Gündem
Sendikaların gereksiz-mantıksız Taksim inadı,Başbakan'ın klasik laf dalaşıyla baya gerildi ortam.Sonuçta da savaşı andıran sahneler yaşandı İstanbul'da..İşi olmayan dışarı çıkamadı.Dışarı çıkanda ya kafasına taş yedi ya da cop..
Taksim'in yasaklanması gayet doğru bir karar.Ama polis'in düşman kovalar gibi gösterici kovalaması,dövmesi doğru değil.
Neyse ki bir 1 Mayıs İstanbul Harbinide kazasız,belasız atlattık.Atlatamayanlara Allah'tan şifa diliyorum.Polisimize de diliyorum.O kadar adam dövmek zor iş;elleri,ayakları nasır tutmuştur çoğunun...
Taksim'in yasaklanması gayet doğru bir karar.Ama polis'in düşman kovalar gibi gösterici kovalaması,dövmesi doğru değil.
Neyse ki bir 1 Mayıs İstanbul Harbinide kazasız,belasız atlattık.Atlatamayanlara Allah'tan şifa diliyorum.Polisimize de diliyorum.O kadar adam dövmek zor iş;elleri,ayakları nasır tutmuştur çoğunun...
Dünya döner,geçer zaman; hiçbirşey kalmaz ardında...
- shadow_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 606
- Kayıt: 24 Haz 2006 00:00
- Konum: yalova
Küçükken İşçi Bayramında babam hepimizi Çağlayan'a götürürdü. Ağzımızda düdük elimzde pankartlar kutlardık bayramımızı. Şarkılar türküler söylenirdi,anardık 77 yi...
şimdi mi?? taksime sapıklar tecavüzcüler dayakçılar giderken işçi giremiyor 2 saatliğine anmak için arkadaşlarını.
kimse ahkam kesmesin disk zorladı polis görevini yaptı diye vahşet değilde nedir bu??? Hastane yaa bu hastaneee küçücük çocuk var orda hayvan!!! yerde bayılmış kadına nasıl tekme atarsınn hayvaaann!! sen polis değilmisin?? kocasından dayak yiyen kadın, tecavüze uğrayan kadın, şiddet gören kadın nasıl gelsin yardım et diyee nasıl gelsin????
kazasız belasız mı atlatılmış???? kaza denmesi için 34 kişinin katledilmesi mi gerekir??
şimdi mi?? taksime sapıklar tecavüzcüler dayakçılar giderken işçi giremiyor 2 saatliğine anmak için arkadaşlarını.
kimse ahkam kesmesin disk zorladı polis görevini yaptı diye vahşet değilde nedir bu??? Hastane yaa bu hastaneee küçücük çocuk var orda hayvan!!! yerde bayılmış kadına nasıl tekme atarsınn hayvaaann!! sen polis değilmisin?? kocasından dayak yiyen kadın, tecavüze uğrayan kadın, şiddet gören kadın nasıl gelsin yardım et diyee nasıl gelsin????
kazasız belasız mı atlatılmış???? kaza denmesi için 34 kişinin katledilmesi mi gerekir??
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Evet o olaylardan sonra polislerden iyice nefret eder oldum. Hani bazıları stres atmak için kum torbası falan tekmeler, ne bileyim bir şeylere vurur, sevgili polislerimiz de orantılı güçlerini kullandılar stres atmak için.. Alakası olmayan insanlar bile coplardan nasibini aldı.. Taksim inadı asla saçma değil, aksine olması gereken bir şeydi. Tabi sonradan DİSK Taksim'den vazgeçince, bu durum geri adım olarak değerlendirildi ama olsun.. Süleyman Çelebi'nin açıklaması gayet mantıklıydı, bile bile insanları tehlikeye atmak da olmazdı. Başbakan o kadar söylendi durdu, Taksim'e asla izin yok dedi, e bu durumda da kimse bir güvence veremezdi.. Taksim 1 mayıs için özel bir yerdir. Sendikaların 1 mayıs'ın yine Taksim'de kutlanması talebi de yerindeydi.. Diyorlar ki, "1 Mayıs 1977'de ölen arkadaşlarımızın kanları üzerinden geçip gittiler, morga götürülmeyenler de oldu, biz bu günü tam yerinde, Taksim'de kutlamak istedik, arkadaşlarımıza 1 Mayıs'ın güzel bir şekilde kutlanabileceğini göstermek istedik.." Ama bu hayalden öteye gidemedi.. Eğer Taksim'e izin verilseydi ortam bu kadar gerilmeyecekti diye düşünüyorum ben..
Lasciate mi cantare
Kendi adıma kazasız,belasız atlattım demek istedim.Yani önce anlayalım sonra yorumlayalım (:shadow_girl yazdı:Küçükken İşçi Bayramında babam hepimizi Çağlayan'a götürürdü. Ağzımızda düdük elimzde pankartlar kutlardık bayramımızı. Şarkılar türküler söylenirdi,anardık 77 yi...
şimdi mi?? taksime sapıklar tecavüzcüler dayakçılar giderken işçi giremiyor 2 saatliğine anmak için arkadaşlarını.
kimse ahkam kesmesin disk zorladı polis görevini yaptı diye vahşet değilde nedir bu??? Hastane yaa bu hastaneee küçücük çocuk var orda hayvan!!! yerde bayılmış kadına nasıl tekme atarsınn hayvaaann!! sen polis değilmisin?? kocasından dayak yiyen kadın, tecavüze uğrayan kadın, şiddet gören kadın nasıl gelsin yardım et diyee nasıl gelsin????
kazasız belasız mı atlatılmış???? kaza denmesi için 34 kişinin katledilmesi mi gerekir??
Ayrıca Taksim'e şimdi izin verilseydi bi 34 kişi daha ölseydi hesabını kim verecekti merak etmekteyim.Türkiye'de kalabalık provakasyonlar için biçilmiş kaftan Taksim'dir.Taksim'de bi Allah'ın kulu yokken ellerinde molotoflar la evlere,arabalara,dükkanlara saldıran dtp-pkk yandaşı insancıklar varken devlet'in Taksim'e gerçek işçileri sokmaması da gayet mantıklı.Bunu yaparken sille-tokat yapması tabi ki yanlış.Ama kafana molotof gelmesindense yumruk gelmesi daha iyidir,emin ol.
100 bin kişinin taksim'de kutlama yaptığını düşünün,ara sokaktan iki tane molotof gelse katliamı düşünün...Sonra da nerde bu devlet,nerde bu polis ??
Ama aradığımız polis'in şu anda yerde ki kadını tekmelemeside ayrı bi olay..Sorumluları kesinlikle bulunmalı bu olayın.
Dünya döner,geçer zaman; hiçbirşey kalmaz ardında...
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Polis hiçbir zaman onları savunmadığı ve korumadığı için olaylar olması ihtimal dahilindeydi. Zaten DİSK'in Taksim inadından vazgeçmesinin bir nedeni de budur. Ama Taksim'e izin verilecek olsaydı, Başbakan'ın ona göre polislere kendi vatandaşları olan işçileri koruma konusunda emir vermesi gerekirdi. Yani tam anlamıyla bir güvenlik söz konusu olmalı. Ama bu bir hayalden öteye gidemeyeceği için ve Başbakan da bu konuda bir güvence olamayacağı için Taksim konusunda daha fazla ısrar edilmedi.
Kendi adıma, cümlemi şöyle açıklayayım: Taksim'e izin verilseydi ve güvenlik önlemleri işçileri de korumaya yönelik olsaydı bu kadar arbede yaşanmayacaktı. Çok mu zordu? Hayır..
1977'deki 37 ölümün sorumlusunun devlet olmadığı da netliğe kavuşmadı..
Taksim'de gerçekleşmesi muhtemel olaylardan kimi sorumlu tutabileceğimiz de yine net olmayacaktı bu durumda.. Böyle bir ihtimal de söz konusu yani..
Kısacası, devletin ta kendisi de belli olaylara sebebiyet verebilirdi..
Önce devletin, iktidarın İşçi Bayramı mantığını anlaması gerekiyor..
Kendi adıma, cümlemi şöyle açıklayayım: Taksim'e izin verilseydi ve güvenlik önlemleri işçileri de korumaya yönelik olsaydı bu kadar arbede yaşanmayacaktı. Çok mu zordu? Hayır..
1977'deki 37 ölümün sorumlusunun devlet olmadığı da netliğe kavuşmadı..
Taksim'de gerçekleşmesi muhtemel olaylardan kimi sorumlu tutabileceğimiz de yine net olmayacaktı bu durumda.. Böyle bir ihtimal de söz konusu yani..
Kısacası, devletin ta kendisi de belli olaylara sebebiyet verebilirdi..
Önce devletin, iktidarın İşçi Bayramı mantığını anlaması gerekiyor..
Lasciate mi cantare
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Artık bakkaldan, marketten evlere içki sipariş edilemeyecek.
Restaurantlarda içki ikram edilmesi de yasaklandı. Bir duble rakı veya bir kadeh şarap satmak yasak... İçmek isteyen şişesiyle alacak..
Cezası da 20.000 ytl ile 100.000 ytl arasında değişiyor..
Ne kadar güzel şeylerle uğraşıyor bu hükümetimiz böyle..
Sabır diyelim..
Restaurantlarda içki ikram edilmesi de yasaklandı. Bir duble rakı veya bir kadeh şarap satmak yasak... İçmek isteyen şişesiyle alacak..
Cezası da 20.000 ytl ile 100.000 ytl arasında değişiyor..
Ne kadar güzel şeylerle uğraşıyor bu hükümetimiz böyle..
Sabır diyelim..
Lasciate mi cantare
- simsiyah_85
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1610
- Kayıt: 02 Ağu 2006 00:00
- Konum: İstanbul
o ne öyle yawhatsername yazdı:Artık bakkaldan, marketten evlere içki sipariş edilemeyecek.
Restaurantlarda içki ikram edilmesi de yasaklandı. Bir duble rakı veya bir kadeh şarap satmak yasak... İçmek isteyen şişesiyle alacak..
Cezası da 20.000 ytl ile 100.000 ytl arasında değişiyor..
Ne kadar güzel şeylerle uğraşıyor bu hükümetimiz böyle..
Sabır diyelim..
hayat farkında mısın, anlıyor musun durumu? beni yendiğin an kaybettin sen bu oyunu!
cidden bu ne yaa =ssimsiyah_85 yazdı:o ne öyle yawhatsername yazdı:Artýk bakkaldan, marketten evlere içki sipariþ edilemeyecek.
Restaurantlarda içki ikram edilmesi de yasaklandý. Bir duble raký veya bir kadeh þarap satmak yasak... Ýçmek isteyen þiþesiyle alacak..
Cezasý da 20.000 ytl ile 100.000 ytl arasýnda deðiþiyor..
Ne kadar güzel þeylerle uðraþýyor bu hükümetimiz böyle..
Sabýr diyelim..
That's me in the corner...
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Yeni vergiler geliyor...
Artık ev ve iş yerleri önüne park eden araçlardan park ücreti alınacak. Her yer özel otopark oluyor yani.. Saati 2 ytl. 24 saat için 7 ytl olacakmış..
Nasıl bir mantıktır bu, park ettiğin yer illa bir ev veya iş yeri önü olacak. Gidip şehir dışında çalılıklar arasına mı park edecek millet arabasını? Para toplamak için ne yapacaklarını şaşırdılar..
Yazın tatil için bir otele mi gittiniz, otele çuval dolusu para vermeniz yetmiyor, bir de konaklama vergisi ödeyeceksiniz..
Millet de şu paramı nerelere savursam diye düşünüyordu hükümet hemen el attı olaya..
Felaket tellalı gibi oldum ama durum vahim..
Sigara severler için de son 1 hafta:)
Artık ev ve iş yerleri önüne park eden araçlardan park ücreti alınacak. Her yer özel otopark oluyor yani.. Saati 2 ytl. 24 saat için 7 ytl olacakmış..
Nasıl bir mantıktır bu, park ettiğin yer illa bir ev veya iş yeri önü olacak. Gidip şehir dışında çalılıklar arasına mı park edecek millet arabasını? Para toplamak için ne yapacaklarını şaşırdılar..
Yazın tatil için bir otele mi gittiniz, otele çuval dolusu para vermeniz yetmiyor, bir de konaklama vergisi ödeyeceksiniz..
Millet de şu paramı nerelere savursam diye düşünüyordu hükümet hemen el attı olaya..
Felaket tellalı gibi oldum ama durum vahim..
Sigara severler için de son 1 hafta:)
Lasciate mi cantare
- simsiyah_85
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1610
- Kayıt: 02 Ağu 2006 00:00
- Konum: İstanbul
ayıptır söylemesi ama oha artık fazla bu kadarı.whatsername yazdı:Yeni vergiler geliyor...
Artık ev ve iş yerleri önüne park eden araçlardan park ücreti alınacak. Her yer özel otopark oluyor yani.. Saati 2 ytl. 24 saat için 7 ytl olacakmış..
Nasıl bir mantıktır bu, park ettiğin yer illa bir ev veya iş yeri önü olacak. Gidip şehir dışında çalılıklar arasına mı park edecek millet arabasını? Para toplamak için ne yapacaklarını şaşırdılar..
Yazın tatil için bir otele mi gittiniz, otele çuval dolusu para vermeniz yetmiyor, bir de konaklama vergisi ödeyeceksiniz..
Millet de şu paramı nerelere savursam diye düşünüyordu hükümet hemen el attı olaya..
Felaket tellalı gibi oldum ama durum vahim..
Sigara severler için de son 1 hafta:)
hayat farkında mısın, anlıyor musun durumu? beni yendiğin an kaybettin sen bu oyunu!
- simsiyah_85
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1610
- Kayıt: 02 Ağu 2006 00:00
- Konum: İstanbul
bu insanların alkol almasını engelleyemicek.jonnathan yazdı:Ekonomi kotuye gidiyor, hiç beklemediği bir anda dertli kardeşimizin partisine kapanma davası açılıyor, onlar da nereye saracaklarını şaşırıyor...
bi miktar kişiyi belki etkiler ama alan yine alıcak bi kaç kadeh yerine şişeyi içecek.
sonra bide bakıcaz ki etraf sarhoş insan dolu suç oranları almış başını gitmiş bilmem ne..
nolacak halimiz bilemedim.
kahretsin.
hayat farkında mısın, anlıyor musun durumu? beni yendiğin an kaybettin sen bu oyunu!
Olan düşük gelirliye olacak. Muhtemelen küçük, dublelik şişeler piyasaya sürülecek ancak bunlar doğal olarak daha pahalı olacak normal dubleden. Ayrıca yanarım yanarım fıçı birayla kokteyllere yanarım.simsiyah_85 yazdı:bu insanların alkol almasını engelleyemicek.jonnathan yazdı:Ekonomi kotuye gidiyor, hiç beklemediği bir anda dertli kardeşimizin partisine kapanma davası açılıyor, onlar da nereye saracaklarını şaşırıyor...
bi miktar kişiyi belki etkiler ama alan yine alıcak bi kaç kadeh yerine şişeyi içecek.
sonra bide bakıcaz ki etraf sarhoş insan dolu suç oranları almış başını gitmiş bilmem ne..
nolacak halimiz bilemedim.
kahretsin.
sleeping with the earth my dying bride
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
TAPDK: Açık içki satışı yasak değil , Bir dubleye de yasak yok kokteyle de
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx? ... egoryID=80
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx? ... egoryID=80
When you're pushed, killing's as easy as breathing
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Ahah benim izlediğim haberde direk bunun yasak olduğu söylenmişti..KoRn_eR yazdı:TAPDK: Açık içki satışı yasak değil , Bir dubleye de yasak yok kokteyle de
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx? ... egoryID=80
Ne medya bu medya
Lasciate mi cantare
21 gündür ishal vakası görülmedi
ANKARA Milliyet
Uzmanlar tarafından içilemez denilen Kızılırmak suyunu Ankaralıların şebeke suyuna veren Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, 21 gündür Ankara Kızılırmak suyunu içiyor. Hiçbir ishal vakası görülmedi, afiyet olsun dedi
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, tartışmalı Kızılırmak suyunun 21 gündür belli oranlarda kent şebekesine verildiğini belirterek, Kimse farkına varmadı. Bu sürede ishal vakası görülmedi. Bazı kişilerin oyunlarını bozduk, yaygaraların ideolojik olduğu ortaya çıktı dedi.
Gökçek, düzenlediği basın toplantısında, 21 gündür Ankara, Kızılırmak suyunu içiyor. Lezzetinde farklılık hissetmediniz. Afiyet olsun diyorum. Hayırlı uğurlu olmasını Cenab-ı Allahtan diliyorum diye konuştu.
Özür dilerim
Suyun kente verilmesinin ardından bazı sivil toplum örgütleri ve siyasetçilerin ishal salgınıyla ilgili ajitasyon yapacağı yönündeki duyumlar nedeniyle açıklamayı geciktirdiğini savunarak şöyle konuştu:
Böyle bir yola başvurduğum için halkımdan özür dilerim. Farkındaysanız bu sürede ishal vakası görülmedi. Koparılan yaygaraların ideolojik olduğu ortaya çıktı. Şimdi bunu Çernobile benzeterek, etkisi ancak 1.5 ay sonra görülür diyenler de çıkabilir. Derse de desin. Bir başkanın kendi halkına sağlıksız su vermesi için hain olması gerekir.
Gökçek, resmi açılışın önümüzdeki günlerde İvedik Arıtma Tesisinde düzenlenen törenle yapılacağını bildirerek, Kesikköprüden günde 750 bin metreküp su getireceğiz. Başka yerde olsa adamın heykelini dikerler dedi. Kızılırmak suyundaki tek sorunun sülfat olduğunu yineleyen Gökçek, Kızılırmaktaki sülfat oranı 310-330 arasında değişiyor. Kente verdiğimiz suda bu oran 60-70 civarında. 250yi hiçbir zaman geçirmeyeceğiz, ondan kimsenin endişesi olmasın diye konuştu.
Uzmanlar neden karşı çıkıyor?
Gökçekin 21 gün boyunca kent şebekesine verdiğini gizlediği Kızılırmak suyu, uzmanlarca ikinci sınıf kalitede ve içilemez nitelikte olduğu için tehlikeli bulunmuştu. Ankara Tabip Odası (ATO), TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası ortak düzenledikleri basın toplantılarında, sudaki sülfat, sodyum ve klorür oranlarının sınırların üzerinde olduğunu, sertlik değerlerinin çok yüksek çıktığını açıklamıştı. Eski ATO Başkanı Önder Okay, suyun, hipertansiyona neden olacağını, ciltte, sindirim ve sinir sistemlerinde tahribata yol açacağını söylemişti.
ANKARA Milliyet
Uzmanlar tarafından içilemez denilen Kızılırmak suyunu Ankaralıların şebeke suyuna veren Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, 21 gündür Ankara Kızılırmak suyunu içiyor. Hiçbir ishal vakası görülmedi, afiyet olsun dedi
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, tartışmalı Kızılırmak suyunun 21 gündür belli oranlarda kent şebekesine verildiğini belirterek, Kimse farkına varmadı. Bu sürede ishal vakası görülmedi. Bazı kişilerin oyunlarını bozduk, yaygaraların ideolojik olduğu ortaya çıktı dedi.
Gökçek, düzenlediği basın toplantısında, 21 gündür Ankara, Kızılırmak suyunu içiyor. Lezzetinde farklılık hissetmediniz. Afiyet olsun diyorum. Hayırlı uğurlu olmasını Cenab-ı Allahtan diliyorum diye konuştu.
Özür dilerim
Suyun kente verilmesinin ardından bazı sivil toplum örgütleri ve siyasetçilerin ishal salgınıyla ilgili ajitasyon yapacağı yönündeki duyumlar nedeniyle açıklamayı geciktirdiğini savunarak şöyle konuştu:
Böyle bir yola başvurduğum için halkımdan özür dilerim. Farkındaysanız bu sürede ishal vakası görülmedi. Koparılan yaygaraların ideolojik olduğu ortaya çıktı. Şimdi bunu Çernobile benzeterek, etkisi ancak 1.5 ay sonra görülür diyenler de çıkabilir. Derse de desin. Bir başkanın kendi halkına sağlıksız su vermesi için hain olması gerekir.
Gökçek, resmi açılışın önümüzdeki günlerde İvedik Arıtma Tesisinde düzenlenen törenle yapılacağını bildirerek, Kesikköprüden günde 750 bin metreküp su getireceğiz. Başka yerde olsa adamın heykelini dikerler dedi. Kızılırmak suyundaki tek sorunun sülfat olduğunu yineleyen Gökçek, Kızılırmaktaki sülfat oranı 310-330 arasında değişiyor. Kente verdiğimiz suda bu oran 60-70 civarında. 250yi hiçbir zaman geçirmeyeceğiz, ondan kimsenin endişesi olmasın diye konuştu.
Uzmanlar neden karşı çıkıyor?
Gökçekin 21 gün boyunca kent şebekesine verdiğini gizlediği Kızılırmak suyu, uzmanlarca ikinci sınıf kalitede ve içilemez nitelikte olduğu için tehlikeli bulunmuştu. Ankara Tabip Odası (ATO), TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası ortak düzenledikleri basın toplantılarında, sudaki sülfat, sodyum ve klorür oranlarının sınırların üzerinde olduğunu, sertlik değerlerinin çok yüksek çıktığını açıklamıştı. Eski ATO Başkanı Önder Okay, suyun, hipertansiyona neden olacağını, ciltte, sindirim ve sinir sistemlerinde tahribata yol açacağını söylemişti.
sleeping with the earth my dying bride
bu adam ve ankara halkı hayret sınırlarımı zorluyo açıkçası... nası hala bunu seçebilip başkan yapıyolar ve evet cidden deney faresi olmuşlar. bişi olsaydı acaba açıklaması sadece özür dilemek mi olacaktı?
Ne hissettiysem, ne bildiysem
Hasta ve yorgunum tek başımayım.Orada olabilir misin, çünkü seni bekleyen kişiyim ben.
Yoksa sen de mi affedilmeyensin???
Hasta ve yorgunum tek başımayım.Orada olabilir misin, çünkü seni bekleyen kişiyim ben.
Yoksa sen de mi affedilmeyensin???