yani adamlar sömüorudu bizi dediğin gibi o markalarla bizim açımızdan fazla bi kayıp olmucak ama onlar ağır bi darbe alabilirlerr ekonomik açıdan tüm ihaleleler,mallar,satışlar falan düşecek bayaveronique yazdı:bisey oldugu yoktu derken? fransız markalarının listesini gorunce agzım acık kaldı bu kadar firmanın turkiyede isi ne diyeMuHoS yazdı:bence bu bile yeterlii artık eskisi gibi olmayacak hiçbişeyy zaten bişey olduğuda yoktu fazla amaveronique yazdı:evet buyuk ihtimalle yeni gelecek olan cumhurbaskanı bu yasayı onaylayacakmıs, iste o zaman turkiye-fransa ilsikileri iyice bozulacak
"Beni de mahkum et Fransa!" kampanyası başlatılıyo
Nerden Bilirdim HaYatın Önce SınAv Yapıp SoNra Ders Verdiğni...
ama eger markaları turkiyeden cekmek gibi bi hata yaparlarsa da burdaki fabrikalarda calısan isciler islerinden olacaklar..MuHoS yazdı:yani adamlar sömüorudu bizi dediğin gibi o markalarla bizim açımızdan fazla bi kayıp olmucak ama onlar ağır bi darbe alabilirlerr ekonomik açıdan tüm ihaleleler,mallar,satışlar falan düşecek bayaveronique yazdı:bisey oldugu yoktu derken? fransız markalarının listesini gorunce agzım acık kaldı bu kadar firmanın turkiyede isi ne diyeMuHoS yazdı: bence bu bile yeterlii artık eskisi gibi olmayacak hiçbişeyy zaten bişey olduğuda yoktu fazla ama
bildiğim kadarıyla bi çoğu ithal burda fabrikalarda yapılmıokii,dışardan hazır gelioo , hangileri burda üretiliokiiveronique yazdı:ama eger markaları turkiyeden cekmek gibi bi hata yaparlarsa da burdaki fabrikalarda calısan isciler islerinden olacaklar..MuHoS yazdı:yani adamlar sömüorudu bizi dediğin gibi o markalarla bizim açımızdan fazla bi kayıp olmucak ama onlar ağır bi darbe alabilirlerr ekonomik açıdan tüm ihaleleler,mallar,satışlar falan düşecek bayaveronique yazdı:bisey oldugu yoktu derken? fransız markalarının listesini gorunce agzım acık kaldı bu kadar firmanın turkiyede isi ne diye
Nerden Bilirdim HaYatın Önce SınAv Yapıp SoNra Ders Verdiğni...
isim isim sayamam o kadar bilgim yok ama en basitinden renault ordu yardımlasma kurumuyla calısıyor.. renault u boykot etmek orduya da dokunur yaniMuHoS yazdı:bildiğim kadarıyla bi çoğu ithal burda fabrikalarda yapılmıokii,dışardan hazır gelioo , hangileri burda üretiliokiiveronique yazdı:ama eger markaları turkiyeden cekmek gibi bi hata yaparlarsa da burdaki fabrikalarda calısan isciler islerinden olacaklar..MuHoS yazdı: yani adamlar sömüorudu bizi dediğin gibi o markalarla bizim açımızdan fazla bi kayıp olmucak ama onlar ağır bi darbe alabilirlerr ekonomik açıdan tüm ihaleleler,mallar,satışlar falan düşecek baya
danone,mari claire,elle,AXA, Günes Sigorta, Basak Sigorta, Basak Emeklilik,TEB,Alcatel,Total,Carrefour, Gima, Dia Endi, ChampionSA,Air France, Club Med...Sırf benim bildigim...MuHoS yazdı:bildiğim kadarıyla bi çoğu ithal burda fabrikalarda yapılmıokii,dışardan hazır gelioo , hangileri burda üretiliokiiveronique yazdı:ama eger markaları turkiyeden cekmek gibi bi hata yaparlarsa da burdaki fabrikalarda calısan isciler islerinden olacaklar..MuHoS yazdı: yani adamlar sömüorudu bizi dediğin gibi o markalarla bizim açımızdan fazla bi kayıp olmucak ama onlar ağır bi darbe alabilirlerr ekonomik açıdan tüm ihaleleler,mallar,satışlar falan düşecek baya
sleeping with the earth my dying bride
tam listesi de gecti benim elime bu markaların ama buraya koymak yanlıs olur diye dusundum, ben boykota karsıyımjonnathan yazdı:danone,mari claire,elle,AXA, Günes Sigorta, Basak Sigorta, Basak Emeklilik,TEB,Alcatel,Total,Carrefour, Gima, Dia Endi, ChampionSA,Air France, Club Med...Sırf benim bildigim...MuHoS yazdı:bildiğim kadarıyla bi çoğu ithal burda fabrikalarda yapılmıokii,dışardan hazır gelioo , hangileri burda üretiliokiiveronique yazdı:ama eger markaları turkiyeden cekmek gibi bi hata yaparlarsa da burdaki fabrikalarda calısan isciler islerinden olacaklar..
eee napıcaz pekyy tepki olarakk sen ne düşünosunnn başka yollardan hiçmi hiç şansımız yokkveronique yazdı:tam listesi de gecti benim elime bu markaların ama buraya koymak yanlıs olur diye dusundum, ben boykota karsıyımjonnathan yazdı:danone,mari claire,elle,AXA, Günes Sigorta, Basak Sigorta, Basak Emeklilik,TEB,Alcatel,Total,Carrefour, Gima, Dia Endi, ChampionSA,Air France, Club Med...Sırf benim bildigim...MuHoS yazdı: bildiğim kadarıyla bi çoğu ithal burda fabrikalarda yapılmıokii,dışardan hazır gelioo , hangileri burda üretiliokii
Nerden Bilirdim HaYatın Önce SınAv Yapıp SoNra Ders Verdiğni...
benim sahsi dusuncemin tabi ki bi degeri yok ama fransadaki turklerin aynı anda ermeni soykırımını reddedip bu sucu islemesi ve o kadar kalabalık bi toplulugun cezalandırılamaması gibi bi ihtimal varmıs..MuHoS yazdı:eee napıcaz pekyy tepki olarakk sen ne düşünosunnn başka yollardan hiçmi hiç şansımız yokkveronique yazdı:tam listesi de gecti benim elime bu markaların ama buraya koymak yanlıs olur diye dusundum, ben boykota karsıyımjonnathan yazdı:danone,mari claire,elle,AXA, Günes Sigorta, Basak Sigorta, Basak Emeklilik,TEB,Alcatel,Total,Carrefour, Gima, Dia Endi, ChampionSA,Air France, Club Med...Sırf benim bildigim...
bi de yine orda yasayan insanların baslattıgı "vatan sana hasret yasayı reddet fransa yı terk et" gibi bi kampanya varmıs
ayrıca bi de fransa nın insan hakları mahkemesine sikayet edilmesi gibi bi sey konusuluyormus, cunku bu yasanın cıkarılması insan haklarına direkt olarak aykırıymıs.
- unspoken_1982
- Üye
- Mesajlar: 14
- Kayıt: 20 May 2006 00:00
- İletişim:
Arkadaşlar, bu ermeni meselesiyle ilgil olarak hem Fransa nın hemde Türkiye nin yaptıkları pis bir oyundan başka bir şey değil.Söylermisiniz ne olacak fransız mallarını boykot edince.Yani bütün bu tantanadan sonra Türkiye fransa ile ilşkilerini mi kesecek ki zaten mümkün değil Fransa istese Türkiye de bi gece de ekonomik kriz yaratır.Ama sorun bu değil.Bugün Fransa nın yaptılarına sözde tepki gösteren Türkiye Devleti zamanında Fransızlar cezayirlileri katlederken her türlü desteği onlara sunmuştu.Şimdi de utanmadan güya tepki göstermek için bunu kullanıyorlar.Hadi diyelim bunu unuttuk aynı tepkiyi gösterenler yani bugün bu ülkeyi yönetenler bu kadar kötü olan Fransa ile neden aynı birliğin AB nin içine girmek için çırpınıyor.Neden ülkeyi sömürgeleştirdiklerini her şeyi yabancılara sattıklarını söylediğimizde ateş püskürüyorlar.Peki diyelim bu karara illa tepki göstereceğiz.Allah aşkına arkadaşlar bugün yoksul milletlerin birbirine düşmesinden her zaman batılılar kazanmadı mı.Zaten 1915 de de (artık ermeniler mi bizimi kesti onlar mı bizi nasıl biliyosanız) yaşanan olay bundan ibaret değilmiydi.Almanlar türkleri ,ingilizler ermenileri kışkırttı ve yıllarca aynı toprakları paylaştığımız bi halkla aramıza kan girdi.Bugün adamlar bütün orta doğuyu tekrar dizayn etmenin derdindeler ve yine aynı kepazelik oynanıyor.lütfen bu saçmalığı ciddiye alıpda gaza gelmeyin.
- Ghost_Murder
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 455
- Kayıt: 25 Mar 2006 01:00
- bloodline666
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1719
- Kayıt: 19 Mar 2005 01:00
- Konum: bekirli termik santralinden
İşte bu da 'Türkiye lehine konuşan milletvekilinin sözleri...
Fransa'da iktidardaki Halk Hareketi Birliği milletvekili Michel Piron, meclis genel kurul oturumunda yaptığı konuşmada, sözde Ermeni soykırımı inkarının suç sayılmasına ilişkin yasa teklifine karşı çıktı.
Genel kurul oturumundaki konuşmacılar arasında 9. sırada yer alan ve teklife karşı çıkan ilk milletvekili olan Piron, ''Hiçbir özgür ülkede tarihi parlamentolar ve yargı yazamaz'' diye konuştu.
Tarihin tarihçilere bırakılmasını isteyen Piron, hiçbir ülkede tarihin, tam ve kusursuz olarak da yazılamayacağını söyledi. Piron, yasa teklifinin kabul edilmesinin Ermenilerin kendi davalarına ve evrensel gerçeklere aykırı olduğunu belirtti.
Bu arada, oturumu izleyenler arasına Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan da katıldı.
Çağlayan, kuliste basına yaptığı açıklamada, ''Yalanın yalan olduğunu söylemenin suç sayıldığı bir meclisteki oturumu izlemeye geldim'' dedi.
AB'nin Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine uymasını istediğini kaydeden Çağlayan, Kopenhag kriterlerinin en önemli özelliklerinden biri olan ifade özgürlüğünün, demokrasi ve insan haklarının beşiği olan Fransa'da bu yasa çıkarsa ihlal edilmiş olacağını kaydetti.
kaynak:nethaber
Fransa'da iktidardaki Halk Hareketi Birliği milletvekili Michel Piron, meclis genel kurul oturumunda yaptığı konuşmada, sözde Ermeni soykırımı inkarının suç sayılmasına ilişkin yasa teklifine karşı çıktı.
Genel kurul oturumundaki konuşmacılar arasında 9. sırada yer alan ve teklife karşı çıkan ilk milletvekili olan Piron, ''Hiçbir özgür ülkede tarihi parlamentolar ve yargı yazamaz'' diye konuştu.
Tarihin tarihçilere bırakılmasını isteyen Piron, hiçbir ülkede tarihin, tam ve kusursuz olarak da yazılamayacağını söyledi. Piron, yasa teklifinin kabul edilmesinin Ermenilerin kendi davalarına ve evrensel gerçeklere aykırı olduğunu belirtti.
Bu arada, oturumu izleyenler arasına Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan da katıldı.
Çağlayan, kuliste basına yaptığı açıklamada, ''Yalanın yalan olduğunu söylemenin suç sayıldığı bir meclisteki oturumu izlemeye geldim'' dedi.
AB'nin Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine uymasını istediğini kaydeden Çağlayan, Kopenhag kriterlerinin en önemli özelliklerinden biri olan ifade özgürlüğünün, demokrasi ve insan haklarının beşiği olan Fransa'da bu yasa çıkarsa ihlal edilmiş olacağını kaydetti.
kaynak:nethaber
ben seni sevdim ya o bana yeter köpek sen beni bırakıp s...tir olup gittin yaaaaaa bende senin gibilerin taaaaaaaaa a.q.
- unspoken_1982
- Üye
- Mesajlar: 14
- Kayıt: 20 May 2006 00:00
- İletişim:
- unspoken_1982
- Üye
- Mesajlar: 14
- Kayıt: 20 May 2006 00:00
- İletişim:
Olanı biteni aklıbaşında bi şekilde düşünmek isteyenler için yolluyorum bu yazıyı..................
FRANSA
Kemal Okuyan (13 Ekim 2006, Cuma)
Emperyalizm aynı zamanda bir psikolojidir. Henüz önemli bir güç olmayı sürdüren Fransa bitse, tükense, bu psikolojiyi taşımakta yine ısrar edecektir.
Ermeni soykırımını inkar edenleri cezalandırmayı öngören saçma yasanın Fransa Ulusal Meclisi'nde onaylanmasından dolayı böyle yazmıyorum. Halkımız bunu hak etmedi belki ama Türkiye'nin yönetici sınıfı tam lâyık olduğu muameleyi görüyor. Hem "işbirliği", "üyelik", "ittifak", "entegrasyon" diye elli takla atacaksın hem de burnundan kıl aldırmayacaksın! Emperyalistler buna izin vermez, bir gün çuval bir gün azarlama, öteki gün filanca yasa...
Herkes haddini bilecek. Piyasanın kuralı bu.
Şimdi düşünsünler. Öcalan Roma'ya geldiğinde "ucuz atlattık, iyi ki Fiat'ı Koç kapmış" diye rahatlayan OYAK'çılar bugün Renault'yu nereye saklayacaklarını düşünsün, "yabancı sermayeyi teşvik" için akla hayale gelebilecek her tür yolu deneyen ekonomi bürokrasisi bu fırtınayı nasıl atlatacağını düşünsün, seçimler yaklaştıkça milliyetçiliğe yönelen Erdoğan dengeyi nasıl tutturacağını düşünsün. Düşünsünler...
Ancak biz Fransa'nın bu hamleyi yalnızca Türkiye'yi kuşatmak için yaptığını düşünemeyiz. Başta ne demiştik, Fransa sonuna kadar emperyalist kalacaktır. Bu ülke yerinde duramaz. Fransız egemenleri Almanlar gibi ihtiyatlı ve sabırlı hiç olmadılar. İsrail işgalinin ardından Lübnan'a asker yollanması gündeme geldiğinde Fransa'nın kendisini öne atması rastlantı değildir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ABD Fransa'yı bölgeden uzaklaştırmış, hatta üst düzey Fransız yetkililerin Filistin ziyaretlerinde taşlı, domatesli müsamereler tertipleyerek kibirli Avrupalıların itibarını beş paralık etmişlerdir. Uzun bir süre Ortadoğu kapısını zorlayan ama açamayan Fransa'nın Lübnan'daki yeni BM gücüne komuta edecek olması, üçüncü sınıf bir emperyalist ülke olmayı içine sindiremeyen Paris bürokrasinin arayıp da bulamadığı bir fırsat olmuştur.
Ermenistan ise gündemlerinden hiç düşmemiştir ki!
Kafkaslara hızlı bir giriş yapan NATO'nun Rusya'nın etkisinden çıkarmakta zorlandığı bu yoksul ülkeye dönük kuşatmada ABD'nin en yakın iki müttefiki Fransa ve Türkiye'dir! Fransa'nın, Ermeni sermayesi ve orta sınıflarındaki etkisini kullanarak, Türkiye'nin ise yöneticilerimizin o çok övündüğü jeopolitik konumunu değerlendirerek sürdürdüğü baskı yavaş yavaş ürün vermektedir. Süreç ABD'nin istediği gibi işlemektedir ve yakında Ermenistan'ın NATO üyeliği gündeme geldiğinde kimse şaşırmamalıdır.
İşte o noktada Fransa devre dışı kalmamak için Ermenistan konusuna her yönden asılıyor. Yani bir yandan Türkiye üzerindeki baskı artırılıyor, öte yandan emperyalizme açılan Ermenistan'da ABD'yi yalnız bırakmamak için manevra yapılıyor.
Ankara'dan bakıldığında bunlar görülüyor mu?
Ne saçma soru! Yunanistan'ın NATO'ya dönüşüne izin verdiği için Kenan Evren'e kızanlar, mekanizmanın böyle çalıştığını anlamadılar bile... Bulgaristan, Romanya Karadeniz'de Türkiye'den rol çalan iştahlı işbirlikçiler haline gelmediler mi? Oysa Türkiye değil miydi onların alışma devresindeki akıl hocası, Türkiye değil miydi onların NATO üyeliğini büyük heyecanla alkışlayan sevindirik ülke? Irak'taki Kürt oluşumu... Böyle gelişmiyor mu?
Şimdi de aynısı oluyor. Türkiye Ermenistan'ı batı ittifakına bağlamak için elinden geleni yapıyor ve sonra şaşkınlıkla izliyor...
Durum budur ve konunun Ermeniler, Türkler ve Kürtlerle, halkımızla bir ilgisi bulunmamaktadır.
Konu, işçilerin öfkesinden kurtulmak için Paris'i Bismarck ordularına açan, 70 yıl kadar sonra bu kez Hitlerci ordular tarafından işgal edilen başkentte komünist militanlar vatanları için silaha sarılırken para kazanmanın yollarına bakan bir emperyalist geleneğin yeni açılımlarıyla ilgilidir. Bu geleneğin kendi içinden çıkardığı ve daha sonra efsaneleştirdiği "yurtsever" subay De Gaulle'ün Almanlara karşı ilk icraatının Fransa'yı değil de onun sömürgeleri kurtarmak için İngiliz yardımıyla Afrika'ya çıkarma yapmak olduğunu hatırlamak yeterli olmalı...
Türkiye burjuvazisinin yatağa girdiği Fransa zaten budur ve tıpkı Emeğin Avrupası diyenler gibi, sanayi devriminin ya da Voltaire'in Fransası diyenler de saçmalamaktadır.
www.sol.org.tr
FRANSA
Kemal Okuyan (13 Ekim 2006, Cuma)
Emperyalizm aynı zamanda bir psikolojidir. Henüz önemli bir güç olmayı sürdüren Fransa bitse, tükense, bu psikolojiyi taşımakta yine ısrar edecektir.
Ermeni soykırımını inkar edenleri cezalandırmayı öngören saçma yasanın Fransa Ulusal Meclisi'nde onaylanmasından dolayı böyle yazmıyorum. Halkımız bunu hak etmedi belki ama Türkiye'nin yönetici sınıfı tam lâyık olduğu muameleyi görüyor. Hem "işbirliği", "üyelik", "ittifak", "entegrasyon" diye elli takla atacaksın hem de burnundan kıl aldırmayacaksın! Emperyalistler buna izin vermez, bir gün çuval bir gün azarlama, öteki gün filanca yasa...
Herkes haddini bilecek. Piyasanın kuralı bu.
Şimdi düşünsünler. Öcalan Roma'ya geldiğinde "ucuz atlattık, iyi ki Fiat'ı Koç kapmış" diye rahatlayan OYAK'çılar bugün Renault'yu nereye saklayacaklarını düşünsün, "yabancı sermayeyi teşvik" için akla hayale gelebilecek her tür yolu deneyen ekonomi bürokrasisi bu fırtınayı nasıl atlatacağını düşünsün, seçimler yaklaştıkça milliyetçiliğe yönelen Erdoğan dengeyi nasıl tutturacağını düşünsün. Düşünsünler...
Ancak biz Fransa'nın bu hamleyi yalnızca Türkiye'yi kuşatmak için yaptığını düşünemeyiz. Başta ne demiştik, Fransa sonuna kadar emperyalist kalacaktır. Bu ülke yerinde duramaz. Fransız egemenleri Almanlar gibi ihtiyatlı ve sabırlı hiç olmadılar. İsrail işgalinin ardından Lübnan'a asker yollanması gündeme geldiğinde Fransa'nın kendisini öne atması rastlantı değildir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ABD Fransa'yı bölgeden uzaklaştırmış, hatta üst düzey Fransız yetkililerin Filistin ziyaretlerinde taşlı, domatesli müsamereler tertipleyerek kibirli Avrupalıların itibarını beş paralık etmişlerdir. Uzun bir süre Ortadoğu kapısını zorlayan ama açamayan Fransa'nın Lübnan'daki yeni BM gücüne komuta edecek olması, üçüncü sınıf bir emperyalist ülke olmayı içine sindiremeyen Paris bürokrasinin arayıp da bulamadığı bir fırsat olmuştur.
Ermenistan ise gündemlerinden hiç düşmemiştir ki!
Kafkaslara hızlı bir giriş yapan NATO'nun Rusya'nın etkisinden çıkarmakta zorlandığı bu yoksul ülkeye dönük kuşatmada ABD'nin en yakın iki müttefiki Fransa ve Türkiye'dir! Fransa'nın, Ermeni sermayesi ve orta sınıflarındaki etkisini kullanarak, Türkiye'nin ise yöneticilerimizin o çok övündüğü jeopolitik konumunu değerlendirerek sürdürdüğü baskı yavaş yavaş ürün vermektedir. Süreç ABD'nin istediği gibi işlemektedir ve yakında Ermenistan'ın NATO üyeliği gündeme geldiğinde kimse şaşırmamalıdır.
İşte o noktada Fransa devre dışı kalmamak için Ermenistan konusuna her yönden asılıyor. Yani bir yandan Türkiye üzerindeki baskı artırılıyor, öte yandan emperyalizme açılan Ermenistan'da ABD'yi yalnız bırakmamak için manevra yapılıyor.
Ankara'dan bakıldığında bunlar görülüyor mu?
Ne saçma soru! Yunanistan'ın NATO'ya dönüşüne izin verdiği için Kenan Evren'e kızanlar, mekanizmanın böyle çalıştığını anlamadılar bile... Bulgaristan, Romanya Karadeniz'de Türkiye'den rol çalan iştahlı işbirlikçiler haline gelmediler mi? Oysa Türkiye değil miydi onların alışma devresindeki akıl hocası, Türkiye değil miydi onların NATO üyeliğini büyük heyecanla alkışlayan sevindirik ülke? Irak'taki Kürt oluşumu... Böyle gelişmiyor mu?
Şimdi de aynısı oluyor. Türkiye Ermenistan'ı batı ittifakına bağlamak için elinden geleni yapıyor ve sonra şaşkınlıkla izliyor...
Durum budur ve konunun Ermeniler, Türkler ve Kürtlerle, halkımızla bir ilgisi bulunmamaktadır.
Konu, işçilerin öfkesinden kurtulmak için Paris'i Bismarck ordularına açan, 70 yıl kadar sonra bu kez Hitlerci ordular tarafından işgal edilen başkentte komünist militanlar vatanları için silaha sarılırken para kazanmanın yollarına bakan bir emperyalist geleneğin yeni açılımlarıyla ilgilidir. Bu geleneğin kendi içinden çıkardığı ve daha sonra efsaneleştirdiği "yurtsever" subay De Gaulle'ün Almanlara karşı ilk icraatının Fransa'yı değil de onun sömürgeleri kurtarmak için İngiliz yardımıyla Afrika'ya çıkarma yapmak olduğunu hatırlamak yeterli olmalı...
Türkiye burjuvazisinin yatağa girdiği Fransa zaten budur ve tıpkı Emeğin Avrupası diyenler gibi, sanayi devriminin ya da Voltaire'in Fransası diyenler de saçmalamaktadır.
www.sol.org.tr
- unspoken_1982
- Üye
- Mesajlar: 14
- Kayıt: 20 May 2006 00:00
- İletişim:
Soykırım ikiyüzlülüğü
9 Ekim 2006, Pazartesi
Cezayir'in Fransa'ya karşı bağımsızlık mücadelesi verdiği dönemde Fransa'yı destekleyen Türkiye, yıllar sonra "Cezayir soykırımı" olduğunu hatırladı. TBMM, 11 Ekim'de "Cezayir soykırımının inkarını suç sayan" teklifleri tartışmaya hazırlanıyor.
soL Cezayir'in sömürgeci Fransa'ya karşı bağımsızlık mücadelesi verdiği günlerde, BM görüşmelerinde Cezayir'e karşı Fransa'yı destekleyen Türkiye, yıllar sonra Cezayir'de yapılan soykırımı siyasi şantaj malzemesi olarak kullanmaya hazırlanıyor. "Cezayir soykırımının inkarını suç sayan" yasa tekliflerinin TBMM'ye verildiği ve komisyona havale edildiği açıklandı.
Fransa'nın Türkiye'yi sıkıştırmak ve Ermenistan'la ilişkilerini geliştirmek üzere Ermeni soykırımı tasarısını yeniden gündeme getirmesiyle Türkiye karşı hamle hazırlığına başladı. Türkiye, Fransız parlamentosunun 12 Ekim tarihinde Sosyalist Parti'nin "Ermeni soykırımının inkarını suç sayan" yasa teklifini oylamasından bir gün önce, Cezayir konusunda benzer bir tasarıyı oylayacağını açıkladı.
Cezayir konusundaki tekliflerin Afyonkarahisar Bağımsız Milletvekili Mahmut Koçak, Anavatan Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan Balandı ile Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan tarafından ayrı ayrı verildiği belirtildi. Tekliflerin üçünde de Fransa'nın Cezayir'de soykırım yaptığını inkar etmek suç sayılıyor. Temelde aynı olan ancak aralarında bazı farklılıklar bulunan üç teklifin 11 Ekim Çarşamba günü, yani Fransız parlamentosunda Ermeni soykırımı oylamasının yapılmasından bir gün önce TBMM Adalet Komisyonu'nda birleştirilerek görüşüleceği açıklandı.
Türkiye'nin Fransa'ya karşı bir pazarlık vesilesi haline getirdiği Cezayir tasarısının Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerinden çıkacak karar, Fransız parlamentosunun kararıyla belirlenecek. Fransa'nın Ermeni soykırımını bir süre gündemden düşürmesi durumunda, Türkiye de Cezayir'de olanları bir süre daha görmezden gelerek Fransa ile ilişkileri normalleştirme yoluna gidecek.
Fransa cephesinde yapılan tartışmalarda, normal koşullarda meclisteki muhafazakar siyasi ağırlık nedeniyle Ermeni soykırımı konusundaki tasarının meclisten geçme olasılığının zayıf olduğu, ancak 2007'de yapılacak seçimler öncesinde ülkedeki 400 bin Ermeni'nin tepkisini çekmek istemeyen parlamenterlerin "Hayır" oyu kullanmayacağı söyleniyor. Diğer taraftan, Fransız hükümetinin parlamentoda yapılacak oylamayı engelleme ihtimali üzerinde de duruluyor. Fransa'dan soykırım inkarının suç sayılmasına "Hayır" kararı çıkacağı belli olursa ya da oylamanın yapılamaması durumunda, Türkiye de "Cezayir soykırımı" söylemlerini yeniden uykuya yatıracak.
Toptan: "Daha önce Cezayir konusundaki teklifleri gündeme almadık"
Konuyla ilgili açıklama yapan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan, daha önce benzer tekliflerin verildiğini ancak gündeme alınmadığını da söyledi.
Toptan, konuyla ilgili açıklamasında, Türkiye-Fransa ilişkilerinin tarihi ve kültürel derinliğe sahip olduğunu, Türkiye'nin buna her zaman dikkat ettiğini, Fransa ile ilişkilerini her zaman üst düzeyde tuttuğunu söyledi. Fransa'nın bu tavırdan etkilenmiş görünmediğini söyleyen Toptan, "AB, Türkiye'den her fırsatta fikir özgürlüğü konusunda talep ve dayatmada bulunurken, henüz ne olduğu anlaşılamayan ve çözülemeyen; bizim, 'Gelin, bunu çözelim' çağrılarımıza cevap verilmezken, sözde soykırım konusunda böyle bir girişimi kabul etmemiz mümkün değil" dedi.
Türkiye Cezayir katliamına yardım etti
Gelişmeler, Fransa'nın Ermeni halkının yaşadığı büyük dramı Türkiye ile ilişkilerinde bir koza dönüştürdüğünü, buna karşılık vermek isteyen Türkiye'nin ise zamanında Cezayir'deki katliamlara sağladığı desteği yok sayarak, Cezayir halkının acısı üzerinden rant sağlamaya çalıştığını gösteriyor.
Türkiye, Cezayir'in 1954-1962 yılları arasında Fransız sömürgeciliğine karşı verdiği ulusal kurtuluş savaşı sırasında Fransa'ya destek verdi. Cezayir'deki kurtuluş mücadelesini katliamlar yaparak bastırmaya çalışan Fransa'ya Türkiye'nin silah taşıdığına ilişkin veriler yıllar sonra ortaya çıkmaya başladı. Eski pilot Hüseyin Avni Güler, kendilerine verilen görevlere ilişkin yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin Cezayir'e silah sevkiyatını gündeme getirdi.
NATO üyesi Türkiye, Cezayirin bağımsızlığı BMde oylandığı dönemde de Fransanın yanında yer aldı. Adnan Menderes hükümeti 1958'de Fransa'nın atadığı kukla hükümeti tanıdı. 27 Mayıs Darbesinden sonra Türkiye'nin tutumu değişmedi. 1962'de Cezayir'in bağımsızlığının oylandığı BM görüşmesinde Cezayir'e karşı Fransa'nın yanında yer aldı. Türk dış politikası tarihine kara bir leke olarak geçen bu tavrın arkasında, Türkiye'nin NATO üyesi olarak ittifakın önemli üyelerinden Fransa'nın yanında yer almak istemesi ve AB'nin öncülü sayılan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üyelik konusunda Fransa'nın desteğini kazanmaya çalışması yatıyordu. Türkiye yıllar sonra bu davranışı için Cezayir'den özür dilemek zorunda kaldı
www.sol.org.tr
9 Ekim 2006, Pazartesi
Cezayir'in Fransa'ya karşı bağımsızlık mücadelesi verdiği dönemde Fransa'yı destekleyen Türkiye, yıllar sonra "Cezayir soykırımı" olduğunu hatırladı. TBMM, 11 Ekim'de "Cezayir soykırımının inkarını suç sayan" teklifleri tartışmaya hazırlanıyor.
soL Cezayir'in sömürgeci Fransa'ya karşı bağımsızlık mücadelesi verdiği günlerde, BM görüşmelerinde Cezayir'e karşı Fransa'yı destekleyen Türkiye, yıllar sonra Cezayir'de yapılan soykırımı siyasi şantaj malzemesi olarak kullanmaya hazırlanıyor. "Cezayir soykırımının inkarını suç sayan" yasa tekliflerinin TBMM'ye verildiği ve komisyona havale edildiği açıklandı.
Fransa'nın Türkiye'yi sıkıştırmak ve Ermenistan'la ilişkilerini geliştirmek üzere Ermeni soykırımı tasarısını yeniden gündeme getirmesiyle Türkiye karşı hamle hazırlığına başladı. Türkiye, Fransız parlamentosunun 12 Ekim tarihinde Sosyalist Parti'nin "Ermeni soykırımının inkarını suç sayan" yasa teklifini oylamasından bir gün önce, Cezayir konusunda benzer bir tasarıyı oylayacağını açıkladı.
Cezayir konusundaki tekliflerin Afyonkarahisar Bağımsız Milletvekili Mahmut Koçak, Anavatan Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan Balandı ile Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan tarafından ayrı ayrı verildiği belirtildi. Tekliflerin üçünde de Fransa'nın Cezayir'de soykırım yaptığını inkar etmek suç sayılıyor. Temelde aynı olan ancak aralarında bazı farklılıklar bulunan üç teklifin 11 Ekim Çarşamba günü, yani Fransız parlamentosunda Ermeni soykırımı oylamasının yapılmasından bir gün önce TBMM Adalet Komisyonu'nda birleştirilerek görüşüleceği açıklandı.
Türkiye'nin Fransa'ya karşı bir pazarlık vesilesi haline getirdiği Cezayir tasarısının Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerinden çıkacak karar, Fransız parlamentosunun kararıyla belirlenecek. Fransa'nın Ermeni soykırımını bir süre gündemden düşürmesi durumunda, Türkiye de Cezayir'de olanları bir süre daha görmezden gelerek Fransa ile ilişkileri normalleştirme yoluna gidecek.
Fransa cephesinde yapılan tartışmalarda, normal koşullarda meclisteki muhafazakar siyasi ağırlık nedeniyle Ermeni soykırımı konusundaki tasarının meclisten geçme olasılığının zayıf olduğu, ancak 2007'de yapılacak seçimler öncesinde ülkedeki 400 bin Ermeni'nin tepkisini çekmek istemeyen parlamenterlerin "Hayır" oyu kullanmayacağı söyleniyor. Diğer taraftan, Fransız hükümetinin parlamentoda yapılacak oylamayı engelleme ihtimali üzerinde de duruluyor. Fransa'dan soykırım inkarının suç sayılmasına "Hayır" kararı çıkacağı belli olursa ya da oylamanın yapılamaması durumunda, Türkiye de "Cezayir soykırımı" söylemlerini yeniden uykuya yatıracak.
Toptan: "Daha önce Cezayir konusundaki teklifleri gündeme almadık"
Konuyla ilgili açıklama yapan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan, daha önce benzer tekliflerin verildiğini ancak gündeme alınmadığını da söyledi.
Toptan, konuyla ilgili açıklamasında, Türkiye-Fransa ilişkilerinin tarihi ve kültürel derinliğe sahip olduğunu, Türkiye'nin buna her zaman dikkat ettiğini, Fransa ile ilişkilerini her zaman üst düzeyde tuttuğunu söyledi. Fransa'nın bu tavırdan etkilenmiş görünmediğini söyleyen Toptan, "AB, Türkiye'den her fırsatta fikir özgürlüğü konusunda talep ve dayatmada bulunurken, henüz ne olduğu anlaşılamayan ve çözülemeyen; bizim, 'Gelin, bunu çözelim' çağrılarımıza cevap verilmezken, sözde soykırım konusunda böyle bir girişimi kabul etmemiz mümkün değil" dedi.
Türkiye Cezayir katliamına yardım etti
Gelişmeler, Fransa'nın Ermeni halkının yaşadığı büyük dramı Türkiye ile ilişkilerinde bir koza dönüştürdüğünü, buna karşılık vermek isteyen Türkiye'nin ise zamanında Cezayir'deki katliamlara sağladığı desteği yok sayarak, Cezayir halkının acısı üzerinden rant sağlamaya çalıştığını gösteriyor.
Türkiye, Cezayir'in 1954-1962 yılları arasında Fransız sömürgeciliğine karşı verdiği ulusal kurtuluş savaşı sırasında Fransa'ya destek verdi. Cezayir'deki kurtuluş mücadelesini katliamlar yaparak bastırmaya çalışan Fransa'ya Türkiye'nin silah taşıdığına ilişkin veriler yıllar sonra ortaya çıkmaya başladı. Eski pilot Hüseyin Avni Güler, kendilerine verilen görevlere ilişkin yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin Cezayir'e silah sevkiyatını gündeme getirdi.
NATO üyesi Türkiye, Cezayirin bağımsızlığı BMde oylandığı dönemde de Fransanın yanında yer aldı. Adnan Menderes hükümeti 1958'de Fransa'nın atadığı kukla hükümeti tanıdı. 27 Mayıs Darbesinden sonra Türkiye'nin tutumu değişmedi. 1962'de Cezayir'in bağımsızlığının oylandığı BM görüşmesinde Cezayir'e karşı Fransa'nın yanında yer aldı. Türk dış politikası tarihine kara bir leke olarak geçen bu tavrın arkasında, Türkiye'nin NATO üyesi olarak ittifakın önemli üyelerinden Fransa'nın yanında yer almak istemesi ve AB'nin öncülü sayılan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üyelik konusunda Fransa'nın desteğini kazanmaya çalışması yatıyordu. Türkiye yıllar sonra bu davranışı için Cezayir'den özür dilemek zorunda kaldı
www.sol.org.tr
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Chirac'ın Türkiye'den özür dilemesi, Fransa'yı karıştırdı
Fransada muhalefetteki Sosyalist Partinin milletvekili Didier Migaud, Cumhurbaşkanı Jacques Chiracın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesini eleştirerek, "Cumhurbaşkanının, meclisin çalışmasıyla ilgili özür dilemesi düş kırıklığına uğratıcı" dedi.
Le Parisien gazetesine konuşan Sosyalist milletvekili, Chiracın bu konudaki rahatsızlığının açık olduğunu belirterek, "Soykırımı Erivanda konuşmak, Fransada konuşmaktan daha kolay. Bu olayda, devlet adamlığının insan haklarının önüne geçtiğini görüyoruz" ifadesini kullandı.
İktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) milletvekili Eric Raoult ise "Chiracın bu konuşmayla olayları kesinlikle yatıştırmak istemiş olabileceğini" belirterek, "Chiraca kızmak çok mümkün değil o görevini yapıyor" dedi.
Bu arada, yine aynı gazeteye konuşan Fransa Dışişleri Bakanlığının görevlisi, "Chiracın konuşmada Erdoğanı dinlediği, ancak yasa teklifini engelleyeceği yolunda bir söz vermediğini" söyledi.
FRANSIZLARIN YÜZDE 68'İ ERMENİ YASASINA KARŞI
Fransada düzenlenen bir kamuoyu araştırması, halkın önemli çoğunluğunun, mecliste geçen hafta kabul edilen sözde Ermeni soykırımının reddedilmesinin suç sayılmasını öngören yasa teklifine karşı olduğunu gösterdi.
İnternet üzerinden düzenlenen bir ankete göre, Fransızların yüzde 68i yasa teklifini "hoş görmüyor".
Yasa teklifinin Ermeni davasına hizmet etmediğini düşünenler, bu teklifin aynı zamanda "zararlı" olduğu görüşünde.
Ankete göre, Fransızların sadece yüzde 26sı yasa teklifini destekliyor.
Ankete katılanların yüzde 6sı ise bu konuda görüş belirtmek istemediğini kaydetti.
Araştırmaya katılanların büyük bir kısmına göre yasa teklifi, Türkiyedeki Ermeniler için de zararlı olacak.
Mecliste geçen hafta kabul edilen teklifin yasalaşması için, önce Senatonun, daha sonra da Cumhurbaşkanı Jacques Chiracın onayı gerekiyor.
ERMENİSTAN: TÜRKİYE ARTIK SUÇSUZLUĞUNU İSPATLAYAMAZ
Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, "Türkiyenin Ermenilerin soykırımını kabul etmesini hep birlikte başaracaklarını" söyledi.
Rus haber ajanslarının bildirdiğine göre Oskanyan, Orhan Pamuka Nobel Edebiyat Ödülü verilmesi ve Fransa Meclisinde sözde Ermeni soykırımını reddedenlerin cezalandırılmasını öngören yasa teklifinin kabulünü, Ermenistan devlet televizyonuna değerlendirdi.
Pamukun Nobel Edebiyat Ödülü almasını memnuniyetle karşıladığını belirten Oskanyan, "Orhan Pamuk doğru yolda" diye konuştu.
Oskanyan, Fransa Meclisinde kabul edilen yasa teklifiyle ilgili olarak da, "Bu sayede Türkiyeye verilen sinyal daha güçlü ve daha yüksek sesli oldu. Bu ülke artık suçsuzluğunu ispatlayamaz" diye konuştu.
Bu karanın Türkiyenin AB üyeliğinin önünü kesmeye yönelik olduğu şeklinde değerlendirmelerin doğru olmadığını kaydeden Oskanyan, "Fransız parlamentosunun kararının ve Orhan Pamukun ödülünün Türkiyeyi doğru yola getireceğini ümit ediyorum. Türkiye bunu anlasın. Ermenistan kendisini küçük düşürmeyecektir.
Türkiyenin Ermenilerin soykırımını kabul etmesini hep birlikte başaracağız" dedi.
Kaynak: Milliyet
Fransada muhalefetteki Sosyalist Partinin milletvekili Didier Migaud, Cumhurbaşkanı Jacques Chiracın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesini eleştirerek, "Cumhurbaşkanının, meclisin çalışmasıyla ilgili özür dilemesi düş kırıklığına uğratıcı" dedi.
Le Parisien gazetesine konuşan Sosyalist milletvekili, Chiracın bu konudaki rahatsızlığının açık olduğunu belirterek, "Soykırımı Erivanda konuşmak, Fransada konuşmaktan daha kolay. Bu olayda, devlet adamlığının insan haklarının önüne geçtiğini görüyoruz" ifadesini kullandı.
İktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) milletvekili Eric Raoult ise "Chiracın bu konuşmayla olayları kesinlikle yatıştırmak istemiş olabileceğini" belirterek, "Chiraca kızmak çok mümkün değil o görevini yapıyor" dedi.
Bu arada, yine aynı gazeteye konuşan Fransa Dışişleri Bakanlığının görevlisi, "Chiracın konuşmada Erdoğanı dinlediği, ancak yasa teklifini engelleyeceği yolunda bir söz vermediğini" söyledi.
FRANSIZLARIN YÜZDE 68'İ ERMENİ YASASINA KARŞI
Fransada düzenlenen bir kamuoyu araştırması, halkın önemli çoğunluğunun, mecliste geçen hafta kabul edilen sözde Ermeni soykırımının reddedilmesinin suç sayılmasını öngören yasa teklifine karşı olduğunu gösterdi.
İnternet üzerinden düzenlenen bir ankete göre, Fransızların yüzde 68i yasa teklifini "hoş görmüyor".
Yasa teklifinin Ermeni davasına hizmet etmediğini düşünenler, bu teklifin aynı zamanda "zararlı" olduğu görüşünde.
Ankete göre, Fransızların sadece yüzde 26sı yasa teklifini destekliyor.
Ankete katılanların yüzde 6sı ise bu konuda görüş belirtmek istemediğini kaydetti.
Araştırmaya katılanların büyük bir kısmına göre yasa teklifi, Türkiyedeki Ermeniler için de zararlı olacak.
Mecliste geçen hafta kabul edilen teklifin yasalaşması için, önce Senatonun, daha sonra da Cumhurbaşkanı Jacques Chiracın onayı gerekiyor.
ERMENİSTAN: TÜRKİYE ARTIK SUÇSUZLUĞUNU İSPATLAYAMAZ
Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, "Türkiyenin Ermenilerin soykırımını kabul etmesini hep birlikte başaracaklarını" söyledi.
Rus haber ajanslarının bildirdiğine göre Oskanyan, Orhan Pamuka Nobel Edebiyat Ödülü verilmesi ve Fransa Meclisinde sözde Ermeni soykırımını reddedenlerin cezalandırılmasını öngören yasa teklifinin kabulünü, Ermenistan devlet televizyonuna değerlendirdi.
Pamukun Nobel Edebiyat Ödülü almasını memnuniyetle karşıladığını belirten Oskanyan, "Orhan Pamuk doğru yolda" diye konuştu.
Oskanyan, Fransa Meclisinde kabul edilen yasa teklifiyle ilgili olarak da, "Bu sayede Türkiyeye verilen sinyal daha güçlü ve daha yüksek sesli oldu. Bu ülke artık suçsuzluğunu ispatlayamaz" diye konuştu.
Bu karanın Türkiyenin AB üyeliğinin önünü kesmeye yönelik olduğu şeklinde değerlendirmelerin doğru olmadığını kaydeden Oskanyan, "Fransız parlamentosunun kararının ve Orhan Pamukun ödülünün Türkiyeyi doğru yola getireceğini ümit ediyorum. Türkiye bunu anlasın. Ermenistan kendisini küçük düşürmeyecektir.
Türkiyenin Ermenilerin soykırımını kabul etmesini hep birlikte başaracağız" dedi.
Kaynak: Milliyet
Lasciate mi cantare
- unspoken_1982
- Üye
- Mesajlar: 14
- Kayıt: 20 May 2006 00:00
- İletişim:
Zirve önlemi!Kemal Okuyan (17 Ekim 2006, Salı)
Dün haberi çıktı, bugün önlem alındığını duyuyoruz. Haber neydi? Ağrı'ya tırmanan Ermeni asıllı bir ABD vatandaşı, zirveye Ermenistan bayrağını dikmiş, fotoğraf çektirmiş, bunu sağa sola dağıtmış "Ararat'ın tepesine bayrağımızı diktik" diye...
Kabul etmek gerekiyor, konu biraz hassas, Ağrı dağı Ermeniler için bir sembol, dolayısıyla Fenerbahçeliler nasıl zamanında statlarının göbeğine bir İngiliz şaşkın sarı-kırmızı bayrak yerleştirdiğinde tepki verdilerse, devletimiz de bu duruma kayıtsız kalamazdı!
Artık TC vatandaşı olmayanlar Ağrı'ya tırmanmak için MİT soruşturmasından geçecekler. Dağın tepesi ya da denizin dibi fark etmez... Vatan toprağı... Ermenilere, yani yıllarca yaşadıkları bu coğrafyadan silinen bir ulusa karşı... Savunulacak...
Karşılığında yasalar çıkarılacak İngilizi, Almanı, Amerikalısı, Japonu ve elbette onların zenginleri kolayca arazi, konut alsın diye... Yasalar çıkacak Suudi hanedanlığı Boğaz'da keyif çatsın diye... Yasalar çıkacak fabrikalar, limanlar, santraller Fransızlar tarafından sahiplenilsin diye... Yasalar çıkacak Amerikalıların daha fazla silah, daha fazla uçak, daha fazla korku istifleyeceği yeni üsler açılsın diye...
Aman Ağrı dağının tepesini iyi kontrol etsinler... Belli ki "iyi niyet" ve amatörlükten uzak bir Amerikalının taşıdığı üç renkli bayrak birilerini fena kızdırdı. Ama geç kaldılar, çok uzun bir süredir bu bölgede ABD ve İngiliz istihbaratçıları fır fır dolanıyordu. Bunlar Ağrı'nın sağından solundan, güneyinden kuzeyinden değişik rotalarda sayısız tırmanış gerçekleştirdi ve bu tırmanışların bir bölümünde "karanlık" olaylar da yaşandı, o zaman kimse harekete geçmedi.
Onlar müttefikti elbette, dost... Zaten bir bölümü Nuh'un gemisini arayan şeylerdi... Nasıl diyorlardı? Meczup meczup!
Burada onlardan yok. Söz konusu olan adam Ermeni, o halde gereken yapılacak. Acele edilsin ama, ne de olsa Ermenistan da yakında NATO üyesi olacak. Müttefik ve dost!
O zaman ne olacak? En iyisi Çevik Kuvvet'e özel kurslar verip, Ağrı'nın, Erciyas'ın (yok orayı koruyanlar var zaten, kuş uçmaz) en tepesine nöbet yazılması. Sarı, kırmızı, yeşil... Olmaz. Portakal, kırmızı, mavi de artık olmaz. Telsiz çeker mi bilemem ama "amirim" diyecek, "şahıs sözde ülkenin sözde bayrağını..."
Bolivyalıların hiç şansı yok. Geçenlerde Küba ve Latin Amerika halklarıyla dayanışma için yapılan etkinlikte az kaldı "sözde" bayrak muamelesi yapılacaktı bu ülkenin sarılı, kırmızılı, yeşilli sembolüne. Şimdi topun ağzında Venezuela da var. Gerçi portakal değil sarı ama o kadar yüksekte kimse dert dinlemez ki!
Anlaşıldı, Latin Amerikalılar buralarda tırmanamayacaklar. Zaten ne işleri var? Soğuk, kar...
Bizimkiler gidecekmiş ama... Galiba Küba'ya... Oralarda pek yüksek dağ yoktur bildiğim kadarıyla, yine de dikkat etsinler, hem üzülmek hem rezil olmak var. Gitsinler, güle oynaya, dostça...
Bu bir gelenektir, dağcılar zirve yapar, geldikleri ülkenin bayrağını oraya asar, kimse birbiriyle kavga etmez, hırlaşmaz... Dünyanın birçok zirvesinde hâlâ Sovyetler Birliği'nin orak-çekiçli bayrağı dalgalanır, fırtınalara direnebildiği kadar... Ay-yıldızın da sayısının az olmadığını biliyorum, Turan fantezileri gerçek mi oldu yani! Ya Nepalliler ne yapsın? Her yıl yüzlerce kez işgale uğruyorlar da haberleri yok zavallıların.
Ama yine de devletimiz bu işi ciddiye alsın. İhbar ediyorum, dünyanın ve ülkemizin bütün önemli zirvelerinde TKP'nin de bayrağı, plaketi, flaması var. Tırmanıp tırmanıp en tepe noktaya çakıyorlar. Biri onlara dur demeli, yeryüzünde işimiz gücümüz var. Lütfen bir el atıverin...
www.sol.org.tr
Dün haberi çıktı, bugün önlem alındığını duyuyoruz. Haber neydi? Ağrı'ya tırmanan Ermeni asıllı bir ABD vatandaşı, zirveye Ermenistan bayrağını dikmiş, fotoğraf çektirmiş, bunu sağa sola dağıtmış "Ararat'ın tepesine bayrağımızı diktik" diye...
Kabul etmek gerekiyor, konu biraz hassas, Ağrı dağı Ermeniler için bir sembol, dolayısıyla Fenerbahçeliler nasıl zamanında statlarının göbeğine bir İngiliz şaşkın sarı-kırmızı bayrak yerleştirdiğinde tepki verdilerse, devletimiz de bu duruma kayıtsız kalamazdı!
Artık TC vatandaşı olmayanlar Ağrı'ya tırmanmak için MİT soruşturmasından geçecekler. Dağın tepesi ya da denizin dibi fark etmez... Vatan toprağı... Ermenilere, yani yıllarca yaşadıkları bu coğrafyadan silinen bir ulusa karşı... Savunulacak...
Karşılığında yasalar çıkarılacak İngilizi, Almanı, Amerikalısı, Japonu ve elbette onların zenginleri kolayca arazi, konut alsın diye... Yasalar çıkacak Suudi hanedanlığı Boğaz'da keyif çatsın diye... Yasalar çıkacak fabrikalar, limanlar, santraller Fransızlar tarafından sahiplenilsin diye... Yasalar çıkacak Amerikalıların daha fazla silah, daha fazla uçak, daha fazla korku istifleyeceği yeni üsler açılsın diye...
Aman Ağrı dağının tepesini iyi kontrol etsinler... Belli ki "iyi niyet" ve amatörlükten uzak bir Amerikalının taşıdığı üç renkli bayrak birilerini fena kızdırdı. Ama geç kaldılar, çok uzun bir süredir bu bölgede ABD ve İngiliz istihbaratçıları fır fır dolanıyordu. Bunlar Ağrı'nın sağından solundan, güneyinden kuzeyinden değişik rotalarda sayısız tırmanış gerçekleştirdi ve bu tırmanışların bir bölümünde "karanlık" olaylar da yaşandı, o zaman kimse harekete geçmedi.
Onlar müttefikti elbette, dost... Zaten bir bölümü Nuh'un gemisini arayan şeylerdi... Nasıl diyorlardı? Meczup meczup!
Burada onlardan yok. Söz konusu olan adam Ermeni, o halde gereken yapılacak. Acele edilsin ama, ne de olsa Ermenistan da yakında NATO üyesi olacak. Müttefik ve dost!
O zaman ne olacak? En iyisi Çevik Kuvvet'e özel kurslar verip, Ağrı'nın, Erciyas'ın (yok orayı koruyanlar var zaten, kuş uçmaz) en tepesine nöbet yazılması. Sarı, kırmızı, yeşil... Olmaz. Portakal, kırmızı, mavi de artık olmaz. Telsiz çeker mi bilemem ama "amirim" diyecek, "şahıs sözde ülkenin sözde bayrağını..."
Bolivyalıların hiç şansı yok. Geçenlerde Küba ve Latin Amerika halklarıyla dayanışma için yapılan etkinlikte az kaldı "sözde" bayrak muamelesi yapılacaktı bu ülkenin sarılı, kırmızılı, yeşilli sembolüne. Şimdi topun ağzında Venezuela da var. Gerçi portakal değil sarı ama o kadar yüksekte kimse dert dinlemez ki!
Anlaşıldı, Latin Amerikalılar buralarda tırmanamayacaklar. Zaten ne işleri var? Soğuk, kar...
Bizimkiler gidecekmiş ama... Galiba Küba'ya... Oralarda pek yüksek dağ yoktur bildiğim kadarıyla, yine de dikkat etsinler, hem üzülmek hem rezil olmak var. Gitsinler, güle oynaya, dostça...
Bu bir gelenektir, dağcılar zirve yapar, geldikleri ülkenin bayrağını oraya asar, kimse birbiriyle kavga etmez, hırlaşmaz... Dünyanın birçok zirvesinde hâlâ Sovyetler Birliği'nin orak-çekiçli bayrağı dalgalanır, fırtınalara direnebildiği kadar... Ay-yıldızın da sayısının az olmadığını biliyorum, Turan fantezileri gerçek mi oldu yani! Ya Nepalliler ne yapsın? Her yıl yüzlerce kez işgale uğruyorlar da haberleri yok zavallıların.
Ama yine de devletimiz bu işi ciddiye alsın. İhbar ediyorum, dünyanın ve ülkemizin bütün önemli zirvelerinde TKP'nin de bayrağı, plaketi, flaması var. Tırmanıp tırmanıp en tepe noktaya çakıyorlar. Biri onlara dur demeli, yeryüzünde işimiz gücümüz var. Lütfen bir el atıverin...
www.sol.org.tr
- hi_fi_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 769
- Kayıt: 08 Eki 2006 00:00
tayyip dermi ya öle bişi sırf gündem değişsin diye kan şekeri düşme olayını panayıra çeviren bir başbakan yaparmı böyle bişey!!!wolfali yazdı:tayyip gitsin fransaya bir basın toplantasında soykırım yok desin bakalım nolacak?tutuklayabileceklermi?çook merak ediyorum...
ayrıca ya fransanın ürünleri neler bilen varmı tam olarak?
bide bizim gibi bir avuç türk boykot edicek eyvallah da sizce bizim kodaman kokoşlar rüküşler jet sosyete bizim gibimi bakıyo olaya " ay şekerim parfümüm bitmiş bi koşu paristen alim gelim" diyen gırtlakları sıkılası gereksiz sperm ziyanları!!!!!.... hepimizin alcağı fransız marka bir ceket onların fransadan aldığı bir mendil parası bunu da düşünmek lazım harbi uyuz oldum ya gece gece
- hi_fi_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 769
- Kayıt: 08 Eki 2006 00:00
harbiden safız yani!!!!
bizim unumuz var yağımız var ama şeker fransadan geliyor şerefsizler öyle bir konuma getirmişlerki güsel ülkemi "sıkıyosa boykot et her yol maden suyu" tavrı içerisine girebiliyolar 100 kişi fransa meydanında soykırım yoktur diye bağırsak çığırsak bizi tutuklamaya calışsalar sonra savaş çıksa hepsine haddini bildirsek eskiden nasıl bildirdiysek ama bizde bu hükümet oldukça daha ben burda cok sinir harbi yaşıycam
bizim unumuz var yağımız var ama şeker fransadan geliyor şerefsizler öyle bir konuma getirmişlerki güsel ülkemi "sıkıyosa boykot et her yol maden suyu" tavrı içerisine girebiliyolar 100 kişi fransa meydanında soykırım yoktur diye bağırsak çığırsak bizi tutuklamaya calışsalar sonra savaş çıksa hepsine haddini bildirsek eskiden nasıl bildirdiysek ama bizde bu hükümet oldukça daha ben burda cok sinir harbi yaşıycam
galeyana gelme,ne savası?kacıncı yuzyıldasın?hi_fi_girl yazdı:harbiden safız yani!!!!
bizim unumuz var yağımız var ama şeker fransadan geliyor şerefsizler öyle bir konuma getirmişlerki güsel ülkemi "sıkıyosa boykot et her yol maden suyu" tavrı içerisine girebiliyolar 100 kişi fransa meydanında soykırım yoktur diye bağırsak çığırsak bizi tutuklamaya calışsalar sonra savaş çıksa hepsine haddini bildirsek eskiden nasıl bildirdiysek ama bizde bu hükümet oldukça daha ben burda cok sinir harbi yaşıycam
sleeping with the earth my dying bride
- hi_fi_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 769
- Kayıt: 08 Eki 2006 00:00
Irak savaşı m.ö mi oldu arkadasım???jonnathan yazdı:galeyana gelme,ne savası?kacıncı yuzyıldasın?hi_fi_girl yazdı:harbiden safız yani!!!!
bizim unumuz var yağımız var ama şeker fransadan geliyor şerefsizler öyle bir konuma getirmişlerki güsel ülkemi "sıkıyosa boykot et her yol maden suyu" tavrı içerisine girebiliyolar 100 kişi fransa meydanında soykırım yoktur diye bağırsak çığırsak bizi tutuklamaya calışsalar sonra savaş çıksa hepsine haddini bildirsek eskiden nasıl bildirdiysek ama bizde bu hükümet oldukça daha ben burda cok sinir harbi yaşıycam
Askeri darbe için 3 sene veriyorum bu ülkeye
şuanda ekonomik ve siyasi durumumuz 12 eylül döneminde daha berbat çünkü.. Ben sallamıyorum arkadasım arastır sende görüceksin
nato ve birlesmis devletleri de sen bi arastır istersen..hi_fi_girl yazdı:IRAK SAVAŞI M.Ö Mİ OLDU ARKADASIM???jonnathan yazdı:galeyana gelme,ne savası?kacıncı yuzyıldasın?hi_fi_girl yazdı:harbiden safız yani!!!!
bizim unumuz var yağımız var ama şeker fransadan geliyor şerefsizler öyle bir konuma getirmişlerki güsel ülkemi "sıkıyosa boykot et her yol maden suyu" tavrı içerisine girebiliyolar 100 kişi fransa meydanında soykırım yoktur diye bağırsak çığırsak bizi tutuklamaya calışsalar sonra savaş çıksa hepsine haddini bildirsek eskiden nasıl bildirdiysek ama bizde bu hükümet oldukça daha ben burda cok sinir harbi yaşıycam
ASKERİ DARBE İÇİN 3 SENE VERİYORUM BU ÜLKEYE
ŞUANDA EKONOMİK VE SİYASİ DURUMUMUZ 12 EYLÜL DÖNEMİNDE DAHA BERBAT ÇÜNKÜ.. BEN SALLAMIYORUM ARKADASIM ARASTIR SENDE GÖRÜCEKSİN