Gündem

Hayata ve yaşama dair ne varsa A'dan Z'ye de...
Kullanıcı avatarı
Sadeceucnokta
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 526
Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen Sadeceucnokta »

houseofholy yazdı:
komplikemanyak yazdı:
houseofholy yazdı:
cumhuriyet aylardır 'tehlikenin farkında mısınız?' diye başlıklar atıyordu ama diğer gazeteler bununla dalga geçtiler. şimdi bu ilanlar tekrar başladı cumhurbaşkanlığı seçimi için, artık insanların tehlikeyi farketmesi gerek.
Cumhuriyet gazetesine güvenim kalmadı bu iki olaydan sonra o yüzden artık gülüyorum tüm yaptıklarına ..
Cumhuriyet gazetesi Yurt Haberler Müdürü Mehmet Faraç’ın kayınbiraderi İbrahim Halil Karaaslan’ın da bulunduğu PKK’lı grup uyuşturucu operasyonları sonucunda yakalanmış. Cumhuriyet gazetesinden hiçbir yetkiliyle bu konu hakkında görüşülememiş. Takip ettiğimiz kadarıyla, Cumhuriyet’e bu mesele hakkında, gelişmeleri yalanlayan bir haber de çıkmadı. Neden İlhan Selçuk, sorular karşısında sessiz kalıyor?

Cumhuriyet’in Diyarbakır muhabiri gerçekten PKK’lı mı? Eğer öyleyse bu adamı Cumhuriyet gazetesine kim aldı? Bu sorular soruluyor ve cevapları merak ediliyor. İlhan Selçuk lütfen. Bu sorular karşısında sesiz kalmayın, kendinizi savunun, böyle bir şey yok deyin, Atatürkçüler PKK ile işbirliği yapmaz, aralarında PKK’lıları barındırmaz deyin, lütfen söyleyin bunları!
Cumhuriyet gazetesi ise ulusal sermayeye sahip çıkıyor. Ama bu ulusal sermayedarlar, Koç, Sabancı, Karamehmet, Ciner gibi ülkenin en büyük sermaye grupları. En son olarak TÜPRAŞ’ı satın alan Koç grubu ile arası bozulmasın diye İzzettin Önder’in özelleştirme karşıtı yazısına sansür uyguladılar.
kaynak verir misin?
Kaynak vermeme gerek yok bunlar tüm gercekliği ile medyada yasandı azıcık takip ettiysen bu olaylar gözünden kaçmaz.. Ben bu sebeplerden ötürü bu gazeteye sıcak bakmıyorum, yazdıklarımdan hareketle kendi arastırmanı yaparsın internette daha çarpıcı bilgilere ulasacagına eminim.. İşte anahtar kelimelerin "cumhuriyet gazetesi tüpraş muhabir PKK"
En son Sadeceucnokta tarafından 24 Şub 2007 00:53 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...

Kullanıcı avatarı
veronique
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1060
Kayıt: 30 May 2006 00:00
İletişim:

Mesaj gönderen veronique »

Ben de gormedim boyle bi haber.. cidden hangi kaynak oldugunu soylersen sevinirim, okuruz hem daha cok bilgi sahibi olabiliriz bu konuda, sonucta kacırdıgımız bisey olabilir..

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

komplikemanyak yazdı:
houseofholy yazdı:
komplikemanyak yazdı: Cumhuriyet gazetesine güvenim kalmadı bu iki olaydan sonra o yüzden artık gülüyorum tüm yaptıklarına ..
kaynak verir misin?
Kaynak vermeme gerek yok bunlar tüm gercekliği ile medyada yasandı azıcık takip ettiysen bu olaylar gözünden kaçmaz.. Ben bu sebeplerden ötürü bu gazeteye sıcak bakmıyorum, yazdıklarımdan hareketle kendi arastırmanı yaparsın internette daha çarpıcı bilgilere ulasacagına eminim..
cumhuriyette şimdiye kadar PKK yanlısı tek bir haber okumadım ben bunu bilirim. aksini gördüğümde tavrım farklı olur zaten.
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Kullanıcı avatarı
wolfali
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2544
Kayıt: 26 Oca 2006 01:00
Konum: istanbul
İletişim:

Mesaj gönderen wolfali »

yok daha neler..
Dünya döner,geçer zaman; hiçbirşey kalmaz ardında...

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

veronique yazdı:Ben de gormedim boyle bi haber.. cidden hangi kaynak oldugunu soylersen sevinirim, okuruz hem daha cok bilgi sahibi olabiliriz bu konuda, sonucta kacırdıgımız bisey olabilir..
kaynak vakit gazetesimi acaba
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Kullanıcı avatarı
Sadeceucnokta
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 526
Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen Sadeceucnokta »

Okudugunuz gazeteri gözü kapalı okumayın .. Azıcık meraklı olun arastırın.. Hatta bu tüpraş konusu genc bakış programında da sorulmustu gazetede yetkilisine .... Ben bir baslangıc yaptım gerisini siz arastırın.. Bunu bir delinin kuyuya tas atması olarak degerlendiren olacaktır elbet kabulumdür.. İyi arastırmalar ve iyi geceler...
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...

Kullanıcı avatarı
veronique
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1060
Kayıt: 30 May 2006 00:00
İletişim:

Mesaj gönderen veronique »

Cidden aynen oyle oldu.. kusura bakma ama ben kaynak verilmeden insanların lekelenmesine karsıyım.. o yuzden bu haberi yok sayıcam..

Kullanıcı avatarı
Sadeceucnokta
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 526
Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen Sadeceucnokta »

houseofholy yazdı:
komplikemanyak yazdı:
houseofholy yazdı: kaynak verir misin?
Kaynak vermeme gerek yok bunlar tüm gercekliği ile medyada yasandı azıcık takip ettiysen bu olaylar gözünden kaçmaz.. Ben bu sebeplerden ötürü bu gazeteye sıcak bakmıyorum, yazdıklarımdan hareketle kendi arastırmanı yaparsın internette daha çarpıcı bilgilere ulasacagına eminim..
cumhuriyette şimdiye kadar PKK yanlısı tek bir haber okumadım ben bunu bilirim. aksini gördüğümde tavrım farklı olur zaten.
Beklenen kaynaklar ...

http://www.turksolu.org/86/arslan86.htm

http://www.turksolu.org/106/kfirat106.htm
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...

Kullanıcı avatarı
Sadeceucnokta
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 526
Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen Sadeceucnokta »

İyi geceler herkese.. Ceviz kabugu var izlemem lazım geç bile kaldım.. Arastırmacı olun azıcık gercekler göründüğü gibi degildir azıcık uyanık olun..
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...

Kullanıcı avatarı
veronique
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1060
Kayıt: 30 May 2006 00:00
İletişim:

Mesaj gönderen veronique »

Turksolu bi kez elime gecen ve gayet fasist, soldan daha cok ırkcılıgı oven bi gazeteydi benim gozumde.. isteyen istedigine inanabilir tabi ama

jonnathan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 3812
Kayıt: 19 Eki 2003 00:00
Konum: izmir
İletişim:

Mesaj gönderen jonnathan »

Bu olaydan sonra bir kez daha kaynak vermenin onemini görmüş oluyoruz...
sleeping with the earth my dying bride

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

[quote="komplikemanyak"]İyi geceler herkese.. Ceviz kabugu var izlemem lazım geç bile kaldım.. Arastırmacı olun azıcık gercekler göründüğü gibi degildir azıcık uyanık olun..[/quote

medyada karşıt fikirliler her zaman birbirini karalamaya çalışır. şimdi sen vakit gazetesinden, bir de türksoldan bir haber alıp sonra da açın gözünüzü açın diyemezsin. ben de sana onlarca haber gösteririm o kaynaklarla ilgili.
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

Anlamadığım şey Cumhuriyet gazetesi Yurt Haberler Müdürü Mehmet Faraç’ın kayınbiraderi İbrahim Halil Karaaslan... diye haber yapılmış. Bir muhabirin kayınbiraderi neden gazetenin tamamını karalamak için kullanılıyor. ayrıca TÜPRAŞ ın özelleştirilmesi aleyhinde sayısız haber okudum cumhuriyette. bir anda büyük sermaye destekçisi yaptınız ya bravo size..
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Kullanıcı avatarı
veronique
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 1060
Kayıt: 30 May 2006 00:00
İletişim:

Mesaj gönderen veronique »

houseofholy bence kaynagı kesin bile yasal olmayan haberlere pek guvenmemek lazım, zaten her gazete birbirini karalıyor ki bu gazete zaten bi gun istiklal caddesine yolun duserse "converse giyen sozde komunistler" ve onların fasist yandasları tarafından satıldıgını gorursun..

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

veronique yazdı:houseofholy bence kaynagı kesin bile yasal olmayan haberlere pek guvenmemek lazım, zaten her gazete birbirini karalıyor ki bu gazete zaten bi gun istiklal caddesine yolun duserse "converse giyen sozde komunistler" ve onların fasist yandasları tarafından satıldıgını gorursun..
ya iki haber bulmuş çıkmış adam sonra da açın gözünüzü, tek taraflı olmayın diye ahkam kesiyor. nasıl iştir bu ya
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Kullanıcı avatarı
Sadeceucnokta
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 526
Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen Sadeceucnokta »

Tehlikenin farkındamısınız ?

Cumhuriyetinize sahip çıkın... diyorum size arkadaslar..

Cumhuriyet Gazetesi'ndeki 'İç Savaş' ın Perde Arkası / Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim! Yazarı, : Hasan Cemal. Tavisye edilir..

Cumhuriyet gazetesi biraz olsun çoksesli olamadı, çünkü çoksesliliği savunanlar gazetede değiller artık.
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...

Kullanıcı avatarı
Sadeceucnokta
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 526
Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen Sadeceucnokta »

Çıplak Uyarıcı Cumhuriyet Uyarıyor..

Rejimi sevip korumanın ötesinde onunla ilişkisi patolojik bir düzeyde devam eden Cumhuriyet Gazetesi yine ve her zamanki tavrıyla bugün ana sayfadan girdiği ilanla birilerini uyardı.

Önce kısaca ilandan bahsedelim. Manşetin hemen üstünde ön sayfanın yaklaşık üçte biri ebadında simsiyah bir zemin. Ortasında “1881 – 2007” yazıyor. Hemen altında ise “Mayıs 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor. Tehlikenin farkında mısınız?” yazıyor. En altta ise “Cumhuriyet’inize sahip çıkın” yazısı ve bir Cumhuriyet gazetesi. Burada sahip çıkılması gereken "Cumhuriyet", gazete mi, rejim mi, yoksa ikisi birden mi? Gazetenin geçmiş performansına ve kendine dair kimlik kurgusuna baktığımızda rahatlıkla ikisi birden diyebiliriz.

Açıkça anlaşılıyor ki bu müstakbel karanlıkları haber veren ilan, 2007 cumhurbaşkanlığı seçimi için Cumhuriyet’in yaptığı ve rejim diliyle yazılmış bir ulusal uyarı; ulusa uyarı. Metinden anlıyoruz ki bu ilan “zinisim adnikraf ninekilhet” yani “tehlikenin farkında mısınız” sloganıyla başlayan kampanyanın devamıdır. Ancak ilanın bu halinden hedef kitleyi çıkarmak mümkün görünmüyor: Cumhuriyet okurları mı, AKP’li seçmenler mi, milletvekilleri mi yoksa dinamik güçler mi? Kim?

Öncelikle belirtelim, evet AKP iktidarı da Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı da bir çoğumuzu memnun etmiyor ve etmeyecektir. Ancak bunlar ülkenin siyasî sorunlarıdır; rejim sorunu değildir. Cumhuriyet yine ve her zamanki gibi belden aşağı vurup meseleyi bir “rejim sorunu” haline getiriyor. Hatta bir adım daha atarak anakronik ve hiç de zekice olmayan bir yöntemle konuyu Atatürk'e bağlıyor. İlan sanki “rejimin mezar taşı” gibi kurgulanmış ve ölüm tarihi olarak [Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda] 2007 yazıyor. Doğum tarihi ise çok daha dikkat çekici; 1920 veya 1923 yerine 1881 yazıyor. Sanki Atatürk kutlu bir müjdeci ya da bir Mesih gibi doğumuyla rejimi müjdelemiş gibi bir niyet burada adeta sırıtıyor. Laik, pozitivist Cumhuriyet’e bunu yakıştıramadık doğrusu.

Bu 1881 vurgusu oldukça manidardır. Neden 1881? Mesele cumhuriyeti de kapsayan demokratik kazanımlarsa, çağdaşlıksa, bunun içine Tanzimat, Islahat, I. Meşrutiyet girmiyor mu? II. Meşrutiyet’in ilanı nimetten sayılmıyor mu? Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devreden en önemli siyasî miraslardan biri parlamenter rejim değil midir? Cumhuriyet niye bunları ıskalıyor? Mustafa Kemal Paşa’ya parlamento, cumhuriyet, misak-ı millî, vatan fikrini aşılayan siyasî fikir iklimi 19 yüzyılda oluşmamış mıydı? Cumhuriyet gazetesi büyüklerine tarih öğretmeye birikimimiz müsaade etmez, biz konumuza dönelim. Bu ülkede birileri bir yöntem veya bir var oluş biçimi olarak bazı korkulardan besleniyor, bazı paranoyalardan rant sağlıyor. Bu alışılagelen bir tablo. Hatta bu konuda öyle bir mübalağa geleneği var ki, bunun da neredeyse ahlakî bir çerçeveye oturduğunu düşünebiliriz. Yani herkes için abartmanın bir sınırı var. Cumhuriyet nedense bu sınırı hep “Atatürk”, “rejim”, “laiklik”le zorluyor. Bunu yaparken de yedeğine hep aynı hassasiyetlere sahip bir kurumun desteğini almak istiyor. O kurumun gözünün içine bakıyor.

Netice itibariyle evet bu ülkede gidişattan kaygılanmak, buna muhalefet etmek, yapılanlara itiraz etmek en temel hak. Ancak tüm bunları yaparken ahlakî bir kriter olarak, üzerinde mutabakat olan ulusal değerleri manipule etmemek gerekiyor. Ancak Cumhuriyet ısrarla hep bunu yapıyor. Peki bu durum, bu “çıplak uyarılar” rejimi ayakta mı tutuyor, yoksa başkalarının ekmeğine mi yağ sürüyor? Bu da Cumhuriyet’in ev ödevi olsun.

Erkan Şimşek
http://www.8sutun.com/node/28431
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...

Kullanıcı avatarı
angel_of_the_hell
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2175
Kayıt: 18 Mar 2005 01:00
Konum: olmayı asla istemediim yerden..

Mesaj gönderen angel_of_the_hell »

son 1 saattir gündemimde ton balıklı yeşillikli limonlu sandviçciğim vardı.. ama artık yok.. :D
***Derdin varsa $arap olayım...*** Düğün, ni$an, sünnet ve bilumum kutlamalar için itinayla albüm yapılır.. ula$mak isteyenler bana ula$cak bi yol bulsunlar.. =)
{Minno$um.. Pamuktun, bulut oldun..}

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

komplikemanyak yazdı:Çıplak Uyarıcı Cumhuriyet Uyarıyor..

Rejimi sevip korumanın ötesinde onunla ilişkisi patolojik bir düzeyde devam eden Cumhuriyet Gazetesi yine ve her zamanki tavrıyla bugün ana sayfadan girdiği ilanla birilerini uyardı.

Önce kısaca ilandan bahsedelim. Manşetin hemen üstünde ön sayfanın yaklaşık üçte biri ebadında simsiyah bir zemin. Ortasında “1881 – 2007” yazıyor. Hemen altında ise “Mayıs 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor. Tehlikenin farkında mısınız?” yazıyor. En altta ise “Cumhuriyet’inize sahip çıkın” yazısı ve bir Cumhuriyet gazetesi. Burada sahip çıkılması gereken "Cumhuriyet", gazete mi, rejim mi, yoksa ikisi birden mi? Gazetenin geçmiş performansına ve kendine dair kimlik kurgusuna baktığımızda rahatlıkla ikisi birden diyebiliriz.

Açıkça anlaşılıyor ki bu müstakbel karanlıkları haber veren ilan, 2007 cumhurbaşkanlığı seçimi için Cumhuriyet’in yaptığı ve rejim diliyle yazılmış bir ulusal uyarı; ulusa uyarı. Metinden anlıyoruz ki bu ilan “zinisim adnikraf ninekilhet” yani “tehlikenin farkında mısınız” sloganıyla başlayan kampanyanın devamıdır. Ancak ilanın bu halinden hedef kitleyi çıkarmak mümkün görünmüyor: Cumhuriyet okurları mı, AKP’li seçmenler mi, milletvekilleri mi yoksa dinamik güçler mi? Kim?

Öncelikle belirtelim, evet AKP iktidarı da Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı da bir çoğumuzu memnun etmiyor ve etmeyecektir. Ancak bunlar ülkenin siyasî sorunlarıdır; rejim sorunu değildir. Cumhuriyet yine ve her zamanki gibi belden aşağı vurup meseleyi bir “rejim sorunu” haline getiriyor. Hatta bir adım daha atarak anakronik ve hiç de zekice olmayan bir yöntemle konuyu Atatürk'e bağlıyor. İlan sanki “rejimin mezar taşı” gibi kurgulanmış ve ölüm tarihi olarak [Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda] 2007 yazıyor. Doğum tarihi ise çok daha dikkat çekici; 1920 veya 1923 yerine 1881 yazıyor. Sanki Atatürk kutlu bir müjdeci ya da bir Mesih gibi doğumuyla rejimi müjdelemiş gibi bir niyet burada adeta sırıtıyor. Laik, pozitivist Cumhuriyet’e bunu yakıştıramadık doğrusu.

Bu 1881 vurgusu oldukça manidardır. Neden 1881? Mesele cumhuriyeti de kapsayan demokratik kazanımlarsa, çağdaşlıksa, bunun içine Tanzimat, Islahat, I. Meşrutiyet girmiyor mu? II. Meşrutiyet’in ilanı nimetten sayılmıyor mu? Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devreden en önemli siyasî miraslardan biri parlamenter rejim değil midir? Cumhuriyet niye bunları ıskalıyor? Mustafa Kemal Paşa’ya parlamento, cumhuriyet, misak-ı millî, vatan fikrini aşılayan siyasî fikir iklimi 19 yüzyılda oluşmamış mıydı? Cumhuriyet gazetesi büyüklerine tarih öğretmeye birikimimiz müsaade etmez, biz konumuza dönelim. Bu ülkede birileri bir yöntem veya bir var oluş biçimi olarak bazı korkulardan besleniyor, bazı paranoyalardan rant sağlıyor. Bu alışılagelen bir tablo. Hatta bu konuda öyle bir mübalağa geleneği var ki, bunun da neredeyse ahlakî bir çerçeveye oturduğunu düşünebiliriz. Yani herkes için abartmanın bir sınırı var. Cumhuriyet nedense bu sınırı hep “Atatürk”, “rejim”, “laiklik”le zorluyor. Bunu yaparken de yedeğine hep aynı hassasiyetlere sahip bir kurumun desteğini almak istiyor. O kurumun gözünün içine bakıyor.

Netice itibariyle evet bu ülkede gidişattan kaygılanmak, buna muhalefet etmek, yapılanlara itiraz etmek en temel hak. Ancak tüm bunları yaparken ahlakî bir kriter olarak, üzerinde mutabakat olan ulusal değerleri manipule etmemek gerekiyor. Ancak Cumhuriyet ısrarla hep bunu yapıyor. Peki bu durum, bu “çıplak uyarılar” rejimi ayakta mı tutuyor, yoksa başkalarının ekmeğine mi yağ sürüyor? Bu da Cumhuriyet’in ev ödevi olsun.

Erkan Şimşek
http://www.8sutun.com/node/28431
bu konuyu burda tartışmak istemiyorum aslında ama bu yazıya cevap vermek gerektiğini düşünüyorum. bir kere bu yazı sırf eleştirmek için yazılmış, cevap aradığı soruların bir çoğu da çok gereksiz. tehlikenin farkında mısınız sloganının kime sorulduğu açık değil mi? anlayan herkes bu sorunun muhatabı olabilir, bunu sorgulamak bence anlamsız. yazıda söylenmek istenen cumhuriyetin tirajının düştüğü ve gazetenize sahip çıkın denilerek tirajını artırma çabası içinde olduğu. cumhuriyet bir vakıf gazetesi ve arkasında medya devleri yok. bu yüzden fiyatı 50 ykrş tan 75 ykrş a arttı ve tirajının düşmüş olması doğaldır. bu ülkede bu fiyata cumhuriyet dışında hangi gazete satılırki. ancak cumhuriyetinize sahip çıkın sloganının sadece ticari amaçla ortaya çıktığını düşünmek bence büyük bir yanlış. ortada bir tehlike olduğunu kabul eder ya da etmezsiniz ama eğer kabul etmişseniz ulusal çapta ülke gidişatını sorgulayan nadir gazetelerden biri olduğunu kabul etmeniz gerek.
ayrıca kabul et ya da etme sorun siyasi gibi görünse de yakında rejim sorunu haline gelecektir. yaşadığımız olayları sadece siyasi sorun olarak görmek bence olayları ciddiye almamaktır veya bunlardan rahatsız olmamaktır.
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Kullanıcı avatarı
wolfali
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 2544
Kayıt: 26 Oca 2006 01:00
Konum: istanbul
İletişim:

Mesaj gönderen wolfali »

gündemi değiştireyim yoksa gerilim dozu yükselecek bu konuda..
michael jackson müslüman olmus.hatta hacı bilem olmus..kardeşi öyle diyor :P
(kızmanız gereken kişi ben değilim,bu konuyu anahaber bültenlerine tasıyanlar..nede olsa magazinel bir toplumuz artık biz :=) )
Dünya döner,geçer zaman; hiçbirşey kalmaz ardında...

Kullanıcı avatarı
MuHoS
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 859
Kayıt: 20 Oca 2006 01:00
Konum: İstanbulls
İletişim:

Mesaj gönderen MuHoS »

yok hiç değiştirme benceee ki zaten ben devam etiriorumm

Cumhuriyetin o başlığına sebep olan olayları rejim sorunu deilde,bi siyasi sorunn olarakk görmeleride büyükk bir rejim sorunudurrr bilmem anlatabildimmii.....
Nerden Bilirdim HaYatın Önce SınAv Yapıp SoNra Ders Verdiğni...

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

MuHoS yazdı:yok hiç değiştirme benceee ki zaten ben devam etiriorumm

Cumhuriyetin o başlığına sebep olan olayları rejim sorunu deilde,bi siyasi sorunn olarakk görmeleride büyükk bir rejim sorunudurrr bilmem anlatabildimmii.....
tamamen katılıyorum
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Kullanıcı avatarı
Sadeceucnokta
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 526
Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen Sadeceucnokta »

Reklamlar buram buram provokasyon kokuyor..

Şahsen bu kadar yoğun siyasi söylem içeren reklamları çok beğenmiyorum, bölmek yerine birleştirmek, ayırmak yerine biraraya getirmenin yaşadığım ülkenin çıkarları açısından çok daha önemli olduğunu düşünüyorum.

KAFALAR FORMATLI, ZİHİNLER KONTROL ALTINDA!

Oylarınıza sahip çıkın yeter...
............................................................................................................

Dikkat çekilen “tehlike”nin, toplumsal gerilimi arttırmak, bir başka ifade ile havayı biraz daha puslu hale getirmek için bir yerlerde “tasavvur edilmiş” olması ihtimali yok mu? Öte yandan, geniş kitlelerin her geçen gün biraz daha “yoksullaşıyor” ve “yoksunlaşıyor” olması değil midir, öncelikle itiraz edilmesi gereken? Toplumsal ve siyasal düzeyde anlamlı bir karşılığı olmadığı -marjinalliği aşamadığı-bilinen “irtica”yı başatlaştırarak asıl sorunların üzerine kalın bir perde örtmüş olmuyor muyuz?

Velev ki, söz konusu tehlike, slogandaki ağırlığı kadar sahihtir. Bu güzel ülkenin mürteciler tarafından ele geçirilmesine ramak kalmıştır. Peki, bu durumda şu soruyu sormak hakkım değil mi? İrtica “tehlikesi”nin bertaraf edilmesi için sahip çıkılması gereken “Cumhuriyet” hangisidir? “Cumhuriyet” terimi ile kastedilen “ülkenin bütünlüğü” müdür, yoksa pek fazla okunmayan o “gazete” midir?

İletişimci’lerden öğreniyoruz: “Satılan sadece ürün değildir. Ürünle birlikte duygu da satılır.” Örneğin, bir turistik mekân/şehir olarak Paris satılırken, “romantik”liğine vurgu yapılarak insanın “sevme duygusu”na hitap edilir. Benzer şekilde Kahire pazarlanırken, “egzotik”liğinden hareketle “merak etme duygusu” tahrik edilir.

Şimdi bu bağlamda fikir yürütmeye çalışalım. Bir ürün olan Cumhuriyet’le birlikte hangi duygu satılmak isteniyor? Hiç öyle sağa sola bakmadan cevap verelim: korku. Peki, korku, aşk ya da merak gibi satılabilirliğine ilişkin olarak mutabakat sağlayabileceğimiz bir duygu mudur? Şöyle de sorulabilir: Bir ürünü korku duygusunun refakatinde satmaya/pazarlamaya çalışmak, masum bir iktisadi/ticari atraksiyon olarak kabul edilebilir mi?
En son Sadeceucnokta tarafından 25 Şub 2007 21:55 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

komplikemanyak yazdı:Reklamlar buram buram provokasyon kokuyor..

Şahsen bu kadar yoğun siyasi söylem içeren reklamları çok beğenmiyorum, bölmek yerine birleştirmek, ayırmak yerine biraraya getirmenin yaşadığım ülkenin çıkarları açısından çok daha önemli olduğunu düşünüyorum.


KAFALAR FORMATLI, ZİHİNLER KONTROL ALTINDA!

Oylarınıza sahip çıkın yeter...
son yıllarda bölücüğün allahını yaşadık bu ülkede. bir reklam mı bölücülüğe itiyor bizi. laf yerine icraat lazım bu ülkeye.
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Kullanıcı avatarı
houseofholy
Müdavim Üye
Müdavim Üye
Mesajlar: 905
Kayıt: 04 Oca 2007 01:00
Konum: ankara
İletişim:

Mesaj gönderen houseofholy »

bir gazetenin kendi ilkeleri doğrultusunda kendi gibi düşünen insanlara çağrı yapması neden bu kadar eleştiriliyor anlamadım. bunun neresi provokasyon. asıl eleştirilmesi gereken insanları düşünmekten uzaklaştıran, magazin manyağı yapan medya olmalı. beni o gazeteyi okumaya iten korku değil ülkede olup bitenlere karşı duyduğum merak.
herşey onun içinde, o herşeyin dışında..

Cevapla