sevdiğiniz şairler - siirler
BİR EFLATUN ÖLÜM
kırgınım, saçılmış
bir nar gibiyim
sessiz akan bir ırmağım
geceden
git dersen giderim
kal dersen kalırım
git
dersen
kuşlar da dönmez, güz kuşları
yanıma kiraz hevenkleri alırım
ve seninle yaşadığım
o iyi günleri,
kötü
günleri bırakırım.
aynı gökyüzü aynı keder
değişen bir şey yok ki
gidip
yağmurlara durayım.
söylenmemiş sahipsiz
bir şarkıyım
belki
sararmış
eski resimlerde kalırım
belki esmer bir çocuğun dilinde.
bütün derinlikler sığ
sözcüklerin hepsi iğreti
değişen bir şey yok hiç
ölüm hariç.
aynı gökyüzü aynı keder.
behçet aysan
kırgınım, saçılmış
bir nar gibiyim
sessiz akan bir ırmağım
geceden
git dersen giderim
kal dersen kalırım
git
dersen
kuşlar da dönmez, güz kuşları
yanıma kiraz hevenkleri alırım
ve seninle yaşadığım
o iyi günleri,
kötü
günleri bırakırım.
aynı gökyüzü aynı keder
değişen bir şey yok ki
gidip
yağmurlara durayım.
söylenmemiş sahipsiz
bir şarkıyım
belki
sararmış
eski resimlerde kalırım
belki esmer bir çocuğun dilinde.
bütün derinlikler sığ
sözcüklerin hepsi iğreti
değişen bir şey yok hiç
ölüm hariç.
aynı gökyüzü aynı keder.
behçet aysan
kesinlikle süper yazmýþsýn yaaa!!!!!!!!!!!Rita yazdı:Bir film izlemiþtik seninle
Güzel baþlayýp,acýklý bitmiþti
Filmde ki çocuk nedensizce kaçmýþ
Filmde ki kýzda þah-mat edilmiþti
Ben ki ellerinden kayan piyon
Avuçlarýnda salladýðýn zar gibi
Küçücük bedenine
Kocaman vurgun yemiþ insan gibi
Savruldum sonsuzluða
Bitmeyen,dipsiz kuyularda
Durgun sularýn en dalgalý anýnda
Buldum benliðimi
O filmde yenilen kýz gibi
Þah-mat edilen oyun misali
Maðlup oldum ben de hayata
Þimdi kýrýk bir sokak lambasýnýn altýnda
Yiten umutlara yazýyorum
Ve her bir lafýn,her bir harfin arasýnda
Ümitsizce seni arýyorum
Þair:Rock'n the Riti / Rita
Hangi ara ne düþünüp,yazmýþým kimbilir..
That's me in the corner...
- uykudakaybolan
- Üye
- Mesajlar: 139
- Kayıt: 23 Ara 2006 01:00
- Konum: istanbul
- MoreThanMost
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 363
- Kayıt: 08 Tem 2007 00:00
- herhangi_biri
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 909
- Kayıt: 04 Şub 2006 01:00
- Konum: far far away
- İletişim:
evet yas otuzbes yolun yarısı eder dant gbi ortasndayız ömrün....MoreThanMost yazdı:ben "sessiz gemi" ve "yaş otuzbeş"e bayılıyorum. hele yaş otuzbeş, bence türünün en güzel örneklerinden.
bu şiiir beni cokca etkiler buyüzden otuzbesnci yasımı kutlamıcam
-_-MiDineTte-_- hiç bir yıldız yok gökyüzün de ulaşamayacagımız...
KÖPRÜ
Sevgili
yetmiyor 'sevgili' sözü
tek başına. Karşılamıyor
içimi dolduran duyguyu.
Oysa ben 'sevgili'
derken neler
düşünüyorum bilsen.
Sonsuz, bir güneş
bir yudum rakı
çiçeğe durmuş ince bir
bahar dalı
oğlumun sıcak yanağı
anamın acılı gözleri
babamın tütün kokan eli
evimizdeki kuş
yarının güzel günleri.
Anlatılması güç binlerce
duygu ve sen...
İşte sen
beni hayata bağlayan
en güzel köprüsün;
köprülerin en güzelisin.
Sevgilim... Güzelim...
İnsanı yaşatan
içimizdeki hayat böceğidir.
O ölürse
hayatımızın da tadı biter.
O sakın ölmesin
yaşat onu.
Yılmaz Güney
Sevgili
yetmiyor 'sevgili' sözü
tek başına. Karşılamıyor
içimi dolduran duyguyu.
Oysa ben 'sevgili'
derken neler
düşünüyorum bilsen.
Sonsuz, bir güneş
bir yudum rakı
çiçeğe durmuş ince bir
bahar dalı
oğlumun sıcak yanağı
anamın acılı gözleri
babamın tütün kokan eli
evimizdeki kuş
yarının güzel günleri.
Anlatılması güç binlerce
duygu ve sen...
İşte sen
beni hayata bağlayan
en güzel köprüsün;
köprülerin en güzelisin.
Sevgilim... Güzelim...
İnsanı yaşatan
içimizdeki hayat böceğidir.
O ölürse
hayatımızın da tadı biter.
O sakın ölmesin
yaşat onu.
Yılmaz Güney
- MoreThanMost
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 363
- Kayıt: 08 Tem 2007 00:00
Kapkara bulutlar ki sarmışlar bir bacayı
O bacadan yükselir ölüme isyan nidaları
Yağan yağmur bereket getirmez,
Şimşekleri çağırır yanına
Tüm yıldırımlar hedef alır isyancıları
Gökyüzü susmaz, onlarsa hiçbir şey duymaz
Karanlığın kasveti değildir tüm bu yankıları yapan
Bir kayıp, bir yitmişlik vardır havada
Saydam ruhları görünür yapar o acı
Kelimeleri seçemez, tek başına ağlar herkes
Yaprak sesleridir şimşekleri susturan ..
Hani dağda korktuğumuz bir kurt vardı ya
Kuzuları avlayan
O bile ses çıkarmıyor yokluğunda
Oysaki dolunay
Tüm parlaklığıyla dağların üstünde..
* * *
Eski bir şiirim. Devamı da var ama epey uzun olduğundan bir bölümünü yazdım.
O bacadan yükselir ölüme isyan nidaları
Yağan yağmur bereket getirmez,
Şimşekleri çağırır yanına
Tüm yıldırımlar hedef alır isyancıları
Gökyüzü susmaz, onlarsa hiçbir şey duymaz
Karanlığın kasveti değildir tüm bu yankıları yapan
Bir kayıp, bir yitmişlik vardır havada
Saydam ruhları görünür yapar o acı
Kelimeleri seçemez, tek başına ağlar herkes
Yaprak sesleridir şimşekleri susturan ..
Hani dağda korktuğumuz bir kurt vardı ya
Kuzuları avlayan
O bile ses çıkarmıyor yokluğunda
Oysaki dolunay
Tüm parlaklığıyla dağların üstünde..
* * *
Eski bir şiirim. Devamı da var ama epey uzun olduğundan bir bölümünü yazdım.
- herhangi_biri
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 909
- Kayıt: 04 Şub 2006 01:00
- Konum: far far away
- İletişim:
...
Bundan böyle baktığımda gömütsü ince boşluğa bile-
mem martılar neye göre toplanırlar bilemem dizle-
rim neden çözülür böylesine güçsüzleşir dolaşımı ka-
nımın uyuşurum bunca değişken mavinin görümün-
de uçarım ve karşı kıyı tehdit okunu kırdıkça suna-
ğım orasıdır pek sık çiçeklerle ve cesetlerle giderim
iyice daha sunmaya...
Ödünç aldım kokunu kendi tenimde,
sen kokuyor yüzeyi bedenimin
her gözeneği.
Açar açmaz arkı daldı bir bir kelebek içeri,
Döndün sandım beyazı görünce,
Birleştirerek tenimden yayılan
koku ile
uçanın sonsuzluk imgesini.
Tutuyorum sevi çanını ellerimde,
Vurgusu ben'e dönük, yankısı çocukluğa.
Kendi ışıltısı deviniyor kendinde
katlanarak doyumu
töze doğru yayılıyor
başkayla aramızdaki
kimsesizliğe.
Şimdi hayır derken
sevişiyorum seviyle ben.
Nilgün Marmara
Bundan böyle baktığımda gömütsü ince boşluğa bile-
mem martılar neye göre toplanırlar bilemem dizle-
rim neden çözülür böylesine güçsüzleşir dolaşımı ka-
nımın uyuşurum bunca değişken mavinin görümün-
de uçarım ve karşı kıyı tehdit okunu kırdıkça suna-
ğım orasıdır pek sık çiçeklerle ve cesetlerle giderim
iyice daha sunmaya...
Ödünç aldım kokunu kendi tenimde,
sen kokuyor yüzeyi bedenimin
her gözeneği.
Açar açmaz arkı daldı bir bir kelebek içeri,
Döndün sandım beyazı görünce,
Birleştirerek tenimden yayılan
koku ile
uçanın sonsuzluk imgesini.
Tutuyorum sevi çanını ellerimde,
Vurgusu ben'e dönük, yankısı çocukluğa.
Kendi ışıltısı deviniyor kendinde
katlanarak doyumu
töze doğru yayılıyor
başkayla aramızdaki
kimsesizliğe.
Şimdi hayır derken
sevişiyorum seviyle ben.
Nilgün Marmara
-_-MiDineTte-_- hiç bir yıldız yok gökyüzün de ulaşamayacagımız...
- mavisakal_kan
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 707
- Kayıt: 25 Şub 2004 01:00
- Konum: krynn
- İletişim:
çok güzel şiirdir gerçekten.. ne yazık ki türkçeye çok kötü çevrilior şiirler melih cevdet anday'ın çevirisini tavsiye ederim bu şiirde oldukça başarılı çevirmiştireveline yazdı:Annabel Lee
Seneler,seneler evveldi;
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı,bileceksiniz
İsmi Annabel Lee;
Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekden başka beni.
O çocuk ben çocuk,memleketimiz
O deniz ülkesiydi,
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee;
Göklerde uçan melekler bile
Kıskanırdı bizi.
Bir gün işte bu yüzden göze geldi,
O deniz ülkesinde,
Üşüdü rüzgarından bir bulutun
Güzelim Annabel Lee;
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni,
Mezarı ordadır şimdi,
O deniz ülkesinde.
Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskandı bizi,_
Evet!_bu yüzden (şahidimdir herkes
Ve o deniz ülkesi)
Bir gece bulutun rüzgarından
Üşüdü gitti Annabel Lee.
Sevdadan yana ,kim olursa olsun,
Yaşça başca ileri
Geçemezlerdi bizi;
Ne yedi kat gökdeki melekler,
Ne deniz dibi cinleri,
Hiçbiri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee.
Ay gelip ışır hayalin eşirir
Güzelim Annabel Lee;
Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar
Güzelim Annabel Lee;
Orda gecelerim,uzanır beklerim
Sevgilim,sevgilim,hayatım,gelinim
O azgın sahildeki,
Yattığın yerde seni.
EDGAR ALLEN POE
Gerçi orijinali daha hoş oluo
It was many and many a year ago,
In a kingdom by the sea,
That a maiden there lived whom you may know
By the name of ANNABEL LEE;
And this maiden she lived with no other thought
Than to love and be loved by me.
I was a child and she was a child,
In this kingdom by the sea;
But we loved with a love that was more than love-
I and my Annabel Lee;
With a love that the winged seraphs of heaven
Coveted her and me.
And this was the reason that, long ago,
In this kingdom by the sea,
A wind blew out of a cloud, chilling
My beautiful Annabel Lee;
So that her highborn kinsman came
And bore her away from me,
To shut her up in a sepulchre
In this kingdom by the sea.
The angels, not half so happy in heaven,
Went envying her and me-
Yes!- that was the reason (as all men know,
In this kingdom by the sea)
That the wind came out of the cloud by night,
Chilling and killing my Annabel Lee.
But our love it was stronger by far than the love
Of those who were older than we-
Of many far wiser than we-
And neither the angels in heaven above,
Nor the demons down under the sea,
Can ever dissever my soul from the soul
Of the beautiful Annabel Lee.
For the moon never beams without bringing me dreams
Of the beautiful Annabel Lee;
And the stars never rise but I feel the bright eyes
Of the beautiful Annabel Lee;
And so, all the night-tide, I lie down by the side
Of my darling- my darling- my life and my bride,
In the sepulchre there by the sea,
In her tomb by the sounding sea
Benim için dua et!.. çünkü ben lanetlenmiş bir ruhum..daha önce lanetlenmemiş bir ruh!!
- mavisakal_kan
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 707
- Kayıt: 25 Şub 2004 01:00
- Konum: krynn
- İletişim:
Annabel Lee
uzun yıllar önceydi
deniz kıyısındaki bir krallıkta
belki bilirsiniz, bir kız yaşardı
annabel lee adıyla
ve bu kızoğlankız hiçbir şey düşünmezdi
bence sevilmek ve beni sevmekten başka.
o da ben de çocuktuk
bu krallıkta deniz kıyısındaki
ama aşktan da öte bir aşkla sevdik ben ve annabel lee
öyle bir aşk ki kanatlı serhapları göklerin
kıskanmıştı onu ve beni
ve bu yüzden uzun zaman önce
bu krallıkta deniz kıyısındaki
bir rüzgar esti bir buluttan, üşüterek
güzel annabel lee'mi,
öyle ki soylu yakınları geldi bu yüzden
ve alıp götürdüler onu benden
bir mezara kapatmaya
bu krallıkta deniz kıyısındaki
melekler yarımız kadar mutlu olmayan gökte
kıskanıp durdu onu ve beni
evet neden buydu
bu deniz kıyısındaki krallıkta herkesin bildiği gibi.
ki o rüzgar esti buluttan geceleyin
üşüten ve öldüren annabel lee'mi
ama çok daha güçlüydü aşkımız aşklarından
bizden daha büyük olanların
bizden daha bilge olanların
ve ne melekler yukarıdaki göklerde
ne de şeytanlar altında denizin
ayırabilir ruhumu ruhundan
güzel annabel lee'nin
çünkü ay doğmaz asla hayalini getirmeden
güzel annabel lee'nin
ve yıldızlar çıkmazlar ama parlak gözlerini hissederim ben
güzel annabel lee'nin
ve böylece uzanırım yanısıra bütün gece vakti
sevgilimin-sevgilim-hayatım ve gelinim
o deniz kıyısındaki mezarda
onun mezarında, uğuldayan denizin kıyısındaki.
Edgar Allan Poe (melih cevdet anday çeviri)
uzun yıllar önceydi
deniz kıyısındaki bir krallıkta
belki bilirsiniz, bir kız yaşardı
annabel lee adıyla
ve bu kızoğlankız hiçbir şey düşünmezdi
bence sevilmek ve beni sevmekten başka.
o da ben de çocuktuk
bu krallıkta deniz kıyısındaki
ama aşktan da öte bir aşkla sevdik ben ve annabel lee
öyle bir aşk ki kanatlı serhapları göklerin
kıskanmıştı onu ve beni
ve bu yüzden uzun zaman önce
bu krallıkta deniz kıyısındaki
bir rüzgar esti bir buluttan, üşüterek
güzel annabel lee'mi,
öyle ki soylu yakınları geldi bu yüzden
ve alıp götürdüler onu benden
bir mezara kapatmaya
bu krallıkta deniz kıyısındaki
melekler yarımız kadar mutlu olmayan gökte
kıskanıp durdu onu ve beni
evet neden buydu
bu deniz kıyısındaki krallıkta herkesin bildiği gibi.
ki o rüzgar esti buluttan geceleyin
üşüten ve öldüren annabel lee'mi
ama çok daha güçlüydü aşkımız aşklarından
bizden daha büyük olanların
bizden daha bilge olanların
ve ne melekler yukarıdaki göklerde
ne de şeytanlar altında denizin
ayırabilir ruhumu ruhundan
güzel annabel lee'nin
çünkü ay doğmaz asla hayalini getirmeden
güzel annabel lee'nin
ve yıldızlar çıkmazlar ama parlak gözlerini hissederim ben
güzel annabel lee'nin
ve böylece uzanırım yanısıra bütün gece vakti
sevgilimin-sevgilim-hayatım ve gelinim
o deniz kıyısındaki mezarda
onun mezarında, uğuldayan denizin kıyısındaki.
Edgar Allan Poe (melih cevdet anday çeviri)
Benim için dua et!.. çünkü ben lanetlenmiş bir ruhum..daha önce lanetlenmemiş bir ruh!!
- Nymphe_MeL
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 575
- Kayıt: 29 Kas 2004 01:00
- Konum: izmir
- İletişim:
Kalbim, unutacağız onu,
Bu gece, sen ve ben.
Ben ışığı unutayım,
Onun sıcaklığını sen.
Unuttuğun vakit, söyle bana,
Ola ki düşüncem donar.
Acele et, oyalanırken sen,
Hatırlayabilirim tekrar.
Emily Dickinson
ben hiçkimseyim! ya siz kimsiniz?
siz -de mi- hiçkimsesiniz?
yani bir çift mi var bizden?
söylemeyin! duyururlar- biliyorsunuz?
nasıl da sıkıcıdır -harhangi biri- olmak!
nasıl da göz önünde -tıpkı bir kurbağa-
adınızı söylemek - bütün haziran boyu-
hayran bir bataklığa!
Emily Dickinson
Bir Düş
Görüntüleri arasında karanlık gecenin
Yitirilmiş sevincin düşünü kurdum.
Ama kalbimi kırarak beni uyandırdı
Görüntüsü yaşamın ve ışığın.
Ah! Düş olmayan bir şey var mıdır gündüzleyin
Gözlerinde geçmişten gelen bir ışıkla
Çevresine bakan kişi için?
O kutlu düş-o kutlu düş,
Bütün dünya kınarken
Tarlı bir ışık gibi neşelendirdi beni
Yalnız bir ruha yol gösteren.
Ne olmuş geceleyin ve fırtınada
Titriyorsa yükseklerdeki ışık?
Daha berrak bir sey var mıdır
Gündüz parlayan yıldızından, gerçeğin!
Edgar Allan Poe
bir de poe 'nun the raven ı..
Bu gece, sen ve ben.
Ben ışığı unutayım,
Onun sıcaklığını sen.
Unuttuğun vakit, söyle bana,
Ola ki düşüncem donar.
Acele et, oyalanırken sen,
Hatırlayabilirim tekrar.
Emily Dickinson
ben hiçkimseyim! ya siz kimsiniz?
siz -de mi- hiçkimsesiniz?
yani bir çift mi var bizden?
söylemeyin! duyururlar- biliyorsunuz?
nasıl da sıkıcıdır -harhangi biri- olmak!
nasıl da göz önünde -tıpkı bir kurbağa-
adınızı söylemek - bütün haziran boyu-
hayran bir bataklığa!
Emily Dickinson
Bir Düş
Görüntüleri arasında karanlık gecenin
Yitirilmiş sevincin düşünü kurdum.
Ama kalbimi kırarak beni uyandırdı
Görüntüsü yaşamın ve ışığın.
Ah! Düş olmayan bir şey var mıdır gündüzleyin
Gözlerinde geçmişten gelen bir ışıkla
Çevresine bakan kişi için?
O kutlu düş-o kutlu düş,
Bütün dünya kınarken
Tarlı bir ışık gibi neşelendirdi beni
Yalnız bir ruha yol gösteren.
Ne olmuş geceleyin ve fırtınada
Titriyorsa yükseklerdeki ışık?
Daha berrak bir sey var mıdır
Gündüz parlayan yıldızından, gerçeğin!
Edgar Allan Poe
bir de poe 'nun the raven ı..
in the hopes of creating a horrible zombie..
...
...
kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak,
yazıya oturup
sonu gelmeyen cümleler kurmak,
camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak...
böyle zamanlarda her şey birbirinin yerini alır
çünkü her şey bir o kadar anlamsızdır
içimizdeki ıssızlığı dolduramaz hiçbir oyun
para etmez kendimizi avutmak için bulduğumuz numaralar
bir aşkı yaşatan ayrıntıları nereye saklayacağınızı bilemezsiniz
çıplak bir yara gibi sızlar paylaştığınız anlar,
eşyalar gözünüzün önünde durur
birlikte yarattığınız alışkanlıklar
korkarsınız sözcüklerden, sessizlikten de; bakamazsınız aynalara,
cağrışımlarla ödeşemezsiniz
...
...
o boşluk dolar elbet,
yaralar kabuk bağlar,
sızılar diner, acılar dibe çöker.
hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir.
bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.
o boşluk doldu sanırsınız
oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir
gün gelir bir gün
başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide
o eski ağrı
ansızın geri teper.
dilerim geri teper.
yoksa gerçekten
bitmişsinizdir.
...
kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak,
yazıya oturup
sonu gelmeyen cümleler kurmak,
camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak...
böyle zamanlarda her şey birbirinin yerini alır
çünkü her şey bir o kadar anlamsızdır
içimizdeki ıssızlığı dolduramaz hiçbir oyun
para etmez kendimizi avutmak için bulduğumuz numaralar
bir aşkı yaşatan ayrıntıları nereye saklayacağınızı bilemezsiniz
çıplak bir yara gibi sızlar paylaştığınız anlar,
eşyalar gözünüzün önünde durur
birlikte yarattığınız alışkanlıklar
korkarsınız sözcüklerden, sessizlikten de; bakamazsınız aynalara,
cağrışımlarla ödeşemezsiniz
...
...
o boşluk dolar elbet,
yaralar kabuk bağlar,
sızılar diner, acılar dibe çöker.
hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir.
bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.
o boşluk doldu sanırsınız
oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir
gün gelir bir gün
başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide
o eski ağrı
ansızın geri teper.
dilerim geri teper.
yoksa gerçekten
bitmişsinizdir.
temiz kalan tek yerdir devrim
bütün bir yıl
kirlenen duvarda
ama görebilmek için
asıldığı çividen indirilmelidir
yaprakları biten takvim
zorbalara direnmektir devrim
bir çocuğun
annesinin çantasından aldığı paraları
altına gizlediğini
söylememiştir dövülen
hiçbir halı
içinde yaşamaktır devrim
dikiş kutusunun
ve topluiğneler gibi
bir arada olmayı gerektirir
karşı koyabilmek için zulmüne
makas denilen patronun
gece ışıklar arasında koşmaktır devrim
ateş böceklerini
yakalamak isteyen çocukların
peşine takılır gün gelir
yanıp sönen mavi ışıkları
polis arabalarının
kağıt bir gemidir devrim
bütün gemiler
hurdaya çıksa da sonunda
taşıdığı özgürlük şiiriyle
batmadan yüzer nicedir
dünya sularında
kim bilir kaç yunus görmüş
kaç deniz gezmiş...
bütün bir yıl
kirlenen duvarda
ama görebilmek için
asıldığı çividen indirilmelidir
yaprakları biten takvim
zorbalara direnmektir devrim
bir çocuğun
annesinin çantasından aldığı paraları
altına gizlediğini
söylememiştir dövülen
hiçbir halı
içinde yaşamaktır devrim
dikiş kutusunun
ve topluiğneler gibi
bir arada olmayı gerektirir
karşı koyabilmek için zulmüne
makas denilen patronun
gece ışıklar arasında koşmaktır devrim
ateş böceklerini
yakalamak isteyen çocukların
peşine takılır gün gelir
yanıp sönen mavi ışıkları
polis arabalarının
kağıt bir gemidir devrim
bütün gemiler
hurdaya çıksa da sonunda
taşıdığı özgürlük şiiriyle
batmadan yüzer nicedir
dünya sularında
kim bilir kaç yunus görmüş
kaç deniz gezmiş...
sunay akının bütün şiirlerinde böyle akıcı bi dili var.rahatlatıyo okurkendoacan yazdı:temiz kalan tek yerdir devrim
bütün bir yıl
kirlenen duvarda
ama görebilmek için
asıldığı çividen indirilmelidir
yaprakları biten takvim
zorbalara direnmektir devrim
bir çocuğun
annesinin çantasından aldığı paraları
altına gizlediğini
söylememiştir dövülen
hiçbir halı
içinde yaşamaktır devrim
dikiş kutusunun
ve topluiğneler gibi
bir arada olmayı gerektirir
karşı koyabilmek için zulmüne
makas denilen patronun
gece ışıklar arasında koşmaktır devrim
ateş böceklerini
yakalamak isteyen çocukların
peşine takılır gün gelir
yanıp sönen mavi ışıkları
polis arabalarının
kağıt bir gemidir devrim
bütün gemiler
hurdaya çıksa da sonunda
taşıdığı özgürlük şiiriyle
batmadan yüzer nicedir
dünya sularında
kim bilir kaç yunus görmüş
kaç deniz gezmiş...
öyle bir hayat yaşıyorum ki,
cenneti de gördüm, cehennemi de...
öyle bir aşk yaşadim ki,
tutkuyu da gordum, pes etmeyi de...
bazıları seyrederken hayatı en onden,
kendime bir sahne buldum oynadım...
öyle bir rol vermişler ki,
okudum okudum anlamadım...
kendi kendime konuştum bazen evimde,
hem güldüm hem kızdım kendi halime,
sora dedim ki 'söz ver kendi kendine'
denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
uçmayi biliyorsan, düşmeyi de bileceksin...
korkarak yaşıyorsan, sadece hayatı seyredersin...
öyle bir hayat yaşadım ki,
son yolculukları erken tanıdım...
öyle çok değerliymiş ki zaman,
hep acele etmem bundan, anladım...
cenneti de gördüm, cehennemi de...
öyle bir aşk yaşadim ki,
tutkuyu da gordum, pes etmeyi de...
bazıları seyrederken hayatı en onden,
kendime bir sahne buldum oynadım...
öyle bir rol vermişler ki,
okudum okudum anlamadım...
kendi kendime konuştum bazen evimde,
hem güldüm hem kızdım kendi halime,
sora dedim ki 'söz ver kendi kendine'
denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
uçmayi biliyorsan, düşmeyi de bileceksin...
korkarak yaşıyorsan, sadece hayatı seyredersin...
öyle bir hayat yaşadım ki,
son yolculukları erken tanıdım...
öyle çok değerliymiş ki zaman,
hep acele etmem bundan, anladım...
Aşk İki Kişiliktir
Değişir rüzgarın yönü
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.
Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşayamaz sevdasını,
Severken hiçbir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Ataol Behramoglu
Değişir rüzgarın yönü
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.
Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşayamaz sevdasını,
Severken hiçbir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Ataol Behramoglu
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
tamamını ezbere bildiğim tek şiirdir bu..
SEVGİYE ON KALA ÖLÜME BEŞ
Ya zamanindan erken gelirim;
Dünyaya geldigim gibi,
Ya zamanindan çok geç;
Seni bu yasta sevdigim gibi.
Mutluluga hep geç kalirim;
Hep erken giderim mutsuzluga.
Ya hersey bitmistir çoktan,
Ya hiçbir sey baslamamis.
Öyle bir zamanina geldimki yasamin
Ölüme erken seviye geç.
Yine gecikmisim bagisla sevgilim;
Sevgiye on kala, ölüme bes...
Aziz Nesin
SEVGİYE ON KALA ÖLÜME BEŞ
Ya zamanindan erken gelirim;
Dünyaya geldigim gibi,
Ya zamanindan çok geç;
Seni bu yasta sevdigim gibi.
Mutluluga hep geç kalirim;
Hep erken giderim mutsuzluga.
Ya hersey bitmistir çoktan,
Ya hiçbir sey baslamamis.
Öyle bir zamanina geldimki yasamin
Ölüme erken seviye geç.
Yine gecikmisim bagisla sevgilim;
Sevgiye on kala, ölüme bes...
Aziz Nesin
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
- angel_of_the_hell
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 2175
- Kayıt: 18 Mar 2005 01:00
- Konum: olmayı asla istemediim yerden..
oha yuh!!..houseofholy yazdı:tamamını ezbere bildiğim tek şiirdir bu..
SEVGİYE ON KALA ÖLÜME BEŞ
Ya zamanindan erken gelirim;
Dünyaya geldigim gibi,
Ya zamanindan çok geç;
Seni bu yasta sevdigim gibi.
Mutluluga hep geç kalirim;
Hep erken giderim mutsuzluga.
Ya hersey bitmistir çoktan,
Ya hiçbir sey baslamamis.
Öyle bir zamanina geldimki yasamin
Ölüme erken seviye geç.
Yine gecikmisim bagisla sevgilim;
Sevgiye on kala, ölüme bes...
Aziz Nesin
***Derdin varsa $arap olayım...*** Düğün, ni$an, sünnet ve bilumum kutlamalar için itinayla albüm yapılır.. ula$mak isteyenler bana ula$cak bi yol bulsunlar.. =)
{Minno$um.. Pamuktun, bulut oldun..}
{Minno$um.. Pamuktun, bulut oldun..}
houseofholy yazdı:tamamını ezbere bildiğim tek şiirdir bu..
SEVGİYE ON KALA ÖLÜME BEŞ
Ya zamanindan erken gelirim;
Dünyaya geldigim gibi,
Ya zamanindan çok geç;
Seni bu yasta sevdigim gibi.
Mutluluga hep geç kalirim;
Hep erken giderim mutsuzluga.
Ya hersey bitmistir çoktan,
Ya hiçbir sey baslamamis.
Öyle bir zamanina geldimki yasamin
Ölüme erken seviye geç.
Yine gecikmisim bagisla sevgilim;
Sevgiye on kala, ölüme bes...
Aziz Nesin
çok güzel şiir.
- MoreThanMost
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 363
- Kayıt: 08 Tem 2007 00:00
METAL
pencerede kedi yalnızlığı
metal bir ay fener gibi
böyle gecelerde yağmurun sesi
kağıt hışırtısına benzer
ışık yıllarının karanlık hızında
yedi askı daha asili yıldızlara
takıyorum kulaklarımı
dalmaya ve uçmaya hazır
iki kişi olarak
bölündüğüm yerde
hard'n'heavy slowlari
yer değiştiriyor içimde butun kişilikler
tek basıma oynadığım cin ruleti
bir jeton, bir zıpkın
ayni anda isliyor
katil ile maktul arasında en kısa yol
kalkış takımları infilak ediyor
dans bittiğinde birimiz ölecek
büyük plato bildiriyor koşulları:
tek kişilik düello bir metal tango!
MURATHAN MUNGAN
Budur! ..Bence adam bunu yazarken Dance of death dinliyodu
pencerede kedi yalnızlığı
metal bir ay fener gibi
böyle gecelerde yağmurun sesi
kağıt hışırtısına benzer
ışık yıllarının karanlık hızında
yedi askı daha asili yıldızlara
takıyorum kulaklarımı
dalmaya ve uçmaya hazır
iki kişi olarak
bölündüğüm yerde
hard'n'heavy slowlari
yer değiştiriyor içimde butun kişilikler
tek basıma oynadığım cin ruleti
bir jeton, bir zıpkın
ayni anda isliyor
katil ile maktul arasında en kısa yol
kalkış takımları infilak ediyor
dans bittiğinde birimiz ölecek
büyük plato bildiriyor koşulları:
tek kişilik düello bir metal tango!
MURATHAN MUNGAN
Budur! ..Bence adam bunu yazarken Dance of death dinliyodu
Ölümden niye korkayım?
Hiçbir zaman karşılaşmayacağız.
Ben varken ölüm yoktur, o geldiğinde de ben olmayacağım.
Hiçbir zaman karşılaşmayacağız.
Ben varken ölüm yoktur, o geldiğinde de ben olmayacağım.