Barda (2007)
Barda (2007)
-nejat işler
-hakan boyav
-serdar orçin
-erdal beşikçioğlu gibi oyuncuların olduğu ve fragmanına bakarak iyi bir film olduğunu sanıyorum.
-hakan boyav
-serdar orçin
-erdal beşikçioğlu gibi oyuncuların olduğu ve fragmanına bakarak iyi bir film olduğunu sanıyorum.
Nail, Nil, TGG, Aynur, Aliş, Sevgi, Pelin ve Cenk, yaşları 18 ile 25 arasında değişen genç bir arkadaş grubudur. Günlük hayatın akışı içinde huzurlu ve neşeli bir hayat sürmektedir. Her birinin kendilerine ait sıkıntıları ve çözmek zorunda olduğu problemler olsa da gençliğin getirdiği umutla hayata sımsıkı bağlıdırlar. Kimi evlilik, kimi mezuniyet, kimi düzenli bir hayata adım atma hayalleri içinde olan bu gençler, birden bire hayatlarının tam ortasına giren nedensiz şiddetle büyük bir yıkım yaşarlar.
Bir gece yarısı, arkadaşlarının işlettiği barda son biralarını içip eve dönecekken içeri giren beş kişilik bir grup tarafından silahla alıkonulurlar. Elleri, ayakları, ağızları bağlanan gençler sabaha kadar dayak, işkence ve tecavüze maruz kalırlar. Kendilerini alıkoyan grubun görünürde hiçbir amacı yoktur. Yaşları 20 ile 45 arasında değişen bu grup, hayatlarında eksik kalan her şeyin hesabını hiç tanımadıkları bu gençlerden çıkartırlar.
filmin sitesinden alıntıdır :
http://www.bardafilm.com/
Bir gece yarısı, arkadaşlarının işlettiği barda son biralarını içip eve dönecekken içeri giren beş kişilik bir grup tarafından silahla alıkonulurlar. Elleri, ayakları, ağızları bağlanan gençler sabaha kadar dayak, işkence ve tecavüze maruz kalırlar. Kendilerini alıkoyan grubun görünürde hiçbir amacı yoktur. Yaşları 20 ile 45 arasında değişen bu grup, hayatlarında eksik kalan her şeyin hesabını hiç tanımadıkları bu gençlerden çıkartırlar.
filmin sitesinden alıntıdır :
http://www.bardafilm.com/
-
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1135
- Kayıt: 15 Ağu 2006 00:00
- Konum: Tarsus/Mersin
- simsiyah_85
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1610
- Kayıt: 02 Ağu 2006 00:00
- Konum: İstanbul
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
- simsiyah_85
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1610
- Kayıt: 02 Ağu 2006 00:00
- Konum: İstanbul
nejat işleri bende severim, oyunculuğuna dicek lafım yok ama aliyeyi başarılı bi proje olarak görmüorum açıkçası..masterloves yazdı:nejat işler varsa işin içinde izlenir. Mustafa hakkında herşey ve Aliye'den sonra iyi bir iş yapmıştır kesin..
neisee konuyu bölmiiim
filimin konusu 2006(7) Türkiye'si için çok uygun şuan hiç birimizin başına ne geliceğini bilmioruz hepimizin başına heran herşey gelebilir, izlemek istorum bu filmi evet ama bide şöle bi düşünce takıldı dünden beri kafama bu film ya insanları bazı saçma sapan şeeeler yapmaya teşvik ederse?
bu ne gibi biliyomusunuz, haberlerde çelik kapıların nasıl hırsızlar tarafından kredi kartlarıyla şak die açıldığını gösteren, bu böle böle yapaılr die detaylı detaylı anlatılan haberlerden sora hırsızlık olayının daha daa artması gibi bi durumun yaşanmasını anımsattı bana..
bilmiorum umarım böle şeeler olmaz
hayat farkında mısın, anlıyor musun durumu? beni yendiğin an kaybettin sen bu oyunu!
ucnoktabir grubunun barda filminin soundtrackinde olan "dediler ki" sarkısının klibi televizyonda donmeye basladı.
sarkıyı dinlemek icin
http://www.myspace.com/ucnoktabir
klibi izlemek ve film hakkında detaylı bilgi icin
http://www.bardafilm.com
ayrıca film 2 Subatta vizyona girecektir
sarkıyı dinlemek icin
http://www.myspace.com/ucnoktabir
klibi izlemek ve film hakkında detaylı bilgi icin
http://www.bardafilm.com
ayrıca film 2 Subatta vizyona girecektir
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
ilk 2001'de TRT'deki "nasýl evde kaldým?" dizisiyle tanýdýðým nejat iþler'in yaný sýra pek sevmediðim Serdar Orçin ve Çýrak'ý oynayan elemanýn oyunculuðu da iyiydi
film güzeldi, burjuva gençliði oynayanlar pek kesmedi beni ama, o uyduruk TGG felsefesi de iðreti kaçtý.
teoman beþ dakika geç ayrýlsa mekandan kestaneyi çizdircekmiþ ama
hapishanede mahkumlarýn lideri sakallý þahsiyet de bir numaralý yönetmenim Zeki Demirkubuz idi, "Gemide" filmi ile gönüllerimize taht kuran Serdar Akar 3-4 yönetmene "gelin oyuncu öldüreceksiniz" demiþ filmde oynatmak için.
film güzeldi, burjuva gençliði oynayanlar pek kesmedi beni ama, o uyduruk TGG felsefesi de iðreti kaçtý.
teoman beþ dakika geç ayrýlsa mekandan kestaneyi çizdircekmiþ ama
hapishanede mahkumlarýn lideri sakallý þahsiyet de bir numaralý yönetmenim Zeki Demirkubuz idi, "Gemide" filmi ile gönüllerimize taht kuran Serdar Akar 3-4 yönetmene "gelin oyuncu öldüreceksiniz" demiþ filmde oynatmak için.
- simsiyah_85
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1610
- Kayıt: 02 Ağu 2006 00:00
- Konum: İstanbul
bildiğim kadarıyla senaryo gerçek bu olay yaşanmış bi olay ama olay barda değil mekan olarak üniversite öğrencilerinin evlerine yapılan baskınla gerçekleştiro ve sabaha kadar dayak ve işkenceler.. sadece mekan değiştirilmiş ve o olayı anlatmışlar filmde.. izlemek istiyorum..
hayat farkında mısın, anlıyor musun durumu? beni yendiğin an kaybettin sen bu oyunu!
- simsiyah_85
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1610
- Kayıt: 02 Ağu 2006 00:00
- Konum: İstanbul
- shadow_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 606
- Kayıt: 24 Haz 2006 00:00
- Konum: yalova
tamamen katılıyorum.simsiyah_85 yazdı:türkiye işte! dayak her yerde.. okulda, kimsesiz çocukları barındırma yuvalarında, sokkakta, barda gerçekten heryerde
ayrıca
insanlara şiddetin kötü bir olgu olduğunu gösteren filmler +18 olur
ancak kurtlar vadisi gibi gençleri şiddete, kabadayılığa özendiren film +18 olmaz.
ben böyle işin...
- rahibe_teresa
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 715
- Kayıt: 16 Kas 2005 01:00
- Konum: izmiR_
filmin esinlenildiği olayı yaşayan kişilerden biriyle yapılmış röportaj::simsiyah_85 yazdı:bildiğim kadarıyla senaryo gerçek bu olay yaşanmış bi olay ama olay barda değil mekan olarak üniversite öğrencilerinin evlerine yapılan baskınla gerçekleştiro ve sabaha kadar dayak ve işkenceler.. sadece mekan değiştirilmiş ve o olayı anlatmışlar filmde.. izlemek istiyorum..
http://www.hurriyet.com.tr/pazar/5850513.asp?gid=59
\\ kimdi giden kimdi kalan giden mi suçluduR heR zaman.. //
son bölümde koptum Serdar Akar gibi başarılı işlere imza atmış bir yönetmen ve Nejat İşler, Serdar Orçin gibi oyuncular. Film kesinlikle izlenecek ama bakalım ne zaman...lamb yazdı:ilk 2001'de TRT'deki "nasıl evde kaldım?" dizisiyle tanıdığım nejat işler'in yanı sıra pek sevmediğim Serdar Orçin ve Çırak'ı oynayan elemanın oyunculuğu da iyiydi
film güzeldi, burjuva gençliği oynayanlar pek kesmedi beni ama, o uyduruk TGG felsefesi de iğreti kaçtı.
teoman beş dakika geç ayrılsa mekandan kestaneyi çizdircekmiş ama
hapishanede mahkumların lideri sakallı şahsiyet de bir numaralı yönetmenim Zeki Demirkubuz idi, "Gemide" filmi ile gönüllerimize taht kuran Serdar Akar 3-4 yönetmene "gelin oyuncu öldüreceksiniz" demiş filmde oynatmak için.
betterman.
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
Bunlar laboratuvar hayvanı değil
Röportaj: Çiğdem Kömürcü
"Barda" filminin kötü adamlarından Egzozcu Selim'i canlandıran Nejat İşler, bu rol için çok özel bir hazırlık yapmadığını söylüyor. Truman Capote'nin Kansas'ta, bir gece, bir evi basıp tüm aileyi katleden iki kişiyi anlattığı 'Soğukkanlılıkla' adlı kitabını okuyan İşler, "Çevremizde son zamanlarda çok fazla psikopat olduğu için, biraz da etrafımıza baktım. Sadece o ruh halini ve 'Ben olsam ne yapardım?' diye düşündüm, onu uyguladım" diyor.
Gerçek bir olaydan yola çıkılarak çekilen "Barda" filminin kötü adamlarından Egzozcu Selimi canlandıran Nejat İşler, Tempoya konuştu. Filmde bir grup gence 17 saat boyunca elektrik veren ve tecavüz eden şehir eşkıyaları için İşler, şu ilginç tespiti yaptı: "Bu şiddeti yapan insanlar laboratuvar hayvanı değil. Sıradan insanlar, bizim gibiler."
"Barda" filmi gerçek bir olaydan yola çıkılarak yapıldı. Bunun bir etkisi oldu mu üzerinizde?
- Yok, Serdar (yönetmen Serdar Akar) ana hatlarıyla bize anlattı olayı. Çok büyük bir etkisi olmadı.
Bir gece içinde böyle bir şiddet yaşanır mı sizce?
- Büyük kentlerin birinde steril yaşamayan her insan, her gün bir şekilde şiddete maruz kalıyor. Bu şiddeti yapan insanlar laboratuvar hayvanı değil. Sıradan insanlar, bizim gibiler.
Filme başlamadan önce şiddet üzerine bir ön araştırma yaptınız mı?
- Yok. Yapıyorum diyen yalan söyler. Hepimizin içinde şiddet var zaten.
Film çekilirken etkilenmediniz mi?
- 40 kişi çalıştı bu iş için, çünkü öyle gerekiyordu. Bu işin ruhu bunu gerektiriyordu. 13 gün içinde çektik.
Çok yoğun bir çalışma olmuş...
- Yoğun olduğu için herkes elinden geleni yaptı. Ruhunu da kattı bu işe. O yüzden, evet etkilendik. Sigara ve yemek molası verilir genelde setlerde. Bu filmde nefes almak için molalar vermek zorunda kaldık.
Uyuşturucunun kolayca elde edilir olması da şiddetin artmasında etkili oluyor mu?
- Etkilidir tabii ki ama büyük resme baktığımız zaman, büyük resim sosyo-ekonomik sorunlardır.
Sosyo-ekonomik nedenler rol oynuyor; ama şiddet uygulayan, hali vakti çok yerinde insanlar da var.
- Bence bahsettiğiniz durum hastalıktır büyük ihtimalle. Bir tatminsizliğin sonucudur. Büyük resimde, bu filmin anlattığı mevzu benim için: "Neden biz bir arada yaşamıyoruz artık?" n Acaba daha önce de toplumumuzda böylesine büyük bir şiddet vardı da şimdi mi duyulmaya başlandı? Ya da şiddet olaylarında artış mı var?
- Bence arttı. Büyük ihtimalle daha da artacak. Çünkü bunların hepsi modernizmin arızaları. Biz modernizme geç ulaştık. Hálá kabul etmeyip tartıştığımız için şiddetle yeni tanışıyoruz. Bu arızalar yavaş yavaş çıkacaktır ortaya. İleride daha da artacak.
Sizi çekimlerde en fazla zorlayan ne oldu?
- Her şeyi yapacak yere gelip, yapmamak, kontrol etmek kendini.
Biraz açsanız bunu...
- Şiddet uygulayacak kıvama geliyorsun kafa olarak ve kendini kontrol etmek zorundasın.
Böyle bir şey oluyor mu yani? İnsan kendini orada kaptırıp gitse, gider mi?
- O zaman meslek devre dışı kalır.
Koşullar oluştuğu zaman herkes şiddet uygulayabilir diyorlar...
- Uygulayabilir.
Filmi çekerken bunu hissettiniz mi?
- Hissetmem gerektiği kadar hissettim. Benim işim bu.
Oyunculuğu neden tercih ettiniz?
- Seviyorum. Utanmadan yapabiliyorum çünkü. Ben normalde hayatla çok barışık bir adam değilim. Biraz utangacımdır. Kendime bir zırh koymadan insanlarla konuşup, başkalarıyla beraber olamam. Ama oyunculuk yaparken çıplak kalabiliyorum.
Açabiliyorsunuz yani kendinizi?
- Çırılçıplak kalabiliyorum. Hiç utanmıyorum.
Bu zor olmuyor mu?
- Benim için olmuyor. Keyifli oluyor aksine. Yorucu olduğu kesin ama...
Okuduğum bir röportajda, "Kendimi yani öz benliğimi korumak için oyunculuk yapıyorum" diyordu bir oyuncu. Böyle bir şey olabiliyor mu?
- Valla çıplak kalmak bana dünyanın ne büyük lüksü gibi geliyor ve o lükse sahip olmak da çok tatlı bir şey. Ve üstüne para veriyorlar. Hayatını bununla kazanıyorsun. Oyunculuk çok iyi bir meslek bence.
Şu anda üzerinde çalıştığınız bir film var mı?
- Yok. Çekip bitirdiğimiz bir film var. Semih Kaplanoğlunun üçlemesinin son filmi; "Yumurta".
Orada nasıl bir karakteri oynuyorsunuz?
- Egzozcu Selimden çok farklı bir rol. Şair ruhlu bir adam. Çıktığı kasabaya geri geliyor. Unutmak istediği şeylerle barışıyor
Röportaj: Çiğdem Kömürcü
"Barda" filminin kötü adamlarından Egzozcu Selim'i canlandıran Nejat İşler, bu rol için çok özel bir hazırlık yapmadığını söylüyor. Truman Capote'nin Kansas'ta, bir gece, bir evi basıp tüm aileyi katleden iki kişiyi anlattığı 'Soğukkanlılıkla' adlı kitabını okuyan İşler, "Çevremizde son zamanlarda çok fazla psikopat olduğu için, biraz da etrafımıza baktım. Sadece o ruh halini ve 'Ben olsam ne yapardım?' diye düşündüm, onu uyguladım" diyor.
Gerçek bir olaydan yola çıkılarak çekilen "Barda" filminin kötü adamlarından Egzozcu Selimi canlandıran Nejat İşler, Tempoya konuştu. Filmde bir grup gence 17 saat boyunca elektrik veren ve tecavüz eden şehir eşkıyaları için İşler, şu ilginç tespiti yaptı: "Bu şiddeti yapan insanlar laboratuvar hayvanı değil. Sıradan insanlar, bizim gibiler."
"Barda" filmi gerçek bir olaydan yola çıkılarak yapıldı. Bunun bir etkisi oldu mu üzerinizde?
- Yok, Serdar (yönetmen Serdar Akar) ana hatlarıyla bize anlattı olayı. Çok büyük bir etkisi olmadı.
Bir gece içinde böyle bir şiddet yaşanır mı sizce?
- Büyük kentlerin birinde steril yaşamayan her insan, her gün bir şekilde şiddete maruz kalıyor. Bu şiddeti yapan insanlar laboratuvar hayvanı değil. Sıradan insanlar, bizim gibiler.
Filme başlamadan önce şiddet üzerine bir ön araştırma yaptınız mı?
- Yok. Yapıyorum diyen yalan söyler. Hepimizin içinde şiddet var zaten.
Film çekilirken etkilenmediniz mi?
- 40 kişi çalıştı bu iş için, çünkü öyle gerekiyordu. Bu işin ruhu bunu gerektiriyordu. 13 gün içinde çektik.
Çok yoğun bir çalışma olmuş...
- Yoğun olduğu için herkes elinden geleni yaptı. Ruhunu da kattı bu işe. O yüzden, evet etkilendik. Sigara ve yemek molası verilir genelde setlerde. Bu filmde nefes almak için molalar vermek zorunda kaldık.
Uyuşturucunun kolayca elde edilir olması da şiddetin artmasında etkili oluyor mu?
- Etkilidir tabii ki ama büyük resme baktığımız zaman, büyük resim sosyo-ekonomik sorunlardır.
Sosyo-ekonomik nedenler rol oynuyor; ama şiddet uygulayan, hali vakti çok yerinde insanlar da var.
- Bence bahsettiğiniz durum hastalıktır büyük ihtimalle. Bir tatminsizliğin sonucudur. Büyük resimde, bu filmin anlattığı mevzu benim için: "Neden biz bir arada yaşamıyoruz artık?" n Acaba daha önce de toplumumuzda böylesine büyük bir şiddet vardı da şimdi mi duyulmaya başlandı? Ya da şiddet olaylarında artış mı var?
- Bence arttı. Büyük ihtimalle daha da artacak. Çünkü bunların hepsi modernizmin arızaları. Biz modernizme geç ulaştık. Hálá kabul etmeyip tartıştığımız için şiddetle yeni tanışıyoruz. Bu arızalar yavaş yavaş çıkacaktır ortaya. İleride daha da artacak.
Sizi çekimlerde en fazla zorlayan ne oldu?
- Her şeyi yapacak yere gelip, yapmamak, kontrol etmek kendini.
Biraz açsanız bunu...
- Şiddet uygulayacak kıvama geliyorsun kafa olarak ve kendini kontrol etmek zorundasın.
Böyle bir şey oluyor mu yani? İnsan kendini orada kaptırıp gitse, gider mi?
- O zaman meslek devre dışı kalır.
Koşullar oluştuğu zaman herkes şiddet uygulayabilir diyorlar...
- Uygulayabilir.
Filmi çekerken bunu hissettiniz mi?
- Hissetmem gerektiği kadar hissettim. Benim işim bu.
Oyunculuğu neden tercih ettiniz?
- Seviyorum. Utanmadan yapabiliyorum çünkü. Ben normalde hayatla çok barışık bir adam değilim. Biraz utangacımdır. Kendime bir zırh koymadan insanlarla konuşup, başkalarıyla beraber olamam. Ama oyunculuk yaparken çıplak kalabiliyorum.
Açabiliyorsunuz yani kendinizi?
- Çırılçıplak kalabiliyorum. Hiç utanmıyorum.
Bu zor olmuyor mu?
- Benim için olmuyor. Keyifli oluyor aksine. Yorucu olduğu kesin ama...
Okuduğum bir röportajda, "Kendimi yani öz benliğimi korumak için oyunculuk yapıyorum" diyordu bir oyuncu. Böyle bir şey olabiliyor mu?
- Valla çıplak kalmak bana dünyanın ne büyük lüksü gibi geliyor ve o lükse sahip olmak da çok tatlı bir şey. Ve üstüne para veriyorlar. Hayatını bununla kazanıyorsun. Oyunculuk çok iyi bir meslek bence.
Şu anda üzerinde çalıştığınız bir film var mı?
- Yok. Çekip bitirdiğimiz bir film var. Semih Kaplanoğlunun üçlemesinin son filmi; "Yumurta".
Orada nasıl bir karakteri oynuyorsunuz?
- Egzozcu Selimden çok farklı bir rol. Şair ruhlu bir adam. Çıktığı kasabaya geri geliyor. Unutmak istediği şeylerle barışıyor
İşsizlik başa bela,kahrolsun bankalar..
filmin gerçek olaydan uyarlandığını veya enazından esinlendiğini okuduğumda vay be demiştim hele ki gerçek olayı hürriyet in paar ekinden yaşayan adamın ağzından okuyunca oha dedim böyle bi film bizim memlekette çekilebiliyosa helal yani dedim ama çekimler oyuncularla röportajlar ve serdar akar ın söyledikleri de beynimi allak bullak etti açıkçası oyuncular bile filmden etkilenmiş ki gerçek olayın senaryo halini de okumuşlar film çekilmeden önce..bence son yılların en cesur ve çarpıcı filmlerinen biri olucak çünkü korkunç bi konu üstüne işleniyo film bence 18den yukarıysanız kesinlikle gidin izleyin ve ibret alın çünkü insanoğlunun hala daha bilinmedik kapkaranlık yönlerinin olduğu ve hep olucağı çok açık
"Eğer cennete o vakit istenmemişsem (doğum), ısrar etmeyeceğim.."
film gerçekten güzeldi ama benm bazı yerlerde dayanamadım şimdi ne pislik yapcaklar die=S 18 yaş sınırı wardı bileti alırken kimliğime baktı bide salon agirerken de ordaki görewli yine kimlik istedi bend egösterdim "pardon küçük gösteriyosunzda dedi" doğrudur liseye giderken orta okulmusun derlerdi=S
film i izleyince kötü oluyosunuz hele ki böyle şeyler gerçktn yaşanmış olunca insan inanamıyo=(
film i izleyince kötü oluyosunuz hele ki böyle şeyler gerçktn yaşanmış olunca insan inanamıyo=(
O kadar mutluyum ki şimdi kusabilirim!!..
- shadow_girl
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 606
- Kayıt: 24 Haz 2006 00:00
- Konum: yalova