"tanrı var olabilr de olmayabilr de...ona inanabilirimde inanmayabilirimde...kaybedeceğim tek olasılık onun var olması ve benim ona inanmamam.riskimi en düşük düzeye indirgeyebilmek için ONA İNANIYORUM..."
wışşşş ben buna içerimm
Ne hissettiysem, ne bildiysem
Hasta ve yorgunum tek başımayım.Orada olabilir misin, çünkü seni bekleyen kişiyim ben.
Yoksa sen de mi affedilmeyensin???
Oyunu oynayan Tanrı,bizlerse dama taşı! işin doğrusu bu gerisi laf-güzaf. O'nun için dünya dama tahtası,bizler birer oyuncak. Bıkar sonunda,salıverir hiçliğin kuyusuna!
Her olayı, eski bir yara izi içinde sızladı her eğilişinde insanlara. Dünyaya bir daha gelişinde, çocuk ve korkusuz yaşamak ister sürekli. Büyümek yalnız tutunanlara gerekli... (Oğuz Atay_tutunamayanlar)
öl ve ruhun kanalizasyon kokulu çürüklerden arınsın
neon Macbeth ten yazmış bende Shakespeare'den şunu yazmak istedim...
Gezinen bir gölgedir hayat,
gariban bir aktör sahnede bir ileri bir geri saatini doldurur.
Ve sonra duyulmaz olur sesi,
bir masaldır gürültücü bir salağın anlattığı
- ki yoktur hiçbir anlamı!!!
öl ve ruhun kanalizasyon kokulu çürüklerden arınsın
iki sevgili tartışıo:
- insan sevdiğini görmediğinde aşk biter mi?
-düşünsene,Tanrıyı bir kez bile görmedik ama onu seviyoruz
-ama benimki o tür bir sevgi değil,sarah
-belki de başka bir tür sevgi yok,maurice.....
"Küçük çocuklar yapıp geceleri kendimden/Seni öpsünler diye gönderiyorum sana...aslında inanma sen o çocuklara...en sevimli olanını aralarından,seçip kendine saklasan da bana yeter ;kendimi."
"Eğer cennete o vakit istenmemişsem (doğum), ısrar etmeyeceğim.."
şimdi hatırlamıyorum tam olarak hangi kitap olduğunu ama jean christophe grange'ın bi kitabındaydı.'ne kadar çok saklanırsan o kadar çok farkedilirsin'tam böle olmayabilir gerçi.nese
tanrı olabilirde, olmayabilirde..ona inanabilirim de inanmayabilirim de...tek risk onun var olması ve benim ona inanmamam..riski en düşük düzeye indirmek için ona inanıyorum.............................