Stephen KING
- Eric_DRAVEN
- Üye
- Mesajlar: 13
- Kayıt: 17 Tem 2006 00:00
- Konum: Gilead / istanbul
- İletişim:
Stephen KING
yaklaşık 30 senedir sayılı yazarın yazabildiği kadar iyi kitap yazmasına rağmen, korku-gerilim edebiyatını saygın bir tür saymayan aklı evveller tarafından horgörülen, ortaokul-lise çağındakilere göre kitap yazdığı öne sürülen ama dünyasına girebilenler tarafından oldukça iyi anlaşılmış, anlaşılmaya da devam edilip hakkı sonuna kadar teslim edilmiş deha.
genelde eleştirenler, tek bir kitabını okumadan sallayanlardır ki bunların aklına king denince bol canavarlı, hayaletli, kanlı öyküler gelir. halbuki king insan psikolojisine en fazla eğilen, korku öğesini doğaüstü kavramlara direkt olarak en az bağlayan tür yazarlarından biridir. özellikle karakterlerin düşüncelerini iç seslerle muhteşem bir şekilde yansıtır, bu yolla onları önemsetir ve onları tehdit eden bir durumda okuyucunun da tedirgin olmasını sağlar.
stephen king'in sinema ile olan ilişkisi de yadsınamaz. romanlarından yapılan ilk iki uyarlama, iki üstadın ellerinde müthiş filmlere dönüşmüştür. ilki brian de palma'nın carrie'si, ikincisi ise stanley kubrick'in the shining'i. ama bundan sonra ardı ardına gerçekten çok kötü filmler çekilir. hatta misery hariç saf korku-gerilim romanı diye niteleyeceğimiz hiç bir roman uyarlaması başarılı değildir. fakat gerilim romanı olmayan, karakter ağırlıklı roman ve öykülerinden uyarlanan filmlerin tamamına yakını (stand by me, dolores claiborne, the shawshank redemption, the green mile) çok başarılıdır. enteresan bir tesadüf müdür, doğru casting ve yönetmenlik midir, yoksa king'in sadece basit bir gerilim romanı yazarı olarak nitelendirilmesinin nasıl bir abesle iştigal olduğunu mu gösterir orası tartışılır. çünkü kurgu ve anlatım açısından eşsizdir king kitapları. ayrıntılı karakter, mekan ve durum tasvirleri ile sinemaya çok yakın bir anlatım tutturur. yani sinemaya uyarlanması için adeta yönetmenin eline hazırlanmış stroyboardlar sunar king. kitaplarının sinema uyarlamalarını beğenmemesinin temel nedeni de budur. kendi kafasında öyle bir dünya yaratmıştır ki, dışına azıcık da olsa çıkılsa memnuniyetsiz olur. yoksa, kubrick'in the shining'ini beğenmemesinin başka bir sebebi olabilir mi?
bir de bilindiği üzere altı kitabını (rage, the long walk, roadwork, the running man, thinner, regulators) richard bachman adıyla yayınlamıştır. the dark half romanındaki durumun aynısıdır bu, varolmayan bir yazar, bir takma ad. fakar the dark half'taki durumun aksine bachman elbette king'in ününe yaklaşamaz bile. zaten bachman, king'in daha vahşi ve iplerinden boşanmış yanıdır, kitapları da bu minvalde seyreder. hatta bachman için "stephen king'in vicdansız olanı" yakıştırması yapılmıştır. king, altı roman sonunda bachman'ı öldürür ve sonrasında şöyle der "tehlikeli bir adamdı, ölmüş olmasına seviniyorum". böyle de garip bir adamdır vesselam.
genelde eleştirenler, tek bir kitabını okumadan sallayanlardır ki bunların aklına king denince bol canavarlı, hayaletli, kanlı öyküler gelir. halbuki king insan psikolojisine en fazla eğilen, korku öğesini doğaüstü kavramlara direkt olarak en az bağlayan tür yazarlarından biridir. özellikle karakterlerin düşüncelerini iç seslerle muhteşem bir şekilde yansıtır, bu yolla onları önemsetir ve onları tehdit eden bir durumda okuyucunun da tedirgin olmasını sağlar.
stephen king'in sinema ile olan ilişkisi de yadsınamaz. romanlarından yapılan ilk iki uyarlama, iki üstadın ellerinde müthiş filmlere dönüşmüştür. ilki brian de palma'nın carrie'si, ikincisi ise stanley kubrick'in the shining'i. ama bundan sonra ardı ardına gerçekten çok kötü filmler çekilir. hatta misery hariç saf korku-gerilim romanı diye niteleyeceğimiz hiç bir roman uyarlaması başarılı değildir. fakat gerilim romanı olmayan, karakter ağırlıklı roman ve öykülerinden uyarlanan filmlerin tamamına yakını (stand by me, dolores claiborne, the shawshank redemption, the green mile) çok başarılıdır. enteresan bir tesadüf müdür, doğru casting ve yönetmenlik midir, yoksa king'in sadece basit bir gerilim romanı yazarı olarak nitelendirilmesinin nasıl bir abesle iştigal olduğunu mu gösterir orası tartışılır. çünkü kurgu ve anlatım açısından eşsizdir king kitapları. ayrıntılı karakter, mekan ve durum tasvirleri ile sinemaya çok yakın bir anlatım tutturur. yani sinemaya uyarlanması için adeta yönetmenin eline hazırlanmış stroyboardlar sunar king. kitaplarının sinema uyarlamalarını beğenmemesinin temel nedeni de budur. kendi kafasında öyle bir dünya yaratmıştır ki, dışına azıcık da olsa çıkılsa memnuniyetsiz olur. yoksa, kubrick'in the shining'ini beğenmemesinin başka bir sebebi olabilir mi?
bir de bilindiği üzere altı kitabını (rage, the long walk, roadwork, the running man, thinner, regulators) richard bachman adıyla yayınlamıştır. the dark half romanındaki durumun aynısıdır bu, varolmayan bir yazar, bir takma ad. fakar the dark half'taki durumun aksine bachman elbette king'in ününe yaklaşamaz bile. zaten bachman, king'in daha vahşi ve iplerinden boşanmış yanıdır, kitapları da bu minvalde seyreder. hatta bachman için "stephen king'in vicdansız olanı" yakıştırması yapılmıştır. king, altı roman sonunda bachman'ı öldürür ve sonrasında şöyle der "tehlikeli bir adamdı, ölmüş olmasına seviniyorum". böyle de garip bir adamdır vesselam.
- desperateengel
- Üye
- Mesajlar: 177
- Kayıt: 16 Tem 2005 00:00
bi kaç kitabını okudum ve çok beğeniyorum en sevdiğim yazarlardan biri... bizim edebiyatçıda hiç sevmiyo bu adamı ve ben sinir oluyorum muhtemelen hiç bi kitabınıda okumamıştır... herkese tavsiye edebilirim ... en beğendiğim kitabı da hayvam mezarlığı, karakule serisi, medyum, tom gordo na aşık olan kız, ateş yolu..uff kısacası hepsi...
- endoplazmikjan
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 720
- Kayıt: 11 Nis 2006 00:00
- Konum: böök þeher..
okuduðum kitaplarýnýn sayýsýný bilmiorum...
özellikle ; kemik torbasý,sadist,gece yarýsýný 2 geçe,karanlýk öyküler,tepki ve o çok hoþuma gitmiþti...insaný germeyi gerçekten baþarýo..korkmak isteyen varsa mutlaka "kemik torbasý" ný okumalý...yusuf yusuf oluo insan (:
özellikle ; kemik torbasý,sadist,gece yarýsýný 2 geçe,karanlýk öyküler,tepki ve o çok hoþuma gitmiþti...insaný germeyi gerçekten baþarýo..korkmak isteyen varsa mutlaka "kemik torbasý" ný okumalý...yusuf yusuf oluo insan (:
® KendÝ ÜstümdE BiR DoðrU, KendisinE YönelmeM GerekeN BiR YasA TanýmýyoruM..
ilk okuduðum kitabý 12 yaþýmdayken (11 de olabilir ama 12 diyelim) "O" idi.. O yaþýmda çok hoþuma gitmiþti, biraz psikopatlýk vardý tabi taa o zamandan.. (arkadaþlarým okuduðum King kitaplarýndan hep çocuk romanlarý diye bahsederler.. Ama okumadýklarý için bilemiyorlar tabii.. mazur görmek lazým. Tabi ben ilk kitabýný 12 yaþýnda okudum deyince iyice çocuk romaný kategorisine alýndý King arkadaþlarým tarafýndan...)
Sonra hemen ardýndan Hayvan Mezarlýðý... ve o da harika bir kitaptý (Eric_DRAVEN in de bahsettiði gibi, filmler kötü oluyor...)
Yýllar sonra hayvan mezarlýðýnýn filmini görünce hemen aldým ve... aman allahým ben bu kitabý mý okumuþum... yoksa yönetmen yanlýþ kitabý mý okumuþ...
Carrie (Göz diye çevrilmiþ) King in ilk romaný sanýrým, ve en sevdiði romanlarýndan biri.. Ben hayvan mezarlýðýndan sonra okudum... ve acaip hoþuma gitti. bir roman ancak bu kadar inandýrýcý, sürükleyiici ve resmen okuru olayda yaþatýr gibi olabilir...
Onun filmini de görür görmez aldým ve aslýnda fena deðildi.. hatta (yanýlmýyorsam film 1999 yapýmýydý) görsel efekt sorunlarýný saymazsak gayet iyi sayýlýrdý...
Uzun yazýlarý hiç sevmem... King okunur, ama okunmalý deðildir... Bu türü (kurgu, gerilim, biraz daha kurgu, biraz daha gerilim) sevenlerin mutlaka okumasý gereken bir yazardýr ama hiç bu tür kitap okumadýysanýz baþlamanýz da gerekmez
Sonra hemen ardýndan Hayvan Mezarlýðý... ve o da harika bir kitaptý (Eric_DRAVEN in de bahsettiði gibi, filmler kötü oluyor...)
Yýllar sonra hayvan mezarlýðýnýn filmini görünce hemen aldým ve... aman allahým ben bu kitabý mý okumuþum... yoksa yönetmen yanlýþ kitabý mý okumuþ...
Carrie (Göz diye çevrilmiþ) King in ilk romaný sanýrým, ve en sevdiði romanlarýndan biri.. Ben hayvan mezarlýðýndan sonra okudum... ve acaip hoþuma gitti. bir roman ancak bu kadar inandýrýcý, sürükleyiici ve resmen okuru olayda yaþatýr gibi olabilir...
Onun filmini de görür görmez aldým ve aslýnda fena deðildi.. hatta (yanýlmýyorsam film 1999 yapýmýydý) görsel efekt sorunlarýný saymazsak gayet iyi sayýlýrdý...
Uzun yazýlarý hiç sevmem... King okunur, ama okunmalý deðildir... Bu türü (kurgu, gerilim, biraz daha kurgu, biraz daha gerilim) sevenlerin mutlaka okumasý gereken bir yazardýr ama hiç bu tür kitap okumadýysanýz baþlamanýz da gerekmez
I was going up the stairs, i met a man who wasn't there.. He wasn't there again today.. I wish; i wish he go away
-
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1135
- Kayıt: 15 Ağu 2006 00:00
- Konum: Tarsus/Mersin
en iisi esaretin bedeli..
En son dead_or_alive tarafından 23 Haz 2007 03:32 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
- shadow_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 606
- Kayıt: 24 Haz 2006 00:00
- Konum: yalova
-
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1135
- Kayıt: 15 Ağu 2006 00:00
- Konum: Tarsus/Mersin
medyum çok sürükleyici bir kitap hemen bitirceksin eminimshadow_girl yazdı:bende şimdi medyuma yeni başladım
okuyan varsa yorumları görmek isterim
ben kujo yu çok beğenmiştim...bir araba içinde geçen olayları okdr güzel anlatmıştıki kendimi orda sandım..harika bi kitaptı
insan kendine rağmen yaşamayı bilmeli bazen...