yanlış anlamışsın ya da ben doğru anlatamadım.eleştirdiğim, yazık dediğim şeyin bu ülkenin vatandaşlarıyla, kutlamalarla alakası yok. neyse aynı şeylerden bahsediyoruz ama yanlış ifade etmiş olabilirimhi_fi_girl yazdı:biz bu cumhuriyeti ve cumhuriyet coşkusunu yaşayamayalım diye, ülke içinden ve dışından baskılarla terör örgütleri maşa kullanılarak bu güvensiz ortam yaratılmıyor mu? ben coşkulanıyorum EVET! Cumhuriyetin 84. yılı çünkü hiç te yazık değil di mi? Cumhuriyetim 84. yılına ermiş. Gidip bir Kenan Doğulu konserinde oramı buramı sallamıyorum! deliler gibi kendimden geçmiyorum. Ben Kurtuluş savaşında bu vatan için gözünü kırpmadan şehid olmuş atalarıma da hala ağlayabiliyorum ve bugün Cumhuriyetin bir yıl dönümü kutlanırken de coşkusunu yaşayabiliyorum. bence hiç te yazık değil...houseofholy yazdı:her ne kadar bu törenlerin çoşkulu geçeceği düşünülse de benim içim çok buruk ve şu dönemde cumhuriyet adına yapılan ve Atatürk adına söylenen herşey fazlaca boş ve anlamsız geliyor. atı alan üsküdar ı geçti, biz hala cumhuriyet baloları düzenleyip havai fişek atalım, baloya hangi üst düzey komutan gelmiş içki servisi var mı diye tartışalım. şu an 8 askerimiz kimbilir ne halde ve insan canı üzerine pazarlık yapılıyor.. çok yazık.
Gündem
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
- hi_fi_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 769
- Kayıt: 08 Eki 2006 00:00
seninde söylediğin gibi yanlış ifade ettin... bir de benim paylaşımımdan sonra gelmesi beni biraz alevlendirdi...houseofholy yazdı:yanlış anlamışsın ya da ben doğru anlatamadım.eleştirdiğim, yazık dediğim şeyin bu ülkenin vatandaşlarıyla, kutlamalarla alakası yok. neyse aynı şeylerden bahsediyoruz ama yanlış ifade etmiş olabilirimhi_fi_girl yazdı:biz bu cumhuriyeti ve cumhuriyet coşkusunu yaşayamayalım diye, ülke içinden ve dışından baskılarla terör örgütleri maşa kullanılarak bu güvensiz ortam yaratılmıyor mu? ben coşkulanıyorum EVET! Cumhuriyetin 84. yılı çünkü hiç te yazık değil di mi? Cumhuriyetim 84. yılına ermiş. Gidip bir Kenan Doğulu konserinde oramı buramı sallamıyorum! deliler gibi kendimden geçmiyorum. Ben Kurtuluş savaşında bu vatan için gözünü kırpmadan şehid olmuş atalarıma da hala ağlayabiliyorum ve bugün Cumhuriyetin bir yıl dönümü kutlanırken de coşkusunu yaşayabiliyorum. bence hiç te yazık değil...houseofholy yazdı:her ne kadar bu törenlerin çoşkulu geçeceği düşünülse de benim içim çok buruk ve şu dönemde cumhuriyet adına yapılan ve Atatürk adına söylenen herşey fazlaca boş ve anlamsız geliyor. atı alan üsküdar ı geçti, biz hala cumhuriyet baloları düzenleyip havai fişek atalım, baloya hangi üst düzey komutan gelmiş içki servisi var mı diye tartışalım. şu an 8 askerimiz kimbilir ne halde ve insan canı üzerine pazarlık yapılıyor.. çok yazık.
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
eleştirmek istediğim cumhuriyetle ilgili içi boş konuşmalar yapan, göstermelik törenler düzenleyen, sırf adet yerini bulsun diye inanmadığı şeyler söyleyen belli başlı insanlardı.. Atatürk ün adını ağzına alamayacak insanların onun hakkında konuştuğunu görmek deli ediyor beni.. cumhuriyet onların ağzına hiç yakışmıyor
En son houseofholy tarafından 02 Kas 2007 20:44 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
- hi_fi_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 769
- Kayıt: 08 Eki 2006 00:00
söylediğin şeylerin geçmişi birkaç yıllık değil üstelik... senelerdir böyle... ince ince işlenen.. ince eğrilip sık dokunan bir politikanın çarkı ağır ağır dönmekte... yıllar öncesinden atılan tohumlar filizlendi bile...houseofholy yazdı:eleştirmek istediğim cumhuriyetle ili içi boş konuşmalar yapan, göstermelik törenler düzenleyen, sırf adet yerini bulsun diye inanmadığı şeyler söyleyen belli başlı insanlardı.. Atatürk ün adını ağzına alamayacak insanların onun hakkında konuştuğunu görmek deli ediyor beni.. cumhuriyet onların ağzına hiç yakışmıyor
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
siyaset tarihinin önemli isimlerinden biri daha hayata gözlerini yumdu.. tedavisi sonuç vermeyen erdal inönü'nün cenazesi geldi bugün türkiye'ye. siyasetçi kimliğinin yanında iyi bir bilim adamıydı.. en büyük hayalinin, avrupa nükleer araştırma merkezine türkiye'nin üyeliği olduğunu okudum. çok yönlü bir siyasetçi olması ve naif kişiliğiyle hatırlayacağız onu. nur içinde yatsın..
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
- karpuz_agaci
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1063
- Kayıt: 20 Ağu 2005 00:00
- Konum: alamanyadaki gâvurlarin arasindan
- İletişim:
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
bugün bülent ecevit in aramızdan ayrılmasının yıldönümü. atv de haber kuşağından önce ecevit belgeseli gösterdiler ve aynı hüznü tekrar yaşadım. yaklaşık 1 sene önce cenazesine katıldım ve gözyaşlarımı tutamamıştım. yanlışıyla doğrusuyla saygıyı hakeden dürüst, mütevazi ve sanatkar bir devlet adamını kaybetmenin üzüntüsünü hala taşıyorum.. onun gibi değerler ülkemizde kolay yetişmiyor..
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
Sekiz asker için soruşturma açıldı!!!
Genelkurmay Askerî Savcılığı, PKK tarafından Dağlıca baskını sırasında kaçırılan 8 asker hakkında soruşturma başlattı.
06 Kasım 2007 / 05:08Hakkari Dağlıca'da 12 askerin şehit olduğu saldırıdan sonra irtibat kesilen ve önceki gün Kuzey Irak'ta PKK tarafından serbest bırakılan 8 askerin Ankara'daki sorgusuna başlandı. Genelkurmay Askerî Savcılığı'nın soruşturmayı, Askerî Ceza Kanunu'nun 56 ve 136'ıncı maddeleri gereğince 'Milli müdafaaya hıyanet, nöbette dikkatsizlik sonucu ehemmiyetli zarar ile silahı terk' suçları kapsamında sürdürdüğü öğrenildi.
Gazeteport'un haberine göre 'Milli müdafaaya hıyanet' maddesi, 8 askerin Kuzey Irak'ta kaldıkları süre içinde PKK tarafından sorgulanmaları ve bu sorgu sırasında herhangi bir bilgi verip vermedikleri konusu ile irtibatlı bulunuyor. Bir askerî savcılık yetkilisi, bu konuda şunları söylüyor:
"Öncelikle bu askerlerimizin baskın öncesi nöbet sırasında bir kusurları olup olmadığı araştırılacak. Nöbette dikkatsizlik sonucu bu baskın ile mal ve can kaybının meydana geldiği saptanırsa, bu durum ACK'nın 136'ıncı maddesi çerçevesinde hapis istemiyle değerlendirilir. Daha sonra 8 askerin zorla mı yurtdışına götürüldüğü, yoksa kendi istekleri ile mi gittiklerine bakılacak."
Genelkurmay Askerî Savcılığı, PKK tarafından Dağlıca baskını sırasında kaçırılan 8 asker hakkında soruşturma başlattı.
06 Kasım 2007 / 05:08Hakkari Dağlıca'da 12 askerin şehit olduğu saldırıdan sonra irtibat kesilen ve önceki gün Kuzey Irak'ta PKK tarafından serbest bırakılan 8 askerin Ankara'daki sorgusuna başlandı. Genelkurmay Askerî Savcılığı'nın soruşturmayı, Askerî Ceza Kanunu'nun 56 ve 136'ıncı maddeleri gereğince 'Milli müdafaaya hıyanet, nöbette dikkatsizlik sonucu ehemmiyetli zarar ile silahı terk' suçları kapsamında sürdürdüğü öğrenildi.
Gazeteport'un haberine göre 'Milli müdafaaya hıyanet' maddesi, 8 askerin Kuzey Irak'ta kaldıkları süre içinde PKK tarafından sorgulanmaları ve bu sorgu sırasında herhangi bir bilgi verip vermedikleri konusu ile irtibatlı bulunuyor. Bir askerî savcılık yetkilisi, bu konuda şunları söylüyor:
"Öncelikle bu askerlerimizin baskın öncesi nöbet sırasında bir kusurları olup olmadığı araştırılacak. Nöbette dikkatsizlik sonucu bu baskın ile mal ve can kaybının meydana geldiği saptanırsa, bu durum ACK'nın 136'ıncı maddesi çerçevesinde hapis istemiyle değerlendirilir. Daha sonra 8 askerin zorla mı yurtdışına götürüldüğü, yoksa kendi istekleri ile mi gittiklerine bakılacak."
İşsizlik başa bela,kahrolsun bankalar..
yok artık ya bukadarda slak olunmaz heralde şaka flnmı?kindmonster yazdı:Sekiz asker için soruşturma açıldı!!!
Genelkurmay Askerî Savcılığı, PKK tarafından Dağlıca baskını sırasında kaçırılan 8 asker hakkında soruşturma başlattı.
06 Kasım 2007 / 05:08Hakkari Dağlıca'da 12 askerin şehit olduğu saldırıdan sonra irtibat kesilen ve önceki gün Kuzey Irak'ta PKK tarafından serbest bırakılan 8 askerin Ankara'daki sorgusuna başlandı. Genelkurmay Askerî Savcılığı'nın soruşturmayı, Askerî Ceza Kanunu'nun 56 ve 136'ıncı maddeleri gereğince 'Milli müdafaaya hıyanet, nöbette dikkatsizlik sonucu ehemmiyetli zarar ile silahı terk' suçları kapsamında sürdürdüğü öğrenildi.
Gazeteport'un haberine göre 'Milli müdafaaya hıyanet' maddesi, 8 askerin Kuzey Irak'ta kaldıkları süre içinde PKK tarafından sorgulanmaları ve bu sorgu sırasında herhangi bir bilgi verip vermedikleri konusu ile irtibatlı bulunuyor. Bir askerî savcılık yetkilisi, bu konuda şunları söylüyor:
"Öncelikle bu askerlerimizin baskın öncesi nöbet sırasında bir kusurları olup olmadığı araştırılacak. Nöbette dikkatsizlik sonucu bu baskın ile mal ve can kaybının meydana geldiği saptanırsa, bu durum ACK'nın 136'ıncı maddesi çerçevesinde hapis istemiyle değerlendirilir. Daha sonra 8 askerin zorla mı yurtdışına götürüldüğü, yoksa kendi istekleri ile mi gittiklerine bakılacak."
We learned speaking turkish one english stayed... yanlşmı oldu acepp:D
Şakası yok bu işin.O askerlere ülkeye döndüklerinde potansiyel askeri suçlu olarak bakılır.Nedeni açık.Bir çatışmada bütün askerler savaşıp, ölürler veya yaralanırken, 8 tane asker burnu bile kanamadan oradan rahatlıkla kaçırılıyorsa(veya başka birşey) bunun altı kazınır, evet.
When you're pushed, killing's as easy as breathing
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Bunu yapmak zorundalar. Ki ben hiç yadırgamıyorum, yapsınlar. Zaten askerler de söylemiş, teslim olmak zorunda kaldık diye.. Bunu hiç kimse savunma olarak kabul etmez. İşin içinde başka bir iş olup olmadığı araştırılmaz, rehin alınan askerler hemen kahraman ilan edilirse orda suçlu duruma düşer yetkililer... Ayrıca o soruşturma sadece askerlerin suçu olup olmadığını araştırmak için yapılmıyor. Aynı zamanda onlara nasıl muamele edildiğini, nerelerde tutulduklarını bilip bilmedikleri konusunda da sorgu içeriyor...pardus yazdı:yok artık ya bukadarda slak olunmaz heralde şaka flnmı?kindmonster yazdı:Sekiz asker için soruşturma açıldı!!!
Genelkurmay Askerî Savcılığı, PKK tarafından Dağlıca baskını sırasında kaçırılan 8 asker hakkında soruşturma başlattı.
06 Kasım 2007 / 05:08Hakkari Dağlıca'da 12 askerin şehit olduğu saldırıdan sonra irtibat kesilen ve önceki gün Kuzey Irak'ta PKK tarafından serbest bırakılan 8 askerin Ankara'daki sorgusuna başlandı. Genelkurmay Askerî Savcılığı'nın soruşturmayı, Askerî Ceza Kanunu'nun 56 ve 136'ıncı maddeleri gereğince 'Milli müdafaaya hıyanet, nöbette dikkatsizlik sonucu ehemmiyetli zarar ile silahı terk' suçları kapsamında sürdürdüğü öğrenildi.
Gazeteport'un haberine göre 'Milli müdafaaya hıyanet' maddesi, 8 askerin Kuzey Irak'ta kaldıkları süre içinde PKK tarafından sorgulanmaları ve bu sorgu sırasında herhangi bir bilgi verip vermedikleri konusu ile irtibatlı bulunuyor. Bir askerî savcılık yetkilisi, bu konuda şunları söylüyor:
"Öncelikle bu askerlerimizin baskın öncesi nöbet sırasında bir kusurları olup olmadığı araştırılacak. Nöbette dikkatsizlik sonucu bu baskın ile mal ve can kaybının meydana geldiği saptanırsa, bu durum ACK'nın 136'ıncı maddesi çerçevesinde hapis istemiyle değerlendirilir. Daha sonra 8 askerin zorla mı yurtdışına götürüldüğü, yoksa kendi istekleri ile mi gittiklerine bakılacak."
Lasciate mi cantare
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
+1000 içlerinden birde mardinli asker Roj Tv'ye demeç verdi.TSK ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ askerlerin teslimi sırasınd dtp ve pkk gövde gösterisi ile küçük düşürüldü.Arkadaşları şehit olmuşken onların sağ kurtulup esir düşmeleri utanç verici.Aralarında kürtçe bilen biri mutlaka vardır ve yanındakileride o kurtarmıştır.Askerlğini yapmış biri olarak biliyorumki bu olay TSK mensupları tarafından asla takdir edilemez.Ben olsam esir düşeceğime tek kurşunu kafama yada kalbime sıkardım.Bir TÜRK ASKERİ esir düşmek yerine her zaman ölmeyi tercih etmelidir.!!!KoRn_eR yazdı:Şakası yok bu işin.O askerlere ülkeye döndüklerinde potansiyel askeri suçlu olarak bakılır.Nedeni açık.Bir çatışmada bütün askerler savaşıp, ölürler veya yaralanırken, 8 tane asker burnu bile kanamadan oradan rahatlıkla kaçırılıyorsa(veya başka birşey) bunun altı kazınır, evet.
İşsizlik başa bela,kahrolsun bankalar..
- SermonValley
- Üye
- Mesajlar: 87
- Kayıt: 11 Tem 2007 00:00
- Konum: M E R S İ N
- İletişim:
- Sadeceucnokta
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 526
- Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
- Konum: İstanbul
Bu arada Genelkurmay Askerî Savcılığı, 8 asker hakkında Askerî Ceza Kanunu'nun 56 ve 136'ıncı maddeleri gereğince 'milli müdafaya hıyanet' ve 'silahı terk' suçundan soruşturma başlattı
Eeee söz konusu vatansa gerisi tefarruattır bu 8 genc ömürlerinin sonuna kadar askeri cezaevinde çürüyecekler..
Haydi erkekler askere ölürseniz sehit kalırsanız gazi teslim olursanız vatana hıyanet etmiş olursunuz. Nede olsa her türk asker dogar ve seve seve askere gider portfoy 70 milyon insan ne de olsa .. ???
Eeee söz konusu vatansa gerisi tefarruattır bu 8 genc ömürlerinin sonuna kadar askeri cezaevinde çürüyecekler..
Haydi erkekler askere ölürseniz sehit kalırsanız gazi teslim olursanız vatana hıyanet etmiş olursunuz. Nede olsa her türk asker dogar ve seve seve askere gider portfoy 70 milyon insan ne de olsa .. ???
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...
Bu sadece bizim ülkemiz ordusunda olan birşey değil, tüm dünya ordularında olması gereken ve mutlaka yapılan birşey.Esir düşmüş(veya başka birşey) askerin, geri dönerse, 'hoşgeldin, bu silahın, görevine devam et' diyemezsin, dememelisin, askeri kurallara aykırı bir kere...Çürümesi gereken vatanı satanlarsa bırakın çürüsünlerkomplikemanyak yazdı: Eeee söz konusu vatansa gerisi tefarruattır bu 8 genc ömürlerinin sonuna kadar askeri cezaevinde çürüyecekler..
08/11/2007
Grevi yasaklama yasası geliyor
Demokrasi havarisi kesilen AKP, emekçilerin haklarını tamamen ellerinden almak için hazırlıklarını hızlandırdı
TBMM Adalet Komisyonu, geçen dönem yasalaşamayan ancak bu dönem hükümet tarafından yeniden Meclise sunulan temel ceza mevzuatına uyum öngören yasa tasarısını benimsedi. 170 kanunda değişiklik düzenleyen ve 651 maddeden oluşan tasarının yasalaşması halinde var olan yasalarla zaten sınırlanan grev hakkı fiilen uygulanamaz hale getirilecek. Kanuna aykırı toplantı ve gösterilere katılanlara da 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor.
Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunundaki şartlar gerçekleşmeden grev veya lokavt kararı verenlerle, bunu teşvik edenler, zorlayanlar veya propagandasını yapanlar 3 aya kadar, kanundışı greve katılanlar 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Grev ve lokavt kararını şart ve usulleri dışında uygulayanlar, uygulanmasına zorlayanlar, teşvik edenler ve propaganda yapanlara, 3 aya kadar hapis cezası uygulanacak.
Grevi savunmak da suç olacak
Grev veya lokavtın sürekli ya da geçici olarak yasaklandığı işyerlerinde bu kararı verenler, teşvik edenler, zorlayanlar veya propagandasını yapanlar ise 2 aydan 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Grev veya lokavt kararı verenler, böyle bir kararın verilmesine veya uygulanmasına veya bunlara katılmaya ve devama zorlayanlara, teşvik edenlere ve bu yolda propagandasını yapanlara; grev ve lokavta katılanlar veya devam edenlere, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Grev uygulanan işyerinde, Bu işyerinde grev vardır; lokavt uygulanan işyerinde de Bu işyerinde lokavt vardır ibareleri dışında, bu işyerleri çevresinde afiş, pankart gibi ilan araçlarını asan veya yazı yazanlarla işyeri ve çevresinde grev nedeniyle kulübe, baraka, çadır gibi barınma yerleri yapanlar veya yaptıranlar, 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılacak.
İşçilerine öğle dinlenmesi yaptırmayan işverene, 100 YTL para cezası uygulanacak.
Gösteri ve eylem de yasak!
Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenleyen veya yönetenlerle bunların hareketlerine katılanlar, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Toplantıya ilişkin kanunda belirtilen görevleri yerine getirmeyen düzenleme kurulu üyeleri, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Güvenlik kuvvetlerine, hükümet komiserine veya yardımcılarına, hükümet komiseri tarafından toplantı veya yürüyüş safahatının teknik araç ve gereçlerle tespiti için görevlendirilenlere, bu görevlerini yaptıkları sırada cebir ve şiddet veya tehdit veya nüfuz ve müessir kuvvetle engel olanlar hakkında, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. (HABER MERKEZİ)
Grevi yasaklama yasası geliyor
Demokrasi havarisi kesilen AKP, emekçilerin haklarını tamamen ellerinden almak için hazırlıklarını hızlandırdı
TBMM Adalet Komisyonu, geçen dönem yasalaşamayan ancak bu dönem hükümet tarafından yeniden Meclise sunulan temel ceza mevzuatına uyum öngören yasa tasarısını benimsedi. 170 kanunda değişiklik düzenleyen ve 651 maddeden oluşan tasarının yasalaşması halinde var olan yasalarla zaten sınırlanan grev hakkı fiilen uygulanamaz hale getirilecek. Kanuna aykırı toplantı ve gösterilere katılanlara da 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor.
Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunundaki şartlar gerçekleşmeden grev veya lokavt kararı verenlerle, bunu teşvik edenler, zorlayanlar veya propagandasını yapanlar 3 aya kadar, kanundışı greve katılanlar 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Grev ve lokavt kararını şart ve usulleri dışında uygulayanlar, uygulanmasına zorlayanlar, teşvik edenler ve propaganda yapanlara, 3 aya kadar hapis cezası uygulanacak.
Grevi savunmak da suç olacak
Grev veya lokavtın sürekli ya da geçici olarak yasaklandığı işyerlerinde bu kararı verenler, teşvik edenler, zorlayanlar veya propagandasını yapanlar ise 2 aydan 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Grev veya lokavt kararı verenler, böyle bir kararın verilmesine veya uygulanmasına veya bunlara katılmaya ve devama zorlayanlara, teşvik edenlere ve bu yolda propagandasını yapanlara; grev ve lokavta katılanlar veya devam edenlere, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Grev uygulanan işyerinde, Bu işyerinde grev vardır; lokavt uygulanan işyerinde de Bu işyerinde lokavt vardır ibareleri dışında, bu işyerleri çevresinde afiş, pankart gibi ilan araçlarını asan veya yazı yazanlarla işyeri ve çevresinde grev nedeniyle kulübe, baraka, çadır gibi barınma yerleri yapanlar veya yaptıranlar, 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılacak.
İşçilerine öğle dinlenmesi yaptırmayan işverene, 100 YTL para cezası uygulanacak.
Gösteri ve eylem de yasak!
Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenleyen veya yönetenlerle bunların hareketlerine katılanlar, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Toplantıya ilişkin kanunda belirtilen görevleri yerine getirmeyen düzenleme kurulu üyeleri, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Güvenlik kuvvetlerine, hükümet komiserine veya yardımcılarına, hükümet komiseri tarafından toplantı veya yürüyüş safahatının teknik araç ve gereçlerle tespiti için görevlendirilenlere, bu görevlerini yaptıkları sırada cebir ve şiddet veya tehdit veya nüfuz ve müessir kuvvetle engel olanlar hakkında, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. (HABER MERKEZİ)
o olayda bir bit yeniği var gibi geliyor bana.
bakalım sorgulamadan,yargılamadan ne sonuçlar çıkacak.
bide o dtp'li köpeklerin gövde gösterisi yapması işi çığrından çıkardı.
zaten kurultaylarında iyice soysuzlaştıklarını gösterir nitelikte konusmalar,serefsizlikler vardı.hele bir tanesinin sözde kürdistan haritası şeklinde ki bir yakalıkla katılması herşeyi açıklıyordu...
apo'yu,öven konusmalar ve ödp başkanı ufuk urasın:''zaman hepmiz kürdüz,hepimiz dtp'liyiz deme zamanıdır.'' demesi olayın vehametini gösteriyor.
hepsini vatan hainliğinden,bölücü faaliyetleri övmek'ten hapiste çürütmedikçe daha da çıkacaktır.[/img]
bakalım sorgulamadan,yargılamadan ne sonuçlar çıkacak.
bide o dtp'li köpeklerin gövde gösterisi yapması işi çığrından çıkardı.
zaten kurultaylarında iyice soysuzlaştıklarını gösterir nitelikte konusmalar,serefsizlikler vardı.hele bir tanesinin sözde kürdistan haritası şeklinde ki bir yakalıkla katılması herşeyi açıklıyordu...
apo'yu,öven konusmalar ve ödp başkanı ufuk urasın:''zaman hepmiz kürdüz,hepimiz dtp'liyiz deme zamanıdır.'' demesi olayın vehametini gösteriyor.
hepsini vatan hainliğinden,bölücü faaliyetleri övmek'ten hapiste çürütmedikçe daha da çıkacaktır.[/img]
Dünya döner,geçer zaman; hiçbirşey kalmaz ardında...
Evrenin Kürtçe itirafı
12 Eylül cuntasının lideri Kenan Evren, Kürtçe yasağı koymakla hata ettiklerini söyledi. Evren, Milliyet gazetesinden Fikret Bilaya yaptığı ve gazetede dün yer alan açıklamada, şöyle dedi: 12 Eylülde bir hatamız da oydu. Kürtçe konuşmayı yasakladık. Şöyle yasakladık: Konuşmalarda, mitinglerde, şurada burada Kürtçe konuşulmayacak. Okulda filan Kürtçe tedrisat yapılamaz dedik. Neden dedik? Ben devlet başkanıyken, bir köyde ilkokula gittim. Üçüncü sınıfa mı, dördüncü sınıfa mı girdim, hatırlamıyorum. Açtım kitabı, oku şunu dedim çocuğa. Kem küm, çocuk okuyamıyor.
Dördüncü sınıfa gelmiş, Türkçeyi okuyamıyor. Kızdım. Orada söyledim. Öğretmene döndüm, Dördüncü sınıfa gelmiş, Türkçeyi okuyamıyor, bu nasıl iş? dedim. Sonradan anlaşıldı ki, öğretmen de Kürt. Kürtçe yapıyor tedrisatı. Döndüm ve Kürtçe yasağını koyduk. Kürtçe tedrisat yapılamaz dedik. Ama, biraz ağır yasak koyduk. Sonra bu yasak kaldırıldı, ama hataydı. Hata olduğunu sonradan anladım.
Evren, bu konuda başka ülkelerden de örnek vererek şöyle devam etti: Belçikayı ele alalım. Flamanlar ve Valonlar kavga etmiyorlar. Ben Genelkurmay Başkanıyken Kanadaya gitmiştim. Orada Quebec bölgesine gittim. Genelkurmay Başkanı gezdiriyor. Quebecte lisan Fransızca. Tuhafıma gitti. Kanadada nasıl iş bu? dedim. Dediler ki, Burası Fransadan kalma bölge. Sonra bırakmışlar, ama bir anlaşmayla, buradaki halkın kendi lisanı kabul edilecek, kendi lisanlarını kullanacaklar denilmiş. Bu bölgede devlet hizmetine gelecek bir vatandaş hem İngilizceyi, hem Fransızcayı bilmek zorunda dediler. Bölgede hizmet verecekse bu zorunluymuş. Şimdi bizde de Güneydoğuda hizmet verecek memurun Kürtçe de bilmesi lazım. Katı tutumla olmaz bu iş. Kenan Evren, Bilanın, Peki memur Kürtçeyi nasıl öğrenecek? O zaman okullara da koymak gerekmez mi? sorusuna ise, Hayır. O olmaz. Tedrisat Türkçe olmalı yanıtını vererek, Kürtçe eğitimin sadece kurslarda olabileceğini savundu.
12 Eylül cuntasının lideri Kenan Evren, Kürtçe yasağı koymakla hata ettiklerini söyledi. Evren, Milliyet gazetesinden Fikret Bilaya yaptığı ve gazetede dün yer alan açıklamada, şöyle dedi: 12 Eylülde bir hatamız da oydu. Kürtçe konuşmayı yasakladık. Şöyle yasakladık: Konuşmalarda, mitinglerde, şurada burada Kürtçe konuşulmayacak. Okulda filan Kürtçe tedrisat yapılamaz dedik. Neden dedik? Ben devlet başkanıyken, bir köyde ilkokula gittim. Üçüncü sınıfa mı, dördüncü sınıfa mı girdim, hatırlamıyorum. Açtım kitabı, oku şunu dedim çocuğa. Kem küm, çocuk okuyamıyor.
Dördüncü sınıfa gelmiş, Türkçeyi okuyamıyor. Kızdım. Orada söyledim. Öğretmene döndüm, Dördüncü sınıfa gelmiş, Türkçeyi okuyamıyor, bu nasıl iş? dedim. Sonradan anlaşıldı ki, öğretmen de Kürt. Kürtçe yapıyor tedrisatı. Döndüm ve Kürtçe yasağını koyduk. Kürtçe tedrisat yapılamaz dedik. Ama, biraz ağır yasak koyduk. Sonra bu yasak kaldırıldı, ama hataydı. Hata olduğunu sonradan anladım.
Evren, bu konuda başka ülkelerden de örnek vererek şöyle devam etti: Belçikayı ele alalım. Flamanlar ve Valonlar kavga etmiyorlar. Ben Genelkurmay Başkanıyken Kanadaya gitmiştim. Orada Quebec bölgesine gittim. Genelkurmay Başkanı gezdiriyor. Quebecte lisan Fransızca. Tuhafıma gitti. Kanadada nasıl iş bu? dedim. Dediler ki, Burası Fransadan kalma bölge. Sonra bırakmışlar, ama bir anlaşmayla, buradaki halkın kendi lisanı kabul edilecek, kendi lisanlarını kullanacaklar denilmiş. Bu bölgede devlet hizmetine gelecek bir vatandaş hem İngilizceyi, hem Fransızcayı bilmek zorunda dediler. Bölgede hizmet verecekse bu zorunluymuş. Şimdi bizde de Güneydoğuda hizmet verecek memurun Kürtçe de bilmesi lazım. Katı tutumla olmaz bu iş. Kenan Evren, Bilanın, Peki memur Kürtçeyi nasıl öğrenecek? O zaman okullara da koymak gerekmez mi? sorusuna ise, Hayır. O olmaz. Tedrisat Türkçe olmalı yanıtını vererek, Kürtçe eğitimin sadece kurslarda olabileceğini savundu.