Türkülerimiz ve Rock
-
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 407
- Kayıt: 19 Mar 2006 01:00
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Pentagram da uzun ince bir yoldayım'ı güzel söylemişti wala başka coverlıyanlar bana Pentagram ın verdiği zevki veremedi dinlerken.hoş onlar pop yapmıştı ya neyse
Ne hissettiysem, ne bildiysem
Hasta ve yorgunum tek başımayım.Orada olabilir misin, çünkü seni bekleyen kişiyim ben.
Yoksa sen de mi affedilmeyensin???
Hasta ve yorgunum tek başımayım.Orada olabilir misin, çünkü seni bekleyen kişiyim ben.
Yoksa sen de mi affedilmeyensin???
- PUNKY_SPuTniK
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 352
- Kayıt: 24 Mar 2006 01:00
- Konum: kenar mahalle..
- İletişim:
sevdiğim grupların türkü coverlaması çok hoş oluor.. türkü saf halinde dinlemem ama...
daha dün annemizin cüzdanını çalarken okul duvarlarına grafity yaparken şimdi anarşist olduk sokakları doldurduk. sevinçliyiz hepimiz polislerden kurtulduk..!
www.mahlukat.com punk webzine
www.mahlukat.com punk webzine
-
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 407
- Kayıt: 19 Mar 2006 01:00
Türküler temelini ve kurallarını doğu müziğinden alır. Klasik batı müziğinden ziyade Arap ve Hint müziklerine daha yakındırlar. Öncelikle Doğu ve Batı müziği arasındaki en belirleyici farkı söylemek istiorum. Batı müziğinde iki sesin arasındaki mesafe sadece ikiye bölünür. Örneğin Do ve Re arasında yalnızca DO diyez ya da Re bemol vardır. Do diyez ve re bemol pianoda baktığında aynı sese tekabül eder. Doğu müziğinde ise iki sesin arasındaki mesafe dokuza bölünür ve bu melodik bi zenginlik ve çok geniş bi süsleme olanağı sağlar. Şimdi "bu adam bunları neden anlatıyor?" diye soruosunuz. Rock müzikte kullanılan gitarlar ve bass gitarlar Batı müziği disiplininin ürünleridir ve Türk halk müziğini bu enstrumanlarla yorumlamaya kalktığımızda çoğunlukla yukarıda bahsettiğim farktan ötürü Türk halk müziğinin melodik zenginliğini ve süsleme olanaklarını kısıtlamış bulunuruz. Ben Türkülerin rock olarak yorumlanmaması gerektiğini düşünüorum. Birinci ve en geçerli sebep olarak yukarıda anlattıklarımı öne sürüorum.
İkinci ve daha az geçerli bir sebep olarak ta şunu sunuorum: Türk halk müziği yüzyıllardır akustik enstrumanlar olan bağlama, kaval, tulum, kemençe, bendir, darbuka, davul ve adını burda sayamadığım daha bir sürü enstrumanla icra edilmiştir. Ortaya çıkan otantik ve özgün tınıyı manyetikler, efektler ve amfilerden çıkan başka bi ses ortamına taşımak bence çok sentetik ve müziğin özünden esasından uzak bi sonuç verio.
Ayrıca bu başlık altında "Türkü mü kaldı artık öldü" gibi sözler dile getirilmiş. Aslında bu sözlerin haklı dayanakları var. Piyasa hakkaten fantezi ve arabeski Türk halk müziği olarak satmaya başladı. Yüzyıllık türküler ticari kaygılarla bu türlere daha yakın hale getirilir oldu bunlar doğru. Bütün bunlara rağmen bu memlekette Arif Sağ'lar, Erdal Erzincanlar, Musa Eroğlu'lar hatta Erkan Oğur'lar var. Ben bi halk ozanının torunu olarak duruma yine de bu kadar karamsar bakmamalıyız diorum...
İkinci ve daha az geçerli bir sebep olarak ta şunu sunuorum: Türk halk müziği yüzyıllardır akustik enstrumanlar olan bağlama, kaval, tulum, kemençe, bendir, darbuka, davul ve adını burda sayamadığım daha bir sürü enstrumanla icra edilmiştir. Ortaya çıkan otantik ve özgün tınıyı manyetikler, efektler ve amfilerden çıkan başka bi ses ortamına taşımak bence çok sentetik ve müziğin özünden esasından uzak bi sonuç verio.
Ayrıca bu başlık altında "Türkü mü kaldı artık öldü" gibi sözler dile getirilmiş. Aslında bu sözlerin haklı dayanakları var. Piyasa hakkaten fantezi ve arabeski Türk halk müziği olarak satmaya başladı. Yüzyıllık türküler ticari kaygılarla bu türlere daha yakın hale getirilir oldu bunlar doğru. Bütün bunlara rağmen bu memlekette Arif Sağ'lar, Erdal Erzincanlar, Musa Eroğlu'lar hatta Erkan Oğur'lar var. Ben bi halk ozanının torunu olarak duruma yine de bu kadar karamsar bakmamalıyız diorum...
Everything under the sun is in tune, but the sun is eclipsed by the moon.