Gündem
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Çakıcı'ya Apo İndirimi
Yargıtay, Uğur Kılıçın Keşke Abdullah Öcalan ile evlenseydim sözünü tahrik saydı, Çakıcının cezası indi
Davanın görüldüğü Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Çakıcıyı ilk olarak müebbet hapse çarptırdı. Ancak Alaattin Çakıcının avukatı Muammer Demirtaş, son savunmasında Uğur Kılıçın iffetsiz davranışlarda bulunduğunu ve Çakıcıyı tahrik edecek sözler sarf ettiğini öne sürdü. Kılıçın Çakıcı için söylediği Ruh hastası adamı tedavi için sakin davranmaya çalışırdım, çünkü adam paranoyak. Onunla evlenmem hataydı, keşke Abdullah Öcalan ile evlenseydim. Benim gözümde Abdullah Öcalan bile ondan daha onurlu bir erkek sözlerinin ağır tahrik sayılması gerektiğini iddia etti. Mahkeme de Uğur Kılıçın sözlerini tahrik ve Çakıcının duruşmalardaki iyi halini indirim nedeni sayarak cezayı 19 yıl 2 aya düşürdü. Yargıtay Başsavcılığı tahrik indirimine karşı çıktı. Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, mahkemenin temyiz incelemesinde bu sözleri haksız tahrik saydı ve dün cezayı oyçokluğuyla onadı. Çakıcı, mahkeme haksız tahrik ve iyi hal indirimi yapmasaydı bu suçtan en az 6 yıl yatacaktı. Ancak şimdi 19 yıl 2 ay hapis cezası almasına rağmen bu suçtan tek bir gün bile cezaevinde kalmayacak. Çünkü Çakıcının boşandığı eşini öldürtmesi suçu, 1995te işlendiği için 4616 sayılı Şartlı Salıverme Yasası yani Rahşan Affı kapsamına giriyor.
Bu duruma tek bir üye itiraz etti.
Yargıtay, Uğur Kılıçın Keşke Abdullah Öcalan ile evlenseydim sözünü tahrik saydı, Çakıcının cezası indi
Davanın görüldüğü Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Çakıcıyı ilk olarak müebbet hapse çarptırdı. Ancak Alaattin Çakıcının avukatı Muammer Demirtaş, son savunmasında Uğur Kılıçın iffetsiz davranışlarda bulunduğunu ve Çakıcıyı tahrik edecek sözler sarf ettiğini öne sürdü. Kılıçın Çakıcı için söylediği Ruh hastası adamı tedavi için sakin davranmaya çalışırdım, çünkü adam paranoyak. Onunla evlenmem hataydı, keşke Abdullah Öcalan ile evlenseydim. Benim gözümde Abdullah Öcalan bile ondan daha onurlu bir erkek sözlerinin ağır tahrik sayılması gerektiğini iddia etti. Mahkeme de Uğur Kılıçın sözlerini tahrik ve Çakıcının duruşmalardaki iyi halini indirim nedeni sayarak cezayı 19 yıl 2 aya düşürdü. Yargıtay Başsavcılığı tahrik indirimine karşı çıktı. Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, mahkemenin temyiz incelemesinde bu sözleri haksız tahrik saydı ve dün cezayı oyçokluğuyla onadı. Çakıcı, mahkeme haksız tahrik ve iyi hal indirimi yapmasaydı bu suçtan en az 6 yıl yatacaktı. Ancak şimdi 19 yıl 2 ay hapis cezası almasına rağmen bu suçtan tek bir gün bile cezaevinde kalmayacak. Çünkü Çakıcının boşandığı eşini öldürtmesi suçu, 1995te işlendiği için 4616 sayılı Şartlı Salıverme Yasası yani Rahşan Affı kapsamına giriyor.
Bu duruma tek bir üye itiraz etti.
Lasciate mi cantare
- Sadeceucnokta
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 526
- Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
- Konum: İstanbul
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Evet uçak kazasında hayatlarını kaybeden insanlara Allah'tan rahmet yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Ama dün akşam bir olayın ancak bu kadar dramatize edilebileceğini haber kanallarında görmüş olduk. Haber bülteninin tamamını uçak kazasına ayıran, olayı tamamen yiten hayatlar üzerine değerlendiren haber bültenleri çok can sıkıcıydı. Uçağın neden düştüğünden çok ölen kişilerin hayatlarıyla ilgilenildi. Bu durum, yakınlarını kazada kaybeden insanların yarasına tuz basmaktan başka bir işe yaramaz. İnsanları daha fazla üzmekten öteye gitmez. Ölenlerin isimleri alt yazı olarak sürekli geçiyor zaten. Bir de, "şu yaşta, şu üniversiteyi bitirmiş, şu amaçla şuraya giden zavallı gence uçak mezar oldu" gibisinden sözler insanları daha da üzüyor. Böyle durumlarda haber bültenlerinde bu manzaralarla karşılaşmaktan ben çok şikayetçiyim.
Lasciate mi cantare
TSK'dan İlk Sınırötesi
Türk ordusu, sınır ötesinde ilk operasyonu gerçekleştirdi. Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada, Irak sınırı içinde 50-60 kişilik PKK'lı terörist grubun vurulduğunu ve teröristlerin çok sayıda kayıp verdiğini bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle:
"01 Aralık 2007 günü istihbari çalışmalar kapsamında, Hakkari ili Çukurca ilçesinin güneydoğusunda Irak hudutları içinde, 50-60 kişilik bir PKK'lı terörist grup tespit edilmiştir.
Söz konusu teröristler üzerine, bölgeye yakın durumda bulunan ateş destek vasıtaları ile yoğun bir uygulama yapılmıştır. Uygulama sonucunda terörist grubun önemli ölçüde zayiat verdiği, teknik vasıtalarla tespit edilmiştir.
Bölgeye ihtiyaç duyulduğunda diğer unsurlarla da müdahale edilecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."
HELİKOPTERLER VURDU
Kuzey Irak'ta tespit edilen teröristler, topçu ateşi ve helikopterlerle vuruldu. Silahlı helikopterler, uzun yılların ardından ilk kez sınırötesi harekatta görev yaptı.
Genelkurmay Başkanlığı ihtiyaç duyulduğunda bölgeye diğer unsurlarla müdaha edilecektir'' ifadesi ile de karadan bir operasyon yapılabileceği sinyalini verdi.
ABD ORDUSU: SINIR ÖTESİ OPERASYON BİLGİSİ BİZDE YOK
Iraktaki ABD ordusu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınır ötesi bir operasyonu konusunda kendilerinde bir bilgi olmadığını açıkladı.
Sözcü Binbaşı Winfield Danielson Reutersa yaptığı açıklamada, "Sınır ötesinde Türk operasyonu konusunda bizde bilgi yok" dedi.
Türk ordusu, sınır ötesinde ilk operasyonu gerçekleştirdi. Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada, Irak sınırı içinde 50-60 kişilik PKK'lı terörist grubun vurulduğunu ve teröristlerin çok sayıda kayıp verdiğini bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle:
"01 Aralık 2007 günü istihbari çalışmalar kapsamında, Hakkari ili Çukurca ilçesinin güneydoğusunda Irak hudutları içinde, 50-60 kişilik bir PKK'lı terörist grup tespit edilmiştir.
Söz konusu teröristler üzerine, bölgeye yakın durumda bulunan ateş destek vasıtaları ile yoğun bir uygulama yapılmıştır. Uygulama sonucunda terörist grubun önemli ölçüde zayiat verdiği, teknik vasıtalarla tespit edilmiştir.
Bölgeye ihtiyaç duyulduğunda diğer unsurlarla da müdahale edilecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."
HELİKOPTERLER VURDU
Kuzey Irak'ta tespit edilen teröristler, topçu ateşi ve helikopterlerle vuruldu. Silahlı helikopterler, uzun yılların ardından ilk kez sınırötesi harekatta görev yaptı.
Genelkurmay Başkanlığı ihtiyaç duyulduğunda bölgeye diğer unsurlarla müdaha edilecektir'' ifadesi ile de karadan bir operasyon yapılabileceği sinyalini verdi.
ABD ORDUSU: SINIR ÖTESİ OPERASYON BİLGİSİ BİZDE YOK
Iraktaki ABD ordusu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınır ötesi bir operasyonu konusunda kendilerinde bir bilgi olmadığını açıkladı.
Sözcü Binbaşı Winfield Danielson Reutersa yaptığı açıklamada, "Sınır ötesinde Türk operasyonu konusunda bizde bilgi yok" dedi.
Dünya döner,geçer zaman; hiçbirşey kalmaz ardında...
- Sadeceucnokta
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 526
- Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
- Konum: İstanbul
Klasik türk medyası işte hep acitasyon hep insanları en zayıf noktalarından vurarak reyting almak sorgu yok olayı derinlemesine incelemek yok..whatsername yazdı:Evet uçak kazasında hayatlarını kaybeden insanlara Allah'tan rahmet yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Ama dün akşam bir olayın ancak bu kadar dramatize edilebileceğini haber kanallarında görmüş olduk. Haber bülteninin tamamını uçak kazasına ayıran, olayı tamamen yiten hayatlar üzerine değerlendiren haber bültenleri çok can sıkıcıydı. Uçağın neden düştüğünden çok ölen kişilerin hayatlarıyla ilgilenildi. Bu durum, yakınlarını kazada kaybeden insanların yarasına tuz basmaktan başka bir işe yaramaz. İnsanları daha fazla üzmekten öteye gitmez. Ölenlerin isimleri alt yazı olarak sürekli geçiyor zaten. Bir de, "şu yaşta, şu üniversiteyi bitirmiş, şu amaçla şuraya giden zavallı gence uçak mezar oldu" gibisinden sözler insanları daha da üzüyor. Böyle durumlarda haber bültenlerinde bu manzaralarla karşılaşmaktan ben çok şikayetçiyim.
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...
http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/Galer ... &p=1&rid=2
Soğukta valiyi bekleyen çocukların fotoğrafları...
Soğukta valiyi bekleyen çocukların fotoğrafları...
sleeping with the earth my dying bride
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
- whatsername
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1072
- Kayıt: 28 Oca 2006 01:00
Atv-Sabah grubunun satış ihalesinde Çalık Grubunun şirketi Turkuaz, muhammen bedel olan 1,1 milyar dolar teklifte bulundu. Komisyon Başkanının, En azından 10 milyon dolar artırın" ısrarı da şirket tarafından kabul edilmedi. Bunun üzerine Komisyon Başkanı Çalık, Teklifi kabul ediyoruz ve onaylamak üzere Fon Kurula arzedeceğiz. İhale sonuçlanmıştır" açıklaması ile ihaleyi bitirdi.
İhale için üç grup ön yeterlilik almış, Nurol-Carlyle ile Lüksemburg merkezli RTL-İpek-Sancak ise ihale öncesi çekildiklerini açıklamışlardı. Başbakan Erdoğan'ın damadının üst düzey yönetici olarak çalıştığı Çalık Grubu'nun ihaleye tek başına girmesi tartışmalara neden olmuştu.
Milliyet
İhale için üç grup ön yeterlilik almış, Nurol-Carlyle ile Lüksemburg merkezli RTL-İpek-Sancak ise ihale öncesi çekildiklerini açıklamışlardı. Başbakan Erdoğan'ın damadının üst düzey yönetici olarak çalıştığı Çalık Grubu'nun ihaleye tek başına girmesi tartışmalara neden olmuştu.
Milliyet
Lasciate mi cantare
Malatyada Zirve Yayınevine düzenlenen kanlı baskına ilişkin dava dosyasından skandal telefon görüşmeleri çıktı. 18 Nisandaki baskından önceki 6 aylık döneme ait telefon dökümleri sanıkların, İstanbul adresli bir savcı, Özel Harekat Daire Başkanlığı ve 2. Ordu Komutanlığında olan kişilerle görüştüklerini ortaya koydu. Ortaya çıkan ilişkiler İsmail Türütün kanlı baskınla ilgili plan yapma plan! şarkısını akla getirerek kanlı baskının planlı yapıldığını adım adım gün yüzüne çıkarıyor
Evrensel
Evrensel
http://www.turksolu.org/164/ataberk164.htm
türk soluymuş...sen şuna türk sağı desene bide utanmadan deniz gezmişin ernesto che nin fotoğrafını koymuşlar siteye.[/url]
türk soluymuş...sen şuna türk sağı desene bide utanmadan deniz gezmişin ernesto che nin fotoğrafını koymuşlar siteye.[/url]
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
8 Aralık'ta saat 11.00'de: Küresel Eylem Grubu Pankartı arkasında buluşmaya!
Küresel ısınma sonucu iklimler değişiyor. Yaşam tehdit altında.
Hükümetleri derhal iklim değişikliğine karşı gereken önlemler almaya zorlamak için, 8 Aralık'ta dünyanın 78 ülkesinde yüzlerce şehirde sokağa çıkıyoruz.
Küresel Eylem Grubu'nun düzenlediği "Başka Bir Enerji Mümkün, Türkiye Kyoto'yu İmzala" mitingine katılarak, gücümüzü gösterelim.
Başka bir enerji, başka bir dünya mümkün!
8 Aralık Cumartesi:
§ MİTİNG (Başka Bir Enerji Mümkün, Türkiye Kyotoyu İmzala)
§ 11:00 Tepe Nautilus Kadıköy-İstanbul toplanma
§ 14:00 Kadıköy İskele meydanı miting
§ 15.00-16.00 Konuşmalar ve konser:
» Zeynep Casalini
» 45'lik Şarkılar
» Grup Marsis
İletişim için:
0555 863 16 36
0532 396 25 07
0555 484 84 50
0535 354 89 49
www.kureseleylem.org
[email protected]
Küresel ısınma sonucu iklimler değişiyor. Yaşam tehdit altında.
Hükümetleri derhal iklim değişikliğine karşı gereken önlemler almaya zorlamak için, 8 Aralık'ta dünyanın 78 ülkesinde yüzlerce şehirde sokağa çıkıyoruz.
Küresel Eylem Grubu'nun düzenlediği "Başka Bir Enerji Mümkün, Türkiye Kyoto'yu İmzala" mitingine katılarak, gücümüzü gösterelim.
Başka bir enerji, başka bir dünya mümkün!
8 Aralık Cumartesi:
§ MİTİNG (Başka Bir Enerji Mümkün, Türkiye Kyotoyu İmzala)
§ 11:00 Tepe Nautilus Kadıköy-İstanbul toplanma
§ 14:00 Kadıköy İskele meydanı miting
§ 15.00-16.00 Konuşmalar ve konser:
» Zeynep Casalini
» 45'lik Şarkılar
» Grup Marsis
İletişim için:
0555 863 16 36
0532 396 25 07
0555 484 84 50
0535 354 89 49
www.kureseleylem.org
[email protected]
İşsizlik başa bela,kahrolsun bankalar..
- Sadeceucnokta
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 526
- Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
- Konum: İstanbul
"Türksolu dergisi daha önce de Kürtler ile Türkler arasında "kız alıp verilmemesi" gerektiği, günümüzdeki sorunun "Kürt sorunu değil Kürt istilası olduğu" gibi ırkçı iddialar öne sürmüştü."bad-dua yazdı:http://www.turksolu.org/164/ataberk164.htm
türk soluymuş...sen şuna türk sağı desene bide utanmadan deniz gezmişin ernesto che nin fotoğrafını koymuşlar siteye.[/url]
Sol manifestonun temellerinden biri de Enternasyonalizm değil miydi? Ben mi yanlış biliyorum ?
Türksolu degişimi yaşa dönekliğin bir adım ötesinde ...! ! !
Şiddetle kınıyorum ! ! !
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...
- Sadeceucnokta
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 526
- Kayıt: 24 Oca 2007 01:00
- Konum: İstanbul
Bakın neler yapmanız gerekiyormuş
"Bakın neler yapmalıymışız:
1- Her Türk, alışverişini mutlaka Türkten yapmalıdır. Kürde aktarılan para PKKya maddi destek demektir. Türk, bu maddi desteği kesmezse, hem Türklerin mali gücü olmayacaktır, hem de Kürdün altında ezilecektir
2- Her Türk, Türkçe konuşmalıdır. Bunu da İstanbul şivesi ile konuşmalıdır. Dil varsa millet vardır. Ancak şehri istila eden Kürtler kendi dillerini hakim kılmaktadır. Bunlarla temas içinde Türkler de şivelerini bozmakta, Türkçe konuşsa bile adeta Kürt şivesiyle Türkçe konuşmaktadır.
TVlerdeki Kürt dizilerinin, Kürt müziğinin, her adım başı Kürtçe müzik çalan barların, kasetçilerin, minibüslerin ortasına düşen Türk ister istemez lisanını yitirmektedir.
Buna direnmek için:
Türk, Kürt dizisi izlemez.
Kürtçe müzik dinlemez.
Kürtçe müzik çalan barlara gitmez.
Kürtçe konuşulan minibüse binmez.
Kürtçe kaset satan dükkandan alışveriş yapmaz.
3- Türk, ancak modern şehir hayatında kendini ifade edebilir. Türk medeniyeti, köyden gelen etkilere kapatılmalıdır. Köy, her halükarda Kürtçülüğün yaşam alanıdır.
Yıllarca İstanbulda Sivaslı, Erzincanlı, Malatyalı, Tokatlı Alevi kitlenin yarattığı köy ortamı, Kürtçülüğü güçlendirmiştir. Türkü saza mahkum eden köylü kafası, bugün şehirleri Kürt kültürüne teslim etmiştir.
4- Türkler, yemeklerine sahip çıkmalıdır. Türkün damak tadı, Kürt yemekleri ile yer değiştirmektedir. Türkü kebaba, lahmacuna mahkum eden anlayışla mücadele edilmelidir. Yemek, kültür savaşının bir parçasıdır. Mc Donaldslar ne kadar tehlikeli ise Kürt mutfağı da o kadar tehlikelidir.
Başka kültürlerin yemeklerini yiyen kültürler asimile olur. O nedenle Türk, Türk mutfağına sahip çıkmalı, başka şeyler yememelidir.
5- Her şeyden önce Türk üremelidir. Artan her bir Türk bebesi, bizi Ergenokandan çıkartacak bir kurtarıcıdır
"
Yürüü be koçum kim tutar seni...
"Bakın neler yapmalıymışız:
1- Her Türk, alışverişini mutlaka Türkten yapmalıdır. Kürde aktarılan para PKKya maddi destek demektir. Türk, bu maddi desteği kesmezse, hem Türklerin mali gücü olmayacaktır, hem de Kürdün altında ezilecektir
2- Her Türk, Türkçe konuşmalıdır. Bunu da İstanbul şivesi ile konuşmalıdır. Dil varsa millet vardır. Ancak şehri istila eden Kürtler kendi dillerini hakim kılmaktadır. Bunlarla temas içinde Türkler de şivelerini bozmakta, Türkçe konuşsa bile adeta Kürt şivesiyle Türkçe konuşmaktadır.
TVlerdeki Kürt dizilerinin, Kürt müziğinin, her adım başı Kürtçe müzik çalan barların, kasetçilerin, minibüslerin ortasına düşen Türk ister istemez lisanını yitirmektedir.
Buna direnmek için:
Türk, Kürt dizisi izlemez.
Kürtçe müzik dinlemez.
Kürtçe müzik çalan barlara gitmez.
Kürtçe konuşulan minibüse binmez.
Kürtçe kaset satan dükkandan alışveriş yapmaz.
3- Türk, ancak modern şehir hayatında kendini ifade edebilir. Türk medeniyeti, köyden gelen etkilere kapatılmalıdır. Köy, her halükarda Kürtçülüğün yaşam alanıdır.
Yıllarca İstanbulda Sivaslı, Erzincanlı, Malatyalı, Tokatlı Alevi kitlenin yarattığı köy ortamı, Kürtçülüğü güçlendirmiştir. Türkü saza mahkum eden köylü kafası, bugün şehirleri Kürt kültürüne teslim etmiştir.
4- Türkler, yemeklerine sahip çıkmalıdır. Türkün damak tadı, Kürt yemekleri ile yer değiştirmektedir. Türkü kebaba, lahmacuna mahkum eden anlayışla mücadele edilmelidir. Yemek, kültür savaşının bir parçasıdır. Mc Donaldslar ne kadar tehlikeli ise Kürt mutfağı da o kadar tehlikelidir.
Başka kültürlerin yemeklerini yiyen kültürler asimile olur. O nedenle Türk, Türk mutfağına sahip çıkmalı, başka şeyler yememelidir.
5- Her şeyden önce Türk üremelidir. Artan her bir Türk bebesi, bizi Ergenokandan çıkartacak bir kurtarıcıdır
"
Yürüü be koçum kim tutar seni...
Eskidendi, eskidendi, çok eskiden...
- karpuz_agaci
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1063
- Kayıt: 20 Ağu 2005 00:00
- Konum: alamanyadaki gâvurlarin arasindan
- İletişim:
Aslında bu görüşte çok kişi, kurum var ve kendilerine sol diyebiliyor bunlarkomplikemanyak yazdı:"Türksolu dergisi daha önce de Kürtler ile Türkler arasında "kız alıp verilmemesi" gerektiği, günümüzdeki sorunun "Kürt sorunu değil Kürt istilası olduğu" gibi ırkçı iddialar öne sürmüştü."bad-dua yazdı:http://www.turksolu.org/164/ataberk164.htm
türk soluymuş...sen şuna türk sağı desene bide utanmadan deniz gezmişin ernesto che nin fotoğrafını koymuşlar siteye.[/url]
Sol manifestonun temellerinden biri de Enternasyonalizm değil miydi? Ben mi yanlış biliyorum ?
Türksolu degişimi yaşa dönekliğin bir adım ötesinde ...! ! !
Şiddetle kınıyorum ! ! !
Bilinçli veya bilinçsiz olanı da mevcut. Sol görüşlüyüm diyip ne enternasyonalizm ne proleter mücadeleden haberi olmayan insanlar kaynıyo etrafta türkiyedeki gerçek solun zayıflığını bunlara borçluyuz
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
Usta gazeteci Fikret Bila'nın kaleme aldığı 'Komutanlar Cephesi' adlı kitap piyasaya çıkar çıkmaz basının ve okuyucunun büyük ilgisini çekmişti. Eski Genelkurmay Başkanları ile yapılan söyleşiler Milliyet gazetesinde yazı dizisi olarak yayınlanmış ve her bir röportaj gündeme damgasını vurmuştu. Röportajlar arasında yer alan ancak basının ilgisini çok fazla çekmeyen bir detay var kitapta. Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Bila'ya verdiği röportajda o döneme ait ilginç bir anısını anlatıyor.
BİR ŞEY YAPMALIYDIK
Şimdi, kendi kendime sordum: Kim var senin karşında? Suriye var, PKK'yı destekliyor. İran var, bize karşı.Irak var, Saddam bize karşı, PKK'dan yana. Rus silahları çok ucuza ortalıkta satılıyor. Herkesin elinde kaleşnikof, PKK'da bunlarla donatılmış. Peki NATO bana yardım ediyor mu? Hayır, vermiyor. Bir şey vreriyor mu? Hayır, vermiyor. Hatta ambargo bile koyuyor. Bazı müttefiklerimiz bizden aldığınız silahları Güneydoğu'da kullanamazsınız diyecek kadar ileri gidiyorlar. Bir nevi PKK'ya böyle destek oluyorlar. O zaman, oturup düşündüm. Ne yapmalıyım? Belli ki, ne yaparsak kendimiz yapacağız. Kimseden fayda yok.
GENERAL FRANZ'A TELEFON
1991'de Sovyetler dağılmış. Sovyetlerin ve Doğu Bloku' nun diğer ülkelerinin silahları ortalıkta. Kimi satılıyor, kimi başıboş bırakılmış, ortalığa atılmış. Doğu Almanya ortadan kalkmış. Silahları da ortalıklarda geziyor. O zaman Doğu Almanya'nın Genelkurmay Başkanı General Franz benim dostum. Askerler arasında ikili ilişkiler çok önemlidir. Franz'ı aradım. Dedim ki, "Bu Doğu Alman silahlarını ne yapıyorsunuz? Dedi ki, "Ne yapalım? Tarlalara atmışız, duruyor. Tarlalar kaleşnikof dolu."
"Peki" dedim, "Benim ihtiyacım var, bana verir misiniz?"
"Tabii" dedi, "İstediğin kadar al"
-Aldınız mı?
- Almaz olur muyum? Bir gemi gönderdim oraya. 100 bin kaleşnikof aldım. Getirttim Türkiye'ye. Jandarmaya zimmetledim. PKK'nın elinde bunlardan var ve kaleşnikof bizimkilerin kullandığı G-3'lerden daha iyi. Dağıttırdım bizim askerlere, koruculara da bunlardan verdirdim. Tam 100 bin kaleşnikof ...
SİLAHLARA 5 KURUŞ ÖDEMEDİM
- Nasıl aldınız kaleşnikofları, parayla mı?
- Hayır. Beş kuruş ödemedim. Alıp geliyoruz. Atılrnış silahlar. Onlara lazım değil, ama bana lazım. Ben de Franz'ı arayıp aldım bu silahları.
BİR ŞEY YAPMALIYDIK
Şimdi, kendi kendime sordum: Kim var senin karşında? Suriye var, PKK'yı destekliyor. İran var, bize karşı.Irak var, Saddam bize karşı, PKK'dan yana. Rus silahları çok ucuza ortalıkta satılıyor. Herkesin elinde kaleşnikof, PKK'da bunlarla donatılmış. Peki NATO bana yardım ediyor mu? Hayır, vermiyor. Bir şey vreriyor mu? Hayır, vermiyor. Hatta ambargo bile koyuyor. Bazı müttefiklerimiz bizden aldığınız silahları Güneydoğu'da kullanamazsınız diyecek kadar ileri gidiyorlar. Bir nevi PKK'ya böyle destek oluyorlar. O zaman, oturup düşündüm. Ne yapmalıyım? Belli ki, ne yaparsak kendimiz yapacağız. Kimseden fayda yok.
GENERAL FRANZ'A TELEFON
1991'de Sovyetler dağılmış. Sovyetlerin ve Doğu Bloku' nun diğer ülkelerinin silahları ortalıkta. Kimi satılıyor, kimi başıboş bırakılmış, ortalığa atılmış. Doğu Almanya ortadan kalkmış. Silahları da ortalıklarda geziyor. O zaman Doğu Almanya'nın Genelkurmay Başkanı General Franz benim dostum. Askerler arasında ikili ilişkiler çok önemlidir. Franz'ı aradım. Dedim ki, "Bu Doğu Alman silahlarını ne yapıyorsunuz? Dedi ki, "Ne yapalım? Tarlalara atmışız, duruyor. Tarlalar kaleşnikof dolu."
"Peki" dedim, "Benim ihtiyacım var, bana verir misiniz?"
"Tabii" dedi, "İstediğin kadar al"
-Aldınız mı?
- Almaz olur muyum? Bir gemi gönderdim oraya. 100 bin kaleşnikof aldım. Getirttim Türkiye'ye. Jandarmaya zimmetledim. PKK'nın elinde bunlardan var ve kaleşnikof bizimkilerin kullandığı G-3'lerden daha iyi. Dağıttırdım bizim askerlere, koruculara da bunlardan verdirdim. Tam 100 bin kaleşnikof ...
SİLAHLARA 5 KURUŞ ÖDEMEDİM
- Nasıl aldınız kaleşnikofları, parayla mı?
- Hayır. Beş kuruş ödemedim. Alıp geliyoruz. Atılrnış silahlar. Onlara lazım değil, ama bana lazım. Ben de Franz'ı arayıp aldım bu silahları.
İşsizlik başa bela,kahrolsun bankalar..
- kindmonster
- Müdavim Üye
- Mesajlar: 1115
- Kayıt: 14 Haz 2006 00:00
- İletişim:
Avusturya'da tehlikeli provokasyon: Türbanlı çıplak heykel
Avusturya'nın başkenti Viyana'daki heykel sergisinde yer alan "Türk Lokumu" adlı heykeli ortalığı karıştırdı.
07 Aralık 2007 / 13:14
Başörtülü ancak bütün bedeni çıplak Türk Müslüman kadını tasvir ettiği belirtilen heykel, ülkedeki Türk sivil toplum kuruluşları büyük tepki gösterdi.
Viyana'nın Karlsplatz semtinde Teknik Üniversite bahçesindeki heykel sergisinde, heykeltıraş Olaf Metzel'in "Turkish Delight" (Türk Lokumu) adlı, başörtülü, ancak bütün vücudu çıplak bir Türk Müslüman kadını tasvir eden heykeli, ülkedeki Türk sivil toplum kuruluşlarının büyük tepkisini çekti.
Heykeltıraş Metzel'in başı örtülü, ancak diğer bütün bedeni açık Tük kadınını temsil ettiği öne sürülen çalışması büyük tepki çekti. Viyana Teknik Üniversitesi'nin Türk öğrencileri, heykelin kaldırılmasını isterken, Avusturya Türk Federasyonu Başkan Yardımcısı Feyzullah Andak, "Bu çirkin heykelin ne amaca hizmet ettiğini bilmiyoruz. Ama hoş bir şey olmadığını biliyoruz. Bizi de üzdüğü bir gerçektir. Avusturyalı yetkili makamlardan heykelin bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.
Halk Partisi (ÖVP) Viyana Eyalet Parlamentosu Milletvekili ve Entegrasyon Sözcüsü Mag. Şirvan Ekici de, "Heykel, bir kadın olarak beni de çok rahatsız etti. 11 Eylül'den sonra gergin bir havada yaşıyoruz. Bu hava içindeyken, böyle bir sanat çalışması uygun değil" dedi ve ekledi: "Provokatörlerin oyununa gelmeyin
Avusturya'nın başkenti Viyana'daki heykel sergisinde yer alan "Türk Lokumu" adlı heykeli ortalığı karıştırdı.
07 Aralık 2007 / 13:14
Başörtülü ancak bütün bedeni çıplak Türk Müslüman kadını tasvir ettiği belirtilen heykel, ülkedeki Türk sivil toplum kuruluşları büyük tepki gösterdi.
Viyana'nın Karlsplatz semtinde Teknik Üniversite bahçesindeki heykel sergisinde, heykeltıraş Olaf Metzel'in "Turkish Delight" (Türk Lokumu) adlı, başörtülü, ancak bütün vücudu çıplak bir Türk Müslüman kadını tasvir eden heykeli, ülkedeki Türk sivil toplum kuruluşlarının büyük tepkisini çekti.
Heykeltıraş Metzel'in başı örtülü, ancak diğer bütün bedeni açık Tük kadınını temsil ettiği öne sürülen çalışması büyük tepki çekti. Viyana Teknik Üniversitesi'nin Türk öğrencileri, heykelin kaldırılmasını isterken, Avusturya Türk Federasyonu Başkan Yardımcısı Feyzullah Andak, "Bu çirkin heykelin ne amaca hizmet ettiğini bilmiyoruz. Ama hoş bir şey olmadığını biliyoruz. Bizi de üzdüğü bir gerçektir. Avusturyalı yetkili makamlardan heykelin bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.
Halk Partisi (ÖVP) Viyana Eyalet Parlamentosu Milletvekili ve Entegrasyon Sözcüsü Mag. Şirvan Ekici de, "Heykel, bir kadın olarak beni de çok rahatsız etti. 11 Eylül'den sonra gergin bir havada yaşıyoruz. Bu hava içindeyken, böyle bir sanat çalışması uygun değil" dedi ve ekledi: "Provokatörlerin oyununa gelmeyin
İşsizlik başa bela,kahrolsun bankalar..