V / V for Vendetta (2006)
V / V for Vendetta (2006)
ben pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim ama bir başlık açmakta yarar vardır.
kimse yazmamış yahu ..enazından natalie portman ve hugo weaving'in oyunculuklarını görmek adına(çünkü Avrupa'da oldukça sevildi ve beğenildi) seyredlebilir bana göre..zaten uzun film ve sıkmıyor..yani 90 dakika olup da "hani bunun uzamış versiyonu" diye tırım tırım aramaktansa uzun ve çizgiroman uyarlaması filme hayır demem hiçbir zaman..çizgiroman konusunun üstüne(zaten 5 veya 6 sayıydı hatırladığım..sonra devam ettirmediler[yan proje gibi hissetmiş olabilirler]) gitmeleri,oldukça beklenen ama yine de şaşırtan sonu ve en başta da söylediğim gibi oyuncu performansları filme baya yüksek puanlar verdirdi..(örneğin imdb=>8.2[42,915 votes])..bence aklınızda kalması gereken ve izlemenizi şiddetle(yine) tavsiye ettiğim filmlerden...zaten sin city,fantastic four,batman begins ve spidey serilerini sevdiyseniz bundan da enazından hoşlanacağınızı garanti edebilirim..
"Eğer cennete o vakit istenmemişsem (doğum), ısrar etmeyeceğim.."
öncelikle film beni hiç şaşırtmadı.hatta yeni birşey bulduğumu da söyleyemem.film bittikten sonra aklımda üç film canlandı.birincisi doğal olarak matrix.V nin tarzı, kıyafetleri,renkler vs vs hep Matrixvari.sanki seçilmiş biri gibi duruyor.ikinci olarak Leon geldi aklıma.natalie nin etkisi büyük hele V de ona hem kızı hemde bir aşık gibi yaklaşması cuk oturmuş.son olarak filmin son sahnesindeki parlemento binasının havaya uçurulmasıyla Fight club canlandı bir an.
filmin belkide en önemli özalliklerinden birisi ,bir süper kahramanın o anda başı dertte olan birini kurtarmak yerine genel bir sorun üzerine karşı savaşmasıdır.herkesi ilgilendiren yavaş yavaş sürüleşmiş toplumların altından kalkması için gereken son domino taşı konumunda olan bir kahraman.
ben ilk izleyişimden bir zevk alamadım.belki bir daha seyretmeliyim.ama bir filmi seyrettikten sonraki o ''vay be ne filmmiş'' cümlesi hiç aklıma gelmedi.
filmin belkide en önemli özalliklerinden birisi ,bir süper kahramanın o anda başı dertte olan birini kurtarmak yerine genel bir sorun üzerine karşı savaşmasıdır.herkesi ilgilendiren yavaş yavaş sürüleşmiş toplumların altından kalkması için gereken son domino taşı konumunda olan bir kahraman.
ben ilk izleyişimden bir zevk alamadım.belki bir daha seyretmeliyim.ama bir filmi seyrettikten sonraki o ''vay be ne filmmiş'' cümlesi hiç aklıma gelmedi.
zaten dedim ya üstte de(yani demiş olmam lazım ) pek de şaşkına çeviren bi film değil..tıpkı çizgiromanlarını okuyanlar için spidey 2 nin sonunun pek de şaşırtmaması gibi..atraksiyonların matrix'e benzemesi haliyle ve hatta zaten doğal..çünkü zaten hugo weaving var(mr. smith)..ayrıca Wachowski kardeşlerin de(matrix gibi) senaryoda parmakları var..bence bunlar filmin yeterince matrix'e benzemesinin sebepleri(haklı olarak) olabilir..leon nası geldi aklına bilmiyorum (bence git bidaha izle özlemişsin ) ama belki natalie'nin kısacık saçlarından çağrışım yapmış olabilir..ve üçüncüsü de herzaman bi hero sadece bi kişiyi kurtaracak diye birşeyden söz edilemez ki zaten..hem bu çizgiroman biraz da politikti ve bence karakter de cuk diye oturmuş(geçmişinin de büyük etkisi var tabii[deneyler,yanmalar falan filan])..yuine de eleştirilerinin sonuncusuna hak verebilirim sadece diğerleri açıklanabilir nedenler..
"Eğer cennete o vakit istenmemişsem (doğum), ısrar etmeyeceğim.."
baştan sona kadar hayranlıkla izledim ben... hatta filmden sonra çizgi romanını alacaktım ki kitabın arkasındaki etiket beni vazgeçirdi V nin kıyafeti ve bıçak atışları etkileyiciydi..
ve kimse, benden önce hiç kimse anlamamıştı bu yaşam günlerinin hangi sağır,çaresiz ölümlerden yapılmış olduğunu...
amerikan sinema endüstrisinin çizgi roman uyarlamalarından biri daha..
sistem karşıtı maskeli faşist v , anarşizmin sadece yıkıcı değil aynı zamanda yeni fikirler , yeni oluşumlar yaratılmasında da gerekli olduğunu düşünen bir karakter görünümünde filmde..çoğu kişiye antipatik gelse de aslında bir kahramandır bu adam.
remember remember the fifth of november..
sistem karşıtı maskeli faşist v , anarşizmin sadece yıkıcı değil aynı zamanda yeni fikirler , yeni oluşumlar yaratılmasında da gerekli olduğunu düşünen bir karakter görünümünde filmde..çoğu kişiye antipatik gelse de aslında bir kahramandır bu adam.
remember remember the fifth of november..
-
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1135
- Kayıt: 15 Ağu 2006 00:00
- Konum: Tarsus/Mersin
Valla bu filmde V'nin maskesinin hiç açılmaması beni çok etkiledi. "Önemli olan kişiler değil fikirlerdir" mesajı filmin başından beri yavaş yavaş verio zaten. Sonunda herkesin V olması ile doruk yapıo bu. Matrix'le tezat ve çok belirleyici bi unsur bence bu. Ben filmi kesinlikle beğendim...
Everything under the sun is in tune, but the sun is eclipsed by the moon.
V:bu maskenin altında bir yüz var...shidow yazdı: "Önemli olan kişiler değil fikirlerdir" mesajı filmin başından beri yavaş yavaş verio zaten.
ancak benim değil.
ne altındaki kaslardan daha "ben"dir o yüz...
ne de altındaki kemiklerden.
bu maskenin altında
etten daha fazlası var.
bu maskenin altında
bir fikir var bay cridie !
ve fikirler kursun gecirmez!..
-tanrı yağmurdadır(incil)
-vi veri veniversum vivus vici (gerçeğin gücüyle ben, sağken kainatı fethettim*FAUST)
-dans etmeden yapılan devrim,devrim değildir..(ertesinde dans edemediğim devrim, devrim değildir ki)emma goldman
film anarşist bir şiir senfonisi dinletir insana bu yüzden defalarca izlenebilir.
çizgi romanın önsözünde '' bu eser tv'de haberler başladığında kanal değiştirmeyenler içindir''der yazarı alan moore.
izledigim en iyi filmlerden diyebilirim.gerek senaryo olsun gerek te oyunculuklar olsun çok orjinal bi hava katmis filme.
Ayrica kollarimda 9 tane dövme var ama "ya V dövmesi yaptirsammi acaba" diye düsündüm.Ama çok amelevari ve özenti kaçar diye vazgeçtim : )
Ayrica kollarimda 9 tane dövme var ama "ya V dövmesi yaptirsammi acaba" diye düsündüm.Ama çok amelevari ve özenti kaçar diye vazgeçtim : )
Boşlukta kemiklerin kanattığı karanlık; Sürekli geceye bölünen saatlerin asıldığı yer. Kıyı boyunca çalınan sabah:Esrik tin.Sehpada unuttum başımı, us yitik..
- VeNuSgRaCe
- Üye
- Mesajlar: 157
- Kayıt: 09 Eyl 2005 00:00
- Konum: Los Angeles, CA
hayatımda inanılmaz etkisi olan filmlerdendir. sinemada ilk izlediğimde nutkum tutulmuştu. o kadar çok simge, o kadar çok dokundurma vardı ki.. 2inci izleyişimde neredeyse bir defterle girecektim sinema salonuna. daha sonra, senaryodan uyarlanmış kitabını edindim. uzun süre çizgi romanlarını okumuş biri olarak. V gibi alışılmışın dışında bir "kahramanın" beyaz perdede olması inanılmaz bir olaydı benim için. oyuncu seçimi tek kelimeyle muhteşem. Natalie Portman zaten dönemin en sıkı oyuncularından, Hugo Weaving de çok ses getirmiş yapımlarda rol aldıktan sonra bence ilk kez kendini kanıtlamış oldu V karakteriyle.
aiether'in replikleri cidden benim de en sevdiklerimdendir. Wachowski'lerin devrim inancının filme yansımamasını hiç beklememiştim zaten. Ayrıca Shakespeare anekdotlarını da Hugo Weaving kadar süper dile getiren de çok az kişi vardır sanırım..
aiether'in replikleri cidden benim de en sevdiklerimdendir. Wachowski'lerin devrim inancının filme yansımamasını hiç beklememiştim zaten. Ayrıca Shakespeare anekdotlarını da Hugo Weaving kadar süper dile getiren de çok az kişi vardır sanırım..
- VeNuSgRaCe
- Üye
- Mesajlar: 157
- Kayıt: 09 Eyl 2005 00:00
- Konum: Los Angeles, CA
hayatımda inanılmaz etkisi olan filmlerdendir. sinemada ilk izlediğimde nutkum tutulmuştu. o kadar çok simge, o kadar çok dokundurma vardı ki.. 2inci izleyişimde neredeyse bir defterle girecektim sinema salonuna. daha sonra, senaryodan uyarlanmış kitabını edindim. uzun süre çizgi romanlarını okumuş biri olarak. V gibi alışılmışın dışında bir "kahramanın" beyaz perdede olması inanılmaz bir olaydı benim için. oyuncu seçimi tek kelimeyle muhteşem. Natalie Portman zaten dönemin en sıkı oyuncularından, Hugo Weaving de çok ses getirmiş yapımlarda rol aldıktan sonra bence ilk kez kendini kanıtlamış oldu V karakteriyle.
aiether'in replikleri cidden benim de en sevdiklerimdendir. Wachowski'lerin devrim inancının filme yansımamasını hiç beklememiştim zaten. Ayrıca Shakespeare anekdotlarını da Hugo Weaving kadar süper dile getiren de çok az kişi vardır sanırım..
aiether'in replikleri cidden benim de en sevdiklerimdendir. Wachowski'lerin devrim inancının filme yansımamasını hiç beklememiştim zaten. Ayrıca Shakespeare anekdotlarını da Hugo Weaving kadar süper dile getiren de çok az kişi vardır sanırım..
şu filmi bi tek ben sevemedim heralde diye düşünürken yalnız olmadığımı gördüm mutluyum
neden bu kadar çok sevildiğini de anlamış değilim açıkçası...
neden bu kadar çok sevildiğini de anlamış değilim açıkçası...
Ne hissettiysem, ne bildiysem
Hasta ve yorgunum tek başımayım.Orada olabilir misin, çünkü seni bekleyen kişiyim ben.
Yoksa sen de mi affedilmeyensin???
Hasta ve yorgunum tek başımayım.Orada olabilir misin, çünkü seni bekleyen kişiyim ben.
Yoksa sen de mi affedilmeyensin???
- VeNuSgRaCe
- Üye
- Mesajlar: 157
- Kayıt: 09 Eyl 2005 00:00
- Konum: Los Angeles, CA
ben en basitinden bu filmde şu anki Türkiye'yi görüyorum diyebilirim. Bildiğiniz gibi geleceğin İngiltere'sinde geçiyor film. Faşist dinciler tarafından kandırılmış halk, son çare olarak onlara sarılmış. Başka dinlere, başka düşüncelere, başka cinsiyetlere tahammül sıfır. "Başka" olan herkes susturuluyor. Sanat yasak. Farklı renkten olan her şey ve herkes din adı altında, başlarına siyah poşetler giydirilip gece evlerinden alınıyor ve sonuç malum.
Biz böyle bir dönem yaşamadık mı? Ve şu anda içinde bulunduğumuz dönem bundan da kötü... V For Vendetta, sembolleri dışında, direk bakıldığında bir devrim filmi bence.
Tabii sevmeyedebilirsiniz canım, ben bayılıyorum şahsen
Biz böyle bir dönem yaşamadık mı? Ve şu anda içinde bulunduğumuz dönem bundan da kötü... V For Vendetta, sembolleri dışında, direk bakıldığında bir devrim filmi bence.
Düşünceler yüzünden insanların cezalandırılamayacağını ve bir insan ölse bile onun düşüncelerinin asla yok edilemeyeceğini empoze ediyor senaryo baştan sona...pudding yazdı: sistem karşıtı maskeli faşist v , anarşizmin sadece yıkıcı değil aynı zamanda yeni fikirler , yeni oluşumlar yaratılmasında da gerekli olduğunu düşünen bir karakter görünümünde filmde..çoğu kişiye antipatik gelse de aslında bir kahramandır bu adam.
Tabii sevmeyedebilirsiniz canım, ben bayılıyorum şahsen
requiem for a dream i sevdim, çok da iyi buldum ve bi kaç kere izledim. en azından ne biliim daha gerçekçi bişiler var onda, hergün yüzlercesinin yaşadığını çok açık bi şekilde sermiş gözler önüne. ama vendetta ne biliim ya bana bu tarz şeyler çok cazip ya da yaratıcı gelmiyo. belki dialoglar açısından iyi olabilir dicem ama yok ona da dilim varmıyo açıkçası.
Ne hissettiysem, ne bildiysem
Hasta ve yorgunum tek başımayım.Orada olabilir misin, çünkü seni bekleyen kişiyim ben.
Yoksa sen de mi affedilmeyensin???
Hasta ve yorgunum tek başımayım.Orada olabilir misin, çünkü seni bekleyen kişiyim ben.
Yoksa sen de mi affedilmeyensin???
venusgrace'e katılıyorumVeNuSgRaCe yazdı:hayatımda inanılmaz etkisi olan filmlerdendir. sinemada ilk izlediğimde nutkum tutulmuştu. o kadar çok simge, o kadar çok dokundurma vardı ki.. 2inci izleyişimde neredeyse bir defterle girecektim sinema salonuna. daha sonra, senaryodan uyarlanmış kitabını edindim. uzun süre çizgi romanlarını okumuş biri olarak. V gibi alışılmışın dışında bir "kahramanın" beyaz perdede olması inanılmaz bir olaydı benim için. oyuncu seçimi tek kelimeyle muhteşem. Natalie Portman zaten dönemin en sıkı oyuncularından, Hugo Weaving de çok ses getirmiş yapımlarda rol aldıktan sonra bence ilk kez kendini kanıtlamış oldu V karakteriyle.
aiether'in replikleri cidden benim de en sevdiklerimdendir. Wachowski'lerin devrim inancının filme yansımamasını hiç beklememiştim zaten. Ayrıca Shakespeare anekdotlarını da Hugo Weaving kadar süper dile getiren de çok az kişi vardır sanırım..