RockTR.COM

panik odası

ağladım yine...çok ağladım çok...ama yetmiyor,kesmiyor,çare olmuyor. ağladıkça az biraz içimi boşaltıp rahatlayacağıma, iyiden iyiye kör kuyuların içine dalıyorum.biliyorum o kuyudan çıkmam imkansız.ayrıca çıkmak da istemem.çünkü o 'acı çukurundan' çıkarsam, hayata tekrar 'merhaba' dersem onu ikinci...

Ölümden beter yazgılar- Kurt Vonnegut.

Damien Rice- The blower's daughter.
Charles Aznavour- Lisboa.

Mesela; doğum günün gelir çatar. Onunla biryerde buluşursun, sen heyecanla onun "iyiki doğdun" demesini beklersin, oysa unutmuş, hiçbirşey yapmamış, ufak bir hediye dahi almamış gibi yapar. Sen sinirden kudurursun, içinden bin çeşit küfür saydırırsın, hınçlanırsın. Ayrılmanın eşiğine bile gelirsin. ...

Yazılanları bende adını benim gibi Tolkien'in orta dünyasındaki bir karakterden alan Cirdan gibi, hem gülerek hem acıyarak okudum. hakikaten faşistinde zekisi ve kültürlüsüyle uğraşılır. bu başlığa yazan nazi taraftarı, pek çapsız faşolarla uğraşmaya değmez. az buçuk tarihten çaksalar, az biraz okus...

Baron Fontanel:
Bir kadın âşık ve mutluysa yemeği fırında unutup yakar. Ama âşık ve mutsuzsa fırını yakmayı bile unutacaktır.
(Billy Wilder’ın 1954 yapımı, Audrey Hepburn'lü unutulmaz Sabrina’sından.)

Alice: Sevgilinle ne kadar zamandır birliktesiniz. Dr. Larry: 4 Aydır... Altın çağımızdayız. Cennet sanki... Bütün pis alışkanlıklarım sevgilimi eğlendiriyor. (Bu arada kızın sigara içtiğini görünce sözüne şöyle devam ediyor) Sigara içmemelisin. Alice: Hadi be! Dr. Larry: (Cebinden kendi sigarasını ...

Sophie: Birini ilk kez görmek bir şarkının melodisini işitmek gibidir. Fiziksel çekim her şeyin önündedir. Alex: Anlıyorum. Sophie: Ama o kişiyi yakından tanımaya başlarsın ya, işte o şarkı sözleridir. İkisinin uyumu büyüleyici bir şeydir. (Hugh Grant ve Drew Barrymore'un oynadığı 2007 yapımı romant...

Rochester Dükü: Hanımefendi bu sizin Londra sahnelerindeki ilk geceniz mi? Elizabeth Barry : Evet efendim. Rochester Dükü: O halde hanımefendi, sizden hoşlanmayıp tepki gösterenlere aldırış etmemeyi öğrenmeniz gerekecek. Bu tipler ikiye ayrılırlar. Sersemler ve kıskançlar. Sersemler nasıl olsa beş y...

severim bu filmi pek çok

dante yanardağı

Romantik isyankar-tüccar gazeteci can dündar'ın o efkarlı ve buğulu sesiyle attırdığı, üzerine bunca kıyamet kopmasını hiç mi hiç hak etmeyen, vasatında altında kötü filmi. ulusalcı,milliyetçi,dinci, şucu bucu falanda değilim, beğenmememin bunla bi alakası olmadığını belirtirim. Ha ama atatürk'ü put...

Ona dokunduğumda, ona sımsıkı sarıldığımda, elleriyle saçlarımı okşadığında, gözlerimin içine bakarak beni öptüğünde, o enfes kokusunu dibine kadar içime çektiğimde, onu kokladığımda karnımda kelebekler uçuşmasını sağlayan, beni sarhoş eden o müthiş duygu. Aşk. ama maalesef bir daha bunların hiçbiri...

hayatında başına gelmiş-gelebilecek en güzel şeyi mahvedecek kadar gerizekalıyım.beni bi kez olsun kırmamış, incitmemiş, hep korumuş kollamış, hep destek vermiş hiç köstek olmamış, bir kere yalan söylememiş hep dürüst olmuş, beni hep sevmiş, bunlarıda benden hiç karşılık beklemeden yapmış, etrafında...

sürekli onu düşünüp, sersefil olma, yerlerde sürünme, dibine kadar acı çekme hissiyatıyla dolup taşıyorum.

içinizde yaşadığınızda acayip özel ve de güzel bir duygu olan, dışarı vurduğunuzdaysa olayları çirkinleştiren, kendine güvensiz, kompleksli, medeniyet dışı bir öküz olduğunuzu gösteren duygu çeşidi. maalesef yalnız ve güzel ülkemiz maço ahmaklarla, kırıp dizini otur diyen erkek yaratıklarla dolu.bi ...

Duruma göre değişir... giden sevgili, üç beş günlük bişey, beş para etmez öküzün tekiyse; "Çabuk git lan.Öbürü gelicek. Bak hala duruo, git şimdi basacak ayol bizi.durduğuna göre grup falan mı yapmak istiosun, ben yapmam onu canım, ben tek tek yaparım, bade süzerim.al bu berbat espride sana kapak ol...