Bir zamanların asi punk kızı, şimdilerin müstesna ismi. Sıkı bir Depeche Mode hayranı: Deniz ÖZBEY…
Çıktığı sahnede izleyici sayısının o’nun için hiç bir önemi yok. -Ben çıkar müziğimi yaparım- diyen gerçek bir müzisyen. İlk albümün alt yapı çalışmaları hazırlanırken sadece eğlenmek amacıyla şarkıları mırıldayan, yazılan sözlere kendince yeni şeyler ekleyen ve daha sonra Murat Akad’ın (NR1) teşvikiyle kendini ana vokal olarak bulan Deniz Özbey ile dünü, bugünü ve gönüllü olarak katıldığı “savaşa hiç gerek yok” isimli single çalışması hakkında konuştuk. Bu röportajı ilk teklifimde kabul eden ve RockTR için bir ilk olan Deniz Özbey’e teşekkürler.
İlk soru mor ve ötesi grubundan harun tekin’in başını çektiği savaş karşıtı single hakkında. Kimlerdensin?
T.C’nin birşeylerden rahatsız olupta sesini nasıl çıkaracağını, ne yapacağını bilemeyen vatandaşlarından biriyim. Mor’lar ön ayak oldu ben de sesimi çıkarma fırsatı buldum.savaş uzun hikaye… Beni ilgilendiren kısmı hükumetlerimiz ülkemizi birtakım yaptırımlara karşı koyamayacak hale getirirken bizim uyuyor oluşumuz. Cahili, alimi elimiz kolumuz bağlı gibiyiz. Ben kendimi suçluyorum,hesap sormadığım için, ne yapacaığmı bilmediğim için. Ben onlardanım. Kimseyi suçlayamam. Vatandaş neyse hukumette odur. Kimse kimseyi suçlamasın. Herkes olumlu yönde ufak bir adım atmaya çalışsın. Hepimiz aynıyız, geyik dönüyor, icraat yok. İcraat ne mi?
Mesela Harun Tekin’den aldığım bir ders…: meclisi ara, oy vermiş ol, olma o partiye, vekilleri takip et, ara,hakkımız var buna. Daha doğrusu görevimiz. Bu bugün değil dünde yapılmalıydı. Hele yarın daha da önemli. Sadece bu berbat “savaş” (saldırı) mevzuunda değil. Sokağında çukur mu var. araa. Köpekleri mi zehirliyorlar ara. deli desinler ara, şikayet et…
Siz de benden aşağıdaki telefon numarasını öğrenmiş olun mesela: Meclis, Ankara, Akparti numaraları: 0312 4206513,14,15,16 başka çözüm bilenler söylesin, katılalım. Aklıselim olup sesini çıkarmak delilik gibi gözüküyorken memleket manzarasında ben “Delilerdenim” “Deli kuyuya bir taş atsın, kırk akıllı çıkaramasın” bu durumda…
Geçmişte aldığın bale eğitiminden dolayı müziğe eğilimin oldu. Türkiye’de farklı bir ses tonuna sahipsin. Bunun nedeni uzun yıllar yurtdışında yaşaman mı?
Bale eğitimi acaip kutsal birşey, insanı alıp başka tür bir varlık olarak mezun ediyorlar. Bana çok şey kazandırdı. Babama kaldığımız her ülkede beni kolumdan ruhumdan kolumdan sürükleyerek bale derslerine götürdüğü için müteşekkirim. Çocuklukta özel yaşamım evde müzik dinleyip, dansederek geçti. Kendi kendime yazdım, çizdim, oynadım yani. Ama yurtdışında kalmış olmakla ses tonum arasında bir bağlantı olduğunu sanmıyorum. İlk abümdeki tellaffuz ve tarz problemleri tamamen tecrübesizlikten kaynaklanıyor. Zaten “r ve s” lerim ile hafif problemim vardı. Tabii bu stüdyo ortamında biraz daha ortaya çıktı. Tatlı Sert’te dikkat ettim daha önceden takıldığım yerlere takılmamak için.
“(Tamam) Sustum!” albümünün çalışmaları sırasında grup ile ilgin bile yokken birden kendini stüdyoda mikrofon başında buldun.
Tuğrul ve Mert’in ara ara yaptıkları ortak çalışmalara dinleyici ve tuğrulun müziğe eğilimli kız arkadaşı sıfatı ile 96 dönemlerinde katılmaya başlamıştım. Tamam sustum o sırada benim yaptığım bir denemedir. Kaydedildi ve kenara kondu. Murat Akad yani NR1 in kurucusu Tuğrul’un arkadaşıymış. Biraraya gelinen bir gün lafola tamam sustumu dinlettik. Fazlasıyla değişik buldu, beğendi. Şarkıyı, sözlerini ve deneme kaydını. Çok şaşırdım. Tamamsustum da dahil olmak üzere yeni bir albüm yapılması teklifi ve benim yeni şarkılara vokal yapmam önerisi bunu izledi. Uzun bir süre korktum. Sonra denedik. Birlikte yeni şarkılar yaptık, eskileri gözden geçirdik ve ortaya tamam sustum albümü çıktı.
Sevdiğim şarkılara ses vermek tecrübesiz bir kişi olarak benim için zordu. Hatalarım oldu. İyi yapabileğim şeyleri tartma fırsatım da oldu. Ben kendi adıma beste yapabildiğimi, söz yazabildiğimi gördüm ilk albümle ve keyif aldığımı. Hatta kanımı kaynattığını… tatlısert ile ise vokal olarak da kendimi gelmek istediğim yere getirmeye çalıştım.
Müzikseverlere verdiğiniz son armağan “Tatlı Sert” albümü oldu. Albümde ritmik şarkıların yanı sıra melodik şarkılarda dikkati çekiyor. Albümde yer alan şarkılar, giden veya hiç elde edilemeyen sevgilinin arkasından söylenecek türden. Neden sadece “aşk” şarkılarına yer verdiniz?
“Kızlar, kızlar, yazdıklarınızı okuyunca yüreğim sızlar”. Durum bundan ibaret. Kızlar cici aşk şiirleri yazar. Ben de öyle yapmış olmalıyım. Bunda gocunacak bir durmum yok. Ama şunu söyleyebilirim aslında temel sadece aşk değil, insan ilişkileri ve günlük hayat gitgelleri. İçinde başka şeyler de gizli, herkesin söylediğinin altında bir anlam daha olabileceği gibi. Ben de bazı şeyleri çok net söylemek istemedim.
Isınamazsın ağlarken Türkiye’deki kayıp ve faili meçhul vakaları, gazeteci cinayetleri ile ilgili mesela ama direk cümlelerle anafikri vermek kendi duygularımı satışa çıkarmak, hissettiklerimi kirletmek gibi geldiği için böyle üstü kapalı yazmayı tecih ediyorum…
Örnek isterseniz daha… zat I ali iktidardaki bir türlü emekli olmayan, yanlış birşey yaptığında istifa etmek nedir bilmeyen, yüzsüzce koltuğunda oturmaya devam eden politikacılarımızla ilgili…
Ninni “İzmit depremi” izleri, ardından gelen uykusuzluk, her gece ancak bayılarak uyuyabilme ve maalesef 3 civarı uyanma ve uyanmak istememek ile ilgili… izlerini taşımaya devam edicez.
Vakitvarken Amerikaya giden ve bir daha dönmeyen arkadaşlarımızın ardından eski erkek arkadaşımla yaptığım bir konuşmanın hatırası, biz de vakit varken gidelim mi şeklinde… gitmek de var, kalmak da var… nedenleri var, sonuçları var. Bu; 20li yaşlarda gerçek bir tartışması ve çıkmazıdır kuşağımızın.
Bi haber Tuğrul’la Beyoğlu’nda sefahathanedeki tanışmamızdan önceki bakışıp konuşmama durumumuzu anlatıyor.
Evet, ne var ise Robert Smith için… konserini tv de seyrederken yazmıştım.
Aşk yazdım evet. (evet ne var?) nefes almanın vermenin en tatlı nedeni. ben de yazdım.
İstanbul’da bar programlarınız devam edecek mi?
Birisi çıkıp “yeterrrr,çalmayın artık” diyene kadar devam… çalmayı çok seviyoruz. başka illere de gitmeye çalışıyoruz. yavaş yavaş oluyor bişiler.
Deniz Özbey’in sıkı bir “The Cure” ve “Depeche Mode” hayranı olduğunu biliyoruz. Peki bunların dışında seni ve müziğini etkileyen diğer isimler kimler? Türkiye’de takip ettiğin müzisyen veya gruplar var mı?
Benim müzikteki sıkı etkilenmelerin daim dostum yiğit çekli ve sevgilim,kocam,grup arkadaşım tuğrul akyüzden olmuştur önemli oranda. Çok verimli bir müzikal alışverişimiz oldu onlarla ve baya iyi yetiştiğimi düşünüyorum.
the cure un sadece bir hayranı değilim,hergün birdaha aşık olmak,sürekli beslenmek ve öğrenmek gibi robert smith dinlemek benim için.
çok çok sevip, dinlediklerim: Talking heads, d.m, david bowie, Siuoxsie and the Banshees, Kate Bush-Blondie, king crimson, Tchaykowski – J.S Bach – Chopin – U2 – Talk Talk – Bronski Beat – Yazoo – Bryan Ferry – Howard Jones – Nick Kershaw – Holger Czukay – David Sylvian – Keziah Jones – Garbage – Cardigans – Stone Roses – Madonna – Porno for Pyros – Whale – Primus – P.J Harvey – Tricky – Basia – Fugazi – Madness – Prince – Police – Miles Davis – Daft Punk, Basement Jaxx – Muse – The Breeders – Gusgus – Sven Vath – Missy Elliot – Radio Head – Rem – Jamiroquai – Eat Static d – Sugababes – Aaliyah – Lenny Kravitz – queens of the stoneage, music, jay jay johanson, eat static, authechre, plasticman, underworld, redhotchilipeppers, timo maas, elastica, billy idol, sterolab, Echo & the Bunnymen, Portishead, fransız grup avril vs vs… dir.
Ve özellikle Blonde Redhead adlı amerikalı bir grup,son iki yıldır beni daha çok gaza getirbilecek bir müzik olmadı blonde redhead’inki kadar.
“Tatlı Sert”in daha albüm kapağı eskimeden takipçilerinizin “yeni albüm istiyoruz” isteklerine nasıl cevap vereceksiniz? 3. albüm için çalışmalara başladınız mı?
Yalan konuşmamak lazım, tatlısert’te ruhen çok yıprandık çünkü albüm birtakım aksilikler yüzünden anca tanınıyor ve dolayısıyla bizim şu etapta tek düşündüğümüz o’nun konserlerini verebilmek.yeni parçalar yeni albüm olsun diye değil parça yapmaktan zevk aldığımız için ,evet söz konusu.ama bu çalışmalar ne zaman yeni bir albüme dönüşür bilmiyorum.
Vega grubu olarak ileriye dönük hedefleriniz neler? Ve son olarak takipçilerinize ve rockTR.com ziyaretçilerine ne söylemek istersiniz?
Günlük hedefler var şu an, mesela site tasarımını bitirdim, onun yürürlüğe girmesi. bihaber ve sabahlara video çekiliyor, onunla ilgili şeyler…
müzik yapmaya ve onu çalmaya devam etmek… şimdilik bu kadar… rocktr sitesi sakinlerine selamlar ederim… t.c de aksi ve yanlış gittiğini düşündüğümüz her konuda rocktr vasıtası ile de konuşalım derim.
Yolunuz açık olsun. Teşekkürler.
alpercim ben teşekkür ederim…
28.02.2003 – RockTR.com / Alper Gündoğdu