lafı tam gediğine oturtmuş, takdir ettim Bahçeliyi..wolfali yazdı:ayrıca seçim öncesi siyaset arenasında acaip işler oluyor..
önümüzdeki mecliste chp-mhp koalisyonu iyice şekillenmeye başladı.
en son devlet bahçeli kendisine sorular:''başbakan sizin için baykalla aynı ağzı konusuyor dedi.bu konu hakkındaki yorumunuz nedir?'' şeklindeki soruya :''Allah'a şükür barzaniyle-bushla aynı ağzı konusmuyorum'' diyerek hem erdoğana ağır bir laf koymus oldu hemde olası chp koalisyonuna karsı olmadığının sinyalini verdi..
vay be akp sen nelere gebeymissin!
Gündem
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
abi baya konudan konuya atlamışsın ama cevap vereyim.evet maalesef sscb çöktü.ama sovyet düşüncesinin çökmediğine kanıt bugün hala eski sosyalist blok ülkelerinde natoya,abdnin radarlarına füze kalkanlarına ortak olmak istemeyen halkların,komünistlerin-sosyalistlerin-devrimcilerin mücadelesidir...bknz:ukrayna...(batının öpüp de başına koyduğu "turuncu" devrimden sonra neler olduğunu gördük...)Karga yazdı:SSCB çöktü be kardeş ! Adamlar dünyaya kafa tutarken çöktüler, senin burada dış borcun, ihracat açığın bok gibiyken devrimden, komünistlikten bahsediyorsun. Rus kadınlar gelip burada kendilerin satıp, para kazanıyorlar.v00d00 yazdı:ya tamam da komik olan ilk sosyalist ülkenin türkiyenin 20 katı daha büyük ve en az 15 katı daha çok nüfusa sahip olması...bknz:sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği...jonnathan yazdı:Küba küçük bir ülke olduğu için bakmak zorunda olduğu boğazda az. Ve kitlesel bir harakete geçme ihtimalleri daha yüksek. Bugün doğuda sola nasıl bakıldığı ortada. Kaldı ki bu dedikleri gerçekleştirebilecek bir siyasi güçte yok benim bildiğim. Ya da o insanları bilgilendirecek bir kurum. Bugün dışta özgür olmadığımız çok açık, bu ister alçak ister yüksek bir laf olsun böyle. Halkımız bir şekilde devirecektir diyorsun ama ne yazık ki ben o kadar umutlu olamıyorum bu konuda.
doğu da sola,komünizme hep kötü baktılar.ama denizler dağa çıktığında köylüler onlara yemek verdi,yatacak yer verdi.onları yiğit yaptı,aslan yaptı gözlerinde...doğuyu o noktaya denizler kendi elleriyle getirdiler.daha öncesine baktığınız zaman ağaların yanında şeyhler var,pislik götürüyor gericilik götürüyor doğuyu...ama doğuda 1970te taştan topraktan solcu türediyse bunu yapan denizlerdir.biz niye yapamıyalım?
kolay değil.orasında haklısın.ama zaten o yüzden arkamıza işçi sınıfını alıyoruz.15-16 haziran da işçiler bağdat caddesinden geçerken bizim "milli" burjuvazimiz, "vatansever" burjuvazimiz korkusundan ne yapacağını şaşırmış."aha devrim oluyor" diyerek yatağından fırladığı gibi o çok sevdiği vatanından kaçmak için havaalanlarına koşturmuş.vip uçağına oturup beklemeye başlamış.ama daha önce hiç vip görmeyen hatta tek kişilik koltuk görmeyip bir mal gibi kargo uçaklarıyla taşınan işçileri dışarda haklarını,özgürlüklerini arıyolardı o bunları yaparken...ve bu da kanıttır burjuvazinin bir işçi devriminden nasıl ölümüne korktuğuna...
marxın komünist parti manifestosunda yazdığı gibi "varsın burjuvazi işçilerin komünist devriminden ölümüne korksun, işçilerin kaybedecekleri zincirlerinden başka bişeyleri yok!!"...
siyasi bir güç var...ve bugün diskte,tmmobda,ttb de,tdb de,kesk te,doğu da batı da, kürtte türkte örgütlenen bi güç...en önemlisi seçimlere en çok işçi adayla giren parti...neyse bilen bilir...bilmeyen de duyacaktır
Bu ülkede devrim yapabilecek bir güç olsaydı 2000-2002 yıllarında haklı bile yanına alıp, yapardı ki yapamadılar. O dönemde devrim olmadıysa bir daha da devrim filan olmaz bu ülkede. Ne askeri ne de emekçi...
Bırak devrimi, demokrasi gelsin öpte başına koy...
rus kadınlar gelip burda kendilerini satıyolar.çok doğru.hayati herşeyin karşılandığı bir toplum yerini serbest piyasa kaderciliğine bırakırsa insanlar işsiz kalıp sokaklara dökülürse yapabilecek pek bişey kalmıyo sanırım...bu insanlar katil de olur, hırsız da olur, hayat kadını da...bunu ne din önleyebilir ne başka kutsal değerler...
2000-2002 yıllarını neyi kastederek örnek verdin bilmiyorum ama benim bildiğim bu ülkenin 1 devrimci dönemi vardır(sosyalist devrim açısından,burjuva devrimi 1908 den başlar..)o da 78-80 dönemi...insanlar artık "bugün-yarın devrim olcak" derken askerin süngüsünü görmüşler kapıda...başka da bildiğim bi devrimci dönem yok.kriz vardı diye devrimci dönem diye adlandırıyosan krizler devrimci uyanışlara gebedir ama her kriz çok büyük devrimci alevler yaratmaz.anlatmak istediğim değerlendirmeler bu kadar basit değil.öyle olsaydı seksenden buyana 50 kere devrim yapmıştık...
zaten demokrasinin tek yolu da devrim değil midir canım abim?bugün sınıflar arası demokrasiden sözedebilir misin? meclise girebilmek için milyarlarca lira vermen gerekiyor...bunları hangi işçi-emekçi verebilir?kanunlarda herkese seçme ve seçilme hakkı verilmiş ama kağıttakiyle hayattaki bir olmuyo...hani marksist kitaplarda görürler "proletarya diktatörlüğü" lafını sonra korkar demokrat dostlarımız..."tamam eşitlik lazım ama diktatörlüğe karşıyım..."falan filan...tarih hep egemen sınıfların diktatörlüğü ile ilerlemiştir.egemen sınıf işçi sınıfı olduğunda işçi sınıfı-proletarya diktatörlüğü kurulacak.ve sınıflar tarihe karışacak.bundan sonra işte ancak gerçek demokrasiyi insanlar yaşayabilecektir..
everybody knows what the blues is all about ;
it's a pain you can't live with
it's a woman you can't live without...
it's a pain you can't live with
it's a woman you can't live without...
dinime küfreden müslüman olsa...houseofholy yazdı:lafı tam gediğine oturtmuş, takdir ettim Bahçeliyi..wolfali yazdı:ayrıca seçim öncesi siyaset arenasında acaip işler oluyor..
önümüzdeki mecliste chp-mhp koalisyonu iyice şekillenmeye başladı.
en son devlet bahçeli kendisine sorular:''başbakan sizin için baykalla aynı ağzı konusuyor dedi.bu konu hakkındaki yorumunuz nedir?'' şeklindeki soruya :''Allah'a şükür barzaniyle-bushla aynı ağzı konusmuyorum'' diyerek hem erdoğana ağır bir laf koymus oldu hemde olası chp koalisyonuna karsı olmadığının sinyalini verdi..
vay be akp sen nelere gebeymissin!
bahçeli bush ağzıyla konuşmuyosa bu ülkede amerikancı yoktur...
everybody knows what the blues is all about ;
it's a pain you can't live with
it's a woman you can't live without...
it's a pain you can't live with
it's a woman you can't live without...
Ankara'da düzenlenen operasyonda aralarında Sedat Bucak'ın korumasının da olduğu 16 kişi gözaltına alındı. Sanıkların üzerinden ismi Susurluk'ta da geçen Yüzbaşı Sinan Yaşar imzalı JİT kimlik kartları çıktı. Kartların Veli Küçük döneminde dağıtıldığı sürüldü.
Susurluk Ankara''da
HABER MERKEZİ / ANKARA
Ankara'da ortaya çıkarılan Bucak aşireti bağlantılı 16 kişilik bir çeteden, yine eski Jandarma Bölge Komutanı Veli Küçük'ün adı çıktı. Çete elemanlarının üzerinde çıkan Jandarma İstihbarat Teşkilatı (JİT) kartlarının üzerindeki imza ismi Susurluk Skandalı'nda da geçen Yüzbaşı Sinan Yaşar'a ait. Zanlıların kartları, emekli Tuğgeneral Veli Küçük döneminde dağıtılan kartlardan olduğunu söyledikleri belirtildi. Ankara ve Şanlıurfa'da eş zamanlı yapılan operasyonda gözaltına alınan 16 kişinin, çok sayıda "yaralama, darp, ızrar, işyeri kurşunlama, tehdit, çek-senet tahsilatı" suçlarına karıştığı belirlendi.
BİR UCU URFA'YA UZANIYOR
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları istihbarat çalışmaları sonucunda, "aşiret üyesi" oldukları saptanan bir grubun, kendilerine zarar verileceği korkusuyla şikayetçi olmayan mağdur kişilerin iş yerlerinin işletme hakkını ellerinden aldıklarını veya karşılıksız faydalanarak haksız ekonomik çıkar sağladıklarını tespit etti. "Kaldırım Operasyonu" adı altında sürdürülen soruşturmayı genişleten ekipler, 13 müştekinin ifadesini alarak, şüpheli kişilerin ev ve işyerlerinde arama yaptı. Zanlılar, "'haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla silahlı örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, örgüt adına faaliyette bulunmak, örgütün faaliyetleri kapsamında silah ve uyuşturucu madde ticareti yapmak" suçlarından mahkemeye sevk edildi
ARALARINDA BÜROKRAT DA VAR
Çetenin liderliğini ise bir süre Sedat Bucak'ın yanında çalışan akrabası Sevda Ç'nin yaptığı belirlendi. Sevda Ç'nin bir dönem Siverek Ülkü Ocakları Başkanlığı görevinde bulunduğu öğrenildi. Zanlılardan Cengiz P'nin yine Bucak'ın milletvekilliği döneminde danışmanı olduğu, Rıfkı Ö.'nün ise şoförü ve koruması olarak görev yaptığı kaydedildi. Polisçe aranan diger isim Mehmet Veysi Çelebi'nin ise sedat Bucak'ın yiğeni ve Siverek Belediye Başkanı Hasan Çelebi'nin oğlu olduğu belirtildi. Zanlılar arasında Kürt Ahmet olarak bilinen Ahmet Turgut'un yiğeni Bedir Yağcı'nın da bulunduğu belirlendi. Cengiz T.'nin gözaltına alınmadan önce Kültür ve Turizm Bakanlığı APK'da üst düzey bürokrat olarak görev yaptığı belirlendi.
Bucak, kriz geçirdi
Susurluk olayına adı karışan Şanlıurfa DYP eski milletvekili Sedat Edip Bucak, çete ile ilgili tanık olarak dün adliyede ifade verdi. Bucak'ın İfadesinin ardından sinir krizleri geçirdiği öğrenildi. Adliyeye korumaları ve avukatı ile birlikte gelen Bucak, gazetecilerin resmini çekmesine tepki gösterdi. Çete suçlarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Görüşen'e yaklaşık bir saat süreyle ifade veren Bucak, gazetecilerin ısrarlı sorularına yanıt vermeden hızla adliyeden ayrıldı.
http://www.yenisafak.com.tr/gundem/?t=1 ... usurluktan
Sedat Bucak DP Şanlıurfa Milletvekili adayı.
Susurluk Ankara''da
HABER MERKEZİ / ANKARA
Ankara'da ortaya çıkarılan Bucak aşireti bağlantılı 16 kişilik bir çeteden, yine eski Jandarma Bölge Komutanı Veli Küçük'ün adı çıktı. Çete elemanlarının üzerinde çıkan Jandarma İstihbarat Teşkilatı (JİT) kartlarının üzerindeki imza ismi Susurluk Skandalı'nda da geçen Yüzbaşı Sinan Yaşar'a ait. Zanlıların kartları, emekli Tuğgeneral Veli Küçük döneminde dağıtılan kartlardan olduğunu söyledikleri belirtildi. Ankara ve Şanlıurfa'da eş zamanlı yapılan operasyonda gözaltına alınan 16 kişinin, çok sayıda "yaralama, darp, ızrar, işyeri kurşunlama, tehdit, çek-senet tahsilatı" suçlarına karıştığı belirlendi.
BİR UCU URFA'YA UZANIYOR
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları istihbarat çalışmaları sonucunda, "aşiret üyesi" oldukları saptanan bir grubun, kendilerine zarar verileceği korkusuyla şikayetçi olmayan mağdur kişilerin iş yerlerinin işletme hakkını ellerinden aldıklarını veya karşılıksız faydalanarak haksız ekonomik çıkar sağladıklarını tespit etti. "Kaldırım Operasyonu" adı altında sürdürülen soruşturmayı genişleten ekipler, 13 müştekinin ifadesini alarak, şüpheli kişilerin ev ve işyerlerinde arama yaptı. Zanlılar, "'haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla silahlı örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, örgüt adına faaliyette bulunmak, örgütün faaliyetleri kapsamında silah ve uyuşturucu madde ticareti yapmak" suçlarından mahkemeye sevk edildi
ARALARINDA BÜROKRAT DA VAR
Çetenin liderliğini ise bir süre Sedat Bucak'ın yanında çalışan akrabası Sevda Ç'nin yaptığı belirlendi. Sevda Ç'nin bir dönem Siverek Ülkü Ocakları Başkanlığı görevinde bulunduğu öğrenildi. Zanlılardan Cengiz P'nin yine Bucak'ın milletvekilliği döneminde danışmanı olduğu, Rıfkı Ö.'nün ise şoförü ve koruması olarak görev yaptığı kaydedildi. Polisçe aranan diger isim Mehmet Veysi Çelebi'nin ise sedat Bucak'ın yiğeni ve Siverek Belediye Başkanı Hasan Çelebi'nin oğlu olduğu belirtildi. Zanlılar arasında Kürt Ahmet olarak bilinen Ahmet Turgut'un yiğeni Bedir Yağcı'nın da bulunduğu belirlendi. Cengiz T.'nin gözaltına alınmadan önce Kültür ve Turizm Bakanlığı APK'da üst düzey bürokrat olarak görev yaptığı belirlendi.
Bucak, kriz geçirdi
Susurluk olayına adı karışan Şanlıurfa DYP eski milletvekili Sedat Edip Bucak, çete ile ilgili tanık olarak dün adliyede ifade verdi. Bucak'ın İfadesinin ardından sinir krizleri geçirdiği öğrenildi. Adliyeye korumaları ve avukatı ile birlikte gelen Bucak, gazetecilerin resmini çekmesine tepki gösterdi. Çete suçlarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Görüşen'e yaklaşık bir saat süreyle ifade veren Bucak, gazetecilerin ısrarlı sorularına yanıt vermeden hızla adliyeden ayrıldı.
http://www.yenisafak.com.tr/gundem/?t=1 ... usurluktan
Sedat Bucak DP Şanlıurfa Milletvekili adayı.
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
Mehmet Ağar bu haberi iyi okusun.Daha önce susurluk olayına karışmış birini nasıl yeniden aday göstermiş acaba?ayrıca bu aşiret kelimesinden de,olaylarından da bıktık artık.Hem dizileri hem gündemi ele geçirdiler gidiyor.Elin krosu kendi memleketine bişey yapmaz,parayı başka yerde harcar;yetmedi birde mafya işine karışır.Birde bu heriflere manevi destek verenler var.daha ne diyeyim.söyleyecek söz kalmıyor...bad-dua yazdı:Ankara'da düzenlenen operasyonda aralarında Sedat Bucak'ın korumasının da olduğu 16 kişi gözaltına alındı. Sanıkların üzerinden ismi Susurluk'ta da geçen Yüzbaşı Sinan Yaşar imzalı JİT kimlik kartları çıktı. Kartların Veli Küçük döneminde dağıtıldığı sürüldü.
Susurluk Ankara''da
HABER MERKEZİ / ANKARA
Ankara'da ortaya çıkarılan Bucak aşireti bağlantılı 16 kişilik bir çeteden, yine eski Jandarma Bölge Komutanı Veli Küçük'ün adı çıktı. Çete elemanlarının üzerinde çıkan Jandarma İstihbarat Teşkilatı (JİT) kartlarının üzerindeki imza ismi Susurluk Skandalı'nda da geçen Yüzbaşı Sinan Yaşar'a ait. Zanlıların kartları, emekli Tuğgeneral Veli Küçük döneminde dağıtılan kartlardan olduğunu söyledikleri belirtildi. Ankara ve Şanlıurfa'da eş zamanlı yapılan operasyonda gözaltına alınan 16 kişinin, çok sayıda "yaralama, darp, ızrar, işyeri kurşunlama, tehdit, çek-senet tahsilatı" suçlarına karıştığı belirlendi.
BİR UCU URFA'YA UZANIYOR
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları istihbarat çalışmaları sonucunda, "aşiret üyesi" oldukları saptanan bir grubun, kendilerine zarar verileceği korkusuyla şikayetçi olmayan mağdur kişilerin iş yerlerinin işletme hakkını ellerinden aldıklarını veya karşılıksız faydalanarak haksız ekonomik çıkar sağladıklarını tespit etti. "Kaldırım Operasyonu" adı altında sürdürülen soruşturmayı genişleten ekipler, 13 müştekinin ifadesini alarak, şüpheli kişilerin ev ve işyerlerinde arama yaptı. Zanlılar, "'haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla silahlı örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, örgüt adına faaliyette bulunmak, örgütün faaliyetleri kapsamında silah ve uyuşturucu madde ticareti yapmak" suçlarından mahkemeye sevk edildi
ARALARINDA BÜROKRAT DA VAR
Çetenin liderliğini ise bir süre Sedat Bucak'ın yanında çalışan akrabası Sevda Ç'nin yaptığı belirlendi. Sevda Ç'nin bir dönem Siverek Ülkü Ocakları Başkanlığı görevinde bulunduğu öğrenildi. Zanlılardan Cengiz P'nin yine Bucak'ın milletvekilliği döneminde danışmanı olduğu, Rıfkı Ö.'nün ise şoförü ve koruması olarak görev yaptığı kaydedildi. Polisçe aranan diger isim Mehmet Veysi Çelebi'nin ise sedat Bucak'ın yiğeni ve Siverek Belediye Başkanı Hasan Çelebi'nin oğlu olduğu belirtildi. Zanlılar arasında Kürt Ahmet olarak bilinen Ahmet Turgut'un yiğeni Bedir Yağcı'nın da bulunduğu belirlendi. Cengiz T.'nin gözaltına alınmadan önce Kültür ve Turizm Bakanlığı APK'da üst düzey bürokrat olarak görev yaptığı belirlendi.
Bucak, kriz geçirdi
Susurluk olayına adı karışan Şanlıurfa DYP eski milletvekili Sedat Edip Bucak, çete ile ilgili tanık olarak dün adliyede ifade verdi. Bucak'ın İfadesinin ardından sinir krizleri geçirdiği öğrenildi. Adliyeye korumaları ve avukatı ile birlikte gelen Bucak, gazetecilerin resmini çekmesine tepki gösterdi. Çete suçlarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Görüşen'e yaklaşık bir saat süreyle ifade veren Bucak, gazetecilerin ısrarlı sorularına yanıt vermeden hızla adliyeden ayrıldı.
http://www.yenisafak.com.tr/gundem/?t=1 ... usurluktan
Sedat Bucak DP Şanlıurfa Milletvekili adayı.
İşsizlik başa bela,kahrolsun bankalar..
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
ben de Bahçeliye bayıldığımdan böyle bir cümle yazmadım.. biriyle aynı fikirleri paylaşmıyor olabilirsin ama bu onun her söylediğinin yanlış olduğu anlamına gelmez.. söylediği cümle en azından günümüzde yanlış değil, demekki herkesin aklı başına geliyor..v00d00 yazdı:dinime küfreden müslüman olsa...houseofholy yazdı:lafı tam gediğine oturtmuş, takdir ettim Bahçeliyi..wolfali yazdı:ayrıca seçim öncesi siyaset arenasında acaip işler oluyor..
önümüzdeki mecliste chp-mhp koalisyonu iyice şekillenmeye başladı.
en son devlet bahçeli kendisine sorular:''başbakan sizin için baykalla aynı ağzı konusuyor dedi.bu konu hakkındaki yorumunuz nedir?'' şeklindeki soruya :''Allah'a şükür barzaniyle-bushla aynı ağzı konusmuyorum'' diyerek hem erdoğana ağır bir laf koymus oldu hemde olası chp koalisyonuna karsı olmadığının sinyalini verdi..
vay be akp sen nelere gebeymissin!
bahçeli bush ağzıyla konuşmuyosa bu ülkede amerikancı yoktur...
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
çok güzel yazmışsın.ellerine sağlık.çok haklısın.houseofholy yazdı:ben de Bahçeliye bayıldığımdan böyle bir cümle yazmadım.. biriyle aynı fikirleri paylaşmıyor olabilirsin ama bu onun her söylediğinin yanlış olduğu anlamına gelmez.. söylediği cümle en azından günümüzde yanlış değil, demekki herkesin aklı başına geliyor..v00d00 yazdı:dinime küfreden müslüman olsa...houseofholy yazdı: lafı tam gediğine oturtmuş, takdir ettim Bahçeliyi..
bahçeli bush ağzıyla konuşmuyosa bu ülkede amerikancı yoktur...
İşsizlik başa bela,kahrolsun bankalar..
Emekli Yüzbaşı'ya terörden tutuklama
Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası ile ilgili olarak mahkemeye sevkedilen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk 'Terör örgütüne üye olmak' ve 'Devletin gizli belgelerini ele geçirmek' suçlarından tutuklandı
Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin adliyeye sevk edilen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk "Terör örgütüne üye olmak" ve "Devletin gizli belgelerini ele geçirmek" suçlarından tutuklandı. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde ifade verdikleri cumhuriyet savcılığınca tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk, İstanbul nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Mahkeme iki sanığı tutuklayarak cezaevine gönderdi.
BOMBALARI İNKAR ETTİ
Bu arada savcılığa Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Kuvayi Milliye Derneği kurucularından Bekir Öztürk ile ilişkisi olduğu belirlenen Oktay Yıldırım, savcılığa verdiği ifadesinde, bombaların kendisine ait olmadığını iddia etti. Oktay Yıldırım ile askerlik yaptığı dönemde Sivas'ta tanışan Mehmet Demirtaş ise ifadesinde şunları söyledi: "O ev kayınbabamın kayınbabasının evi. Benim o bombalarla hiçbir ilgim yok. Bombalar Oktay komutanıma da ait değil. Çatıya kim koymuş bilmiyorum."
DOKUNMA YANARSIN!
Mehmet Demirtaş ile aynı evde yaşayan yeğeni Ali Yiğit ise ifadesinde 3 ay önce komşularla yaşadığı bir tartışma nedeniyle evden çıktığını belirtti. Yiğit, "Evdeyken bir gün babamla birlikte çatıya çıktık. Çatıda bir kasa gördük. İçinde bombalar olduğunu anladık. Babam çok tedirgin oldu. Bir kaç gün bekledikten sonra bir gün dayıma çatıyı düzenlediğimi söyledim. O da bana, 'çatıda birşey gördün mü' dedi. Ben de bir kasaya rastladığımı söyledim. Dayım, 'sakın o kasaya dokunma. Oktay komutanımın emaneti. Başımız belaya girer' dedi. Olayı babama anlattım. Babam korktuğu için polisi aradı" diye konuştu.
'Hainler için terörist bile oluruz'
Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Mahmut Öztürk mahkeme çıkışında bir grup tarafından alkışlandı. Grubun attığı sloganlardan birisi ise hayli ilginçti: Hainler için terörist de oluruz. Bu arada soruşturma kapsamında operasyonlarını sürdüren polis Bursa Kuvayi Milliye dernegine baskın yaptı. Ancak herhangi bir tutuklama yapılmadı.
yeni safak
Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası ile ilgili olarak mahkemeye sevkedilen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk 'Terör örgütüne üye olmak' ve 'Devletin gizli belgelerini ele geçirmek' suçlarından tutuklandı
Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin adliyeye sevk edilen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk "Terör örgütüne üye olmak" ve "Devletin gizli belgelerini ele geçirmek" suçlarından tutuklandı. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde ifade verdikleri cumhuriyet savcılığınca tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk, İstanbul nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Mahkeme iki sanığı tutuklayarak cezaevine gönderdi.
BOMBALARI İNKAR ETTİ
Bu arada savcılığa Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Kuvayi Milliye Derneği kurucularından Bekir Öztürk ile ilişkisi olduğu belirlenen Oktay Yıldırım, savcılığa verdiği ifadesinde, bombaların kendisine ait olmadığını iddia etti. Oktay Yıldırım ile askerlik yaptığı dönemde Sivas'ta tanışan Mehmet Demirtaş ise ifadesinde şunları söyledi: "O ev kayınbabamın kayınbabasının evi. Benim o bombalarla hiçbir ilgim yok. Bombalar Oktay komutanıma da ait değil. Çatıya kim koymuş bilmiyorum."
DOKUNMA YANARSIN!
Mehmet Demirtaş ile aynı evde yaşayan yeğeni Ali Yiğit ise ifadesinde 3 ay önce komşularla yaşadığı bir tartışma nedeniyle evden çıktığını belirtti. Yiğit, "Evdeyken bir gün babamla birlikte çatıya çıktık. Çatıda bir kasa gördük. İçinde bombalar olduğunu anladık. Babam çok tedirgin oldu. Bir kaç gün bekledikten sonra bir gün dayıma çatıyı düzenlediğimi söyledim. O da bana, 'çatıda birşey gördün mü' dedi. Ben de bir kasaya rastladığımı söyledim. Dayım, 'sakın o kasaya dokunma. Oktay komutanımın emaneti. Başımız belaya girer' dedi. Olayı babama anlattım. Babam korktuğu için polisi aradı" diye konuştu.
'Hainler için terörist bile oluruz'
Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Mahmut Öztürk mahkeme çıkışında bir grup tarafından alkışlandı. Grubun attığı sloganlardan birisi ise hayli ilginçti: Hainler için terörist de oluruz. Bu arada soruşturma kapsamında operasyonlarını sürdüren polis Bursa Kuvayi Milliye dernegine baskın yaptı. Ancak herhangi bir tutuklama yapılmadı.
yeni safak
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
Böyle vatan hainlerini asmak gerek tutuklayanların eline sağlık.Emniyet'i tebrik ediyorum,ümraniye olayını takip edip olayı ortaya çıkarmasalardı durum vahim olabilirdi.bad-dua yazdı:Emekli Yüzbaşı'ya terörden tutuklama
Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası ile ilgili olarak mahkemeye sevkedilen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk 'Terör örgütüne üye olmak' ve 'Devletin gizli belgelerini ele geçirmek' suçlarından tutuklandı
Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin adliyeye sevk edilen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk "Terör örgütüne üye olmak" ve "Devletin gizli belgelerini ele geçirmek" suçlarından tutuklandı. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde ifade verdikleri cumhuriyet savcılığınca tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk, İstanbul nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Mahkeme iki sanığı tutuklayarak cezaevine gönderdi.
BOMBALARI İNKAR ETTİ
Bu arada savcılığa Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Kuvayi Milliye Derneği kurucularından Bekir Öztürk ile ilişkisi olduğu belirlenen Oktay Yıldırım, savcılığa verdiği ifadesinde, bombaların kendisine ait olmadığını iddia etti. Oktay Yıldırım ile askerlik yaptığı dönemde Sivas'ta tanışan Mehmet Demirtaş ise ifadesinde şunları söyledi: "O ev kayınbabamın kayınbabasının evi. Benim o bombalarla hiçbir ilgim yok. Bombalar Oktay komutanıma da ait değil. Çatıya kim koymuş bilmiyorum."
DOKUNMA YANARSIN!
Mehmet Demirtaş ile aynı evde yaşayan yeğeni Ali Yiğit ise ifadesinde 3 ay önce komşularla yaşadığı bir tartışma nedeniyle evden çıktığını belirtti. Yiğit, "Evdeyken bir gün babamla birlikte çatıya çıktık. Çatıda bir kasa gördük. İçinde bombalar olduğunu anladık. Babam çok tedirgin oldu. Bir kaç gün bekledikten sonra bir gün dayıma çatıyı düzenlediğimi söyledim. O da bana, 'çatıda birşey gördün mü' dedi. Ben de bir kasaya rastladığımı söyledim. Dayım, 'sakın o kasaya dokunma. Oktay komutanımın emaneti. Başımız belaya girer' dedi. Olayı babama anlattım. Babam korktuğu için polisi aradı" diye konuştu.
'Hainler için terörist bile oluruz'
Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Mahmut Öztürk mahkeme çıkışında bir grup tarafından alkışlandı. Grubun attığı sloganlardan birisi ise hayli ilginçti: Hainler için terörist de oluruz. Bu arada soruşturma kapsamında operasyonlarını sürdüren polis Bursa Kuvayi Milliye dernegine baskın yaptı. Ancak herhangi bir tutuklama yapılmadı.
yeni safak
İşsizlik başa bela,kahrolsun bankalar..
Tebrik etmek gerekte.Umarım 2-3 sene sonra salmazlar.kindmonster yazdı:Böyle vatan hainlerini asmak gerek tutuklayanların eline sağlık.Emniyet'i tebrik ediyorum,ümraniye olayını takip edip olayı ortaya çıkarmasalardı durum vahim olabilirdi.bad-dua yazdı:Emekli Yüzbaşı'ya terörden tutuklama
Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası ile ilgili olarak mahkemeye sevkedilen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk 'Terör örgütüne üye olmak' ve 'Devletin gizli belgelerini ele geçirmek' suçlarından tutuklandı
Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin adliyeye sevk edilen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk "Terör örgütüne üye olmak" ve "Devletin gizli belgelerini ele geçirmek" suçlarından tutuklandı. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde ifade verdikleri cumhuriyet savcılığınca tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk, İstanbul nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Mahkeme iki sanığı tutuklayarak cezaevine gönderdi.
BOMBALARI İNKAR ETTİ
Bu arada savcılığa Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Kuvayi Milliye Derneği kurucularından Bekir Öztürk ile ilişkisi olduğu belirlenen Oktay Yıldırım, savcılığa verdiği ifadesinde, bombaların kendisine ait olmadığını iddia etti. Oktay Yıldırım ile askerlik yaptığı dönemde Sivas'ta tanışan Mehmet Demirtaş ise ifadesinde şunları söyledi: "O ev kayınbabamın kayınbabasının evi. Benim o bombalarla hiçbir ilgim yok. Bombalar Oktay komutanıma da ait değil. Çatıya kim koymuş bilmiyorum."
DOKUNMA YANARSIN!
Mehmet Demirtaş ile aynı evde yaşayan yeğeni Ali Yiğit ise ifadesinde 3 ay önce komşularla yaşadığı bir tartışma nedeniyle evden çıktığını belirtti. Yiğit, "Evdeyken bir gün babamla birlikte çatıya çıktık. Çatıda bir kasa gördük. İçinde bombalar olduğunu anladık. Babam çok tedirgin oldu. Bir kaç gün bekledikten sonra bir gün dayıma çatıyı düzenlediğimi söyledim. O da bana, 'çatıda birşey gördün mü' dedi. Ben de bir kasaya rastladığımı söyledim. Dayım, 'sakın o kasaya dokunma. Oktay komutanımın emaneti. Başımız belaya girer' dedi. Olayı babama anlattım. Babam korktuğu için polisi aradı" diye konuştu.
'Hainler için terörist bile oluruz'
Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Mahmut Öztürk mahkeme çıkışında bir grup tarafından alkışlandı. Grubun attığı sloganlardan birisi ise hayli ilginçti: Hainler için terörist de oluruz. Bu arada soruşturma kapsamında operasyonlarını sürdüren polis Bursa Kuvayi Milliye dernegine baskın yaptı. Ancak herhangi bir tutuklama yapılmadı.
yeni safak
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
orasına birşey diyemem.adalete etki ve baskı çok.yeni meclis kanun hatalarını düzeltip adalete destek çıkarsa iyi olur.bad-dua yazdı:Tebrik etmek gerekte.Umarım 2-3 sene sonra salmazlar.kindmonster yazdı:Böyle vatan hainlerini asmak gerek tutuklayanların eline sağlık.Emniyet'i tebrik ediyorum,ümraniye olayını takip edip olayı ortaya çıkarmasalardı durum vahim olabilirdi.bad-dua yazdı:Emekli Yüzbaşı'ya terörden tutuklama
Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası ile ilgili olarak mahkemeye sevkedilen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk 'Terör örgütüne üye olmak' ve 'Devletin gizli belgelerini ele geçirmek' suçlarından tutuklandı
Ümraniye'de ele geçirilen 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin adliyeye sevk edilen emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk "Terör örgütüne üye olmak" ve "Devletin gizli belgelerini ele geçirmek" suçlarından tutuklandı. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde ifade verdikleri cumhuriyet savcılığınca tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen Muzaffer Tekin ile Mahmut Öztürk, İstanbul nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Mahkeme iki sanığı tutuklayarak cezaevine gönderdi.
BOMBALARI İNKAR ETTİ
Bu arada savcılığa Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Kuvayi Milliye Derneği kurucularından Bekir Öztürk ile ilişkisi olduğu belirlenen Oktay Yıldırım, savcılığa verdiği ifadesinde, bombaların kendisine ait olmadığını iddia etti. Oktay Yıldırım ile askerlik yaptığı dönemde Sivas'ta tanışan Mehmet Demirtaş ise ifadesinde şunları söyledi: "O ev kayınbabamın kayınbabasının evi. Benim o bombalarla hiçbir ilgim yok. Bombalar Oktay komutanıma da ait değil. Çatıya kim koymuş bilmiyorum."
DOKUNMA YANARSIN!
Mehmet Demirtaş ile aynı evde yaşayan yeğeni Ali Yiğit ise ifadesinde 3 ay önce komşularla yaşadığı bir tartışma nedeniyle evden çıktığını belirtti. Yiğit, "Evdeyken bir gün babamla birlikte çatıya çıktık. Çatıda bir kasa gördük. İçinde bombalar olduğunu anladık. Babam çok tedirgin oldu. Bir kaç gün bekledikten sonra bir gün dayıma çatıyı düzenlediğimi söyledim. O da bana, 'çatıda birşey gördün mü' dedi. Ben de bir kasaya rastladığımı söyledim. Dayım, 'sakın o kasaya dokunma. Oktay komutanımın emaneti. Başımız belaya girer' dedi. Olayı babama anlattım. Babam korktuğu için polisi aradı" diye konuştu.
'Hainler için terörist bile oluruz'
Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve Mahmut Öztürk mahkeme çıkışında bir grup tarafından alkışlandı. Grubun attığı sloganlardan birisi ise hayli ilginçti: Hainler için terörist de oluruz. Bu arada soruşturma kapsamında operasyonlarını sürdüren polis Bursa Kuvayi Milliye dernegine baskın yaptı. Ancak herhangi bir tutuklama yapılmadı.
yeni safak
İşsizlik başa bela,kahrolsun bankalar..
aynen aynen öyle ne tekim bazılarına dokunacak soruşturmalarda savcılar hemen görevden alınıyor mesela bergama davasında savcıya delidir yahu.kindmonster yazdı:orasına birşey diyemem.adalete etki ve baskı çok.yeni meclis kanun hatalarını düzeltip adalete destek çıkarsa iyi olur.bad-dua yazdı:Tebrik etmek gerekte.Umarım 2-3 sene sonra salmazlar.kindmonster yazdı: Böyle vatan hainlerini asmak gerek tutuklayanların eline sağlık.Emniyet'i tebrik ediyorum,ümraniye olayını takip edip olayı ortaya çıkarmasalardı durum vahim olabilirdi.
- issirganotununissirmiyani
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1106
- Kayıt: 01 Haz 2005 00:00
- Konum: nereye
zel Harekat'ın efsane komutanı Korkut Eken'den çarpıcı açıklamalar. Eken, "Böyle giderse, Güneydoğu'yu kaybederiz. O zaman ülkemizi kurtarmak için biz dağa çıkarız" diyor
21 Haziran 2007 17:14
Yazı boyutunu büyütmek için
Susurluk paşası 'Dağa çıkarız' dedi
Hakkında efsane komutan, madalyalı mahkum diyenler var. Yıllarını Güneydoğu' da savaşarak geçirdi. Sonrasında iki buçuk yıl hapis yattı. Korkut Eken, İnzivaya çekildiği köyde Tempo'nun sorularını yanıtladı. Eken, "Böyle giderse, Güneydoğu'yu kaybederiz. O zaman ülkemizi kurtarmak için biz dağa çıkarız" diyor
Kıbrıs Barış Harekatı öncesi, adadaki mücahitleri örgütledi. Özel Harp Dairesi Özel Birlik Komutanlığı'nda çalıştı. Polis Özel Timleri'nin oluşturulmasında görev aldı. Yıllarca PKK'ya karşı savaşıp etkin aşiretleri örgütledi, silahlandırdı. Önce Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK), sonra da Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan (MİT) kendi isteğiyle ayrıldı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Başbakan Turgut Özal ve TSK tarafından ödüllendirildi. Üstün cesaret ve başarı madalyaları verildi. MİT'ten birlikte ayrıldığı Güvenlik Daire Başkanı Mehmet Eymür ile ticarete girdi. Ancak, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın davetiyle Özel Harekat Timleri'nin yeniden organizasyonunu gerçekleştirdi.
Devletin, güvenlik açısından en önemli kurumlarında görev alan Korkut Eken ismi, zaman zaman derin devletle anıldı. 1996' daki Susurluk kazasının ardından, "Cürüm işlernek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek" suçundan 6 yıl hapse mahkum edildi.
Korkut Eken, yıllardır bir köyde inzivaya çekilmiş durumda. Dış dünyayla bağlantısını minimuma indirmiş olsa da gelişmeleri yakından takip ediyor. Özellikle de terörü ... PKK konusunda önemli bilgi ve deneyimlere sahip Korkut Eken, Tempo'nun sorularını yanıtladı.
Bataklık Kuzey Irak'ta
Korkut Eken, PKK ile mücadelede özellikle halkın desteğine dikkat çekiyor: "Güneydoğu' da halkı devletin yanına çekebilmek için 15 yıl uğraştık. Ancak bugün o destek kayboluyor. Biz bu sayede, döşenen mayınların yerlerini öğrenebiliyorduk" diyor. Korkut Eken' e göre, örgüte yardımların artmasında IKDP (Kürdistan Demokratik Partisi) lideri Mesud Barzani'nin etkisi büyük ve halkın yeniden kazanılması için en az 25 yıl gerekli.
Korkut Eken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' ın, "Türkiye' deki 5 bin teröristle mücadele bitti mi ki, Kuzey Irak'taki 500 kişiyle uğraşma safahatına gelinecek" açıklamasına oldukça içerlemiş: "Başbakanırnız harp şeklini bilmiyor. Sivrisinek her zaman temizlenir. Önemli olan bataklığı kurutmaktır. Bataklık neresi? Kuzey Irak. Esaslı olan bataklıktır, dış desteği kesmektir."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Kuzey Irak'a müdahale isteğini haklı bulan Eken, terörle mücadelede siyasi, sivil, askeri tüm kurumların topyekun hareket etmesi gerektiğini belirterek, hükümetin tutumuna dikkat çekiyor: "Herkes ayrı telden çalarsa, bu mücadelenin kazamlması mümkün olmaz."
Hatırlanacağı üzere, Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak'taki PKK varlığının 'diyalogla' çözümünden yana olduğunu söylemişti. Korkut Eken ise, "Siyasi iktidarın görüşüyle mücadele yürütülemez" kanaatinde. Eken, terörle mücadelenin giderek zorlaştığını, böyle devam ederse karşımıza iki seçeneğin çıkacağını söylüyor: "Ya oraları kaybederiz ya da ülkede iç harp çıkar. Mücadele bu şekilde sürdürülürse, bizi çok kötü günler bekliyor. Bugünkü durumun tersi olur. Biz bu kez memleketimizi kurtarmak için dağa çıkarız."
Korkut Eken, terörle mücadelede temel prensibin, terör örgütü ile aynı şekilde eğitilmiş, teşkilatlandırılmış, aynı taktik ve teknikleri kullanmak olduğunu belirtiyor. Nitekim TSK, 1990 sonrası PKK ile bu yöntemle mücadele etmiş ve başarı elde etmişti. Peki değişen neydi? Eken şöyle yanıtlıyor: "Bugün, karar verici kurum ve kuruluşlar arasında birbirinden farklı görüş ve düşüncelerin olduğu açıktır."
Korkut Eken, terörle mücadelede Özel Harekat Timleri' nin önemine de değiniyor. Bu timler, emniyet kadrolarından seçilerek, belirli bir program çerçevesinde eğitim alıyordu. Eken, bu timlerin bugün etkin kullanılamadığını ileri sürüyor: "İçlerinde yanlış yapan birkaçının bahane edilerek timlerin pasifize edilmesi, örgütün cesaretlenmesinde önemli rol oynamıştır. Bunlar tesadüften ibaret değildir."
Bugün terörle mücadelede gelinen nokta itibariyle, bazı konularda geç mi kalındı? Üstesinden gelmek içinhangi uygulamaların devreye sokulması gerekli? Korkut Eken şunları söylüyor: "Hiçbir şey için geç kalınmış değil. Oyunun bundan sonraki aşamaları biliniyor. Ancak, AB uyum yasaları çerçevesinde askerin ve emniyet güçlerinin elinin kolunun bağlandığı da bir gerçek. Siyasi otoritenin yaklaşımı, konunun çözülmesinde kilit rol oynayacaktır. Bu sağlandığı takdirde, teröre yönelik taktik ve stratejiler uygulanmaya hazırdır."
Bordo bereli eski komutan yineliyor: "Bu gidişle, vatanımızı kurtarmak için biz dağa çıkacağız."
Korkut Eken'e göre hatalar
Korkut Eken, özellikle son beş yılda önemli hatalar yapıldığını düşünüyor ve şöyle sıralıyor:
-Terörist başı kaldığı yerden rahatça emirler vererek örgütünü yönetebiliyor.
- Ankara'nın göbeğinde terörist başının serbest kalması için miting yapılabiliyor.
- Teröristler için 'eve dönüş' adıyla özel yasalar çıkarılarak tekrar dağa dönmeleri sağlanıyor.
-"Vatana ihanet ve devletin bölünmez bütünlüğünü bozmak" fiilinden mahkum edilen eski DEP milletvekilleri tekrar meydanlara bırakılıyor.
-Çapulcu takımlarına liderlik edenlerin, teröristlerle işbirliği yapanların bugün devlet başkanı olmasına göz yumuluyor. Türkiye'ye kafa tutmasına seyirci kalınıyor.
-AB'ye uyum ve kültürel zenginlik arkasına sığınılarak, PKK'nın AB tarafından dile getirilen talepleri karşılanıyor, bölge halkının asimilasyonuna zemin hazırlanıyor.
-Kerkük Türkleri kaderleri ile baş başa bırakılıyor.
-Adli, idari, siyasi ve ekonomik kapitülasyonlar yeniden tesis edilmeye çalışılıyor.
-Devlet düşmanlarının belediye başkanlığı yapmalarına, fütursuzca konuşmalarına, teröristıerin cenazelerini milletin ödediği vergiler ile kaldırmalarına ve terörist ailelerine başsağlığı dilemelerine müsaade ediliyor.
-Ordu, yıpratılmaya ve pasifize edilmeye çalışılıyor.
HABER TEMPO
21 Haziran 2007 17:14
Yazı boyutunu büyütmek için
Susurluk paşası 'Dağa çıkarız' dedi
Hakkında efsane komutan, madalyalı mahkum diyenler var. Yıllarını Güneydoğu' da savaşarak geçirdi. Sonrasında iki buçuk yıl hapis yattı. Korkut Eken, İnzivaya çekildiği köyde Tempo'nun sorularını yanıtladı. Eken, "Böyle giderse, Güneydoğu'yu kaybederiz. O zaman ülkemizi kurtarmak için biz dağa çıkarız" diyor
Kıbrıs Barış Harekatı öncesi, adadaki mücahitleri örgütledi. Özel Harp Dairesi Özel Birlik Komutanlığı'nda çalıştı. Polis Özel Timleri'nin oluşturulmasında görev aldı. Yıllarca PKK'ya karşı savaşıp etkin aşiretleri örgütledi, silahlandırdı. Önce Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK), sonra da Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan (MİT) kendi isteğiyle ayrıldı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Başbakan Turgut Özal ve TSK tarafından ödüllendirildi. Üstün cesaret ve başarı madalyaları verildi. MİT'ten birlikte ayrıldığı Güvenlik Daire Başkanı Mehmet Eymür ile ticarete girdi. Ancak, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın davetiyle Özel Harekat Timleri'nin yeniden organizasyonunu gerçekleştirdi.
Devletin, güvenlik açısından en önemli kurumlarında görev alan Korkut Eken ismi, zaman zaman derin devletle anıldı. 1996' daki Susurluk kazasının ardından, "Cürüm işlernek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek" suçundan 6 yıl hapse mahkum edildi.
Korkut Eken, yıllardır bir köyde inzivaya çekilmiş durumda. Dış dünyayla bağlantısını minimuma indirmiş olsa da gelişmeleri yakından takip ediyor. Özellikle de terörü ... PKK konusunda önemli bilgi ve deneyimlere sahip Korkut Eken, Tempo'nun sorularını yanıtladı.
Bataklık Kuzey Irak'ta
Korkut Eken, PKK ile mücadelede özellikle halkın desteğine dikkat çekiyor: "Güneydoğu' da halkı devletin yanına çekebilmek için 15 yıl uğraştık. Ancak bugün o destek kayboluyor. Biz bu sayede, döşenen mayınların yerlerini öğrenebiliyorduk" diyor. Korkut Eken' e göre, örgüte yardımların artmasında IKDP (Kürdistan Demokratik Partisi) lideri Mesud Barzani'nin etkisi büyük ve halkın yeniden kazanılması için en az 25 yıl gerekli.
Korkut Eken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' ın, "Türkiye' deki 5 bin teröristle mücadele bitti mi ki, Kuzey Irak'taki 500 kişiyle uğraşma safahatına gelinecek" açıklamasına oldukça içerlemiş: "Başbakanırnız harp şeklini bilmiyor. Sivrisinek her zaman temizlenir. Önemli olan bataklığı kurutmaktır. Bataklık neresi? Kuzey Irak. Esaslı olan bataklıktır, dış desteği kesmektir."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Kuzey Irak'a müdahale isteğini haklı bulan Eken, terörle mücadelede siyasi, sivil, askeri tüm kurumların topyekun hareket etmesi gerektiğini belirterek, hükümetin tutumuna dikkat çekiyor: "Herkes ayrı telden çalarsa, bu mücadelenin kazamlması mümkün olmaz."
Hatırlanacağı üzere, Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak'taki PKK varlığının 'diyalogla' çözümünden yana olduğunu söylemişti. Korkut Eken ise, "Siyasi iktidarın görüşüyle mücadele yürütülemez" kanaatinde. Eken, terörle mücadelenin giderek zorlaştığını, böyle devam ederse karşımıza iki seçeneğin çıkacağını söylüyor: "Ya oraları kaybederiz ya da ülkede iç harp çıkar. Mücadele bu şekilde sürdürülürse, bizi çok kötü günler bekliyor. Bugünkü durumun tersi olur. Biz bu kez memleketimizi kurtarmak için dağa çıkarız."
Korkut Eken, terörle mücadelede temel prensibin, terör örgütü ile aynı şekilde eğitilmiş, teşkilatlandırılmış, aynı taktik ve teknikleri kullanmak olduğunu belirtiyor. Nitekim TSK, 1990 sonrası PKK ile bu yöntemle mücadele etmiş ve başarı elde etmişti. Peki değişen neydi? Eken şöyle yanıtlıyor: "Bugün, karar verici kurum ve kuruluşlar arasında birbirinden farklı görüş ve düşüncelerin olduğu açıktır."
Korkut Eken, terörle mücadelede Özel Harekat Timleri' nin önemine de değiniyor. Bu timler, emniyet kadrolarından seçilerek, belirli bir program çerçevesinde eğitim alıyordu. Eken, bu timlerin bugün etkin kullanılamadığını ileri sürüyor: "İçlerinde yanlış yapan birkaçının bahane edilerek timlerin pasifize edilmesi, örgütün cesaretlenmesinde önemli rol oynamıştır. Bunlar tesadüften ibaret değildir."
Bugün terörle mücadelede gelinen nokta itibariyle, bazı konularda geç mi kalındı? Üstesinden gelmek içinhangi uygulamaların devreye sokulması gerekli? Korkut Eken şunları söylüyor: "Hiçbir şey için geç kalınmış değil. Oyunun bundan sonraki aşamaları biliniyor. Ancak, AB uyum yasaları çerçevesinde askerin ve emniyet güçlerinin elinin kolunun bağlandığı da bir gerçek. Siyasi otoritenin yaklaşımı, konunun çözülmesinde kilit rol oynayacaktır. Bu sağlandığı takdirde, teröre yönelik taktik ve stratejiler uygulanmaya hazırdır."
Bordo bereli eski komutan yineliyor: "Bu gidişle, vatanımızı kurtarmak için biz dağa çıkacağız."
Korkut Eken'e göre hatalar
Korkut Eken, özellikle son beş yılda önemli hatalar yapıldığını düşünüyor ve şöyle sıralıyor:
-Terörist başı kaldığı yerden rahatça emirler vererek örgütünü yönetebiliyor.
- Ankara'nın göbeğinde terörist başının serbest kalması için miting yapılabiliyor.
- Teröristler için 'eve dönüş' adıyla özel yasalar çıkarılarak tekrar dağa dönmeleri sağlanıyor.
-"Vatana ihanet ve devletin bölünmez bütünlüğünü bozmak" fiilinden mahkum edilen eski DEP milletvekilleri tekrar meydanlara bırakılıyor.
-Çapulcu takımlarına liderlik edenlerin, teröristlerle işbirliği yapanların bugün devlet başkanı olmasına göz yumuluyor. Türkiye'ye kafa tutmasına seyirci kalınıyor.
-AB'ye uyum ve kültürel zenginlik arkasına sığınılarak, PKK'nın AB tarafından dile getirilen talepleri karşılanıyor, bölge halkının asimilasyonuna zemin hazırlanıyor.
-Kerkük Türkleri kaderleri ile baş başa bırakılıyor.
-Adli, idari, siyasi ve ekonomik kapitülasyonlar yeniden tesis edilmeye çalışılıyor.
-Devlet düşmanlarının belediye başkanlığı yapmalarına, fütursuzca konuşmalarına, teröristıerin cenazelerini milletin ödediği vergiler ile kaldırmalarına ve terörist ailelerine başsağlığı dilemelerine müsaade ediliyor.
-Ordu, yıpratılmaya ve pasifize edilmeye çalışılıyor.
HABER TEMPO
issirganotununissirmiyani ''değişim başladı anı yaşa'' vodafone gibi oldu behh
Bilmiyorum verildi mi ama şu linkten nerede oy kullanacağınızı öğrenebilirsiniz!
http://www.ysk.gov.tr/ysk/secmenBilgi.jsp
http://www.ysk.gov.tr/ysk/secmenBilgi.jsp
When you're pushed, killing's as easy as breathing
ya tamam da bu atasözü bu olaya cuk oturan bişi değil mi? aklı başına gelseydi mhpnin tüzüğünü değiştirirdi...ben parti programını da biliyorum mhp nin...tv lerde işkembeden sallıyolar...cümleye yanlış demedim zaten ve boş taraftarlık, fanatiklik yapmıyorum ama bu adam afganistana asker istediğinde abd en önden gönderen bi adam..."türkiye uluslararası sorumluluklarını yerine getirmelidir"..allah kahretsin!!! bizim uluslararası sorumluluğumuz uyuşturucuyu korumak ve rahat ticaretini sağlamak, katillerin uşaklığını ve korumalığını yapmak mıdır acep??houseofholy yazdı:ben de Bahçeliye bayıldığımdan böyle bir cümle yazmadım.. biriyle aynı fikirleri paylaşmıyor olabilirsin ama bu onun her söylediğinin yanlış olduğu anlamına gelmez.. söylediği cümle en azından günümüzde yanlış değil, demekki herkesin aklı başına geliyor..v00d00 yazdı:dinime küfreden müslüman olsa...houseofholy yazdı: lafı tam gediğine oturtmuş, takdir ettim Bahçeliyi..
bahçeli bush ağzıyla konuşmuyosa bu ülkede amerikancı yoktur...
everybody knows what the blues is all about ;
it's a pain you can't live with
it's a woman you can't live without...
it's a pain you can't live with
it's a woman you can't live without...
"Pepsi Max içtim Aysun Kayacı öpmedi" davası
REFERANS
Pepsi Max içtim Aysun Kayacı öpmedi davası Pepsi Max'in başı, manken Aysun Kayacı'yı oynattığı reklam filmi nedeniyle dertte. Tüketiciler Birliği, tüketiciyi aldattığı gerekçesiyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu'na başvurarak reklamın kaldırılmasını isterken Veysel Dağ isimli bir tüketici de "satın aldığı ürünün ayıplı" olduğunu savunarak ödediği 1.3 YTL'sinin iadesi için başvurdu.
REFERANS
Pepsi Max içtim Aysun Kayacı öpmedi davası Pepsi Max'in başı, manken Aysun Kayacı'yı oynattığı reklam filmi nedeniyle dertte. Tüketiciler Birliği, tüketiciyi aldattığı gerekçesiyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu'na başvurarak reklamın kaldırılmasını isterken Veysel Dağ isimli bir tüketici de "satın aldığı ürünün ayıplı" olduğunu savunarak ödediği 1.3 YTL'sinin iadesi için başvurdu.
sleeping with the earth my dying bride
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Pes!jonnathan yazdı:"Pepsi Max içtim Aysun Kayacı öpmedi" davası
REFERANS
Pepsi Max içtim Aysun Kayacı öpmedi davası Pepsi Max'in başı, manken Aysun Kayacı'yı oynattığı reklam filmi nedeniyle dertte. Tüketiciler Birliği, tüketiciyi aldattığı gerekçesiyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu'na başvurarak reklamın kaldırılmasını isterken Veysel Dağ isimli bir tüketici de "satın aldığı ürünün ayıplı" olduğunu savunarak ödediği 1.3 YTL'sinin iadesi için başvurdu.
Lasciate mi cantare
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Başka türlü kolay kolay gazeteye çıkamazdı. Adamda farkında yaptığının saçmalığının. Neyse daha iyisini buldum; http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=225146
sleeping with the earth my dying bride
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı'nın Isparta Eğirdir'e düzenlediği basın turu kapsamında bir basın toplantısı düzenledi
Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Merkez Komutanlığı'nın tanıtımı için Isparta'ya düzenlenen 2 günlük basın turu kapsamında bu sabah Eğirdir'e gelen Orgeneral Büyükanıt, sınır ötesi operasyon konusunda 12 Nisan'da açıkladığı görüşlerini yineledi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, PKK'ya karşı Kuzey Irak'a yapılacak bir operasyonun fayda getireceği görüşünü yineledi ve "Kuzey Irak'a girip PKK'yı bitiririz diyemezsiniz ama darbe vurursunuz" dedi. Büyükanıt, "Sınırötesi harekat için siyase hedefi bilmemiz gerekir" diye konuştu.
http://www.kanalturk.com.tr/20362/sınır ... a-var.html
Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Merkez Komutanlığı'nın tanıtımı için Isparta'ya düzenlenen 2 günlük basın turu kapsamında bu sabah Eğirdir'e gelen Orgeneral Büyükanıt, sınır ötesi operasyon konusunda 12 Nisan'da açıkladığı görüşlerini yineledi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, PKK'ya karşı Kuzey Irak'a yapılacak bir operasyonun fayda getireceği görüşünü yineledi ve "Kuzey Irak'a girip PKK'yı bitiririz diyemezsiniz ama darbe vurursunuz" dedi. Büyükanıt, "Sınırötesi harekat için siyase hedefi bilmemiz gerekir" diye konuştu.
http://www.kanalturk.com.tr/20362/sınır ... a-var.html
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
yıllar önce dünyanın başına bela olan ve dağılmasıyla sevinç gözyaşlarına boğulduğum Spice Girls ekibi tekrar biraraya gelmiş. artık 30 lu yaşlarda olan ve Beckham ın hastalıklı karısı hariç hepsi duba gibi olan grup üyeleri bu halleriyle nasıl albüm çıkaracak merak ediyorum.
http://www.kanalturk.com.tr/20542/spice ... dondu.html
http://www.kanalturk.com.tr/20542/spice ... dondu.html
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
geçen yıl türban davası kararını veren ve silahlı saldırıya uğrayan danıştay 2. dairesinin önüne aynı davanın farklı bir aşaması gelmiş ve 2. daire üyeleri tarafsız olamayacakları gerekçesiyle davadan çekilmişler.. isteseler başka türlü bir karar alabilirlerdi ama onlar davadan çekilmeyi tercih etmişler..
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..