The Doors
The Doors
dünyaca ünlü saykodelik amcalar,jim morrison babamızın(lizard king) ruhu şad olsun bu dizesiyle doors'un temelleri atılmış "bir rock grubu kurmak istiyorum, ismi de doors olacak. bilinenle bilinmeyen arasındaki kapı ve ben bu kapı olmak istiyorum" demiş rahmetli the end,riders on the storm,people are strange,light my fire,break on through,strange days,la woman,five to one,alabama song(cover),waiting for the sun en bilinen şarkılarıdır..
En son ollie tarafından 12 Kas 2004 16:24 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
5 Mayıs 2004 — mor ve ötesi’nin son albümünü;
"Yeni Dünya’ya yalan yanlış bir cevap, üsturuplu ama yersiz kaos, samimiyetsiz isyan,
karşılığını amaçsızca arayan ezik bir çığlık" ifadeleriyle tanımlayabiliriz.
"Yeni Dünya’ya yalan yanlış bir cevap, üsturuplu ama yersiz kaos, samimiyetsiz isyan,
karşılığını amaçsızca arayan ezik bir çığlık" ifadeleriyle tanımlayabiliriz.
abi kafa dumanlıykan süper dinlenen bir gruptur The Doors.Gerek Jim Morrison ın şarkı sözleri olsun.gerek kişiliği olsun ayrı bir araştırma konusu
Boşlukta kemiklerin kanattığı karanlık; Sürekli geceye bölünen saatlerin asıldığı yer. Kıyı boyunca çalınan sabah:Esrik tin.Sehpada unuttum başımı, us yitik..
rolling stones uçmak isteyenlerin müziğini yapar.doors ise çoktan uçmuş olanların müziğini yapar die bir tanım görmüştüm çokta haksız sayılmazlar..
5 Mayıs 2004 — mor ve ötesi’nin son albümünü;
"Yeni Dünya’ya yalan yanlış bir cevap, üsturuplu ama yersiz kaos, samimiyetsiz isyan,
karşılığını amaçsızca arayan ezik bir çığlık" ifadeleriyle tanımlayabiliriz.
"Yeni Dünya’ya yalan yanlış bir cevap, üsturuplu ama yersiz kaos, samimiyetsiz isyan,
karşılığını amaçsızca arayan ezik bir çığlık" ifadeleriyle tanımlayabiliriz.
doğru bi yaklaşımollie yazdı:rolling stones uçmak isteyenlerin müziğini yapar.doors ise çoktan uçmuş olanların müziğini yapar die bir tanım görmüştüm çokta haksız sayılmazlar..
Boşlukta kemiklerin kanattığı karanlık; Sürekli geceye bölünen saatlerin asıldığı yer. Kıyı boyunca çalınan sabah:Esrik tin.Sehpada unuttum başımı, us yitik..
Jim Morison'un öyle muhteşem bi sesi yok ama bu onun iyi bi solist olması için engel teşkil etmio. Manzarek grubu çok taşıyan bi adam bi çok açıdan. Saygı duyduğum bi grup. Love me two times parçasını çok severim.
Bu arada nu 27 sayısı rock tarihi açısından uğursuz bi sayı. Jim Morison, Jimmy Hendrix ve Janis Joplyn 27 yaşında öldüler.. Valla korkmuo değilim bu sayıdan..
Bu arada nu 27 sayısı rock tarihi açısından uğursuz bi sayı. Jim Morison, Jimmy Hendrix ve Janis Joplyn 27 yaşında öldüler.. Valla korkmuo değilim bu sayıdan..
Everything under the sun is in tune, but the sun is eclipsed by the moon.
Waay hoca ne işgrungy yazdı:demek ki sen flowing minds - take it as it comes, light my fire ve nicelerini dinlememissin.. cok yazik.
Ulan Dream Theater coverlayın en sağlamından ama.
Ne istersen veririm
Arkalı önlü yani
Boşlukta kemiklerin kanattığı karanlık; Sürekli geceye bölünen saatlerin asıldığı yer. Kıyı boyunca çalınan sabah:Esrik tin.Sehpada unuttum başımı, us yitik..
- lamskywalker
- Üye
- Mesajlar: 21
- Kayıt: 17 May 2004 00:00
hayır morrison tanrı değil bence mesih'ti tanrı onu bir amaç için göndermişti misyonunu tamamladı tanrı tekrar onu yanına aldı..
5 Mayıs 2004 — mor ve ötesi’nin son albümünü;
"Yeni Dünya’ya yalan yanlış bir cevap, üsturuplu ama yersiz kaos, samimiyetsiz isyan,
karşılığını amaçsızca arayan ezik bir çığlık" ifadeleriyle tanımlayabiliriz.
"Yeni Dünya’ya yalan yanlış bir cevap, üsturuplu ama yersiz kaos, samimiyetsiz isyan,
karşılığını amaçsızca arayan ezik bir çığlık" ifadeleriyle tanımlayabiliriz.
- lamskywalker
- Üye
- Mesajlar: 21
- Kayıt: 17 May 2004 00:00
tak cd yi dinle o zaman.. 8) baskasindan dinledigim zaman nasil bir izlenim edinirim, bilemem ama.. doors un sarkilarini coverlamak gercekten cok zevkli.lamskywalker yazdı:The doors u The doors tan dinlemeyince ne anlamı kalır diye merak ediyorum.Genç yaşta ölmesine neden oldu belki ama morrison un hayat tarzı na imrenmemek elde diil.O'na göre o bir tanrı, dionysos,yani şarap tanrısı.bence de O bir tanrı.
Jim Morrisan benim ilk gözagrim!! 5 yasinda tanismistim onunla bi gece yagmur yagarken ablam riders on the stormu dinletmisti ve feletlik halimle hayran kalmistim o gündürde hala ayni heycanla dinlerim. Bu adamda bisiler vardi o yazilan siirler o öyküler morissan bambaska bir insandi.
* jim morrison’un ilk anısı şuydu: büyük bir odada, dört beş yetişkin üzerine eğiliyorlar."iri, çarpık suratlar, anlamsız ifadeler, ona uzanan büyük, tombul eller. salakça sesler çıkararak çocuğun ilgisini çekmeye çalışıyorlar. onun dikkati için yarışıyorlar" "gel bana jimmy, gel bana..."
* jim morrison yaşamının en önemli olayının dört yaşındayken başına geldiğini söylemişti. ailesiyle bir arabada ilerlerken santa fe’ye giden otoyolda devrilmiş bir kamyona rastlamışlardı. yaralı ve ölmekte olan pueblo kızılderilileri yolun ortasına saçılmışlardı. araba kaza mahallinden geçip giderken jim ölü kızılderililerden birinin ruhuna girip onu ele geçirdiğini hissetmişti. ancak babası jim’in bütün bunları hayal ettiğini, aslında böyle bir kazanın yaşanmadığını açıkladı.
* jim’in küçük kardeşi andy’nin kronik bademcik iltihabı vardı ve bu nefes almasını zorlaştırıyordu. jim bundan ne zaman rahatsız olsa uyuyan kardeşinin ağzına selofan bandı yapıştırıyordu.
* jim üniversiteye başladıktan sonra andy’e yazdığı mektuplarda kesinlikle kızlardan, arkadaşlarından bahsetmiyor, öyküler anlatıyordu. örneğin; bir keresinde gittiği bir konserde yangın çıkmış, herkes panik içinde dışarı koştururken, o hiç istifini bozmadan sahneye çıkıp oradaki piyanonun başına oturmuş ve bir şarkı söylemeye başlamış. böylece kalabalık sakinleşmişti.
bir başka mektupta da, bir bataklıkta boğulan bir adamı seyredişinin öyküsü ayrıntılarıyla anlatılıyordu.
* jim o kadar tanınmamış kitapları okuyordu ki, ingilizce öğretmeni bu kitapların gerçekten var olup olmadıklarını anlamak için okul kütüphanesinde araştırma yapmak zorunda kalmıştı.
* "soul kitchen" olivia’nın venice beach’deki soul yemek lokantasına adanmıştı. çünkü jim, ilk gençlik yıllarında burada her zaman parasız yemek yiyebiliyordu. jim morrison parayı her zaman küçümser ve asla cüzdan taşımazdı. birileri ona bir yatak bulmamışsa yaşlı kadınların kapılarının önünde ya da hiç tanımadığı insanların kanapelerinde uyurdu.
* ilk albümleri "the doors’u altı günde kaydetmişlerdi.
* jim "light my fire"ı yaptıkları sıralarda bir elvis saplantısı geliştirmişti. ne zaman radyoda bir elvis şarkısı çalsa herkesi susturuyor, sesi sonuna dek açıyor ve radyonun önünde büyülenmiş gibi oturuyordu.
İnsanlar kendilerinden korkuyorlar, kendi gerçeklerinden;kendi duyguları çoğunlukla. İnsanlar aşkın ne kadar harika olduğundan bahsediyorlar, ama bu çok boktan. Aşk can yakar. Duygular rahatsız edicidir. İnsanlar acının şeytani ve tehlikeli olduğunu düşünürler. Eğer hissetmekten korkuyorlarsa nasıl aşkla baş ederler? Acı bizi uyandırmak içindir. İnsanlar acılarını saklamaya çalışırlar. Ama yanlışlar. Acı, radyo gibi yanında taşınacak bir şeydir. Acıyı tattıkça gücü hissedersiniz. Nasıl taşıdığınıza bağlıdır. Bu önemlidir. Acı duygudur. Duygularınız sizin bir parçanızdır. Sizin gerçeğiniz. Eğer onlardan utanır saklarsanız, toplumun kendi gerçeğinizi yok etmesine izin verirsiniz. Acı çekme hakkınız için ayağa kalkmalısınız
JIM MORISSAN
* jim morrison’un ilk anısı şuydu: büyük bir odada, dört beş yetişkin üzerine eğiliyorlar."iri, çarpık suratlar, anlamsız ifadeler, ona uzanan büyük, tombul eller. salakça sesler çıkararak çocuğun ilgisini çekmeye çalışıyorlar. onun dikkati için yarışıyorlar" "gel bana jimmy, gel bana..."
* jim morrison yaşamının en önemli olayının dört yaşındayken başına geldiğini söylemişti. ailesiyle bir arabada ilerlerken santa fe’ye giden otoyolda devrilmiş bir kamyona rastlamışlardı. yaralı ve ölmekte olan pueblo kızılderilileri yolun ortasına saçılmışlardı. araba kaza mahallinden geçip giderken jim ölü kızılderililerden birinin ruhuna girip onu ele geçirdiğini hissetmişti. ancak babası jim’in bütün bunları hayal ettiğini, aslında böyle bir kazanın yaşanmadığını açıkladı.
* jim’in küçük kardeşi andy’nin kronik bademcik iltihabı vardı ve bu nefes almasını zorlaştırıyordu. jim bundan ne zaman rahatsız olsa uyuyan kardeşinin ağzına selofan bandı yapıştırıyordu.
* jim üniversiteye başladıktan sonra andy’e yazdığı mektuplarda kesinlikle kızlardan, arkadaşlarından bahsetmiyor, öyküler anlatıyordu. örneğin; bir keresinde gittiği bir konserde yangın çıkmış, herkes panik içinde dışarı koştururken, o hiç istifini bozmadan sahneye çıkıp oradaki piyanonun başına oturmuş ve bir şarkı söylemeye başlamış. böylece kalabalık sakinleşmişti.
bir başka mektupta da, bir bataklıkta boğulan bir adamı seyredişinin öyküsü ayrıntılarıyla anlatılıyordu.
* jim o kadar tanınmamış kitapları okuyordu ki, ingilizce öğretmeni bu kitapların gerçekten var olup olmadıklarını anlamak için okul kütüphanesinde araştırma yapmak zorunda kalmıştı.
* "soul kitchen" olivia’nın venice beach’deki soul yemek lokantasına adanmıştı. çünkü jim, ilk gençlik yıllarında burada her zaman parasız yemek yiyebiliyordu. jim morrison parayı her zaman küçümser ve asla cüzdan taşımazdı. birileri ona bir yatak bulmamışsa yaşlı kadınların kapılarının önünde ya da hiç tanımadığı insanların kanapelerinde uyurdu.
* ilk albümleri "the doors’u altı günde kaydetmişlerdi.
* jim "light my fire"ı yaptıkları sıralarda bir elvis saplantısı geliştirmişti. ne zaman radyoda bir elvis şarkısı çalsa herkesi susturuyor, sesi sonuna dek açıyor ve radyonun önünde büyülenmiş gibi oturuyordu.
İnsanlar kendilerinden korkuyorlar, kendi gerçeklerinden;kendi duyguları çoğunlukla. İnsanlar aşkın ne kadar harika olduğundan bahsediyorlar, ama bu çok boktan. Aşk can yakar. Duygular rahatsız edicidir. İnsanlar acının şeytani ve tehlikeli olduğunu düşünürler. Eğer hissetmekten korkuyorlarsa nasıl aşkla baş ederler? Acı bizi uyandırmak içindir. İnsanlar acılarını saklamaya çalışırlar. Ama yanlışlar. Acı, radyo gibi yanında taşınacak bir şeydir. Acıyı tattıkça gücü hissedersiniz. Nasıl taşıdığınıza bağlıdır. Bu önemlidir. Acı duygudur. Duygularınız sizin bir parçanızdır. Sizin gerçeğiniz. Eğer onlardan utanır saklarsanız, toplumun kendi gerçeğinizi yok etmesine izin verirsiniz. Acı çekme hakkınız için ayağa kalkmalısınız
JIM MORISSAN
...uçan kuslari, ölü düsleri severim...http://www.strasbourgcurieux.com/fourrure/izle, düsün ve buna karsi bisiyler yap..
-
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 368
- Kayıt: 25 Tem 2005 00:00
- courtney_hate
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 325
- Kayıt: 13 Eyl 2005 00:00
- Konum: cüce gezegenden
+kurt cobainshidow yazdı:
Bu arada nu 27 sayısı rock tarihi açısından uğursuz bi sayı. Jim Morison, Jimmy Hendrix ve Janis Joplyn 27 yaşında öldüler.. Valla korkmuo değilim bu sayıdan..
jim 'değişik' sıfatını layıkıyla hak eden bir müzisyen bence
alkole olan bağımlılığı nedeniyle her an başka bir gezegendenmiş gibi hareket edişi, harika bir şair oluşu, dünyayı umursamayışı
birçok değerli müzisyen gibi, onun da henüz 27sinde bu dünyadan göç edişi........
dinlenmesi gereken, ama bazen de sakatlıklara yol açan guruptur the doors
adamı içmeden şarhoş eden müzik yapmak kolay olmasa gerek
onları dinlerken, hele ki sakin bir ortamda müziğe konsantre olmuşsam, 10, olmadı 15 dakika sonra hayattan koptuğuu hissediyorum
hele ki the end şarkısı 9. dakikadan sonra hızlanmaya başlıyo ya, o ritimle birlikte benim kalp atışları da sıklaşıyo, en hızlı yerine geldiğinde aha diyorum gidiciyim ben
bu arada oliver stone un the doors filmi şiddetle tavsiye edilir
umut doğurmak için, hayatla seviştim