna önemli katkilarda bulunacaki.
Yine 1960larda The Last Poests ve The Watts gibi şiir gruplari rap şiiri ortaya koymuş; Shirley Ellis gibi vokalistler, konuşur gibi caz, soul, rhythim&blues yapmişlardi. Radyolarda bile parça başlarinda rhyme yapan djler bu tavrini günlük hayata taşımişti. Ama bu parçanın içine serpiştirilmiş bir şekildeydi.
1974lere gelindiginde bu iyimserlik ve pozitif atmosfer içinde, New Yorkda, Dj Afrika Bambaata ve The Soulsonic Force adındaki diskjokey ekibi, break dansçılar ve writerlerle beraber, en yoksul işçi sinifi semti olan Bronxta bir lisede toplanarak, şiddet karşiti Zulu Nationi kurarak semtlerindeki çeteleri bariştirmak için her hafta sonu sokaklarda, illegal açik hava partileri düzenlemeye başlarlar. Zamanla, hemen her hafta sonu oluşturdukları bu yeni yaşam alanlarinda, Zulu Nation üyesi olan büyük çoğunluğu Bronxlu yoksul siyahi gençlerin düzenlemeye başladikları bu Block Party adini verdikleri partiler hiphop kültürünün oluşumuna en önemli kaynaklık oluşturdu.
Yine ayni yillarda Dj Kool Herc (Clive Campbell) adli Jamaika göçmeni genç, orada dub djligi hakkinda ögrendigi bilgilerle kendi imkanlariyla geliştirdigi ses tesisatlariyla, işçi sınifinin yaşadigi toplu konut blokları ve parklarda düzenlenen partilerde çalmaya başladi. Yaygin olan disko müzigine karşin, farklı plaklardan aldigi sample ile Jamaikan tarzi mixleyerek yeni bir tarz yaratmaya başlamakla kalmamiş, kendi ilkel mixerini da yaparak günümüz diskjokey tez tezgahini da ilk kez kurmuştu.
Hiphopin öncülerinden bir başka isim olan, Bronxlu Dj Grandmaster Flas (Joseph Saddler), ve ekibi 5 mcden oluşan ekibi Furious Five ise 1977de hiphop camiasındaki yerini aldi. Flas, hiphopın temel unsurlarindan biri olan scratching yöntemini bularak ve ritmi metronoma oturtmayı icat ederek müzikal bir devrim yapmişti.
Bu üç önemli dj, rock ve popun yanında yükselen 3. büyük gücü haline gelen funky müziginin sevilen şarkilarini çalarak kitleleri coşturmaya, eglendirmeye çalişiyor; son derece kisitli imkanlarla, ticari funky ve klüp müziğinin bazi elementlerini ödünç alip, iki pikap ile yaptikları mixler eşliginde elektronik underground bir saundla harmanliyorlardi.
Özellikle kitleleri en çok coşturan break beat - davul ritimleri- üzerine yapılan anonslar ve söylenen kafiyeli sözler ile rap müziği yavaş yavaş şekillenmeye başlamişti. Zamanla bu partilerde, electric boogie eşliginde yeni yeni isimler ortaya çikarak yeteneklerini geniş kesimlere sergileyecekti.
1979 Ağustosunda, The Fatback Band adindaki saygin funk grubu, tarihin ilk funk/rap parçasi olan King Tim 3ü kaydeder. Eglenceli sözleriyle bu sira dışı şarki, insanlarin dikkatlerini çekerek şaşirtir.
Hemen ardindan, 1979 Ekiminde, Master Gee, Big Bank Hank ve Wonder Mike'dan oluşan ve New Jerseyden çikan Sugar Hill Gang, Rappers Delight adli 45liğini yayinlar. Sugar Hill Gang, disko müziğinin öncü ismi olan Chicin meşhur hiti Good Timedan alinan break ritmin üstüne, yaptigi bu Rappers Delight ile ilk kez, bir parçanin üstüne baştan aşagi rap yapan grup oldu.
Rappers Delight ile birlikte 1979 yilinda, New York City banliyölerinde, dj, rap, break dance, graffitiden oluşan hiphop kültürü dogmuş oldu.
Dönemin bikkinlik veren disko müziğine karşi, endüstriyel müzik sektörünün dişinda, kendine özgü iç işleyişi olan, iki pikap ile bir mikrofon yardimiyla kaydedilen, kendi içlerinden çikan, kendilerine ait ve kendilerini yansitan ve elden ele dolaşan kaset kayıtlariyla her yere yayilan bu yeni müzik türünün oluştugu yeni yaşam alanlari, yeni bir sosyal ilişkiler, yeni degerler nedeniyle kendi barişçil, urban alt kültürünü de yaratir.
Tabanda, Afrika Bambaata ve Zulu Nation, Newyorkun dört bir anini turlayarak hiphop kültürünü her elementiyle yayginlaştirmaya çalişirken; pop kulvarında ise, Sugar Hill Gangin plaklari, Kurtis Blow ve Brooklyin ilk rap grubu Whodininin müzik sektörüne çikişlari; Dj Grandmaster Flasin 1979'daki 'Super Rappin' adini taşıyan hiti; 1982 yilinda ise, hiphopın kimliğini bulduğu bu sosyal boyutlu şarkinin, The Messagenin yayinlanişi, geri dönülmez bir boyuta taşidi hiphop-i. Artık Hiphop New Yorkun tüm gettolarindaydi.
1980den sonra ise, Ranould Reagen iktidarı ve paranin para getirdigi, işsizligin hat safhaya ulaşacagi sancili neo-liberalizmin dönemi başlayacak; Hiphop doguğu ülkeye ve sağcı Reagen iktidarina karşi verdigi mücadeleyle güçlenecekti.
www.barikat.com
edison bile pişman...
zaten hep demişimdir kardeşim Rap ilk çıkış felsefeesi yani düzene isyan da kalsaydı bende o zaman rap i savunabilirdim , ama aslında şimdi rock şarkılara bakıyorum 3 yada 5 sene sonra onlarda amacından tamamiyle çıkacak , rock anarşizm' sistemi kabullenememe yada inkar etmektir rap tade sisteme isyan etmektir ama şimdi rap şarkıların ceza'nın med cezir albümü içinde bir kaç taneye rasladım ama artık felsefesinde değiller şimdiki yeni nesil rap beyazlara ait sen anladın ? rock'ta 3 yada 5 sene sonra karalara ait olacak... bu durumn beni üzüyor...morjan yazdı:anarshist yazdı:ya tamam arkadaşlar morjan iyi demiş insanlar neden kendini kalıba sokmak zorunda ? aslında her türlü bir yanımızın olması lazım ama ben bir insan olarak rap ta küfürün bol olmasından ve o kadar hızlı söylüyorlar ki bazen anlayamıyorum bile bunlardan rahatsız oluyorumm bunun için rap&rock kardeş olamaz çünkü ikisi zıt bir felsefeye ait...
işte bu noktada yanılıosun...rap we rockın felsefesi aynıdır...şu anki yozlaşmış rap örneklernden bahsetmiorum...rapte de rockta da düzene baş kaldırma wardır...
Tarihin en derin acilarin yasandigi, kentlerin yerle bir edildigi, on milyonlarca insanin hayatini kaybettigi 2. dünya savasi sonrası, Faşist Mussolini italyasi ve Nazi Almanyasina karşi zafer elde eden iki ülke olan Kapitalist Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dünyanin egemenliğine oynayan iki dev güç olarak ortaya çıkmişti.
Yaşanabilir yeni bir dünya hayalli, geride kalan tüm insanları etkisi altına almisti. Savas sonrası dogan çocuklar, 1960lara gelindiginde ergenlik yasini geride
birakmis, temelde aile kurumunun baskici kutsalligina karsi isyanla ortaya çikan özgürlük savunucusu birer genç olmuslardi.
Oldukça ferah geçen ve sivil tarihinin en renkli dönemi 1960larin estirdigi rüzgar, dünyanin her yerini etkisi altina almişti. Beat Kuşagi böyle bir dönemde ortaya çikmiş ve tarihin akişina damgasını vurmuştu. Savaşma- Seviş yaşam felsefesiyle ayaga kalkan gençler, daha fazla özgürlük, daha fazla adalet istiyordu. 1960larin bu Beat Kuşagi, 60 sonrası gençlik hareketinde oldugu gibi hiphop kültürünün ortaya çikmasinı tetikledi
Öte yandan Amerikan Kuzey-Güney iç savaşı sonrası kölelikten kurtulan siyahiler, daha özgürlüklerinin tadini bile çikarmadan sanayi devriminin işgücünü oluşturmak için kuzey kentlerine göç etmişler; hayatta kalma mücadelesi sonrasi, temel insan haklarindan ancak 1960lardan itibaren söz etmeye başlamişlardi.
Her türlü siyah sivil hareketlerin polis tarafindan bastirildigi 60li yillarda; 1964te Harlemde bir siyah ayaklanma olmuş ve tüm ülkeye yayilmişti. 1965te ise Los Angeles te çikan ayaklanma ise kanli sonuçlanmiş, 34 kişi ölmüş, 900 yakin kişi yaralanmişti. 1966 yilina gelindiğinde ise California - Oakland da siyah bir çocugun otomobil altında kalarak can vermesiyle yükselen protestoyu da polis yine copla dagitmiş; pek çok kişi yaralanmişti. işte The Black Panter Party (Kara Panter Partisi) hareketi burada, polisle çatişip kanlı bir maglubiyete ugrayarak dogdu. The Black Panter Party, dönemin militan lideri Malkom-X in düşünceleriyle, Marx, Lenin ve Mao nun teorilerini sentezleyip Halkla iktidar sloganıyla özetliyordu. Siyah Özgürlük Hareketinin liderlerinden Martin Luther King ve Malcolm X-in öncülügünde siyah bilinç gelişmiş Black Power adiyla büyük bir halk hareketine dönüşmüştü.
FBI tarafından Public Enemy Number One (Bir Numaralı Halk Düşmani) ilan edilmişti. Bu radikal yasadişi örgüt, ileride hiphop tarihinin gelmiş geçmiş en sert grubu olarak kabul edilen Public Enemyi ortaya çikmasina temel kaynak oluşturacakti.
Hiphopi doguran en önemli hareketlerden biri de, siyahilerin bu özgürlük hareketiyle birlikte yayilan Siyah Güzeldir anlayisiydi. Rap müziğinin büyük babası olarak kabul edilen Funk müziğinin öncü isimlerinden olan James Brown, Söyle ona yüksek sesle. Ben Siyahim; gururluyum şarkisiyla meydan okuyordu beyaz şövenizmine. Siyah güzeldir söylemi Muhammet Alinin başarisiyla geniş taban buldu kendine. Bu taban hiphop kültürünü yaratacak gençlere büyük bir pozitiv enerji verecekti. 1970li yıllara gelindiginde Siyah Özgürlük Hareketinin çok önemli kazanimlari bulunmaktaydi.
Kölelikten kurtulmuş, bazı temel kazanimlar elde etmiş olan siyahiler, eglenmeyi, dans etmeyi, kafayı bulmayi, özgürce seks yapmayi, istedigi gibi giyinip süslenmeyi yaşamin merkezine koyan bir ruh haliyle yaşiyordu. işte, disko müzigi bu iyimserlik içinde patladi. Disko müziginin öncülerinden Chicin Goog Times (Güzel Zamanlar) bu dönemin ruhunu oldukça başarili bir şekilde dillendirdigi için büyük bir başarı elde etmişti.
Yine, 2. dünya savaşı sonrası Jamaikada üstlenen Amerikan askerlerin oraya götürdügü plaklar sayesinde Jamaika sokaklarında r&b, soul ve caz yayilmaya başlamişti. 30 40 hoporlörden oluşan ve ses sistemi adi verilen açikhava diskolarından, djler davul ve bas-in balyoz gibi vurduğu beatlerin üzerine yayilan reggae melodileriyle derin bir saund yakalamişlardi.
Düzenlenen bu Jamlerde icra edilen Dub, zamanla deneysel olarak bu müziginin üstüne, siyahilerin yaşaminin neredeyse her alaninda kullandigi uyakli söz söyleme sanati olan rhymenin etkisiyle, mikrofonu alan djler, hayattan, aşktan, kendinden bahsetmeye, belirli bir uslup dahilinde masallar, efsaneler anlatmaya şiir okumaya başladilar. Dubin akişina yön veren bu sözel müdahale ile yeni bir mecra yaratacak; bu mecra Dj Kool Herc gibi djler aracıligiyla New Yorka akarak rapi dogumuna önemli katkilarda bulunacaki.
Yine 1960larda The Last Poests ve The Watts gibi şiir gruplari rap şiiri ortaya koymuş; Shirley Ellis gibi vokalistler, konuşur gibi caz, soul, rhythim&blues yapmişlardi. Radyolarda bile parça başlarinda rhyme yapan djler bu tavrini günlük hayata taşımişti. Ama bu parçanın içine serpiştirilmiş bir şekildeydi.
1974lere gelindiginde bu iyimserlik ve pozitif atmosfer içinde, New Yorkda, Dj Afrika Bambaata ve The Soulsonic Force adındaki diskjokey ekibi, break dansçılar ve writerlerle beraber, en yoksul işçi sinifi semti olan Bronxta bir lisede toplanarak, şiddet karşiti Zulu Nationi kurarak semtlerindeki çeteleri bariştirmak için her hafta sonu sokaklarda, illegal açik hava partileri düzenlemeye başlarlar. Zamanla, hemen her hafta sonu oluşturdukları bu yeni yaşam alanlarinda, Zulu Nation üyesi olan büyük çoğunluğu Bronxlu yoksul siyahi gençlerin düzenlemeye başladikları bu Block Party adini verdikleri partiler hiphop kültürünün oluşumuna en önemli kaynaklık oluşturdu.
Yine ayni yillarda Dj Kool Herc (Clive Campbell) adli Jamaika göçmeni genç, orada dub djligi hakkinda ögrendigi bilgilerle kendi imkanlariyla geliştirdigi ses tesisatlariyla, işçi sınifinin yaşadigi toplu konut blokları ve parklarda düzenlenen partilerde çalmaya başladi. Yaygin olan disko müzigine karşin, farklı plaklardan aldigi sample ile Jamaikan tarzi mixleyerek yeni bir tarz yaratmaya başlamakla kalmamiş, kendi ilkel mixerini da yaparak günümüz diskjokey tez tezgahini da ilk kez kurmuştu.
Hiphopin öncülerinden bir başka isim olan, Bronxlu Dj Grandmaster Flas (Joseph Saddler), ve ekibi 5 mcden oluşan ekibi Furious Five ise 1977de hiphop camiasındaki yerini aldi. Flas, hiphopın temel unsurlarindan biri olan scratching yöntemini bularak ve ritmi metronoma oturtmayı icat ederek müzikal bir devrim yapmişti.
Bu üç önemli dj, rock ve popun yanında yükselen 3. büyük gücü haline gelen funky müziginin sevilen şarkilarini çalarak kitleleri coşturmaya, eglendirmeye çalişiyor; son derece kisitli imkanlarla, ticari funky ve klüp müziğinin bazi elementlerini ödünç alip, iki pikap ile yaptikları mixler eşliginde elektronik underground bir saundla harmanliyorlardi.
Özellikle kitleleri en çok coşturan break beat - davul ritimleri- üzerine yapılan anonslar ve söylenen kafiyeli sözler ile rap müziği yavaş yavaş şekillenmeye başlamişti. Zamanla bu partilerde, electric boogie eşliginde yeni yeni isimler ortaya çikarak yeteneklerini geniş kesimlere sergileyecekti.
1979 Ağustosunda, The Fatback Band adindaki saygin funk grubu, tarihin ilk funk/rap parçasi olan King Tim 3ü kaydeder. Eglenceli sözleriyle bu sira dışı şarki, insanlarin dikkatlerini çekerek şaşirtir.
Hemen ardindan, 1979 Ekiminde, Master Gee, Big Bank Hank ve Wonder Mike'dan oluşan ve New Jerseyden çikan Sugar Hill Gang, Rappers Delight adli 45liğini yayinlar. Sugar Hill Gang, disko müziğinin öncü ismi olan Chicin meşhur hiti Good Timedan alinan break ritmin üstüne, yaptigi bu Rappers Delight ile ilk kez, bir parçanin üstüne baştan aşagi rap yapan grup oldu.
Rappers Delight ile birlikte 1979 yilinda, New York City banliyölerinde, dj, rap, break dance, graffitiden oluşan hiphop kültürü dogmuş oldu.
Dönemin bikkinlik veren disko müziğine karşi, endüstriyel müzik sektörünün dişinda, kendine özgü iç işleyişi olan, iki pikap ile bir mikrofon yardimiyla kaydedilen, kendi içlerinden çikan, kendilerine ait ve kendilerini yansitan ve elden ele dolaşan kaset kayıtlariyla her yere yayilan bu yeni müzik türünün oluştugu yeni yaşam alanlari, yeni bir sosyal ilişkiler, yeni degerler nedeniyle kendi barişçil, urban alt kültürünü de yaratir.
Tabanda, Afrika Bambaata ve Zulu Nation, Newyorkun dört bir anini turlayarak hiphop kültürünü her elementiyle yayginlaştirmaya çalişirken; pop kulvarında ise, Sugar Hill Gangin plaklari, Kurtis Blow ve Brooklyin ilk rap grubu Whodininin müzik sektörüne çikişlari; Dj Grandmaster Flasin 1979'daki 'Super Rappin' adini taşıyan hiti; 1982 yilinda ise, hiphopın kimliğini bulduğu bu sosyal boyutlu şarkinin, The Messagenin yayinlanişi, geri dönülmez bir boyuta taşidi hiphop-i. Artık Hiphop New Yorkun tüm gettolarindaydi.
1980den sonra ise, Ranould Reagen iktidarı ve paranin para getirdigi, işsizligin hat safhaya ulaşacagi sancili neo-liberalizmin dönemi başlayacak; Hiphop doguğu ülkeye ve sağcı Reagen iktidarina karşi verdigi mücadeleyle güçlenecekti.
www.barikat.com
sisteme bi baş kaldırış ki ne kaldırışş.. 92 Los Angeles olaylarından bahsetmeme de gerek yok. Beyaz ırkçı polisler tarafından işkence gören zencilerin isyanının resmidir.. O zamanlar albümlerin de "lemme tell you whos ur enemy/ It's LAPD" şeklinde sözler yazarlardı. hatta polisleri öldürün diyenler vardı.
80lerden önce rap müizk nerdeydi şimdi nerede. bi de buna bakın.
Public Enemy, Beastie Boys, Cypress Hill, WuTang Clan, NWA, Naughty by Nature dinlenmeli...
Candiria - MM Solution... bu sarkıyı da hayatınızın bi bölümünde mutlaka dinleyin
80lerden önce rap müizk nerdeydi şimdi nerede. bi de buna bakın.
Public Enemy, Beastie Boys, Cypress Hill, WuTang Clan, NWA, Naughty by Nature dinlenmeli...
Candiria - MM Solution... bu sarkıyı da hayatınızın bi bölümünde mutlaka dinleyin
- unFit-Music
- Üye
- Mesajlar: 16
- Kayıt: 13 May 2006 00:00
- İletişim:
Ya arkadaþ ne rock'ý ne rap'i varsa yoksa blues. Ki dikkat edin rock ve rap blues den doðmadýr. 2sinin çýkýþ yeri ayný müzik. Eðer rock ve rap'in köklerini incelerseniz anlarsýnýz. Ama siz daha sevdiðiniz müziðin Rock'ýn köklerini incelemekten acizsiniz. MÜZÝK EVRENSELDÝR demiþler. Herkes ne isterse onu dinler. Ýsteyen önce Amoprhis sonra Ceza dinler. Herkes kendi özel yaþamýna baksýn.
Dipnot: Sagopa Kajmer'in alt yapýsý çok saðlam. Müziklerinde Malmsteen kullanýyor. dinleyin derim.
Dipnot: Sagopa Kajmer'in alt yapýsý çok saðlam. Müziklerinde Malmsteen kullanýyor. dinleyin derim.
En son Schism tarafından 26 Tem 2006 03:35 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Omnes Vulnerant Ultima Necat!