En İyi Finale Sahip Film

Sinema filmleri, yönetmenler, oyuncular...
Kullanıcı avatarı
vaga_bond
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1333
Kayıt: 21 Nis 2005 00:00
Konum: istanbul

Mesaj gönderen vaga_bond »

GiMLiStorM yazdı:
vaga_bond yazdı:Eternal Sunshine of the Spotless Mind ında sonu çok güzeldi
ama yok herşeyi çok güzeldi o filmin :cry:
şöle +999...999 yaziim vaga'ya :010 üstelik guguk kuşu'nun sonunuda çok beenmiştim ben...
benim dilimede kate winslet in filmin başında söylediği şarkı takılmıştı uzun süre :) oo my darling ooo my darling oo my darling clamentine :)
Ne hissettiysem, ne bildiysem
Hasta ve yorgunum tek başımayım.Orada olabilir misin, çünkü seni bekleyen kişiyim ben.
Yoksa sen de mi affedilmeyensin???

Kullanıcı avatarı
GiMLiStorM
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 497
Kayıt: 02 Nis 2005 00:00

Mesaj gönderen GiMLiStorM »

bu arada nası olduda unuttum bilmiorum ama Fight Club'ın sonuda süperdi yaa :010
Even the smallest person can change the course of the future...

Kullanıcı avatarı
demakrotive
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 573
Kayıt: 16 Oca 2005 01:00
Konum: Ankara - Balıkesir

Mesaj gönderen demakrotive »

the prestige..
şıp şıp şıp şıp şıp şıp... (damlaya,damlaya damlaya damlaya damlaya..) okyanus oldum dum dum dum dum dum tak dum ta tak..

Kullanıcı avatarı
Vampiria
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1061
Kayıt: 24 Şub 2006 01:00

Mesaj gönderen Vampiria »

otoyol 60
Ben Kendi Kalbimin Vampiriyim Hiç Bitmeyen Kahkahaları Yüzünden Ayıplanan Gülmeyi Unutmuş Büyük Lanetlilerden Biri...

Kullanıcı avatarı
doacan
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 665
Kayıt: 08 Eki 2006 00:00
Konum: İST
İletişim:

Mesaj gönderen doacan »

akıl oyunları olabilir belki bi ihtimal

Kullanıcı avatarı
bloodyMary
Üye
Üye
Mesajlar: 54
Kayıt: 12 Oca 2007 01:00
İletişim:

Mesaj gönderen bloodyMary »

aklıma gelen ilk film kesinlikle "HAİR" insan snnda gülsemi ağlasamı bilemiyo iki duyguyu aynı anda yaşıo bencee günümüzde barış ve özgürlüğün anlamlarını unutmuşken hatırlamamızı sağlayacak bi film hayatımda gördüğüm ve görebilceğim en gzl film......
_____riot girl_____ BARIŞAROCK---müzikal isyan

Kullanıcı avatarı
doacan
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 665
Kayıt: 08 Eki 2006 00:00
Konum: İST
İletişim:

Mesaj gönderen doacan »

life is beatiful

Kullanıcı avatarı
MuHoS
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 859
Kayıt: 20 Oca 2006 01:00
Konum: İstanbulls
İletişim:

Mesaj gönderen MuHoS »

6.hiss bende yeri çok ayrıdırr sinemada izlemiştik arkadaşlaa bu yer göstericininn bizden para beklioduu bizdede şansaa bozuk oara yoktu :-D adam suratını asarak giderkenn aslında bruce wills ölü dediii tabi başta anlamadık ama sorrra brz izlediktenn soraa filmi allah kahretsin dedik bi milyondan kaçarkenn neye malll olduuuu :-D :-D
Nerden Bilirdim HaYatın Önce SınAv Yapıp SoNra Ders Verdiğni...

Kullanıcı avatarı
vehayat
Üye
Üye
Mesajlar: 176
Kayıt: 12 Ara 2005 01:00
Konum: istanbul

Mesaj gönderen vehayat »

das experiment
"zaman geçer büyürüz sertleþir dünya"

Kullanıcı avatarı
mavisakal_kan
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 707
Kayıt: 25 Şub 2004 01:00
Konum: krynn
İletişim:

Mesaj gönderen mavisakal_kan »

halka'ın sonu beni çok etkilemişti (biz kurtulduk peki ya bu filmi izleyenelr) diip bizede gönderme yapmaları
Benim için dua et!.. çünkü ben lanetlenmiş bir ruhum..daha önce lanetlenmemiş bir ruh!!

Kullanıcı avatarı
yemenja
Üye
Üye
Mesajlar: 110
Kayıt: 30 Oca 2007 01:00
Konum: istanbul

Mesaj gönderen yemenja »

lotr

Kullanıcı avatarı
Edmond
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1617
Kayıt: 01 Nis 2006 00:00

Mesaj gönderen Edmond »

olağan şüpheliler

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

Gus Van Sant ın Fil adlı filminin sonu çok acayipti. film uzun süre çok sıkıcı bir biçimde ilerliyor. bir okulda öğrencilerin yaşadığı gayet sıkıcı bir gün ve hiç beklenmedik bir biçimde günün katliamla sona ermesi.
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Kullanıcı avatarı
trabrock
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1083
Kayıt: 08 Nis 2005 00:00

Mesaj gönderen trabrock »

Edmond yazdı:olağan şüpheliler
:015

Kullanıcı avatarı
loserhaswon
Üye
Üye
Mesajlar: 73
Kayıt: 25 Mar 2007 01:00
Konum: hebe lübe gezegeni
İletişim:

Mesaj gönderen loserhaswon »

1) fight club

2)lost highway..
Camdan bulutların altında duruyorum Yağmur yağarsa ölebilirim..

Kullanıcı avatarı
misa
Üye
Üye
Mesajlar: 215
Kayıt: 26 Kas 2006 01:00

Mesaj gönderen misa »

ilizyonist........
Önce çizene kadar öleceksin sonra ölene kadar çizeceksin... #buvons mon ami #

Kullanıcı avatarı
yemenja
Üye
Üye
Mesajlar: 110
Kayıt: 30 Oca 2007 01:00
Konum: istanbul

Mesaj gönderen yemenja »

lotr ve poc(beklenio ) :006 :oops:

Kullanıcı avatarı
DeatH_LetterS
Üye
Üye
Mesajlar: 82
Kayıt: 14 Mar 2007 01:00
Konum: iStaNbuL..HayaLLerimin şeHr-i...
İletişim:

Mesaj gönderen DeatH_LetterS »

kasımda aşk başkadır :oops: :(
KaybettiM ßuqün keNdimi hüKümSüzdüR..!

dead_or_alive
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1135
Kayıt: 15 Ağu 2006 00:00
Konum: Tarsus/Mersin

Mesaj gönderen dead_or_alive »

loserhaswon yazdı:1) fight club

2)lost highway..
kayıp otoban..adam aslında hücresinden hiç çıkmamıştı dimi ?? ben galiba anlamadım anlayanlara soruyorumm..
bi özet geçseniz..=)

Kullanıcı avatarı
DeatH_LetterS
Üye
Üye
Mesajlar: 82
Kayıt: 14 Mar 2007 01:00
Konum: iStaNbuL..HayaLLerimin şeHr-i...
İletişim:

Mesaj gönderen DeatH_LetterS »

dead_or_alive yazdı:
loserhaswon yazdı:1) fight club

2)lost highway..
kayıp otoban..adam aslında hücresinden hiç çıkmamıştı dimi ?? ben galiba anlamadım anlayanlara soruyorumm..
bi özet geçseniz..=)
katılıyorum bende anlamadım çünkü özett istioss :006
KaybettiM ßuqün keNdimi hüKümSüzdüR..!

Kullanıcı avatarı
issirganotununissirmiyani
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1106
Kayıt: 01 Haz 2005 00:00
Konum: nereye

Mesaj gönderen issirganotununissirmiyani »

kelebek etkisi
issirganotununissirmiyani ''değişim başladı anı yaşa'' vodafone gibi oldu behh

Kullanıcı avatarı
loserhaswon
Üye
Üye
Mesajlar: 73
Kayıt: 25 Mar 2007 01:00
Konum: hebe lübe gezegeni
İletişim:

Mesaj gönderen loserhaswon »

evet öyleydi ben de 6. izleyişimde anlayabildim o filmi açıkçası...o da arkadaşarla beyin fırtınası yaparak oldu:)bi daha izleyeyim dedim ama 2 cd yi takmadan çıkardım filmi..kusmak üzereydim artık açıkçası ama gerçekten yorucu bir filmm..
Camdan bulutların altında duruyorum Yağmur yağarsa ölebilirim..

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

bence kayıp otoban zaten kafa karıştırmak için yapılmış bir film. sıradan bir film olmadığı için ne anlatmak istedi aslında bu adam nerdeydi kimdi diye fazla kafa yormadım. rüya gibi bir kurgusu vardı ve sinemada herşeyin anlaşılmasına gerek yok. benim naçizane fikrim.
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Kullanıcı avatarı
loserhaswon
Üye
Üye
Mesajlar: 73
Kayıt: 25 Mar 2007 01:00
Konum: hebe lübe gezegeni
İletişim:

Mesaj gönderen loserhaswon »

houseofholy yazdı:bence kayıp otoban zaten kafa karıştırmak için yapılmış bir film. sıradan bir film olmadığı için ne anlatmak istedi aslında bu adam nerdeydi kimdi diye fazla kafa yormadım. rüya gibi bir kurgusu vardı ve sinemada herşeyin anlaşılmasına gerek yok. benim naçizane fikrim.
david lynch`in bütün filmeli öyle sanırım..mulholland drive`ı da ikiz tepeler`i de anlayamamıştım ilk başta..bu adam ya deli bizle dalga geçiyo..ya da dahi ama yine bizle dalga geçiyor:))
Camdan bulutların altında duruyorum Yağmur yağarsa ölebilirim..

dead_or_alive
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1135
Kayıt: 15 Ağu 2006 00:00
Konum: Tarsus/Mersin

Mesaj gönderen dead_or_alive »

houseofholy yazdı:bence kayıp otoban zaten kafa karıştırmak için yapılmış bir film. sıradan bir film olmadığı için ne anlatmak istedi aslında bu adam nerdeydi kimdi diye fazla kafa yormadım. rüya gibi bir kurgusu vardı ve sinemada herşeyin anlaşılmasına gerek yok. benim naçizane fikrim.
büyük bi ihtimalle yanılıyorsun..aynı şeyi mulholland çıkmazı nı izledikten sonra ben de söyledim ama sonra filmi tamamen anladım.david lynch filmlerinde filmin ilk 10 dakikası aslında filmin sonu, filmin sonları asllında filmin başı ve filmin ortaları ise bölük bölük farklı zamanlarda yaşanan olaylar..

"David Lynch filmlerinde hiç bir şey göründüğü gibi değildir." : )

bazılarına göreyse david lynch_=bir deli kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış..bana Mulholland Dr. nin mantığını açıklayan kişi, Lost Highway i izlemeden önce bana aynen şunları zöyledi .'Bunu çözmek daha kolay, hiç de karışık değil.' şimdi gelsin o kişi , ve bana kayıp otoban ın mantıını da anlatsın..
Bnde kayıp otoban da da izleyicinin kaçırdıı yerler var ve kurgu çok güzel..

şimdi Kayıp otoban la ilgili açıklamak istediim o kadar çok şey varki..: )

Ana karakterimiz fred, aslen başarılı bir müzisyendir ama ruhani dengesini korumakta ve evlilik kurumunu sürdürmekte bocalayan bilinçaltı zengin ve haddinden fazla içine kapanık bir arkadaştır. tüm bu kaotik dünyasına neden sonra karısının onu aldattığına/aldatacağına dair bir paranoya da eklenir ve adamımızın içsel serüveni başlamış olur. sonundan beş saniyeyi en başa montajlayarak -dick laurent is dead- izleyicisini kurnazca manipule eden ve daha en başından aklını bulandıran lynch'in aslında tek göstermek istediği obsesif ve kişilik bölünmesi yaşayan bir adamın karısını öldürme ve akabinde bunun üzerine düşünme sürecidir. belki de bir çözüm arama uğraşında olan izleyici kitlesinin en çok ayrıldığı nokta olan mystery man'imiz ise bana kalırsa filmde tanrı ya da ona eşdeğer bir omnipotent güç rolünden başka bir şey değildir. istediği yerlerde ortaya çıkabilmesi, elinde tuttuğu kamerayla tanrının gözü hesabı karakterleri izlemesi ve aynı anda birden fazla yerde bulunabilmesi hep tanrı'nın işgüzarlığıdır çünkü. bu bakımdan ondan korkmamamız gerekir, o ne diyorsa doğrudur. filmin sonunda fred'e alice diye birinin olmadığını söyleyip onu gerçeğe aydırması gibi. hatta kaşları olmayan (ki bu da çok tanrısal bir imaj) bu adamımız bazı bazı rene'yle yer bile değiştirebilmektedir. mümkündür. fred'in yatakta rene'yle seviştikten sonra yanıbaşında belirivermesi ve hatta filmin bir sahnesinde rene'nin kaşlarını temizlemesi gibi. burdan yola çıkarak, fred'in aklında karısının olduğu çoğu zaman tanrı'yı hatırlamasının, işlediği/işleyeceği cinayetten duyduğu vicdani/dini ızdırabı simgelediğini söyleyebiliriz, ya da ben söyleyebilirim. tabi burda tanrı figürünün hinliği de devreye girmekte. kötülüğün ve bilinçaltının en karanlık noktalarını temsil eden dick laurant'ın ölümünde ona yardım eden mystery man, aynı zamanda çirkin ve güvenilmez suratıyla dick'in yani kötülüğün de arkadaşı olabiliyor. 20. y.y. sanatına hükmeden muğlaklık ve güvenilmezlik anlayışına anlaşılan lynch tanrı'yı da karıştırıp "neremiz doğru ki?" gibi bir şey söylemeye çalışmış. şimdi gelelim tekrar öyküye. karısını nasıl olduğunu bile anlamadığı bir trans anında öldürüveren fred hücresinde ölümü bekleyedururken baş ağrıları da hat safhaya çıkar. filmin başında rene'nin dedektiflere söylediği gibi fred kameralardan nefret etmektedir. çünkü net ve yüzde yüz gerçek görüntüleri sevmez. geçmişi işine geldiği gibi kurgulayıp öyle hatırlamayı yeğler ki buradan izleyicinin filmi izledikten sonra işine geldiği gibi kafasında kurgulayıp kendi senaryosunu oluşturmasına da izin verdiğini açıklar bir nevi lynch. neyse.. kafasında dönenler şişip kafatasını çatlatacak safhaya geldiğinde fred polymorph olup pete diye kendisinin tam zıttı bir tamirci çırağına dönüşüverir ve hapishaneden şartlı tahliyeyle çıktığını kurgular. izlenmek teması bu sefer mystery man ile değil de sürekli onu takip eden iki polis tarafından gerçekleştirilir bir süre. fred pete halinden memnundur, hatta gerçek yaşamını hatırlatacak öğelere (radyodaki caz parçası) katlanamaz bile. pete iktidarsız değildir, pete işi ve çevresi gereği içine kapanık değildir, daha basit ama daha düz ve huzurlu bir yaşamı vardır. fred'in belki de olmak istediğidir. ama karısına olan obsesyonu fred'i pete'nin vücudunda da rahat bırakmaz. alice ismiyle resurrect olup femme fatal rolünde çıkagelir kadın karşısına ve ilişkileri başlar. esas hayatında aldatılan erkek hissine sahip olan fred bu sefer de taraf değiştirip araya giren erkek rolünde takılır ve o hissi de dibine kadar yaşar. çöldeki sahnede -ki çöl havada karada bilinçaltını simgeleyen bariz bir metafordur- görüldüğü üzere karısına pete'nin vücuduyla da olsa sahip olmak istediğini görürüz fred'in, çünkü tek amacı budur. ama hem seksist bir bakış açısıyla hem de karısını öldürmüş olduğu için bu imkansızdır artık, rene rest çekerek gözden kayboluverir. nihayetinde ölmüş karısına olan aşkı fred'i kafasında da olsa bir cinayete kadar götürür ve tüm korkularının kaynağı olan güçlü sapık dick laurent'i tanrı'nın (mystery man) yardımıyla öldürerek kendi hesaplaşmasında bir nevi beraat eder. sonra da malum son sahnede polislerden kaçarken gerçek zamanda elektrikli sandalyede idama çarptırılır.(boundless72

Cevapla