Gündem
- shadow_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 606
- Kayıt: 24 Haz 2006 00:00
- Konum: yalova
Türkiye'de ki kadınların çoğunun türbanlı olduğu bir gerçek. Asıl gerçek son beş yıldaki türbanlı kadın sayısının gözle görülecek kadar çoğalması.
Türban asıl konu değil ama göz ardı edilmemeli.Bu konu Abdullah Gül,Erdoğan gibi adamların isteklerini gerçekleştirebilmeleri için büyük bir adım olucak gibi.
Türban asıl konu değil ama göz ardı edilmemeli.Bu konu Abdullah Gül,Erdoğan gibi adamların isteklerini gerçekleştirebilmeleri için büyük bir adım olucak gibi.
- angelssmile
- Üye
- Mesajlar: 287
- Kayıt: 12 Oca 2005 01:00
- Konum: World Citizen
Bir mail geldi bana. normalde forumlara bu tür şeyleri yapıştırmam ama bunu paylaşmak istedim. Belki bilenleriniz vardır.
-------------------------------------------------------
O benim cumhurbaşkanımdı..
Saat.
Halı.
Kilim.
Kalem seti.
Gümüş tepsi.
Takı.
Şifoniyer.
Kaftan.
Vazo.
Madalyon.
Heykel.
Biblo.
Tablo.
*
Hepsini bırakmış Ahmet Necdet Sezer... Kendisine verilen 1243 parça hediyenin, 1243ünü de bırakmış...
Götürmemiş.
*
Bu benim cumhurbaşkanım olamaz...
*
Zaten, kırmızı ışıkta durmasından belliydi... Bugüne kadar hiçbir cumhurbaşkanı durmadı ki o niye duruyor?
İsveç mi burası?
*
Bakıyorum gazetelere... 94 parça gümüş, 22 vazo, 9 takı, 27 hatıra para, 4 tabanca, 83 parça değerli süs eşyası, 55 tablo, 86 porselen, 7 madalyon, 4 saat... İnsanın içi gidiyor!
Al, götür di mi...
Bırakmış, gidiyor.
*
Üstelik, liste eksik...
Kendisine tahsis edilen "kafana göre harca" denilen ödeneği de harcamadı.
Hediyeleri bıraktığı gibi...
Papelleri de bıraktı.
46 trilyon liracık!
Ye, yemedi... Gez, gezmedi.
O zaman bırak biz yiyelim...
Ona da izin vermedi.
"Yetim hakkıdır" dedi, görevi boyunca tasarruf ettiği 46 trilyonu, Maliyeye iade etti...
Kemal Abiye.
*
Çocukları hálá memur... First Lady desen... Bi Atıl Kutoğlunu bile tanımıyor... Belediyeler, bizim paramızla simitçilere Cemil İpekçiden köstüm hazırlattı; o hálá kendi cebinden giyiniyor.
*
Aşçıyı, garsonu azalttı. "Suyla çalışmıyor bunlar" dedi, 14 makam aracını geri verdi. Okluktaki yazlık köşke hiç gitmedi. Oğlunu evlendirdi, elektrik parasına kadar cebinden ödedi. Eşi düştü, bileğini kırdı; hastaneye sivil araçla götürdü, röntgen için kuyruğa girdi, sıra bekledi. Annesi vefat etti, gene sivil plakayla gitti; flap flap flap, fors yapmadı... Resmi yemekler hariç, kimseye davet vermedi. Mutfakta yerli ürün kullandırttı.
Şatafattan uzak durdu.
*
Yeminini tuttu...
Hukuku üstün kıldı.
E haliyle...
Sevilmedi. Sevilmez...
*
Güle güle Cumhurbaşkanım... Devlet adamı "gelişinden" değil "gidişinden" bellidir. Bir manevi yolun iki yanına dizilmiş insanlar, dudaklarında dua, gözlerinde yaşla uğurluyorlarsa devlet adamını... Yüreğinde yurtseverlik olan herkes "teşekkür" ediyorsa...
Eller sallanıyorsa arkasından... Fısıltılar onun gidişinin ülkemiz için bir güven kaybı olduğunu durmadan tekrarlıyorsa...
Çocuklar onu seviyorsa...
Trafik polisi; kendisine ve kırmızı ışığına saygı gösteren bu devlet adamına son selamını verirken burnunu çekiyorsa...
Bu ülkenin tüm zenginliklerine sahip çıkmış adamsa o...
Bir misal; diyelim ki o manevi yolun iki yanındaki ağaçlar, ağaçlardaki kuşlar dahi (2-b yasasının durdurulmasından dolayı) huzurlarını ona borçlularsa...
Yüzü ak...
Anlı açık...
Vİcdanı rahat...
Başı dikse gidenin...
O benim cumhurbaşkanımdı...
Yenisi de sizin cumhurbaşkanınız olsun...
-------------------------------------------------------
O benim cumhurbaşkanımdı..
Saat.
Halı.
Kilim.
Kalem seti.
Gümüş tepsi.
Takı.
Şifoniyer.
Kaftan.
Vazo.
Madalyon.
Heykel.
Biblo.
Tablo.
*
Hepsini bırakmış Ahmet Necdet Sezer... Kendisine verilen 1243 parça hediyenin, 1243ünü de bırakmış...
Götürmemiş.
*
Bu benim cumhurbaşkanım olamaz...
*
Zaten, kırmızı ışıkta durmasından belliydi... Bugüne kadar hiçbir cumhurbaşkanı durmadı ki o niye duruyor?
İsveç mi burası?
*
Bakıyorum gazetelere... 94 parça gümüş, 22 vazo, 9 takı, 27 hatıra para, 4 tabanca, 83 parça değerli süs eşyası, 55 tablo, 86 porselen, 7 madalyon, 4 saat... İnsanın içi gidiyor!
Al, götür di mi...
Bırakmış, gidiyor.
*
Üstelik, liste eksik...
Kendisine tahsis edilen "kafana göre harca" denilen ödeneği de harcamadı.
Hediyeleri bıraktığı gibi...
Papelleri de bıraktı.
46 trilyon liracık!
Ye, yemedi... Gez, gezmedi.
O zaman bırak biz yiyelim...
Ona da izin vermedi.
"Yetim hakkıdır" dedi, görevi boyunca tasarruf ettiği 46 trilyonu, Maliyeye iade etti...
Kemal Abiye.
*
Çocukları hálá memur... First Lady desen... Bi Atıl Kutoğlunu bile tanımıyor... Belediyeler, bizim paramızla simitçilere Cemil İpekçiden köstüm hazırlattı; o hálá kendi cebinden giyiniyor.
*
Aşçıyı, garsonu azalttı. "Suyla çalışmıyor bunlar" dedi, 14 makam aracını geri verdi. Okluktaki yazlık köşke hiç gitmedi. Oğlunu evlendirdi, elektrik parasına kadar cebinden ödedi. Eşi düştü, bileğini kırdı; hastaneye sivil araçla götürdü, röntgen için kuyruğa girdi, sıra bekledi. Annesi vefat etti, gene sivil plakayla gitti; flap flap flap, fors yapmadı... Resmi yemekler hariç, kimseye davet vermedi. Mutfakta yerli ürün kullandırttı.
Şatafattan uzak durdu.
*
Yeminini tuttu...
Hukuku üstün kıldı.
E haliyle...
Sevilmedi. Sevilmez...
*
Güle güle Cumhurbaşkanım... Devlet adamı "gelişinden" değil "gidişinden" bellidir. Bir manevi yolun iki yanına dizilmiş insanlar, dudaklarında dua, gözlerinde yaşla uğurluyorlarsa devlet adamını... Yüreğinde yurtseverlik olan herkes "teşekkür" ediyorsa...
Eller sallanıyorsa arkasından... Fısıltılar onun gidişinin ülkemiz için bir güven kaybı olduğunu durmadan tekrarlıyorsa...
Çocuklar onu seviyorsa...
Trafik polisi; kendisine ve kırmızı ışığına saygı gösteren bu devlet adamına son selamını verirken burnunu çekiyorsa...
Bu ülkenin tüm zenginliklerine sahip çıkmış adamsa o...
Bir misal; diyelim ki o manevi yolun iki yanındaki ağaçlar, ağaçlardaki kuşlar dahi (2-b yasasının durdurulmasından dolayı) huzurlarını ona borçlularsa...
Yüzü ak...
Anlı açık...
Vİcdanı rahat...
Başı dikse gidenin...
O benim cumhurbaşkanımdı...
Yenisi de sizin cumhurbaşkanınız olsun...
- shadow_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 606
- Kayıt: 24 Haz 2006 00:00
- Konum: yalova
- angelssmile
- Üye
- Mesajlar: 287
- Kayıt: 12 Oca 2005 01:00
- Konum: World Citizen
- RapunZelle
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 710
- Kayıt: 30 Eyl 2006 00:00
- Konum: izmir
off turkiyemi ele geçirdiler :S heryerdeler ...
en sinir şeylerden biri de , ''başbakan'' sıfatının yakışmadığı insan, gidip öğretmen atamalarını yapıyo ya!!! bu ülkenin milli eğitim müdürü yokmu, o ne işe yarar!?? bu benim aklıma tek bişeyi getiriyor; torpil , heryerde olduğu gibi..kendi eliyle yerleştiriyo yakınlarını ohh.. ataması yapılamayan bir öğretmen olarak çook sinirliyim bu yönetime,sisteme,bi çok şeyine ...
en sinir şeylerden biri de , ''başbakan'' sıfatının yakışmadığı insan, gidip öğretmen atamalarını yapıyo ya!!! bu ülkenin milli eğitim müdürü yokmu, o ne işe yarar!?? bu benim aklıma tek bişeyi getiriyor; torpil , heryerde olduğu gibi..kendi eliyle yerleştiriyo yakınlarını ohh.. ataması yapılamayan bir öğretmen olarak çook sinirliyim bu yönetime,sisteme,bi çok şeyine ...
"...Let me drown within this river, let me drown in this deep silence...
- RapunZelle
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 710
- Kayıt: 30 Eyl 2006 00:00
- Konum: izmir
Vakit gazetesinin trajikomik bombası;
Deprem felâketlerinde halkin yaninda değildi
Türkiyenin temel meselelerine yaklaşımı hep özgürlükleri kısıtlama yönünde olan Sezer, Türkiyenin çeşitli bölgelerinde yaşanan deprem felâketlerinde ise ortalarda gözükmedi. 17 bin 127 kişinin öldüğü, 43 bin 953 kişinin de yaralandığı 17 ağustos depreminden sonra abd başkanı bill clinton bile, Türkiyeye gelerek depremzedelerin acılarını paylaşırken, sezer köşkten çıkmayarak sadece geçmiş olsun mesajları yayınlamakla yetindi.
Marmara depremi; 17 Ağustos 1999
Sezer'in köşke çıkışı: 16 Mayıs 2000
Tamam taraflısınız, yanlısınız ama bu kadarda olmaz ki. Bu gazeteyi ciddeye alıp okuyanlar var. İddia ediyorum rocktr ahalisinden 3-5 kişi toplansak gazeticilik adına çok daha düzgün işler yaparız.
Deprem felâketlerinde halkin yaninda değildi
Türkiyenin temel meselelerine yaklaşımı hep özgürlükleri kısıtlama yönünde olan Sezer, Türkiyenin çeşitli bölgelerinde yaşanan deprem felâketlerinde ise ortalarda gözükmedi. 17 bin 127 kişinin öldüğü, 43 bin 953 kişinin de yaralandığı 17 ağustos depreminden sonra abd başkanı bill clinton bile, Türkiyeye gelerek depremzedelerin acılarını paylaşırken, sezer köşkten çıkmayarak sadece geçmiş olsun mesajları yayınlamakla yetindi.
Marmara depremi; 17 Ağustos 1999
Sezer'in köşke çıkışı: 16 Mayıs 2000
Tamam taraflısınız, yanlısınız ama bu kadarda olmaz ki. Bu gazeteyi ciddeye alıp okuyanlar var. İddia ediyorum rocktr ahalisinden 3-5 kişi toplansak gazeticilik adına çok daha düzgün işler yaparız.
sleeping with the earth my dying bride
- kozmik_peri
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1917
- Kayıt: 12 Kas 2003 01:00
- Konum: Ankara
(gazetecilik olayı bir yerde abartıya dönüşmekte artık zaten.. tanıdığımız birkaç insan ile ilgili çıkan haberlerin ne kadar afillendirildiğini görünce uzun süre gazete okumamıştım..)
cumhurbaşkanlığı ile ilgili dış basında yer alan yorumları okuyanınız var mı? Laik Türkiye Gül'ün cumhurbaşkanlığı ile son bulmakta ve ılımlı islam iyice öne çıkmakta gibi başlıklar vardı mesela.. Laiklik kavramının iyice dinsizliğe dönüştüğü bir ülkede adım adım ilerlemekteyiz..
cumhurbaşkanlığı ile ilgili dış basında yer alan yorumları okuyanınız var mı? Laik Türkiye Gül'ün cumhurbaşkanlığı ile son bulmakta ve ılımlı islam iyice öne çıkmakta gibi başlıklar vardı mesela.. Laiklik kavramının iyice dinsizliğe dönüştüğü bir ülkede adım adım ilerlemekteyiz..
Istemedim uyanmayı bu soğuk uykudan. Cevapları aradim soruları sormadan. Düşürdüğün gölgeleri, düştuğün yerleri
kazıyorsan aklıma normal mi sence?
bu kadar beyinsizce taraflılıkta olmaz artık..jonnathan yazdı:Vakit gazetesinin trajikomik bombası;
Deprem felâketlerinde halkin yaninda değildi
Türkiyenin temel meselelerine yaklaşımı hep özgürlükleri kısıtlama yönünde olan Sezer, Türkiyenin çeşitli bölgelerinde yaşanan deprem felâketlerinde ise ortalarda gözükmedi. 17 bin 127 kişinin öldüğü, 43 bin 953 kişinin de yaralandığı 17 ağustos depreminden sonra abd başkanı bill clinton bile, Türkiyeye gelerek depremzedelerin acılarını paylaşırken, sezer köşkten çıkmayarak sadece geçmiş olsun mesajları yayınlamakla yetindi.
Marmara depremi; 17 Ağustos 1999
Sezer'in köşke çıkışı: 16 Mayıs 2000
Tamam taraflısınız, yanlısınız ama bu kadarda olmaz ki. Bu gazeteyi ciddeye alıp okuyanlar var. İddia ediyorum rocktr ahalisinden 3-5 kişi toplansak gazeticilik adına çok daha düzgün işler yaparız.
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Bir şeyleri karalama çabası bu insanlarda bir görev haline gelmiş. Gazetecilik yapmak adına bu kadar salakça işler ortaya koyan bazı haber özürlüleri bu tür şeyler yazarak kendi egolarını tatmin ediyor. Ama bizim halkımız da pek uyanık değil malesef. Bu haberi okuyan milyonlarca kişi "adam iyi yazmış beh helal valla haklı vesselam" diye yorum getirecektir elbet.. Yazık...jonnathan yazdı:Vakit gazetesinin trajikomik bombası;
Deprem felâketlerinde halkin yaninda değildi
Türkiyenin temel meselelerine yaklaşımı hep özgürlükleri kısıtlama yönünde olan Sezer, Türkiyenin çeşitli bölgelerinde yaşanan deprem felâketlerinde ise ortalarda gözükmedi. 17 bin 127 kişinin öldüğü, 43 bin 953 kişinin de yaralandığı 17 ağustos depreminden sonra abd başkanı bill clinton bile, Türkiyeye gelerek depremzedelerin acılarını paylaşırken, sezer köşkten çıkmayarak sadece geçmiş olsun mesajları yayınlamakla yetindi.
Marmara depremi; 17 Ağustos 1999
Sezer'in köşke çıkışı: 16 Mayıs 2000
Tamam taraflısınız, yanlısınız ama bu kadarda olmaz ki. Bu gazeteyi ciddeye alıp okuyanlar var. İddia ediyorum rocktr ahalisinden 3-5 kişi toplansak gazeticilik adına çok daha düzgün işler yaparız.
Haberlerde izledim o yorumları. Böyle yorum getirecekleri belliydi zaten.. Bir yorum da "Türkiye özgürlüğe kavuştu" şeklindeydi. Buna da ayrıca sinir olmuş bulunmaktayım. Biz özgür değil miydik yani?kozmik_peri yazdı:cumhurbaşkanlığı ile ilgili dış basında yer alan yorumları okuyanınız var mı? Laik Türkiye Gül'ün cumhurbaşkanlığı ile son bulmakta ve ılımlı islam iyice öne çıkmakta gibi başlıklar vardı mesela.. Laiklik kavramının iyice dinsizliğe dönüştüğü bir ülkede adım adım ilerlemekteyiz..
Lasciate mi cantare
gerçkten ya oha bide gaztete olcaklar tüüüüüjonnathan yazdı:Vakit gazetesinin trajikomik bombası;
Deprem felâketlerinde halkin yaninda değildi
Türkiyenin temel meselelerine yaklaşımı hep özgürlükleri kısıtlama yönünde olan Sezer, Türkiyenin çeşitli bölgelerinde yaşanan deprem felâketlerinde ise ortalarda gözükmedi. 17 bin 127 kişinin öldüğü, 43 bin 953 kişinin de yaralandığı 17 ağustos depreminden sonra abd başkanı bill clinton bile, Türkiyeye gelerek depremzedelerin acılarını paylaşırken, sezer köşkten çıkmayarak sadece geçmiş olsun mesajları yayınlamakla yetindi.
Marmara depremi; 17 Ağustos 1999
Sezer'in köşke çıkışı: 16 Mayıs 2000
Tamam taraflısınız, yanlısınız ama bu kadarda olmaz ki. Bu gazeteyi ciddeye alıp okuyanlar var. İddia ediyorum rocktr ahalisinden 3-5 kişi toplansak gazeticilik adına çok daha düzgün işler yaparız.
We learned speaking turkish one english stayed... yanlşmı oldu acepp:D
Bugün çok anlamlı bir gündü gerçekten.Geçit törenlerinde askerlerimizi izledikçe tüylerim diken diken oldu.Gurur duydum birdaha...geçmişimizden, şehitlerimizden, atamızdan, insanlarımızın vatan uğruna yaptıkları fedakarlıktan.Hepsinin yeri cennet olsun.
When you're pushed, killing's as easy as breathing
ne olsun? bu bi tebrik kartı hem gerçek oldğunu nerden biliyoruz?nette birürü fetullah gülen dşmanı var ha olamazmı olablir ama nesi sakncalı anlayamadım.bence feyk bunlar feyk ayrıca korn_erin yukarda deklerini biraz önce bende yaşadm bi yarm saat önce fln kan uykusunu izliyodum gerçekten gurur verici tylerm diken diken oldu NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...azothoth yazdı:
daha ne olsun!!!!
We learned speaking turkish one english stayed... yanlşmı oldu acepp:D
- demakrotive
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 573
- Kayıt: 16 Oca 2005 01:00
- Konum: Ankara - Balıkesir
Zaman gazetesinin 29.Ağustos.2007 tarihli sayısında sözü geçen ilan bulunabilir.pardus yazdı:ne olsun? bu bi tebrik kartı hem gerçek oldğunu nerden biliyoruz?nette birürü fetullah gülen dşmanı var ha olamazmı olablir ama nesi sakncalı anlayamadım.bence feyk bunlar feyk.azothoth yazdı:
daha ne olsun!!!!
şıp şıp şıp şıp şıp şıp... (damlaya,damlaya damlaya damlaya damlaya..) okyanus oldum dum dum dum dum dum tak dum ta tak..
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
tabiki anormal olan bir durum yok.. bu tebrik mesajını görünce şaşıran olmamıştır zaten bütün ilişkiler apaçık ortada..olayın acı tarafı da bu zatenpardus yazdı:hmm bende demokrative diyince baktım gazeteye gördüm hmm demekki feyk değilmiş ama benm için hala bi anormal bi yanı yokjonnathan yazdı:Teyit etmek isteyenler bugün ki Zaman gazetesine bakabilirler.
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Bence görmeselerdi şaşırırlardı... Şahsen görünce ben de şaşırmadım Fethullah Gülen için gayet normal bir tebrik..houseofholy yazdı:tabiki anormal olan bir durum yok.. bu tebrik mesajını görünce şaşıran olmamıştır zaten bütün ilişkiler apaçık ortada..olayın acı tarafı da bu zatenpardus yazdı:hmm bende demokrative diyince baktım gazeteye gördüm hmm demekki feyk değilmiş ama benm için hala bi anormal bi yanı yokjonnathan yazdı:Teyit etmek isteyenler bugün ki Zaman gazetesine bakabilirler.
Lasciate mi cantare
Uçakla pankart geçirse dahi şaşırmazdım...whatsername yazdı:Bence görmeselerdi şaşırırlardı... Şahsen görünce ben de şaşırmadım Fethullah Gülen için gayet normal bir tebrik..houseofholy yazdı:tabiki anormal olan bir durum yok.. bu tebrik mesajını görünce şaşıran olmamıştır zaten bütün ilişkiler apaçık ortada..olayın acı tarafı da bu zatenpardus yazdı: hmm bende demokrative diyince baktım gazeteye gördüm hmm demekki feyk değilmiş ama benm için hala bi anormal bi yanı yok
sleeping with the earth my dying bride
benim içinde anormal bir yanı yok.ilişkiler ağı açıkça ortada zaten yıllardır.herkes için çok normal bir tebrik.pardus yazdı:hmm bende demokrative diyince baktım gazeteye gördüm hmm demekki feyk değilmiş ama benm için hala bi anormal bi yanı yokjonnathan yazdı:Teyit etmek isteyenler bugün ki Zaman gazetesine bakabilirler.
bush-gülen birlikte tebrik mesajı yayımlasalar daha bi şık olurdu...
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
bush tebrik mesajıyla uğraşmaz. gül cumhurbaşkanı seçilir seçilmez, bush paraya kıyıp taa amerikadan telefonla aramış tebrik etmiş zaten.. ilk tebrik eden şerefine kendileri nail olmuş..wolfali yazdı:benim içinde anormal bir yanı yok.ilişkiler ağı açıkça ortada zaten yıllardır.herkes için çok normal bir tebrik.pardus yazdı:hmm bende demokrative diyince baktım gazeteye gördüm hmm demekki feyk değilmiş ama benm için hala bi anormal bi yanı yokjonnathan yazdı:Teyit etmek isteyenler bugün ki Zaman gazetesine bakabilirler.
bush-gülen birlikte tebrik mesajı yayımlasalar daha bi şık olurdu...
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..
- houseofholy
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 905
- Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
- Konum: ankara
- İletişim:
KURAKLIĞIN SEBEBİ SEZER!
TBMM'den Atatürk posterinin kaldırılmasını isteyen AKP'li Kutlu, bu kez de Sezer'e 'uğursuz' dedi.
MECLİS muhalefet kulisindeki mareşal üniformalı Atatürk portresinin yer aldığı halı tablonun kaldırılmasını isteyerek, 22. döneme damgasını vuran AKP Adıyaman Milletvekili Meclis İdare Amiri Hüsrev Kutludan, Ankarada yaşanan kuraklıkla ilgili ilginç bir yorum geldi. Önceki gün odasında bir grup vatandaş ve gazeteciyle sohbet eden Kutlu, bir vatandaşın, Ankarada bazı semtlerde halk arasında bir söylenti yayılmış, Başkentteki susuzluğun ve yağmur yağmamasının nedeni Sezermiş demesi üzerine, esprili bir üslupla kendisinin de kuraklığın uğursuz biri yüzünden yaşandığını düşündüğünü söyledi. İsim vermeden Sezere gönderme yapan Kutlu, Bence Ankarada yağmur görev süresi bitip de hala bu görevde oturan bir kişi olduğu için yağmıyor dedi. Kutlu, 28 Ağustosta sonuçlanması beklenen 11. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gönderme yaparak, Bunun böyle olup olmadığını zaman gösterecek, yakında göreceğiz dedi.
TBMM'den Atatürk posterinin kaldırılmasını isteyen AKP'li Kutlu, bu kez de Sezer'e 'uğursuz' dedi.
MECLİS muhalefet kulisindeki mareşal üniformalı Atatürk portresinin yer aldığı halı tablonun kaldırılmasını isteyerek, 22. döneme damgasını vuran AKP Adıyaman Milletvekili Meclis İdare Amiri Hüsrev Kutludan, Ankarada yaşanan kuraklıkla ilgili ilginç bir yorum geldi. Önceki gün odasında bir grup vatandaş ve gazeteciyle sohbet eden Kutlu, bir vatandaşın, Ankarada bazı semtlerde halk arasında bir söylenti yayılmış, Başkentteki susuzluğun ve yağmur yağmamasının nedeni Sezermiş demesi üzerine, esprili bir üslupla kendisinin de kuraklığın uğursuz biri yüzünden yaşandığını düşündüğünü söyledi. İsim vermeden Sezere gönderme yapan Kutlu, Bence Ankarada yağmur görev süresi bitip de hala bu görevde oturan bir kişi olduğu için yağmıyor dedi. Kutlu, 28 Ağustosta sonuçlanması beklenen 11. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gönderme yaparak, Bunun böyle olup olmadığını zaman gösterecek, yakında göreceğiz dedi.
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..